Öncelikle ATA SÖZÜ ve DEYİM arasında fark olduğunu belirtmeliyim. Peki nedir bu fark? Gelin hep beraber ata sözü ve deyim arasındaki farklara bakım ardından anlamlarıyla birlikte ata sözlerinden örnekler verelim...

ATASÖZÜ NEDİR?
Halk içinde halkın gözlemleri deney ve tecrübeleri sonucu çıkan öğüt verici söz.;Kim tarafından nerede ve ne zaman söylendiği bilinmemekle beraber genelde toplumdaki ortak değerlerin anlatımıdır.Her toplumun kendine özgü atasözleri vardır.
Türk atasözlerinin tarihi de en eski yazılı kaynaklarda da rastlanır. Orhun yazıtlarında “Yufka olanın delinmesi kolay imiş, ince olanı kırmak kolay”.”Yufka kalın olsa delinmesi zor imiş, ince yoğun olsa kırmak zor imiş.” Uygur kaynaklarında bazı atasözleri yanında Kaşgarlı Mahmut’un Divanû Lügat i-t Türk’ün de geçen “Kanı kanla yumazlar” veya “Gözden ırak olan gönüldende ırak olur” atasözleri günümüze kadar gelmiş atasözleridir.
DEYİM NEDİR?
Asıl anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana getiren kalıplaşmış sözlerdir. İki veya daha çok kelimeden kurulu bir çeşit dil ifadesi olan bu sözler, duygu ve düşüncelerimizi dikkati çekecek biçimde anlatan isim, sıfat, zarf, basit ve birleşik fiil görünüşlü gramer unsurlarıdır.
ANLAMLARIYLA ATASÖZÜ VE DEYİMLER
A köse, sayılmadık kaç tel sakalın var? : kişinin kendi önemsizliğini veya yaptığı işin önemsizliğini kapatıp çok önemliymiş gibi göstermesi. Çok yaşamış çok şey görmüş artık yaşadıklarından ders almasını bilir.
Aba vakti aba, yaba vakti yaba. İnsan giyinme, eğlenme ve çalışma zamanını bilmeli. İş vakti gelince çalışmalı eğlenme vakti, gelince de eğlenmeli bunları birbirine karıştırmamalı.
Aba altından sopa göstermek Karşısındakine dost gibi görünüp onu dolaylı yoldan tehdit etmek. Bir yandan yüzüne gülerken diğer taraftan da karşısındakini tehdit etmek.
Abanın kadri yağmurda bilinir. Bir şeyin kıymeti anlatmakla değil ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu vakit anlaşılır.
Abbas yolcu: Ölmesi yakın, yola çıkmak üzere, gidici
Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister. Kişi kendi emsallerini ne aç kalmasını nede varlıklı olmasını ister. İnsan akranlarının başkalarının kendinden üstün olmalarını istemez.
Abdal ata binince bey oldum sanır, Şalgam aşa girince yağ oldum sanır. Haddini ve konumunu bilmeyenler birden bire mevki sahibi para mal mülk sahibi olunca kendini bir şey oldum sanır.
Abdal düğünden çocuk oyundan usanmaz. Nasıl ki çocuk oyun oynamaktan bir türlü usanmazsa, akıllı olmayan insan da zamanını çocuk gibi gereksiz boş şeylerle geçirir.
Abdal tekkede hacı Mekke’de gerek. İnsan yaşı konumu becerisi bilgisi kabiliyeti ile layık olduğu mertebede olmalı.
Abdala "kar yağıyor demişler" üşümeye hazırım demiş. İnsan olacaklara, başına geleceklere önceden hazırlıklı olmalı, yoksa aniden başına geleceklere katlanmak zorunda kalır.
Abdalın karnı doyduktan sonra gözü yolda kalır. İnsan açken çaresizdir ama karnı doyunca aklı işlerinde kalır.
Abdalın yağı çok olunca gah borusuna çalar, gah gerisine. İnsan kıymetini bilmediği, ihtiyacı olmadığı bir şeye gereğinden fazla sahip olursa onu gereksiz yerlere harcar. Elindekini nasıl harcayacağını bilmez.
Abdest siz softaya namaz dayanmaz. Yaptığı işte samimi olmayanlar çevresindekileri inandırmak için her yola başvurur. Zahmet çekmeden yapılan iş göz boyamadan öteye gidemez.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. İnsana ne kadar iyi bir ortam sağlarsan sağla açlığını kolay kolay unutturamazsınız.
Acele bir ağaçtır meyvesi pişmanlıktır. Acele yapılacak bir işin sonu bizi yaptığımızdan pişman edebilir. Acele yapılan işin sonunda mutlaka bir hata yapar yaptığımız işten pişman oluruz.
Acele eden ecele gider. Her şey kendi düzenine göre yapılmalı aceleden yapılacak işten hayır gelmez sonunun nereye varacağını kestirmek zordur. Hatta bizi ölüme bile getirebilir.
Acele eden kancık, kör doğurur. Özen göstermeden aceleyle yapılacak işten hayır gelmez. Mutlaka bir aksilik bir eksiklik ortaya çıkar.
Acele etme dilini dişlersin. Acele ile yapılacak iş sonunda insanın kendisine zarar verebilir.
Acele ile menzil alınmaz. Acele yapılacak işten bir hayır gelmez. Hedefe varmak zordur. Yapılan işte istenilen hedefe ulaşılmaz.
Acele işe şeytan karışır. Acele işin kimseye bir faydası olmaz. Her zaman bir hata yapabiliriz. Her türlü aksilikle karşılaşabiliriz. Acele ile yapılan işe mutlaka bir fitne fesat karışır.
Acele şeytandan,teenni Rahman dan. Bir işte acele etmek doğru değildir. Acele ile yapılan işten fayda gelmez. İnsan bir işi yapmaya karar verdiği zaman daima sabırlı olmalı ve akıllı karar vermeli.
Acele yürüyen yolda kalır. Acele yapılacak işten bir hayır gelmez. Aceleyle yapılan işte başarıya sona varılmaz, yarı yolda kalınır.
Aceleye gelmek: Bir işin yapılmasında çabuk hareket etmek ve sonunda istediği verime ulaşamamak.
Acemi katır kapı önünde yük indirir. Bir işin acemisi nerede neyi nasıl yapacağını bilemez. Yanlış işler yapar.
Acı acıyı,su sancıyı keser. Zorlukları engelleri geçmek daha büyük zorlukları yenmekle ancak gerçekleşir.
Acı çekmek: Uzun süre ağrı sızı hissetmek.
Acı acı gülmek. Üzüntüsünü karşısındakine gülerek göstermek. Gülüşünün bile üzüntüden olduğunu ifade etmek.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz. İşe yaramayan insanı başkaları ne yapsın ki kendine faydası olmayanın başkalarına hiçbir faydası olmaz. Hayatın zorluklarını yaşamış yeterince tecrübe sahibi olmuş kişiler dış etkilere karşı kendini korumayı bilir.
Acı söylemek: Karşısındakini incitecek şekilde konuşmak
Acıkan doymam susayan kanmam sanır. İnsan bir şeye çok fazla ihtiyaç duyunca asla o ihtiyacı gideremeyeceğini zanneder.
Acıkmış kudurmuştan beterdir. Aç insan her şeyi yapar. Ondan her şey beklenir. Çevresindekiler için tehlikeli de olabilir.
Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur. İnsan bir şeyin sınırlarını fazla zorlamamalı. Kapasitesi ne ise o olmalı. Eğer kişi çocuğuna karşı bu sınırları fazla zorlarsa sonra onu kötü alışkanlıklara yöneltebilir.
Acıyan uyumuş acıkan uyumamış. İnsan birçok zorluğa göğüs gerer direnir ama açlığa asla dayanamaz.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez. Aç insan çocuk gibidir. İhtiyacını karşılamak, açlığını gidermek için beklemez ilk fırsatta değerlendirmeye çalışır. Aynı şekilde çocuk içinde zaman diye bir mefhum yoktur ne zaman nerede olursa olsun o bildiğini yapar laf dinlemez.
Aç anansa da kaç. Aç insandan her şey beklenir. Ondan kendini sakınmalısın. Bu en yakının bile olsa böyledir.
Aç aslandan tok domuz yeğdir. İnsan ne kadar güçlü, tehlikeli ve becerikli olursa olsun açken bir şey yapamaz. Önce karnının doyması lazım
Aç at yol, aç it av almaz. İnsan ne kadar güçlü ve becerikli olursa olsun açken bir şey yapamaz. Önce karnı doyması lazım.
Aç ayı oynamaz. Açken insan verimli olamaz. Faydalı olabilmesi için önce karnını doyurması lazım.
Aç domuz darıdan çıkmaz. Aç insan yiyecek bulunca, karnını doyurmadan yemeği bırakmaz.
Aç doyuran aç kalmaz. İnsan çevresindeki muhtaçlara yardım yaparsa bir gün kendisi de dara düştüğünde mutlaka ona da bir yardım yapan çıkar.
Aç başım dinç başım.Belki aç kalırım ama kimseye de borcum olmaz.Belki çok lüks bir yaşantım olmaz ama enazından kimseye karşıda borç derdim olmaz.
Aç elini kora sokar. Aç insandan her şey beklenir. Ondan kendini sakınmalısın. Aç insan açlığını gidermek için her yola başvurur her türlü tehlikeyi göze alır.
Aç gezmekten tok ölmek evladır. Aç karnında sefalet içinde yaşamaktansa gezip eğlenmektense tok bir köşede oturmak daha iyidir.
Aç gözlü: Para mal mülk gibi dünyevi şeylerde doymak nedir bilmeyen. Malı mülkü çok seven, Buldukları ile yetinmeyen.
Açgözlü daya (taya) çocuğu. Kanmayan, doymayan çocuklar ve yetişkinler için söylenir. Daya (taya), sütnine, dadı. (Farsça daye'den)
Aç gözünü açarlar gözünü. Eğer dikkatli olmazsak yaşayacağımız olaylar bizi çok zor şartlara sürükleyebilir. Öyle olaylar yaşarız ki bir daha aynı olayları yaşamamak için her türlü tedbiri almak zorunda kendimizi hissederiz.
Aç ile eceli gelen söyleşir. Aç insana sataşmak yanlıştır. Sonuçlarına katlanmak zordur.
Aç it koyun gütmez. Aç insan bir iş yapamaz, eğer bir şey yapmasını istiyorsak önce karnını doyurmalıyız.
Aç kalbini. Derdin sıkıntın anlatmak istediğin ne ise saklama anlat rahatlarsın.
Aç kişiye aş gerek tok kişiye baş gerek. Aç insanın ihtiyacı yiyecektir. Onun yemek ihtiyacı karşılanmalı tok insanın işe çalışması faydalı işler yapabilmesi için bir lidere onu yönlendirecek akıllı kişiye ihtiyacı vardır.
Aç köpek ambar deler. İnsan acıkınca her şeyi yapar.
Aç kurt yavrusunu yer. İnsan acıkınca her şeyi yapar.
Aç ne yemez, tok ne demez. İnsan acıkınca her şeyi yapar. Karnı tok olunca da her şeye bir kusur bulur, istediğini söyler.
Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez, benzi sararır. İnsan açlıktan ölmez ama açlık yüzünden zayıfta kalır susuzda başkalarına da muhtaç olur.
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. İnsanın elinde bir şey olmayınca bol keseden vaatlerde bulunur. Zenginliğin hayalini kurar.
Aça arpa ekmeği etten lezzetli gelir. İnsan açken açlığını giderecek ne bulsa taze, bayat, acı, tatlı fark etmez ona lezzetli gelir.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. İnsan açken hiçbir şey açlığını bastıramaz.
Aça kuru ekmek helva gibi gelir. İnsan açken açlığını giderecek ne bulsa taze, bayat, acı, tatlı bakmaz ona lezzetli gelir.
Açığa çıkmak: Belirgin hale gelmek. Anlaşılır olmak. Kendini belli etmek
Açıkağız aç kalmaz. İnsan istemesini bilirse mutlaka ihtiyacını karşılar.
Açık kapı bırakmak: Karşısındakinin hamle yapmasına fırsat verecek konumda olmak.
Açık alınla: Yaptığı işte utanılacak bir durum olmaması.
Açık yaraya tuz ekilmez. İnsanın derdini kederini daha fazla artıracak davranışlardan uzak durulmalı.
Açılan solar, ağlayan güler. İnsan bu gününe bakıp gelecek için karar vermemeli yarının ne olacağını bilemeyiz, ümitsizliğe de aşırı iyimserliğe de güvenmemeli her zaman her şey olabilir.
Açın gözü ekmek teknesinde olur. Aç insan her şeyi yapar. İyi veya kötü diye bir şey düşünmez. Ne yaparsa yapsın aklında bir an önce karnını doyurmak vardır.
Açın imanı olmaz. Aç insan her şeyi yapar. Aç olan insandan her türlü davranış beklenir.
Açın koynunda ekmek durmaz. İnsan acıkınca her şeyi yapar. Aç insana onun ihtiyacı olan şeyi emanet edemezsin.
Açın kursağına çörek dayanmaz. İnsan acıkınca ne bulursa yer taze bayat bakmaz.
Açın uykusu gelmez. İnsan acıkınca aklına açlığını gidermekten başka bir şey gelmez.
Açlığını bilen yere bildir. İnsan ihtiyacını her yere veya her önüne gelene değil onu giderecek yere bildirmeli.
Açlık ile tokluğun arası yarım yufka: İnsan yoksulluğu fazla abartmamalı, arada çok fazla bir fark yoktur.
Açlıktan nefesi kokmak: Çok fakir durumda olmak.
Açma sırrını dostuna o da söyler dostuna. İnsan kendine ait özel sırları saklamalı her önüne gelene söylememeli. Bunu kaldıramayan insanlar bir gün kendi aralarında da anlatıp senin sırrını ağızdan ağza yayarlar. Gün gelir söylediklerine pişman olur.
Açtı ağzını yumdu gözünü: Sinirden her ağzına geleni söylemek.
Açtırma kutuyu söyletme kötüyü. İnsan karşısındakinin sabrını tahammül sınırlarını zorlamamalı. Fazla zorlarsak karşımızdakilerden hiç beklemediğimiz veya hoşlanmadığımız cevaplar alabiliriz.

ATASÖZÜ NEDİR?
Halk içinde halkın gözlemleri deney ve tecrübeleri sonucu çıkan öğüt verici söz.;Kim tarafından nerede ve ne zaman söylendiği bilinmemekle beraber genelde toplumdaki ortak değerlerin anlatımıdır.Her toplumun kendine özgü atasözleri vardır.
Türk atasözlerinin tarihi de en eski yazılı kaynaklarda da rastlanır. Orhun yazıtlarında “Yufka olanın delinmesi kolay imiş, ince olanı kırmak kolay”.”Yufka kalın olsa delinmesi zor imiş, ince yoğun olsa kırmak zor imiş.” Uygur kaynaklarında bazı atasözleri yanında Kaşgarlı Mahmut’un Divanû Lügat i-t Türk’ün de geçen “Kanı kanla yumazlar” veya “Gözden ırak olan gönüldende ırak olur” atasözleri günümüze kadar gelmiş atasözleridir.
DEYİM NEDİR?
Asıl anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana getiren kalıplaşmış sözlerdir. İki veya daha çok kelimeden kurulu bir çeşit dil ifadesi olan bu sözler, duygu ve düşüncelerimizi dikkati çekecek biçimde anlatan isim, sıfat, zarf, basit ve birleşik fiil görünüşlü gramer unsurlarıdır.
ANLAMLARIYLA ATASÖZÜ VE DEYİMLER
A köse, sayılmadık kaç tel sakalın var? : kişinin kendi önemsizliğini veya yaptığı işin önemsizliğini kapatıp çok önemliymiş gibi göstermesi. Çok yaşamış çok şey görmüş artık yaşadıklarından ders almasını bilir.
Aba vakti aba, yaba vakti yaba. İnsan giyinme, eğlenme ve çalışma zamanını bilmeli. İş vakti gelince çalışmalı eğlenme vakti, gelince de eğlenmeli bunları birbirine karıştırmamalı.
Aba altından sopa göstermek Karşısındakine dost gibi görünüp onu dolaylı yoldan tehdit etmek. Bir yandan yüzüne gülerken diğer taraftan da karşısındakini tehdit etmek.
Abanın kadri yağmurda bilinir. Bir şeyin kıymeti anlatmakla değil ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu vakit anlaşılır.
Abbas yolcu: Ölmesi yakın, yola çıkmak üzere, gidici
Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister. Kişi kendi emsallerini ne aç kalmasını nede varlıklı olmasını ister. İnsan akranlarının başkalarının kendinden üstün olmalarını istemez.
Abdal ata binince bey oldum sanır, Şalgam aşa girince yağ oldum sanır. Haddini ve konumunu bilmeyenler birden bire mevki sahibi para mal mülk sahibi olunca kendini bir şey oldum sanır.
Abdal düğünden çocuk oyundan usanmaz. Nasıl ki çocuk oyun oynamaktan bir türlü usanmazsa, akıllı olmayan insan da zamanını çocuk gibi gereksiz boş şeylerle geçirir.
Abdal tekkede hacı Mekke’de gerek. İnsan yaşı konumu becerisi bilgisi kabiliyeti ile layık olduğu mertebede olmalı.
Abdala "kar yağıyor demişler" üşümeye hazırım demiş. İnsan olacaklara, başına geleceklere önceden hazırlıklı olmalı, yoksa aniden başına geleceklere katlanmak zorunda kalır.
Abdalın karnı doyduktan sonra gözü yolda kalır. İnsan açken çaresizdir ama karnı doyunca aklı işlerinde kalır.
Abdalın yağı çok olunca gah borusuna çalar, gah gerisine. İnsan kıymetini bilmediği, ihtiyacı olmadığı bir şeye gereğinden fazla sahip olursa onu gereksiz yerlere harcar. Elindekini nasıl harcayacağını bilmez.
Abdest siz softaya namaz dayanmaz. Yaptığı işte samimi olmayanlar çevresindekileri inandırmak için her yola başvurur. Zahmet çekmeden yapılan iş göz boyamadan öteye gidemez.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. İnsana ne kadar iyi bir ortam sağlarsan sağla açlığını kolay kolay unutturamazsınız.
Acele bir ağaçtır meyvesi pişmanlıktır. Acele yapılacak bir işin sonu bizi yaptığımızdan pişman edebilir. Acele yapılan işin sonunda mutlaka bir hata yapar yaptığımız işten pişman oluruz.
Acele eden ecele gider. Her şey kendi düzenine göre yapılmalı aceleden yapılacak işten hayır gelmez sonunun nereye varacağını kestirmek zordur. Hatta bizi ölüme bile getirebilir.
Acele eden kancık, kör doğurur. Özen göstermeden aceleyle yapılacak işten hayır gelmez. Mutlaka bir aksilik bir eksiklik ortaya çıkar.
Acele etme dilini dişlersin. Acele ile yapılacak iş sonunda insanın kendisine zarar verebilir.
Acele ile menzil alınmaz. Acele yapılacak işten bir hayır gelmez. Hedefe varmak zordur. Yapılan işte istenilen hedefe ulaşılmaz.
Acele işe şeytan karışır. Acele işin kimseye bir faydası olmaz. Her zaman bir hata yapabiliriz. Her türlü aksilikle karşılaşabiliriz. Acele ile yapılan işe mutlaka bir fitne fesat karışır.
Acele şeytandan,teenni Rahman dan. Bir işte acele etmek doğru değildir. Acele ile yapılan işten fayda gelmez. İnsan bir işi yapmaya karar verdiği zaman daima sabırlı olmalı ve akıllı karar vermeli.
Acele yürüyen yolda kalır. Acele yapılacak işten bir hayır gelmez. Aceleyle yapılan işte başarıya sona varılmaz, yarı yolda kalınır.
Aceleye gelmek: Bir işin yapılmasında çabuk hareket etmek ve sonunda istediği verime ulaşamamak.
Acemi katır kapı önünde yük indirir. Bir işin acemisi nerede neyi nasıl yapacağını bilemez. Yanlış işler yapar.
Acı acıyı,su sancıyı keser. Zorlukları engelleri geçmek daha büyük zorlukları yenmekle ancak gerçekleşir.
Acı çekmek: Uzun süre ağrı sızı hissetmek.
Acı acı gülmek. Üzüntüsünü karşısındakine gülerek göstermek. Gülüşünün bile üzüntüden olduğunu ifade etmek.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz. İşe yaramayan insanı başkaları ne yapsın ki kendine faydası olmayanın başkalarına hiçbir faydası olmaz. Hayatın zorluklarını yaşamış yeterince tecrübe sahibi olmuş kişiler dış etkilere karşı kendini korumayı bilir.
Acı söylemek: Karşısındakini incitecek şekilde konuşmak
Acıkan doymam susayan kanmam sanır. İnsan bir şeye çok fazla ihtiyaç duyunca asla o ihtiyacı gideremeyeceğini zanneder.
Acıkmış kudurmuştan beterdir. Aç insan her şeyi yapar. Ondan her şey beklenir. Çevresindekiler için tehlikeli de olabilir.
Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur. İnsan bir şeyin sınırlarını fazla zorlamamalı. Kapasitesi ne ise o olmalı. Eğer kişi çocuğuna karşı bu sınırları fazla zorlarsa sonra onu kötü alışkanlıklara yöneltebilir.
Acıyan uyumuş acıkan uyumamış. İnsan birçok zorluğa göğüs gerer direnir ama açlığa asla dayanamaz.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez. Aç insan çocuk gibidir. İhtiyacını karşılamak, açlığını gidermek için beklemez ilk fırsatta değerlendirmeye çalışır. Aynı şekilde çocuk içinde zaman diye bir mefhum yoktur ne zaman nerede olursa olsun o bildiğini yapar laf dinlemez.
Aç anansa da kaç. Aç insandan her şey beklenir. Ondan kendini sakınmalısın. Bu en yakının bile olsa böyledir.
Aç aslandan tok domuz yeğdir. İnsan ne kadar güçlü, tehlikeli ve becerikli olursa olsun açken bir şey yapamaz. Önce karnının doyması lazım
Aç at yol, aç it av almaz. İnsan ne kadar güçlü ve becerikli olursa olsun açken bir şey yapamaz. Önce karnı doyması lazım.
Aç ayı oynamaz. Açken insan verimli olamaz. Faydalı olabilmesi için önce karnını doyurması lazım.
Aç domuz darıdan çıkmaz. Aç insan yiyecek bulunca, karnını doyurmadan yemeği bırakmaz.
Aç doyuran aç kalmaz. İnsan çevresindeki muhtaçlara yardım yaparsa bir gün kendisi de dara düştüğünde mutlaka ona da bir yardım yapan çıkar.
Aç başım dinç başım.Belki aç kalırım ama kimseye de borcum olmaz.Belki çok lüks bir yaşantım olmaz ama enazından kimseye karşıda borç derdim olmaz.
Aç elini kora sokar. Aç insandan her şey beklenir. Ondan kendini sakınmalısın. Aç insan açlığını gidermek için her yola başvurur her türlü tehlikeyi göze alır.
Aç gezmekten tok ölmek evladır. Aç karnında sefalet içinde yaşamaktansa gezip eğlenmektense tok bir köşede oturmak daha iyidir.
Aç gözlü: Para mal mülk gibi dünyevi şeylerde doymak nedir bilmeyen. Malı mülkü çok seven, Buldukları ile yetinmeyen.
Açgözlü daya (taya) çocuğu. Kanmayan, doymayan çocuklar ve yetişkinler için söylenir. Daya (taya), sütnine, dadı. (Farsça daye'den)
Aç gözünü açarlar gözünü. Eğer dikkatli olmazsak yaşayacağımız olaylar bizi çok zor şartlara sürükleyebilir. Öyle olaylar yaşarız ki bir daha aynı olayları yaşamamak için her türlü tedbiri almak zorunda kendimizi hissederiz.
Aç ile eceli gelen söyleşir. Aç insana sataşmak yanlıştır. Sonuçlarına katlanmak zordur.
Aç it koyun gütmez. Aç insan bir iş yapamaz, eğer bir şey yapmasını istiyorsak önce karnını doyurmalıyız.
Aç kalbini. Derdin sıkıntın anlatmak istediğin ne ise saklama anlat rahatlarsın.
Aç kişiye aş gerek tok kişiye baş gerek. Aç insanın ihtiyacı yiyecektir. Onun yemek ihtiyacı karşılanmalı tok insanın işe çalışması faydalı işler yapabilmesi için bir lidere onu yönlendirecek akıllı kişiye ihtiyacı vardır.
Aç köpek ambar deler. İnsan acıkınca her şeyi yapar.
Aç kurt yavrusunu yer. İnsan acıkınca her şeyi yapar.
Aç ne yemez, tok ne demez. İnsan acıkınca her şeyi yapar. Karnı tok olunca da her şeye bir kusur bulur, istediğini söyler.
Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez, benzi sararır. İnsan açlıktan ölmez ama açlık yüzünden zayıfta kalır susuzda başkalarına da muhtaç olur.
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. İnsanın elinde bir şey olmayınca bol keseden vaatlerde bulunur. Zenginliğin hayalini kurar.
Aça arpa ekmeği etten lezzetli gelir. İnsan açken açlığını giderecek ne bulsa taze, bayat, acı, tatlı fark etmez ona lezzetli gelir.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. İnsan açken hiçbir şey açlığını bastıramaz.
Aça kuru ekmek helva gibi gelir. İnsan açken açlığını giderecek ne bulsa taze, bayat, acı, tatlı bakmaz ona lezzetli gelir.
Açığa çıkmak: Belirgin hale gelmek. Anlaşılır olmak. Kendini belli etmek
Açıkağız aç kalmaz. İnsan istemesini bilirse mutlaka ihtiyacını karşılar.
Açık kapı bırakmak: Karşısındakinin hamle yapmasına fırsat verecek konumda olmak.
Açık alınla: Yaptığı işte utanılacak bir durum olmaması.
Açık yaraya tuz ekilmez. İnsanın derdini kederini daha fazla artıracak davranışlardan uzak durulmalı.
Açılan solar, ağlayan güler. İnsan bu gününe bakıp gelecek için karar vermemeli yarının ne olacağını bilemeyiz, ümitsizliğe de aşırı iyimserliğe de güvenmemeli her zaman her şey olabilir.
Açın gözü ekmek teknesinde olur. Aç insan her şeyi yapar. İyi veya kötü diye bir şey düşünmez. Ne yaparsa yapsın aklında bir an önce karnını doyurmak vardır.
Açın imanı olmaz. Aç insan her şeyi yapar. Aç olan insandan her türlü davranış beklenir.
Açın koynunda ekmek durmaz. İnsan acıkınca her şeyi yapar. Aç insana onun ihtiyacı olan şeyi emanet edemezsin.
Açın kursağına çörek dayanmaz. İnsan acıkınca ne bulursa yer taze bayat bakmaz.
Açın uykusu gelmez. İnsan acıkınca aklına açlığını gidermekten başka bir şey gelmez.
Açlığını bilen yere bildir. İnsan ihtiyacını her yere veya her önüne gelene değil onu giderecek yere bildirmeli.
Açlık ile tokluğun arası yarım yufka: İnsan yoksulluğu fazla abartmamalı, arada çok fazla bir fark yoktur.
Açlıktan nefesi kokmak: Çok fakir durumda olmak.
Açma sırrını dostuna o da söyler dostuna. İnsan kendine ait özel sırları saklamalı her önüne gelene söylememeli. Bunu kaldıramayan insanlar bir gün kendi aralarında da anlatıp senin sırrını ağızdan ağza yayarlar. Gün gelir söylediklerine pişman olur.
Açtı ağzını yumdu gözünü: Sinirden her ağzına geleni söylemek.
Açtırma kutuyu söyletme kötüyü. İnsan karşısındakinin sabrını tahammül sınırlarını zorlamamalı. Fazla zorlarsak karşımızdakilerden hiç beklemediğimiz veya hoşlanmadığımız cevaplar alabiliriz.