21.Yüzyıl dünyasında tüm olumlu gelişmelere rağmen insanlık hala ayrıştırıcı tavırlar takınabiliyor.
Bu ayrıştırıcı tavır bazen cinsiyet temellidir bazen ırksal bazense dinsel temellere dayandırılan 'ötekileştirme' olarak kendini göstermektedir.
Çokca dillendirilen bu ayrımcılık çeşitlerine birde hiç sözü edilmeyen bedensel ayrımcılığı eklemek gerekiyor. Modernizm kusursuz bir bedeni kutsallaştırırken öte yandan (bilerek Ya da bilmeyerek) bedensel eksikliği (kol, bacak eksikliği v.b gibi) tu kaka gösteriyor.
Modernizm topluma ve zihinlere sürekli kusursuz beden hayranlığı enjekte ediyor ve insan kendini sadece ve sadece bedenden ibaret sayabiliyor. Kutsallaştırılan bedenler ve bu bedenlere sahip olmak isteyen insanlar daha kusursuz daha mükemmel bir beden için sürekli para harcıyor.
Modernite nin yarattığı bu düşünce tarzı bir süre sonra birilerinin rant kapısı haline geliyor. Estetik ameliyatlar vs vs ....
Yukarda anlatıldığı şekliyle bedenlere atfedilen bu kutsallık herkesi içine alan aynı potada eriten toplum modelinden yoksundur. Zira insan oğlu bazen doğuştan bazense daha sonra bedensel eksikliğe maruz kalabilir-kalıyor.
Dünya üzerinde milyonlarca sakatlığı bulunan kişi var. Değişik engel gruplarına ayrılan bu kişilerin bazen kolları bazen bacakları bazen her ikisi olmayabilir. Modernite kusursuz bedeni yüceltirken bu kişileride ötekileştiriyor...
Popüler tanımla 'sağlıklı beden' İN 'hasta ve sakat bir beden' AUT
Modernite nin dayattığı bu düşünce tarzı neden – sonuç ilişkisi içerisinde düşünüldüğünde sakatlığı bulunan kişiler için ayrımcılıkla sonuçlanması kaçınılmaz oluyor. Zira sayıları milyonları bulan engelliler sağlıklı bir beden için dizayn edilen şehirlerden tutunda aklınıza gelebilecek milyonlarca üründen yararlanamıyor.
Özetle modernite tüm eziciliğiyle yaşamı ve insanı 'sağlıklı beden' üzerine kurgulamış durumda...
Bu ayrıştırıcı tavır bazen cinsiyet temellidir bazen ırksal bazense dinsel temellere dayandırılan 'ötekileştirme' olarak kendini göstermektedir.
Çokca dillendirilen bu ayrımcılık çeşitlerine birde hiç sözü edilmeyen bedensel ayrımcılığı eklemek gerekiyor. Modernizm kusursuz bir bedeni kutsallaştırırken öte yandan (bilerek Ya da bilmeyerek) bedensel eksikliği (kol, bacak eksikliği v.b gibi) tu kaka gösteriyor.
Modernizm topluma ve zihinlere sürekli kusursuz beden hayranlığı enjekte ediyor ve insan kendini sadece ve sadece bedenden ibaret sayabiliyor. Kutsallaştırılan bedenler ve bu bedenlere sahip olmak isteyen insanlar daha kusursuz daha mükemmel bir beden için sürekli para harcıyor.
Modernite nin yarattığı bu düşünce tarzı bir süre sonra birilerinin rant kapısı haline geliyor. Estetik ameliyatlar vs vs ....
Yukarda anlatıldığı şekliyle bedenlere atfedilen bu kutsallık herkesi içine alan aynı potada eriten toplum modelinden yoksundur. Zira insan oğlu bazen doğuştan bazense daha sonra bedensel eksikliğe maruz kalabilir-kalıyor.
Dünya üzerinde milyonlarca sakatlığı bulunan kişi var. Değişik engel gruplarına ayrılan bu kişilerin bazen kolları bazen bacakları bazen her ikisi olmayabilir. Modernite kusursuz bedeni yüceltirken bu kişileride ötekileştiriyor...
Popüler tanımla 'sağlıklı beden' İN 'hasta ve sakat bir beden' AUT
Modernite nin dayattığı bu düşünce tarzı neden – sonuç ilişkisi içerisinde düşünüldüğünde sakatlığı bulunan kişiler için ayrımcılıkla sonuçlanması kaçınılmaz oluyor. Zira sayıları milyonları bulan engelliler sağlıklı bir beden için dizayn edilen şehirlerden tutunda aklınıza gelebilecek milyonlarca üründen yararlanamıyor.
Özetle modernite tüm eziciliğiyle yaşamı ve insanı 'sağlıklı beden' üzerine kurgulamış durumda...