Saçma sapan uygulamalarla  hayatlar adeta  kabusa  dönmektedir. Neredeyse muhtaç  sayılalım diye  dua eder  hale getirildik. Muhtaçlık  sınırını aşmayalımda  maaşdan yararlanabilelim,kişi başı düşen miktarı aşmayalımda  bakım maaşını alabilelim dedik . Oysa  bu insanın   engel  oranı  maaşı almaya  uygundur, bakıma muhtaçlığı   vardır  fakat  bir  noktada  takılıp  kalınır ve  türlü  sorunlarla  uğraşıp durulur. 
İnsanların zor olan yaşantısını adeta dahada zorlaştırmak için konulan bir çok saçma kurallara sessizce boyun eğmek zorunda kalıyoruz.
		
		
	
	
Neden?
Nedendi bir insanın engellilik oranı hariç bir çok kriteride yerine getirmesi beklenilmesi, nedendi sadece engeli oluşunun yetmeyişi ve nedendi insanların sanki fakirleşmesi için uğraşılması. Biz bukadar maddi açıdan zayıf bir Ülkemiydik.
Fakirine ,düşkününe, engellisine sahip çıkamayan verilen bir maaşı alabilmek için deyim yerindeyse kılı kırk yardıran bir sistemin içine insanların çekilmesi nedendi?
Her seçimde binbir umutlarla aceba daha iyi şartlara erişebilirmiyiz diye bel bağladıklarımız nerede?
Komşusu açken tok yatan bizden değildir demiştir peygamber efendimiz peki komşusunun açlığını düşünenler nerede?
Aslında okadar çok nerede diye soracağımız konu var ki fakat ne yazıkki cevaplarını alamıyoruz. Sadece umut etmekle bu işleyişin ,bu garip düzenin bir an evvel değişmesini dilemekle yetiniyoruz. Belkide okadar çaresiz değiliz.
Birlik olabildik mi?
Haksızlığa dur diyebildik mi?
Gördüğümüz yanlışa baş kaldırabildik mi?
Direndik mi?
Hayır diyebildik mi?
Sürü psikolojisinden kurtulabildik mi?
Nereye çekildikse oraya gittik, nasıl yaşamamız uygun görüldüyse öyle yaşadık, nekadar paramız olması gerektiğine karar verildiyse ona kanaat ettik ve bize neyi reva gördülerse boyun eğdik.
Belki biraz da biz suçluyuz.
	
		
			
		
		
	
				
			İnsanların zor olan yaşantısını adeta dahada zorlaştırmak için konulan bir çok saçma kurallara sessizce boyun eğmek zorunda kalıyoruz.

Neden?
Nedendi bir insanın engellilik oranı hariç bir çok kriteride yerine getirmesi beklenilmesi, nedendi sadece engeli oluşunun yetmeyişi ve nedendi insanların sanki fakirleşmesi için uğraşılması. Biz bukadar maddi açıdan zayıf bir Ülkemiydik.
Fakirine ,düşkününe, engellisine sahip çıkamayan verilen bir maaşı alabilmek için deyim yerindeyse kılı kırk yardıran bir sistemin içine insanların çekilmesi nedendi?
Her seçimde binbir umutlarla aceba daha iyi şartlara erişebilirmiyiz diye bel bağladıklarımız nerede?
Komşusu açken tok yatan bizden değildir demiştir peygamber efendimiz peki komşusunun açlığını düşünenler nerede?
Aslında okadar çok nerede diye soracağımız konu var ki fakat ne yazıkki cevaplarını alamıyoruz. Sadece umut etmekle bu işleyişin ,bu garip düzenin bir an evvel değişmesini dilemekle yetiniyoruz. Belkide okadar çaresiz değiliz.
Birlik olabildik mi?
Haksızlığa dur diyebildik mi?
Gördüğümüz yanlışa baş kaldırabildik mi?
Direndik mi?
Hayır diyebildik mi?
Sürü psikolojisinden kurtulabildik mi?
Nereye çekildikse oraya gittik, nasıl yaşamamız uygun görüldüyse öyle yaşadık, nekadar paramız olması gerektiğine karar verildiyse ona kanaat ettik ve bize neyi reva gördülerse boyun eğdik.
Belki biraz da biz suçluyuz.