Kadın Cinselliği var mıdır? Kadın var mıdır?
Sakat Cinselliği var mıdır? Sana Kadın var mıdır diyorum? Sen bana Sakat Kadın’ın cinselliği , Mümkün müdür? Müdür Müdür Müdür ?

Kadın yüzyıllardır süregelen maşist algıların kurbanıdır . Dolayısıyla Kadının Cinselliği hem bu eril zihniyetlerin hormonal esiri, hem de cinselliği üzerinden tüm aşağılık unvanların sahibi rolleri biçilmiştir.
Dünya sistemi varlığını bizim yokluğumuzda gerçekleştirir. Varoluşumuzu baskılar, farkındalığımızı ortadan kaldırır. Bu durumun en fazla gerçekleşme alanlarından biri cinselliktir. Cinsellik; Kişinin kendini bulma sürecinde, özgürleşme algısını geliştiren, ona bir benlik kazandıran, onu kişi yapan bir olasılığa dayanır. Cinselliğin ortadan kaldırılması, dışarının tahakkümüne açılması, müdahale ortamında eritilmesi kişiyi yoksunlaştırır, varlığına yabancılaştırır.
İşte egemenler bunu çok iyi bildiklerinden önce cinselliğe savaş açmaktadırlar . Kişinin kendini keşfetmesine, cinselliğiyle buluşmasına engel olurlar.
Bu tahakküm önce ebeveynlerle başlayan bir süreç olup, okul, fabrika ve her alanda kendini dayatır .İnsan cinselliğiyle buluştuğunda, kendinide kazanmaya başlamaktadır. Tektip tekdüze bir cinsellik dayatması, kurumsal bir cinsellik algısı, normalleştirici bir cinsellik anlayışı kişiyi bu nedenle esir alacaktır.
Toplum: Kişinin daha ilk yaşam sürecinde bedeniyle temasını, kendisiyle karşılaşmasını önlemek adına ayıp ve günah kategorilerini bireye işler. Bu işleme çabaları kişiyi kendinden utanmaya, cinsellikten korkmaya, varlığından ve arzudan kaçmaya yönlendirir. Bu egemen tektip cinsellik; kişiye kendisine dair bir nefreti öğretir. Ayıp ve günah kavramları ile bu nefret sürekli büyümektedir . Kendi bedeninden utanıp korkan insan, başka bedenlere karşıda duyarsız ve silik hale gelecektir.
Yokmuş gibi davranılan bu cinsellik, erkek egemenliğinin kurucu iktidar yapılarında da farklı bir stratejisi vardır.
Kadın cinselliğinin erkelerden farklı bir yapısı olduğu ve bu yüzden erkekler kadar zorlayıcı koşullarda karşılaşmadıkları iddiasıdır. Bu açıdan erkekler "hata" yaparlarsa bu gemlenemez tabiatları yüzündendir. Fıtratlarına böyle yazılmıştır ya! Oysa kadınların öyle bir sorunları yoktur.
Onlar cinselliği düşünemezler. He kuzum biz dünya ötesi bir kozmolojik Evren'den geldik zaten.
Kadınların bastırılmış cinsel istekleri daha fazladır . Erkekler dışa vurmakta kadınlardan daha rahattır.
Kadının ilişki sırasında daha fazla ve daha fazla uyarıldığı göz önünde bulundurulursa burada şaşılacak bir durum da yoktur. Bu erkek için olumlu bir durumken isteği fazla olan kadın veya sevgili görünce direk orospu etiketi vurduğunuz için kadınlar bunu bastırmak zorunda kalmaktadır.
Kadınlar tabiatı gereği ilişki sırasında doğru şartlar ve doğru ellerle tabi daha fazla uyarılır. Bu fiziksel bir durumdur. Daha fazla tahrik ve uyarılma noktası vardır. Klitoris, göğüs ucu, boyun kısmı gibi bölgeler uyarıcı noktalarıdır.
Sakat kadınlarda cinsel hayat hep yok sayılmış bir okadar da merak uyandırmıştır. Kol ve Bacaklarını hareket ettiremeyen bir kadın nasıl olurda sevişebilir. Orgazm oluyor mu? zevk veriyor mu? çocuğu olur mu? gibi düşüncelerin hedefi haline gelmiştir.
Örneğin: Engelli bir kadın tacize uğramaz düşüncesi; Bize empoze edilene göre cinsel açıdan çekici değilsiniz cinsel tacizede uğramazsınız değil mi? Ama bilmiyorlar ki sakat kadınlar taciz ve tecavüze daha fazla maruz kalmaktadır.
Bu tacizler medikal ya da rehabilitasyon merkezleri çalışanları tarafından psikolojik tacizden tutun fiziksel tacize kadar geniş bir yelpazesi vardır. Sakat olmak demek farklı olmak demek değildir. Sakat kadınlarında çok renkli ve oldukça aktif cinsel hayatları vardır. Her türün çiftleşme biçimi vardır. Peygamber böceklerinin çiftleştikten sonra dişisinin erkeği yediğini biliyor muydunuz?
Öncelikle bedenini, hazlarını, arzunun kaynaklarını, fantastik ve düşsel oluşun önemini algılamak şart. Kişiler çocuklaştırılırken, benliklerinden ve bedenlerinden uzak kılınırken oluşlarında baltalanma dönemleri bütün bir yaşama hâkim olur. Cinsellik bir üreme faaliyetinin gerekçesi haline gelir.
Yalnızca birebir cinsellik tarzı emrederek, bedenlerimizin belirli bölgeleri cinsel kabul edilir. Bedenlerimizin bütünlüğüne, bedenin arzu mikrolarına yasaklar konur. Sakatlar sevişemezler düşüncesi de bunlardan biridir.
Cinselliği baskılanmış, hisleri baltalanmış silik ve duyarsız kişinin yerini, her alan da özgüvenli, benliğinin farkında, iktidara boyun eğmeyen kişiler olacaktır. Yani alışkanlıkların, normların dışında, ötekilerle aramızdaki duvarların yıkıldığı, olduğumuz gibi olmaya başladığımız cinsellik, pratikleri önemlidir. Aslında her şeyde cinsellik vardır. Herşey bir tür cinselliğe gönderme yapar.
Sözler, izler, gizler, yüzler ve her şey.
Önemli olan bastırılmış ve donuklaşmamış bir alemde, bu cinsel fantastik durumların olguların farkına varabilmektedir.
Bizi arzularımızdan, hislerimizden koparıp kepaze bir konuma sürükleyen topluma, ideoloji ve dinlere karşı koyabilmekte kudretinin kendimizde olduğunun önemini kavramaktır.
Vajinal orgazm ya da klitoral orgazm yoktur. Orgazm bir tanedir. Fizyolojik bir tepkiler bütünü olmasına rağmen tetikleyicisi vajinadır ya da klitorist değil, Kadının yaşadığı cinsel deneyimi "zihinde " tasarlama biçimidir.
Sevdiği, sevildiğini bildiği bir partnerle, cinsel tutumlarına ve zihinsel şemalarına uygun koşullarda gireceği bir cinsel ilişkide orgazma ulaşması ihtimali çok yüksektir.
Kadın orgazmı, tetikleyicileri itibariyle fizyolojik olmaktan çok bilişsel bir yaşantıdır.
Yani buna göre coşku'nun "bal köpüğü " sakallarıyla sarf ettiği "oynaşma yavrum, birazdan sen de zevk almaya başlayacaksın " lafı tamamen yanlıştır ve palavradır.
iPhone cihazımdan Engelliler.Gen.Tr mobil uygulama ile gönderildi
Sakat Cinselliği var mıdır? Sana Kadın var mıdır diyorum? Sen bana Sakat Kadın’ın cinselliği , Mümkün müdür? Müdür Müdür Müdür ?

Kadın yüzyıllardır süregelen maşist algıların kurbanıdır . Dolayısıyla Kadının Cinselliği hem bu eril zihniyetlerin hormonal esiri, hem de cinselliği üzerinden tüm aşağılık unvanların sahibi rolleri biçilmiştir.
Dünya sistemi varlığını bizim yokluğumuzda gerçekleştirir. Varoluşumuzu baskılar, farkındalığımızı ortadan kaldırır. Bu durumun en fazla gerçekleşme alanlarından biri cinselliktir. Cinsellik; Kişinin kendini bulma sürecinde, özgürleşme algısını geliştiren, ona bir benlik kazandıran, onu kişi yapan bir olasılığa dayanır. Cinselliğin ortadan kaldırılması, dışarının tahakkümüne açılması, müdahale ortamında eritilmesi kişiyi yoksunlaştırır, varlığına yabancılaştırır.
İşte egemenler bunu çok iyi bildiklerinden önce cinselliğe savaş açmaktadırlar . Kişinin kendini keşfetmesine, cinselliğiyle buluşmasına engel olurlar.
Bu tahakküm önce ebeveynlerle başlayan bir süreç olup, okul, fabrika ve her alanda kendini dayatır .İnsan cinselliğiyle buluştuğunda, kendinide kazanmaya başlamaktadır. Tektip tekdüze bir cinsellik dayatması, kurumsal bir cinsellik algısı, normalleştirici bir cinsellik anlayışı kişiyi bu nedenle esir alacaktır.
Toplum: Kişinin daha ilk yaşam sürecinde bedeniyle temasını, kendisiyle karşılaşmasını önlemek adına ayıp ve günah kategorilerini bireye işler. Bu işleme çabaları kişiyi kendinden utanmaya, cinsellikten korkmaya, varlığından ve arzudan kaçmaya yönlendirir. Bu egemen tektip cinsellik; kişiye kendisine dair bir nefreti öğretir. Ayıp ve günah kavramları ile bu nefret sürekli büyümektedir . Kendi bedeninden utanıp korkan insan, başka bedenlere karşıda duyarsız ve silik hale gelecektir.
Yokmuş gibi davranılan bu cinsellik, erkek egemenliğinin kurucu iktidar yapılarında da farklı bir stratejisi vardır.
Kadın cinselliğinin erkelerden farklı bir yapısı olduğu ve bu yüzden erkekler kadar zorlayıcı koşullarda karşılaşmadıkları iddiasıdır. Bu açıdan erkekler "hata" yaparlarsa bu gemlenemez tabiatları yüzündendir. Fıtratlarına böyle yazılmıştır ya! Oysa kadınların öyle bir sorunları yoktur.
Onlar cinselliği düşünemezler. He kuzum biz dünya ötesi bir kozmolojik Evren'den geldik zaten.
Kadınların bastırılmış cinsel istekleri daha fazladır . Erkekler dışa vurmakta kadınlardan daha rahattır.
Kadının ilişki sırasında daha fazla ve daha fazla uyarıldığı göz önünde bulundurulursa burada şaşılacak bir durum da yoktur. Bu erkek için olumlu bir durumken isteği fazla olan kadın veya sevgili görünce direk orospu etiketi vurduğunuz için kadınlar bunu bastırmak zorunda kalmaktadır.
Kadınlar tabiatı gereği ilişki sırasında doğru şartlar ve doğru ellerle tabi daha fazla uyarılır. Bu fiziksel bir durumdur. Daha fazla tahrik ve uyarılma noktası vardır. Klitoris, göğüs ucu, boyun kısmı gibi bölgeler uyarıcı noktalarıdır.
Sakat kadınlarda cinsel hayat hep yok sayılmış bir okadar da merak uyandırmıştır. Kol ve Bacaklarını hareket ettiremeyen bir kadın nasıl olurda sevişebilir. Orgazm oluyor mu? zevk veriyor mu? çocuğu olur mu? gibi düşüncelerin hedefi haline gelmiştir.
Örneğin: Engelli bir kadın tacize uğramaz düşüncesi; Bize empoze edilene göre cinsel açıdan çekici değilsiniz cinsel tacizede uğramazsınız değil mi? Ama bilmiyorlar ki sakat kadınlar taciz ve tecavüze daha fazla maruz kalmaktadır.
Bu tacizler medikal ya da rehabilitasyon merkezleri çalışanları tarafından psikolojik tacizden tutun fiziksel tacize kadar geniş bir yelpazesi vardır. Sakat olmak demek farklı olmak demek değildir. Sakat kadınlarında çok renkli ve oldukça aktif cinsel hayatları vardır. Her türün çiftleşme biçimi vardır. Peygamber böceklerinin çiftleştikten sonra dişisinin erkeği yediğini biliyor muydunuz?
Öncelikle bedenini, hazlarını, arzunun kaynaklarını, fantastik ve düşsel oluşun önemini algılamak şart. Kişiler çocuklaştırılırken, benliklerinden ve bedenlerinden uzak kılınırken oluşlarında baltalanma dönemleri bütün bir yaşama hâkim olur. Cinsellik bir üreme faaliyetinin gerekçesi haline gelir.
Yalnızca birebir cinsellik tarzı emrederek, bedenlerimizin belirli bölgeleri cinsel kabul edilir. Bedenlerimizin bütünlüğüne, bedenin arzu mikrolarına yasaklar konur. Sakatlar sevişemezler düşüncesi de bunlardan biridir.
Cinselliği baskılanmış, hisleri baltalanmış silik ve duyarsız kişinin yerini, her alan da özgüvenli, benliğinin farkında, iktidara boyun eğmeyen kişiler olacaktır. Yani alışkanlıkların, normların dışında, ötekilerle aramızdaki duvarların yıkıldığı, olduğumuz gibi olmaya başladığımız cinsellik, pratikleri önemlidir. Aslında her şeyde cinsellik vardır. Herşey bir tür cinselliğe gönderme yapar.
Sözler, izler, gizler, yüzler ve her şey.
Önemli olan bastırılmış ve donuklaşmamış bir alemde, bu cinsel fantastik durumların olguların farkına varabilmektedir.
Bizi arzularımızdan, hislerimizden koparıp kepaze bir konuma sürükleyen topluma, ideoloji ve dinlere karşı koyabilmekte kudretinin kendimizde olduğunun önemini kavramaktır.
Vajinal orgazm ya da klitoral orgazm yoktur. Orgazm bir tanedir. Fizyolojik bir tepkiler bütünü olmasına rağmen tetikleyicisi vajinadır ya da klitorist değil, Kadının yaşadığı cinsel deneyimi "zihinde " tasarlama biçimidir.
Sevdiği, sevildiğini bildiği bir partnerle, cinsel tutumlarına ve zihinsel şemalarına uygun koşullarda gireceği bir cinsel ilişkide orgazma ulaşması ihtimali çok yüksektir.
Kadın orgazmı, tetikleyicileri itibariyle fizyolojik olmaktan çok bilişsel bir yaşantıdır.
Yani buna göre coşku'nun "bal köpüğü " sakallarıyla sarf ettiği "oynaşma yavrum, birazdan sen de zevk almaya başlayacaksın " lafı tamamen yanlıştır ve palavradır.
iPhone cihazımdan Engelliler.Gen.Tr mobil uygulama ile gönderildi