F
Fırtına
Guest
Mutluluk için sağlıklı cinsellik, sağlıklı cinsellik içinse eğitim, bilgi şarttır.
Sağlıklı bir cinsel yaşamı olması için çocuklara ve gençlere bilgi verilmesi şarttır.
Bugünkü davranışlarımız doğduğumuz andan itibaren farkında olarak veya farkında olmadan çevremizden direkt olarak veya dolaylı olarak edindiğimiz bilgilerle yönlenir.
Çocuk büyürken çevresinde olup biten her şeyi bir kamera ve cihazı gibi kayıt eder ve bunların bir kısmını yaşantısı boyunca kullanır.
Ama çevremizde o kadar çok olup bitmekte doğrular, yanlışlar, iyiler ve kötüler nasıl ayırt edilecek?
İşte burada devreye temel yapılanmadaki aldığımız eğitim devreye girer.
Bu eğitimde anne ve babanın verdiği eğitimdir.
Bu eğitim gene anne babanın desteği ve kontrolü altında okulda da sürer. Ailemiz ve okulda aldığımız temel ve hayata uygun doğru bilgiler ana eksenimizi oluşturur. Bu ana yapı ile çevreden gelen bilgiler-veriler süzülür içlerinden doğru ve sağlıklı olanları alınarak kullanılır.
İşte bu temel yapılanma olmazsa kişi dışarıdan gelen bilgilerin doğru ve yanlışları ayırt edemeyecek, her türlü bilgi süzülmeden geçecek ve uygulamaya konulacaktır.
Yani gerçeklik ve doğru sınırı olmadan yaşayacaktır.
Cinsel yaşantımız ve mutluluğumuz içinde bu temel bilgiler ve filtrelerimiz de çok-çok önemlidir.
Çünkü hayatın diğer alanlarında belki daha çok sorgulayabilecek ve karşılaştırarak doğruları görüp yanlışları düzeltme şansımız varken maalesef cinsel alanda bu kısıtlıdır.
Maalesef çocukluk çağında edinilmiş yanlış bilgi ve kurallar bugünkü cinsel hayatımızda mutsuz, beceriksiz hatta bir takım sapkınlıklara düşmemize neden olacaktır.
Ve cinsel alanda yaşanan başarısızlıklar ve mutsuzluklar da sosyal alandaki hayatımızı da bozacak ve giderek daha kötü bir hayatımız olacaktır.
Basit bir örnek olarak adet kanaması hakkında bilgilendirilmemiş bir kız çocuğu ilk adet kanaması ile karşılaştığında ciddi korku ve panik yaşayacaktır. Bu onun bedeni, vajinası ile hep sıkıntı duymasına sebep olacak, bu mutsuz ve kötü bir cinsel hayata sebep olacaktır.
Bu sıkıntı onunla evlenen erkeğe de taşınacak.
Bu ailenin yetiştirdiği çocuklar mutsuz ve sıkıntılı olabilecek, bunlardan birisi komşunuz, yöneticiniz veya damadınız olabilecektir. İçim sıkıldı demeyiniz çünkü yaşanan gerçek bu budur.
Birçoğumuz cinsellik ve üreme ve kadın erkek ilişkisi konusunda anne ve babamız tarafından yeterince bilgilendirilmemiş olduğumuzdan çok ciddi sıkıntılar yaşamışızdır.
Bu sıkıntıyı çocuklarımızın da yaşamaması için onlara bize davranılandan farklı davranmalı gerekli bilgileri vermeliyiz.
Eğer biz bu konuda yeterli bilgi edinemediysek bu konuda yardımcı olabilecek kişilere yönlendirmeli, uygun kaynaklara ulaşmalarını sağlamalıyız.
Eğer siz yeterli bilgi vermez ve kaynak göstermezseniz onlar kendilerince bir takım kaynaklara ulaşacaklardır.
Bunların içerisindeki en önemli kaynak ise internettir.
İnternet de hem yeterli ve sağlıklı bilgiler hem de yanlış ve sapık fikirler bulunmaktadır.
Yetişkinler için cinsellik ve üreme ile ilgili bilgiler ne kadar gerekli ise bundan daha fazlası gelişmekte olan çocuklarımız için daha fazla gereklidir.
Anne ve babaların çocuklara bilgi vermekte en büyük iki sıkıntısı vardır;
Birincisi kendileri yeterince bilgiye sahip değildirler, o zaman okumalı hem kendilerini geliştirmeli hem de çocuklarına faydalı olmalıdırlar. Hem de bu konuda yardımcı olabilecek kişilere yönlendirmeli, uygun kaynaklara ulaşmalarını sağlamalıyız.
İkincisi ya çocuğum daha fazlasını sorarsa diye kaygılanmalarıdır.
Küçük çocukların cinsellikle ilgili soruları, cinsel duygular değil, üreme konusudur.
Genellikle çocuklar 2-3 yaşlarında en geç 4 yaşında soru sormaya başlarlar.
Bebekler nasıl olur?, Ben nereden geldim? bu soruları gerçeklere dayanarak çocuğunuzun yaşını göz önüne alarak kısaca yanıtlayın.
Çocuğunuz cinsellik ile ilgili bilgileri sizden edinsin, bilgileri aktaran siz olun ki cinsiyet ve üreme ile ilgili bilgileri başkaları ile konuşması gerektiğini düşünmesin.
Tartışmaktan kaçınmayın. Kötü, yasak, diye düşünmesin.
Ve çocuk daha fazlasını da sorar diye düşünmeyin.
Çocuklar iki-üç basamak sorudan fazlasını sormazlar. Yani anne ben nasıl oldum sorusunun peşinden ben oraya nasıl girdim sorusu gelir, belki bir basamak daha ama daha fazlasını anlatsanız bile sıkılır ve dinlemez.
Çocuğa cinsel bilgiler vermenin ideal zamanı onun bu konularda soru sormaya başladığı dönemlerdir.
Çevresini ve dış dünyayı yeni-yeni tanımaya çalışan çocuğun özellikle 3 yaş civarında aşırı meraklı olduğu ve bu dönemlerde anne-babasını çeşitli konularda soru bombardımanına tuttuğu bir gerçektir.
Bu sorulardan anne ve babayı en çok zorlayanı çocuğun cinsel içerikli soruları olmaktadır.
Çocuğun sorularına yol açan sadece bilgi edinme isteğidir.
Sen daha çok küçüksün anlamazsın gibi cevaplar ile kurtulmak isterler. Bu çocuğun merakını dahada arttırır.
Sorduğu soru ne olursa olsun (cinsellik üreme) her şeyi bir çırpıda anlatmaya çalışmayın. Kısaca sadece sorulan soruyu doğru yanıtlayın.
Çocuğun sorularına verilecek cevaplar onun merakını giderici ve doyurucu olmalıdır. Ancak bilgi verme amacıyla çocuğa her şeyi tüm detayları ile anlatmak ve çocuğun aklını karıştırmak da gerekmez.
Çocuğun neyi anlayıp anlamayacağını kavramak zor değildir. Her çocuğa yaşına uygun anlayabileceği bir dil kullanarak bilgi verilebilir.
Anne, babaların çoğu sorulan sorulara hayvanları, böcekleri örnek gösterirler.
Ancak çocuk bundan tatmin olmaz.
Onları ilgilendiren gerçek olgulardır.
Çocuğunuz size cinsellik ve üreme ile ilgili sorduğu soru karşısında bu ne biçim bir soru edası ile ona bakmayın.
Suratınızı buruşturup telaşa kapılmayın doğal olun.
Çocuğun sorduğu soruyu yanıtlamanın en iyi yolu çocuklara uygun çizimlerle yapılmış kitaplar olacaktır.. Hem meraklı gözler ile izleyecek hem de soruya yanıt alacaktır.
İleride doğru olarak yanıtladığınız bu bilgileri hatırlayacak, doğru kullanacaktır.
Çocuklar anne-babalarından edindikleri bilgileri arkadaşları ile paylaşırlar, bunda da bir sakınca yoktur.
Ancak kendi cinsel yaşantınız ile ilgili bilgileri vermeyin.
Böyle bir soru sorduğunda bunun sizin için özel olduğunu, paylaşmak istemediğinizi belirtin.
Çocuğunuz sizi çıplak veya giyinirken görebilir, bu sırada vereceğiniz tepki onun çıplaklık üzerine oluşturacağı ilk yapı taşıdır.
Doğal olun sakınmayın, çünkü çocuk anne ve babanın ve diğer insanların fiziksel yapısını gözlemler, bunu bazen de arkadaşları ile doktorculuk oynayarak yapar ama çocuk öğrensin diye de özellikle çıplak dolaşmayın..
Yetersiz cinsel eğitim sonucunda yanlış bilgilenmeler ve beklentiler ortaya çıkar.
Konuşulmayan cinsel konularda insanların kendi aralarında konuşmalarından yada çıkarsamalarından geliştirdikleri bir takım inançlar vardır.
Bu yanlış bilgi ve inanışlar cinsel hayatımızda mutsuz olmamıza sebep olur.
Cinselliği içinde bulunduğumuz sosyal ve kültürel yapının kurallarında doğal akışında yaşamalıyız.
Cinsel mutluluğumuz sadece cinsel ilişki ile sınırlı değildir. Bu cinsel kimliğimizi, cinsel kimliğimiz sosyal kimliğimizi etkiler ve bu zincir sürer gider.
Sağlıklı, mutlu doğru bir yaşam için her alanda doğru kaynaktan doğru bilgileri almalı ve çocuklarımıza vermeliyiz.
kaynak
Sağlıklı bir cinsel yaşamı olması için çocuklara ve gençlere bilgi verilmesi şarttır.
Bugünkü davranışlarımız doğduğumuz andan itibaren farkında olarak veya farkında olmadan çevremizden direkt olarak veya dolaylı olarak edindiğimiz bilgilerle yönlenir.
Çocuk büyürken çevresinde olup biten her şeyi bir kamera ve cihazı gibi kayıt eder ve bunların bir kısmını yaşantısı boyunca kullanır.
Ama çevremizde o kadar çok olup bitmekte doğrular, yanlışlar, iyiler ve kötüler nasıl ayırt edilecek?
İşte burada devreye temel yapılanmadaki aldığımız eğitim devreye girer.
Bu eğitimde anne ve babanın verdiği eğitimdir.
Bu eğitim gene anne babanın desteği ve kontrolü altında okulda da sürer. Ailemiz ve okulda aldığımız temel ve hayata uygun doğru bilgiler ana eksenimizi oluşturur. Bu ana yapı ile çevreden gelen bilgiler-veriler süzülür içlerinden doğru ve sağlıklı olanları alınarak kullanılır.
İşte bu temel yapılanma olmazsa kişi dışarıdan gelen bilgilerin doğru ve yanlışları ayırt edemeyecek, her türlü bilgi süzülmeden geçecek ve uygulamaya konulacaktır.
Yani gerçeklik ve doğru sınırı olmadan yaşayacaktır.
Cinsel yaşantımız ve mutluluğumuz içinde bu temel bilgiler ve filtrelerimiz de çok-çok önemlidir.
Çünkü hayatın diğer alanlarında belki daha çok sorgulayabilecek ve karşılaştırarak doğruları görüp yanlışları düzeltme şansımız varken maalesef cinsel alanda bu kısıtlıdır.
Maalesef çocukluk çağında edinilmiş yanlış bilgi ve kurallar bugünkü cinsel hayatımızda mutsuz, beceriksiz hatta bir takım sapkınlıklara düşmemize neden olacaktır.
Ve cinsel alanda yaşanan başarısızlıklar ve mutsuzluklar da sosyal alandaki hayatımızı da bozacak ve giderek daha kötü bir hayatımız olacaktır.
Basit bir örnek olarak adet kanaması hakkında bilgilendirilmemiş bir kız çocuğu ilk adet kanaması ile karşılaştığında ciddi korku ve panik yaşayacaktır. Bu onun bedeni, vajinası ile hep sıkıntı duymasına sebep olacak, bu mutsuz ve kötü bir cinsel hayata sebep olacaktır.
Bu sıkıntı onunla evlenen erkeğe de taşınacak.
Bu ailenin yetiştirdiği çocuklar mutsuz ve sıkıntılı olabilecek, bunlardan birisi komşunuz, yöneticiniz veya damadınız olabilecektir. İçim sıkıldı demeyiniz çünkü yaşanan gerçek bu budur.
Birçoğumuz cinsellik ve üreme ve kadın erkek ilişkisi konusunda anne ve babamız tarafından yeterince bilgilendirilmemiş olduğumuzdan çok ciddi sıkıntılar yaşamışızdır.
Bu sıkıntıyı çocuklarımızın da yaşamaması için onlara bize davranılandan farklı davranmalı gerekli bilgileri vermeliyiz.
Eğer biz bu konuda yeterli bilgi edinemediysek bu konuda yardımcı olabilecek kişilere yönlendirmeli, uygun kaynaklara ulaşmalarını sağlamalıyız.
Eğer siz yeterli bilgi vermez ve kaynak göstermezseniz onlar kendilerince bir takım kaynaklara ulaşacaklardır.
Bunların içerisindeki en önemli kaynak ise internettir.
İnternet de hem yeterli ve sağlıklı bilgiler hem de yanlış ve sapık fikirler bulunmaktadır.
Yetişkinler için cinsellik ve üreme ile ilgili bilgiler ne kadar gerekli ise bundan daha fazlası gelişmekte olan çocuklarımız için daha fazla gereklidir.
Anne ve babaların çocuklara bilgi vermekte en büyük iki sıkıntısı vardır;
Birincisi kendileri yeterince bilgiye sahip değildirler, o zaman okumalı hem kendilerini geliştirmeli hem de çocuklarına faydalı olmalıdırlar. Hem de bu konuda yardımcı olabilecek kişilere yönlendirmeli, uygun kaynaklara ulaşmalarını sağlamalıyız.
İkincisi ya çocuğum daha fazlasını sorarsa diye kaygılanmalarıdır.
Küçük çocukların cinsellikle ilgili soruları, cinsel duygular değil, üreme konusudur.
Genellikle çocuklar 2-3 yaşlarında en geç 4 yaşında soru sormaya başlarlar.
Bebekler nasıl olur?, Ben nereden geldim? bu soruları gerçeklere dayanarak çocuğunuzun yaşını göz önüne alarak kısaca yanıtlayın.
Çocuğunuz cinsellik ile ilgili bilgileri sizden edinsin, bilgileri aktaran siz olun ki cinsiyet ve üreme ile ilgili bilgileri başkaları ile konuşması gerektiğini düşünmesin.
Tartışmaktan kaçınmayın. Kötü, yasak, diye düşünmesin.
Ve çocuk daha fazlasını da sorar diye düşünmeyin.
Çocuklar iki-üç basamak sorudan fazlasını sormazlar. Yani anne ben nasıl oldum sorusunun peşinden ben oraya nasıl girdim sorusu gelir, belki bir basamak daha ama daha fazlasını anlatsanız bile sıkılır ve dinlemez.
Çocuğa cinsel bilgiler vermenin ideal zamanı onun bu konularda soru sormaya başladığı dönemlerdir.
Çevresini ve dış dünyayı yeni-yeni tanımaya çalışan çocuğun özellikle 3 yaş civarında aşırı meraklı olduğu ve bu dönemlerde anne-babasını çeşitli konularda soru bombardımanına tuttuğu bir gerçektir.
Bu sorulardan anne ve babayı en çok zorlayanı çocuğun cinsel içerikli soruları olmaktadır.
Çocuğun sorularına yol açan sadece bilgi edinme isteğidir.
Sen daha çok küçüksün anlamazsın gibi cevaplar ile kurtulmak isterler. Bu çocuğun merakını dahada arttırır.
Sorduğu soru ne olursa olsun (cinsellik üreme) her şeyi bir çırpıda anlatmaya çalışmayın. Kısaca sadece sorulan soruyu doğru yanıtlayın.
Çocuğun sorularına verilecek cevaplar onun merakını giderici ve doyurucu olmalıdır. Ancak bilgi verme amacıyla çocuğa her şeyi tüm detayları ile anlatmak ve çocuğun aklını karıştırmak da gerekmez.
Çocuğun neyi anlayıp anlamayacağını kavramak zor değildir. Her çocuğa yaşına uygun anlayabileceği bir dil kullanarak bilgi verilebilir.
Anne, babaların çoğu sorulan sorulara hayvanları, böcekleri örnek gösterirler.
Ancak çocuk bundan tatmin olmaz.
Onları ilgilendiren gerçek olgulardır.
Çocuğunuz size cinsellik ve üreme ile ilgili sorduğu soru karşısında bu ne biçim bir soru edası ile ona bakmayın.
Suratınızı buruşturup telaşa kapılmayın doğal olun.
Çocuğun sorduğu soruyu yanıtlamanın en iyi yolu çocuklara uygun çizimlerle yapılmış kitaplar olacaktır.. Hem meraklı gözler ile izleyecek hem de soruya yanıt alacaktır.
İleride doğru olarak yanıtladığınız bu bilgileri hatırlayacak, doğru kullanacaktır.
Çocuklar anne-babalarından edindikleri bilgileri arkadaşları ile paylaşırlar, bunda da bir sakınca yoktur.
Ancak kendi cinsel yaşantınız ile ilgili bilgileri vermeyin.
Böyle bir soru sorduğunda bunun sizin için özel olduğunu, paylaşmak istemediğinizi belirtin.
Çocuğunuz sizi çıplak veya giyinirken görebilir, bu sırada vereceğiniz tepki onun çıplaklık üzerine oluşturacağı ilk yapı taşıdır.
Doğal olun sakınmayın, çünkü çocuk anne ve babanın ve diğer insanların fiziksel yapısını gözlemler, bunu bazen de arkadaşları ile doktorculuk oynayarak yapar ama çocuk öğrensin diye de özellikle çıplak dolaşmayın..
Yetersiz cinsel eğitim sonucunda yanlış bilgilenmeler ve beklentiler ortaya çıkar.
Konuşulmayan cinsel konularda insanların kendi aralarında konuşmalarından yada çıkarsamalarından geliştirdikleri bir takım inançlar vardır.
Bu yanlış bilgi ve inanışlar cinsel hayatımızda mutsuz olmamıza sebep olur.
Cinselliği içinde bulunduğumuz sosyal ve kültürel yapının kurallarında doğal akışında yaşamalıyız.
Cinsel mutluluğumuz sadece cinsel ilişki ile sınırlı değildir. Bu cinsel kimliğimizi, cinsel kimliğimiz sosyal kimliğimizi etkiler ve bu zincir sürer gider.
Sağlıklı, mutlu doğru bir yaşam için her alanda doğru kaynaktan doğru bilgileri almalı ve çocuklarımıza vermeliyiz.
kaynak
