Depresyon Tedavisinde Kullanılan Sarı Kantaron

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,507
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Arkadaşlar sizlere kişisel deneyimlerime dayanarak depresyon tedavisinde kullanılan sarı kantaron'u anlatmak istiyorum.
Bende özellikle kış aylarında depresyon belirtileri baş gösterir (mevsimsel depresyon dedikleri şey olmalı) genel olarak bir durgunluk hayattan zevk alamama v.b gibi hafif düzeyde depresyon belirtileri.

Son 5-6 yıldır bu durum her kış birkaç kez nükseder. Bir arkadaşın tavsiyesi üzerine Sarı Kantaron'u kullanmaya başladım. Ve müthiş derecede etkili oldu bende. Depresyon belirtileri nüksettiğinde 1-2 ay bu berbat durum etkisini sürdürürken sarı kantaron'u kullandığım da bu durum 1-2 günde kendiliğinden kayboluyor.
Bendeki depresyon öyle ilaç kullanmayı gerektirecek düzeyde değil. Bu yüzden çok etkili olabilir. Bu tavsiyeleri yaparken kimse yanlış anlamasın, bu bitki asla ve asla depresyon ilaçlarının yerini tutamaz. Olsa olsa destekleyici etkisi olur.
Bu yüzdende siz siz olun burdaki yazılanları tek başına depresyon tedavisi için geçerli saymayın.



Sarı Kantaron Hakkında Detaylı Bilgiler:

Etkileri: İltihap giderici, yara iyileştirici,yatıştırıcı, antidepressif, kramp çözücü,ağrı kesici, antiseptik
Kullanım alanları: Yakın geçmişte Avusturya’da, insanüzerinde yapılan bir bilimsel deneyde, kullanılan bir sarıkantaron preparatı, deneklerin %67’sinin hafif ve orta derecelidepresyondan kurtulmalarını sağlamıştır.Bu sonuç, daha önceleri yapılmış olan benzer deneyleridoğrular niteliktedir. Sarı kantaron yağınakırmızı rengini veren, Hypericin adlı ana etkenmaddedir. Bu madde, antidepressif ve çok güçlü antiviral etkileresahiptir. Bu etki (virüslere karşı etki) öyle güçlüdür ki,geçtiğimiz yıllarda, AIDS’e karşı etkili olupolamayacağı konusunda geniş kapsamlı laboratuar araştırmaları yapmak gereği duyulmuştur. Doğrudanbitki kullanımı yoluyla pek çok virütik hastalığın tedavi edilebileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.

Sarı kantaron, sinirsel rahatsızlıklarakarşıkullanılabilecek en değerli şifalı bitkilerden biridir.Bitki geleneksel olarak da zaten hep, korku, gerginlik, uykusuzluk vedepresyona karşı kullanılagelmiştir. Özellikle menopoz döneminde görülen bu tür rahatsızlıkların tedavisinde çok olumlu sonuçlar alınabilir. Uykuda idrar kaçırma da sarıkantaron çayı ile tedavi edilebiliyor, çünkü bu rahatsızlık genelde ruhsal nedenlerden kaynaklanır.
Hormon düzeyindeki değişikliklerin belirtilerini azaltan ve bedene yeni güçler kazandıran özellikleri nedeniyle, menopoz sıkıntılarına karşı sarı kantaronçayı mutlaka kullanılmalıdır.
Sarı kantaron ayrıca, karaciğerive safrakesesini güçlendiren önemli bir toniktir.
Dudak uçuğu(herpes), suçiçeği ve zona, nevralji,bel ve sırt ağrıları, kas ve eklemağrıları da bitki çayı, tentürü ve preparatları ile tedavi edilebilir.

Kırmızı renkli kantaron yağı da,hiçbir evde eksik olmaması gereken çok önemli bir ilaçtır.İyileştirme gücünü en az iki yıl korur ve yalnızca açık yaralarda, yeni yaralarda, hematomlarda (deride mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ve pürüzlü yüzlerde bakım ve tedavi ilacı olmakla kalmayıp, sırt ve bel ağrıları,siyatik ve romatizmada da etkili bir friksiyon ilacı olarak kullanılabilir. Yanıklarda, haşlanmalarda ve güneşyanığında da kantaron yağıbaşarıyla kullanılabilir.
Karnı ağrıyan bebeklerin karıncıklarına kantaronyağı sürüldüğünde ağlamaları sona erer. Tüm lenfbezi şişkinliklerinde kantaron yağı ile yapılan hafif friksiyonlar büyük rahatlık sağlayabilir.

Bu yağ içten de kullanılabilir. Örneğin, safra salgılarını arttırmak, sinirsel kökenli mide rahatsızlıklarını yatıştırmak ve mide ülserini tedavi etmek gibidurumlarda, günde iki kere yarım tatlı kaşığı kantaron yağı içilir.
Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı incekıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolususoğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadarısıtılır, üstü kapalı olarak 4-5 dakika demlendirilirve süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş kantaron çayı, açkarnına veya öğün aralarında, soğutulmadan içilir. Bu çay, yaratedavisinde de dıştan yıkama veya kompres biçimindekullanılır.
Tentür yapımı: Çiçeklenme aşamasında toplanarak kurutulmuş ve incekıyılmış bitki, geniş ağızlı bir cam şişeye veya kavanoza 1:5 oranında koyulur, çalkalanabilecekkadar boşluk kalana kadar 35-40 derecelik etil alkol-su karışımı eklenir ve kapak sıkıca kapatılır. İki hafta boyunca arada bir çalkalanarak bekletilirve süre sonunda dört kat tülbentten geçirilerek süzülür. Tentür koyu renkli şişelerde, serin bir ortamda saklanmalıdır.
.
Kantaron yağ ıyapımı: Güneşli bir havada toplanangenç çiçekler hafifçe ezilerek saydam bir cam şişenin veya kavanozunboğazına yakın bölümüne kadar doldurulur, üstüne sızmazeytinyağı eklenir ve mayalanma süreci tamamlanana kadar(3-4 gün)kapağı açık olarak güneşte bekletilir. Sonra kapak kapatılır ve arada bir çalkalanarak 3-4 hafta güneşte bekletilir. Çok hoş bir kırmızı renk kazanan yağ iki kat tülbentten süzülür, çiçek posaları da sıkılır ve kantaron yağı koyu renkli şişelerde, çok sıcak olmayan bir ortamda saklanır. 2-3 yıl boyunca kullanılabilir.
Uyarı: Uzun süreli kantaron çayı kullanımı, güneşışığına veya solaryuma karşı duyarlılık oluşturabilir. Çay içimine son verildiğinde budurum sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.

“Tanrı’nın Eczanesinden Sağlık”

Maria Treben
‘Sarı kantaronun içerdiği hiperisin etken maddesi, serotonin adı verilen mutluluk hormonunun kandaki düzeyini artırıyor. Sarı kantaron, çay yerine hap şeklinde tüketildiğinde daha fazla etki gösteriyor. Kedi otundan yapılan çay, depresyona, sinirsel uykusuzluğa ve çarpıntıya iyi geliyor.’
Dr. Ender Saraç
Hypericum performatum adındaki bitkiden elde edilir. Orta şiddette depresyon tedavisinde kullanılır. İçinde iki düzineden fazla aktif hammadde olduğu biliniyor. Bunların birçoğunun ne işe yaradığı henüz bilinmiyor. Diğer antidepresanlarda olduğu gibi ağızda kuruluk, başağrısı, kabızlık, çarpıntı, terleme ve mide bulantısı gibi yan etkileri vardır. Kullananların parlak ışığa çıkmaları katarakta neden olabilir. Bazı ilaçlarla zararlı etkileşim yaratabilir.
Bu ilaç üzerinde sayıca fazla, sistematik araştırmalar yapılmıştır. Son yıllarda sonuçlanan iki klinik deney, St John’s Wort’un trisiklik antidepresan olarak plasebodan daha yararlı olduğunu göstermiştir
Uzun vadedeki etkileri ve modern ilaçlarla karşılaştırması konusunda detaylı araştırmalar henüz söz konusu değil. Bu arada ağır depresyon vakalarında etkili olmadığı görülmüştür.
THE JOURNAL OF THE AMERICAN MEDICAL ASSOCIATıON, vol 285, p 1978 BRITISH MEDICAL JOURNAL,
vol 319, p 1534 ve vol 321, p 536
(20-3-2005/İha)
Eskişehir Anadolu Üniversitesi (AÜ) Eczacılık Fakültesi ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin (GATA) Farmakoloji Bölümleri tarafından ortaklaşa yürütülen doktora tezinde, “sarı kantaron” adlı bitkinin, alkol bağımlılığının tedavisinde önemli katkıları olduğu belirlendi.
Yapılan araştırmada, sarı kantaron bitkisinin, alkol bağımlılığında “Yoksunluk Dönemi” adı verilen süreçte, bağımlıların alkol alımının kesilmesi sonrasında el ve ayaklarında oluşan titremeleri engellediği ortaya çıktı. Tez çalışmasını Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü öğrencisi İlke Coşkun gerçekleştirken, çalışmanın danışmanlığını ise Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Öztürk ve GATA Farmakoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Tayfun Özbay yürüttü.
Çalışma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yusuf Öztürk, çok fazla bilinen bir bitki olan sarı kantaronun, insan sağlığına büyük yararları bulunduğunu söyledi. Eczacılık Fakültesi olarak bu bitkinin etkileri üzerine uzun zamandır çalıştıklarını ve bir çok yayın çıkardıklarını kaydeden Öztürk, “Sarı kantaron bitkisi alkolizm ve depresyon tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak bu bitkinin, alkolden kurtulma dönemi sırasında ortaya çıkan yoksunluk dönemindeki etkileri ilk kez bu tez ile araştırıldı. Bilindiği üzere alkol tedavisinde, alkolden uzaklaşma yani yoksunluk dönemi oluşmaktadır. Bu dönemde bağımlılar çeşitli uyku ilaçları ve kas gevşeticiler ile alkolden uzak tutulmaya çalışılır. Dolayısıyla bu ilaçlar da kişinin gündelik hayatına normal bir şekilde devam etmesini engeller. Üstelik midede ve diğer organlarda büyük oranda yan etki meydana gelir” dedi.
Yoksunluk döneminde meydana gelen yan etkilerin azaltılması ve tedavi sırasında bağımlı kişinin gündelik yaşamında meydana gelen aksamaların ortadan kaldırılması amacı ile bu çalışmaya başladıklarını açıklayan Prof. Dr. Yusuf Öztürk, “Yoksunluk döneminde, bağımlı insanlarda tutarık dediğimiz, el ile vücutta meydana gelen titremeler olmaktadır. Yine bu dönemde bunlara ek olarak sesli uyarılara ani reaksiyon verilir ve duruş bozuklukları oluşur. 3 yıl süren bir çalışma sonunda sarı kantaron bitkisinin bütün yoksunluk dönemine etkileri, deney hayvanları üzerinde denendi ve ortaya çıkan sorunlar engellendi. Bu davranışlar hayvanlarda olduğu gibi insanlarda da oluşuyor. Dolayısıyla insanlar üzerinde de etkili olacaktır” şeklinde konuştu.
Sarı Kantaron
Hypericum perforatum L.’un yaprakları ve çiçekli dal uçları son yıllarda antidepresan
etkilerinden dolayı popülarite kazanmıştır. Bitkiden hazırlanan yağlı maseratın yara iyileştirici
etkisi çok uzun zamandır bilinmektedir. Haricen veya dahilen kullanılan bu kırmızı yağın
yangıları önleyici ve iyileştirici etkisi vardır. Yağın rengi ve etkisi kırmızı renkli bir diantron
pigment olan hiperisinden ötürüdür. Bu bitki aşırı kullanıldığında ve güneş ışığına maruz
kalındığında fotosensitizasyona yol açar, cilt ve mukoza’da dermatit ve yangı oluşur.
Almanya’da sarı kantaron ruhsatlı ilaç ve tıbbi çay olarak piyasada bulunur. Muhtelif dozaj
formlarında hafif depresyonun tedavisinde kullanılır (Leung & Foster, 1996, Foster & Tyler,
2000).
ABD’de tentür ve sulu ekstre.halinde gıda bütünleyici olarak, yağlı maseratı haricen,
kuru ekstresi ise kapsül ve tablet halinde kullanılmaktadır. USP, sarı kantaron hakkında bir
monograf yayınlamıştır. USP’ye göre, ofisinal sarı kantaron droğu, % 0.2’den az hiperisin ve
psödohiperisin ile % 3’ten az hiperforin içermemelidir (Anon, 1999).
Sarı kantaron ekstresinin insanlardaki antidepresan etkisi klinik deneylerle
gösterilmiştir. Sarı kantaron %6.5 – 15 kateşik tanen ve proantosiyanidinler (örn., kateşin,
epikateşin, lökosiyanidin), flavonoitler [örn., hiperozit (% 2’ye kadar), rutin (% 1.6’ya kadar),
kersetin (% 0.3’e kadar)], biflavonoitler (% 0.26 biapigeninler), floroglusinol türevleri [örn.,
hiperforin (% 4’e kadar)], uçucu yağ (% 0.05 – 1.0), % 0.05 – 0.15 naftodiantronlar (hiperisin
ve psödohiperisin), ksantonlar (10 ppm’e kadar), steroller, vitaminler (A ve C) ihtiva eder
(Reuter, 1998, Blumenthal et al, 2000, Mahady et al, 2001).
Sarı kantaron’un bileşimindeki bazı maddeler için şu etkiler bildirilmiştir (AHP,
1997):
Sarı kantaron bileşiği Rapor edilmiş etki
Hiperisin Antiviral
Psödohiperisin Antiviral
Hiperforin Antibakteriyel, yara-iyileştirici, nörotransmiter inhibitörü, potansiyel antikarsinojenik
Biapigeninler Antienflamatuvar, antiülserojenik, muhtemelen sedatif
Proantosiyanidinler Antioksidan, antimikrobiyal, antiviral, vazorelaksan
Ksantonlar Antidepresan,antimikrobiyal,antiviral,diüretik,kardiyotonik, MAO inhibitörü
Kersitrin In vitro MAO inhibitörü
Sarı kantaron ürünleri için önerilen dozlar şöyledir
Toz edilmiş veya parçalanmış herba : Günde 2 – 4 g
Sıvı ekstre 1:1 (g/ml) : Günde 2 x 2 ml
Kuru ekstre 5 – 7 : 1 : Günde 3 x 300 mg
Yağlı maserat : Yara üzerine doğrudan uygulanır.
14. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir, Eds. K.H.C.Başer ve N.Kırımer​
 
Son düzenleme:
Tekerlekli Sandalye
Üst