Engeli olarak çalıştığım şirkette amirlerim tarafından hakarete uğradım.

bilo41

Üye
Üye
Katılım
Mar 30, 2013
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
29.09.2002 TARİHDEN BERİ DİASA DİA SABANCI SÜP. TİC. A.Ş. ’nın özürlü kadrosunda mağaza sorumlusu olarak İZMİT İNÖNÜ mağazasında çalışmaktaydım. 21.03.2013 tarihinde amirim olan ASYA BÖLGE SATIŞ MÜDÜR YARD tarafından hakarete uğradım. BSŞ İLE BERABER BENİ SORGUYA ÇEKİP "lan biz salakmıyız" diyerek sanki terör suçlusuymuşum gibi beni çapraz sorguya alıp şahsıma bağırarak onurumu zedelemişlerdir. Ofisi asma katlı olan mağazanın içindeki müşteriler ve mağaza içindeki personeller bile bu bağrışmayı duymuştur. İfadelerin net duyulduğunu özellikle kasa çevresinde ki personeller daha netmiş diye söylüyorlar.Mağaza çalışanları amirimin bağırmasını duymuş ve personellerimin yanında istediğin yere git nereye şikâyet edersen et demiştir. Amirim olan bu şahıs ile ilgili adli makamlara şikâyetimi yaptım. ÇOK ÜZGÜNÜM yaklaşık 12 yıldır çalıştığım şirketime yıllarca alın terim ile hizmet verdim ancak bu olaydan sonra iş akdimin derhal fesih edilmesi için ihtar çekmek zorunda bırakıldım. Şubat maaşında mağaza primlerinin eksik yatmasını sözlü itiraz etmemize rağmen hesaplamanın doğru olduğu beyan ettiler. Bize gelen raporlarda lfl % +69 iken sözlü ifadede % -16 söylendi. Böyle bir belge yok. Bu yüzden maaş bordosuna imza atmamıştım. Bendeki maaş bordrosunda imza yoktur Son maaş bordromun bilgim olmadan BSŞ tarafından imzam taklit edilerek imza altına alınmış ve çalışan arkadaşlarım bu olayı görmüştür. Mesailerle ilgili yazılı evrak getirip imzalattırılmak istemiş ve baskı yapılmıştır. BU ŞİRKETTE SAHTE İMZA SUÇ DEĞİL Mİ? . Eski mağaza sorumlusu yazan maaş bordrom bir iki sene önce yeni mağaza sorumluları maaşlarını eşitlemek amacıyla zam yapılmamıştır. Eski ibaresi maaş bordrosunda kaldırıldı. Verilen Unvan sebepsiz kaldırılamaz. Mesailere sürekli bırakıldım. Gece 2.3.4 sevkiyat aldım. Her yeni gelen kendi kafasına kurallar koydu. Sevkiyatı gece 12.00 sonra almadığım için bile tutanak tutulup uyarı yazıldı. Mağaza primi altında maaşımın eksik yatırıldığını düşünüyorum. Yine 20.02.2011 tarihinde kendi rızam olmadan geçici görevlendirme imzalatılmadan şubem İZMİT MERKEZ den İzmit İnönü mağazasına aktarıldım. 31.05.2011 tarihinde de resmi olarak aktarıldı. Fakat yine rızam ve talebim olmadan herhangi bir evraka imza atmadan yapıldı veya şahsım yerime imzam taklit edilmiş olabilir ŞİRKETTE SAHTE İMZA SUÇ DEĞİL Mİ? BU SON YAŞADIĞIM HAKARET OLAYI BENİM ONURUMU ZEDELEMİŞTİR. BU KONULAR HAKKINDA AMİRLERİMDEN ŞİKÂYETÇİYİM VE HUKUKİ OLARAK HAKKIMI ARAYACAĞIM AMA DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM....... SAYGILARIMLA.................
BÜLENT ÇAKIR
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam bilo41,

İşyerinizde yaşadığınız tatsız olayı tüm ayrıntılarıyla anlatmış ve bu olaydan dolayı duyduğunuz sıkıntıyı çok güzel ifade etmişsiniz. Sizin adınıza olduğu kadar bugüne kadar yaşanmış tüm tatsız olaylarla ilgili olarak da üzgünüm... tüm engelli kadrosunda çalıştırılan engelli kardeşlerim adına sizin yazınızla birlikte bir kere daha müteessir oldum.

Öncelikle çok büyük geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Her zaman savunduğum özellikle işyerlerinde uygulanan sözsel iletişimin bazen psikolojik şiddet boyutlarına vardığı ve aslında beden dilinin de eşlik ettiği bir çeşit mobbing uygulamasına girecek şekilde ağır tacizlerin karşısında hiç bir çalışanın boyun eğmemesi gerektiğidir. Hayat şartları o kadar ağır ve zorlayıcıdır ki çoğu çalışan gördüğü ağır muamele karşısında sesini bile çıkarmaz. Sizi cesaretinizden dolayı kutlamak isterim.

İstifa etmeden önce okunması gereken bir yazı eklemiştim siteye ama ne yazık ki artık geç kalmış görünüyorsunuz. Ama yine de o yazıyı size göndereyim çünkü siz bu yaşadığınız tatsız olay neticesinde, iş sözleşmenizi haklı nedenlere bağlı olarak fesih yoluna gitmeniz konusunda da baskılandınız. :(

Sizin için diyebileceğim tek sözüm, haklı olduğunuza inandığınız bir davada ki konusu ne olursa olsun sonuna kadar gidiniz...asla pes etmeyiniz...Yasal haklarınızı yine yasal yollarla aramaya çalışın ve bunun için İş mahkemelerine başvurabilir ayrıca barodan sizin için avukat temin etme hakkınızın da bulunduğunu belirtmek isterim.

Bazen hayatta öyle koşullar vardır ki hani '' Susma ! sustukça sıra sana gelecek ! '' bu sözün önemini kavrayan iş arkadaşlarınızın da desteğini alırsanız sizin için her şey çok daha kolay halledilecektir...ama hak arama yolunda , yalnız bırakılsanız dahi şunu bilin ki başınıza gelenlerden siz sorumlu olmadığınız sürece size, sizin onurunuzu, gururunuzu kıracak her tür davranışın sonuçlarına katlanmayı da işvereninizin bir şekilde öğrenmesi gerekir.

Her şey gönlünüzce olsun dileklerimle,
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
İstifa etmeden önce mutlaka okuyunuz !!!


İnsan psikolojisi, zor ve sıkıntılı durumlarda panik yapar ve yaptığı panikle yanlış kararlar verebilir. Kişi, panik halinde verilen önemli kararların sonucunda, bir süre sonra düşündüğünde verdiği kararın ne kadar yanlış olduğunu görür. Karar veren kişi, bu pişmanlık psikolojisi ile çaresizlik içinde yaptığı yanlıştan dönmenin yollarını arasa da artık iş işten geçmiştir. Kişi, kendine yanlış yaptıran kişiyi verdiği kararlarla ödüllendirerek, adaletin olmadığı düşüncesiyle iç dünyasıyla hesaplaşmaya gidecektir. Belki de ani hırsla karar veren kişide, yıllarca içine yer edecek olan bu olay, ya kişinin iç dünyasında sürekli nüksedecek olan vicdani rahatsızlığa neden olacak ya da, bu olayı yaratan kişilerle mücadele ederek bir şekilde de olsa vicdanını rahatlatacaktır.

İşte istifa dilekçelerinin bir çoğu da panik, baskı, korku, bir anlık sinir gibi duygusal hallerde verilmiş kararlardır. Bu sebepledir ki kişi, öncelikle bu anormal olan ruhsal durumundan kurtulup, sakin şekilde düşünüp, olayı çözümleyebilecek profesyonel kişilerden danışmanlık hizmeti alması gerekir. Yetkisi ve bilgisi olmayan kişilerden alınan yanlış bilgiler, kişiyi daha çok zora sokabileceği gibi işçi adına geri dönüşü olmayacak olan hukuksal yönden daha da vahim sonuçlara yol açabilir. Ülkemizde ise “bilmiyorum” diye bir kavramın olmadığı düşünüldüğünde herkesin farklı cevaplar vermesi muhtemeldir. Bu sebeple farklı cevaplar sonucu kafası karışan işçilerin, istifa etmeden önce İş Hukukunda uzman olan kişilerden hukuksal destek almasını önermekteyim.

İşçi, işveren arasında yaşanan uyuşmazlıklarda fesih konusunda ispat külfeti, işverene aittir. İşçinin, işverene istifa dilekçesi vermesi durumunda ise işveren, akdin bozulmasını istifa ile ispatladığından ispat külfeti işverenden, işçiye geçmektedir. İşçi, işveren ile yaşadığı uyuşmazlığın sonunda istifa dilekçesi verdiğinde ispat külfetini işverenden alarak, işvereni bir nevi ödüllendirmiş olmaktadır. Buna rağmen Yargıtayımızın vermiş olduğu kararlarda ise, “işçi, istifa etmiş olsa da istifa sürecinin öncesinin ve sebebinin araştırılması gerektiğini” belirterek işçinin, işveren karşısında güçsüzlüğünü de düşünerek, işçi lehine hükümlere imza atmıştır. Örnek verecek olursak,

*Aylardır maaşını alamayan işçi, istifa dilekçesini yazmış olsa bile işçinin iş akdini haklı nedenle feshetmiş sayarak, Mahkeme istifanın asıl nedeninin maaş alamama olarak tespit ederek kıdem tazminatının ödenmesine karar vermektedir.

*İşverenin, işçiye hakaret etmesi sonucu verilen istifa dilekçesi


*İşçinin istifa etmek hiç aklında yok iken işverenin işçinin üzerine yüz kızartıcı suç atması veya etik olmayan gurur kırıcı iddialarda bulunması sonucu işçi tarafından ani öfke ve gururla verilen istifa dilekçesi

*Fazla çalışmalar sonucunda bunalmış olan işçinin yorgunluk ve bitkinlik halinde vermiş olduğu istifa dilekçesi


* SGK’nın eksik ödenmesi sonucu işçi tarafından verilen istifa dilekçesi


*İşçinin statüsünden ve görevinden daha alt işlere verilmesi sonucu gururu kırılan işçi tarafından verilen istifa dilekçesi

*İşçiden işin başında alınan veya işçiye boş kağıda imzalatılan istifa dilekçesi

*İşçinin iş sağılığını tehdit eden veya iş güvenliğini sağlamayan işverenin uyarılmasına rağmen çözülmeyen sorunlar karşısında verilen istifa dilekçesi

*İşverenin her türlü baskıcı ve tehditkar ve kanunsuz hareketlerine karşı işçi tarafından verilen istifa dilekçesi


Yukarıdaki sayılan örnekleri çoğaltabileceğimiz gibi belirtilen olayları işçi, Mahkemede tanık, yazılı belge, mail ve her tülü kanıtla ispatladığı takdirde verdiği istifa dilekçesinin İş Kanunu 24/2 maddesi uyarınca haklı nedenle verdiğini Mahkemeye kabul ettirerek fesihten doğan kıdem tazminatı hakkına kanun yoluyla ulaşabilir.

İşverenin, salt istifa dilekçesi sunması onu haklı çıkarmaz. İşverenin maddi ve manevi gücü ile işçiden her zaman istifa dilekçesi kolayca alabilme olanağı bulunmaktadır. Yine de işçilerin, işveren provokasyonlarına ve baskılarına karşı direnip uyuşmazlık durumunda duygusal yıkım yaşamadan mantıklı ve soğuk kanlı bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.

İstifa eden işçinin, işsizlik sigortasından yararlanamayacağı da düşünüldüğünde istifa etmek çok ciddi haksızlıklara yol açacaktır. Bu husus gözetildiğinde işçinin, ne olursa olsun işverene istifa dilekçesi vermemesi gerekir. Buna rağmen bir şekilde istifa dilekçesi vermiş ise işçi, ancak İş Mahkemesine dava açarak haklı olduğunu kanıtlayabilir. İşçi, İş Mahkemesinden alacağı kesinleşmiş ilamla ile ancak geçmişte hak ettiği işsizlik maaşını alabilecektir. Görüldüğü üzere işçinin, bilinçsizce attığı bir imza ile büyük hak kayıplarına yol açabilmekte ve işçinin yıllarca çalıştığı emeklerin saniyede yok olmasına yol açmaktadır.

Sonuç olarak, kendinizi haklı görüyorsanız istifa etmek yerine, Noter kanalıyla sebepleri de belirtilerek iş akdinizi haklı nedenle feshediniz.

Türkiye’de mücadele etmeden hak alınmaz. Hakkınızı arayınız hayatınız boyunca mağdur olmayınız.




Av.Suat Yurdseven
 
Tekerlekli Sandalye
Üst