Engelli Arkadaşların Sigortalarını Ödüyoruz

tamam iği güzel hadi diyeli e peki işyerinde emekli olna kadar sigortadevam edermi sonuçta duyuyoruz sitdedende olsun sonra çıkartılııyo falan neyse muhalefet gibi olmayam

Konuyu en başından belli takip ediyorum. Ve en başından yapılmak isteneni anladım ama olayın tam açıklığa kavuşması için bekledim. Şimdi bilmeyenler için kısa bir özet geçelim. Sıkmadan usandırmadan kısa bir özet. Memlekette engellilerin en büyük sorunlarından biri "İŞSİZLİK" devlet sosyal devlet olmanın kapsamında engellilerin bu işsizliğine çözüm bulmak adına şu kadar işci çalıştıran kuruluşlara sen şu kadar işci çalıştıracaksın çalıştırmazsan şu kadar ceza alırsın demiş.
Böylelikle bir sosyal sorun olan engellilerin işsizlik sorununa çözüm aranmış. Bizim işyerlerimiz ne yapıyor. Devletten ceza yememek adına kaç engelli çalıştırması gerekiyorsa gidip o kadar engelliyle anlaşıyor. Kardeşim seni sigortalı yapacağız ama maaş vermeyeceğiz. Devlet kontrol ettiğinde ise bu engelli bizim bünyemizde çalışıyor diyeceğiz. Sen sağ ben selamet. Alan memnun veren memnun. Peki bu yapılan doğru mu?
Alan memnun, veren memnun olsada yapılan iş ne ahlaken nede yasal açıdan doğru değil. Bu fırsatı ganimet bilip bu işe atlayan engelli biri farkında olmadan bir başkasının hakkını yemiş olacak. Ve bu iş böyle devam ederse hiç bir işyeri engelli çalıştırmayıp bu yolu izleyerek işin içinden sıyrılıp çıkacak. Sonuç olarak engelliler hala işsiz, hala fakir olarak dolaşacak.
İşyerimizde engellilere uygun pozizyon yok diyen değerli kardeşim. Emin ol engelliler hertürlü pozizyonda çalışabilir, diğer elemanlarınızın 2-3 katı performans gösterir. Benim size önerim, burada yazdığınız yöntemi uygulamak yerine yapılması gerekeni yapın ve kaç engelli çalıştırmayla yükümlüyseniz o kadar engelliyi istihdam edin. Görün bakın o engelliler diğer personellerinizden kat be kat daha iyi işler çıkaracaklar.

Tam da dediğin gibi arkadaşım bu yazının üstüne yazı yazılmaz ama bir kez yazdım göndereyim yoksa içimde ukte kalacak...
Sevgili arkadaşım Kaptan Tito bizleri canı kabul edenleri bizler de aynı ölçüde severiz. Engelli değilim diyorsunuz engellileri de istismar eden kişiler var eğer arkadaşımız deseydi ki, %40 ve üzeri engellileri çalıştırmak istiyoruz ama işyerimizin bütçesi uygun değil 300-500 lira vereceğiz mağdur olan arkadaşlar gelsin diye O zaman Allah razı olsun derdik ama arkadaşım Fıratbene cevap veren arkadaşlarımızın hepsi yorumlarında haklı... Haksız tarafları yazayım belki de Fıratben arkadaşımız da bilmiyordur diyerek iyi niyetli olmaya çalışayım, takdir etmek sizin hakkınız...
1) Arkadaşım %90 ve üzeri çalışıp işlerinde gayet başarılı arkadaşlarımız var. Görme engelli arkadaşlarımız santral memuru olarak telefon görüşmelerini sağlayabiliyor. Omurilik felçli arkadaşlarımız kütüphanelerde veya arşivlerde çalışabiliyor, memuriyet görevlerini ifa edebiliyorlar,ofislerde görev alabiliyorlar daha az özürü olanlar engelsiz kişilerin yaptıkları tüm işleri yapabiliyor ve azimlerinden dolayı oldukçada başarılılar... Çalışmadan kazanmak bence çok değersiz. Doktorlar rapor verirken engelli kişilerin yapamayacağı işleri zaten yazıyorlar bu anlamda çalışan kişi hem evinden çıkarak kendine güven sağlıyor hem de sosyalleşip prestijleri artıyor...
2) Devletimiz %40 ve üzeri engelli olup sosyal güvencesi olmayan arkadaşlarımıza maaş bağlıyor ancak bunların SGK'nın biriminde prim yatırıldığını anladığı takdirde zaten mağdur olduğu için maaş bağlanan arkadaşlarımızın maaşlarını kesebiliyor bu konuyu bilmeyen arkadaşlarımız da balıklama atlayarak konuları bilmediklerinden kayba uğruyorlar bunlar kazandıkları bu haklardan bir daha da faydalanamıyor hepimizin demek istediği bu.Biz de sizin gibi hiçbir engelli arkadaşımızın mağdur olmasını istemeyiz.
3) Birde kamuda ve özelde çalıştırdığı kişilerin sayısı baz alınarak, devletin ayırdığı kontejan kadar engelli çalıştırmak zorunda almadığı takdirde özelde kamuda olsa cezası büyük ve son zamanlarda bu konu dikkatle inceleniyor...YANİ KİŞİLER DEVLET ARACILIĞI İLE ENGELLİLERE SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEK ZORUNDALAR...
Yani arkadaşım bizler bu konuyu Fıratben arkadaşımızı suçlamak veya yargılamak niyetiyle yaklaşmıyoruz artniyetli de değiliz ancak nerede yanlış görürsek yanlışın arkasındayız doğruyu da alkışlarız. Evet isteriz ki, Allah insanların önüne doğru insanları çıkarır, anlaşılmak ümidiyle...Ben kendi adıma düşüncülerimi açıkladım bu konuya kendi adıma noktayı koyuyorum, takdirde ret sizin takdiriniz...

Merhaba Arkadaşlar,


''İşyerimizde engellilere uygun pozizyon yok diyen değerli kardeşim. Emin ol engelliler hertürlü pozizyonda çalışabilir, diğer elemanlarınızın 2-3 katı performans gösterir. Benim size önerim, burada yazdığınız yöntemi uygulamak yerine yapılması gerekeni yapın ve kaç engelli çalıştırmayla yükümlüyseniz o kadar engelliyi istihdam edin. Görün bakın o engelliler diğer personellerinizden kat be kat daha iyi işler çıkaracaklar. '' diyen Halil arkadaşıma katılıyorum ama bir yere kadar...

Konuyu açan Fıratben rumuzlu arkadaş diyor ki '' şirketimizin iş dalında engelli personellerin çalışma şartları mevcut olmadığı için bu yolla çalıştırmamız gereken engelli kontenjanını doldurmak istiyoruz. '' bundan daha önemli ve kayda değer bir açıklama olamaz ki...Engelli eğer kendine uygun yani gerek mimari yapısı gerek ulaşım kolaylığı ya da ulaşım olanakları ya da uygun pozisyon , rahatsızlığına uygun yaşama koşulları olmadığında sadece ve sadece 2022 alamadığı için ve aslında gerçekten çalışamayacak durumda olup hakettiği halde 2022 aylığından faydalanamadığı için bu yasal zorunluluktan dolayı ( özel ve kamuda engelli çalıştırma zorunluluğu ) mevcut olan rahatsızlığını arttırmak pahasına , sağlığını tümüyle kaybetmek pahasına çalışması mı ( sırf ssk dan ya da kamudan emekli olma pahasına) daha iyi? daha doğru?

Şimdi sizlere soruyorum? Bir can gidiyorsa eğer göz göre sırf hayatta kalabilmek için (ölümü göze alıp çalışan engelliler var aslında çalışamayacak durumda olup da 2022 almayan, ailesine, çoluk çocuğuna bakmak zorunda olduğu için bu uğurda kendini feda edip ssk lı çalışan engelliler var bu ülkede ) bu arkadaşın teklifi neden bu kadar cazip gelmesin ki???

Çalışabilecek durumda olan engelli arkadaşlarım lütfen alınganlık yapmasın İstihdam sizin en doğal hakkınız burada sözüm çalışamayacak durumda olup, 2022 aylığı da alamayan ve gerçekten bu teklife sıcak bakacak olan engelli arkadaşlarımın varlığının gözardı edilmesinedir bu yazım ...bu sorum?

Bu teklif bir çok kişi için bir şans olabilir...bir de bu yönüyle bakmayı denediniz mi? Son derece sağlıklı, üniversite mezunu, yabancı dil bilen, bir sürü vasfa sahip gençlerin bile iş bulmakta zorlandığı bu ülkede işsizler ordusunda olan ( hiçbir geliri olmayan ) bir o kadar çok engelli varken bu teklif onlar için ( zaten 20 kişi ) ne büyük bir şans olacaktır bence...bir de böyle düşünüyorum...

Söylemeden geçemeyeceğim arkadaşım tarzınıza bayıldım konuyu öyle basit geçirtirmişsiniz ki, yani........söyledin doğrumu anladım...Bak dedim iyice anlamak istiyor istiyor arkadaşımız ama ardından baktım tık yok tam böyle düşünüyorken birde ne göreyim ben yazımı yazmakla uğraşırken gol feci gelmiş...

Benim niyetim kimseye gol falan atmak değil ben sadece ve sadece kendi düşüncelerimi yazarım...kimseyi eleştirmek de bana düşmez...bu arada uslubunuz hiç hoş değil...

Bu ülkede yaşayan her engelli istihdam edilen ya da 2022, evde bakım maaşı vs gelirlere sahip olacak kadar şanslı değil...ne yazık ki...

1800 gün ve % 60 üzeri engellilik raporuna sahip bir engelli malulen emekli olabilir. Eğer engelli çalışamayacak durumdaysa ve 1400 prim gün sayısına sahipse ''git primini tamamla da gel , malulen emekli olursun '' diyen bir yasa karşısında ne yapıyor dersiniz ?

İstihdam engelliler için tabii ki en büyük önceliğim ( zaten olması gereken ) ama ya çalışamayacak durumda olup da geliri olmayanlar? onlar ne olacak? onlar yaşamasınlar mı? onları kim düşünüyor? Devlet mi? Bizler mi? Aileleri mi?

Sevgi ve Saygıyla kalın,

Ihhhh sakin olun arkadaşlar. Hepimiz aynı davanın kavgasını verirken, ve bu kavgada bize karşı orantısız güç kullanılırken her yumruk yiyişimizde bir birimize tutanarak ayağa kalkıp aynı kavgayı daha bir hırsla vermek dururken kendi içimizde kavga etmemiz, kavga edecek cümleler kullanmamız hiç doğru değil. Herkesin farklı bir görüşü, olaylara farklı bir yaklaşımı olabilir. Amenna. Fakat bunu yaparken bir birimizi kırmadan yapalım derim ben. Bizim sitemizin başka sitelerden farkıda burada yatıyor zaten.

Arkadaşım sen demek istiyorsun ben sana ne dedim inan ki, siteye girince küçük dilimi yuttum arkadaşım seninle ilgili yazı yazmadım ki okumuşda cevaplamışsın yazıyı okuyunca Sözcüklerin anlamını okursanız cümle tamamen site yöneticimizin yani diye başlayıp ardından doğru mu anladım diye devam eden cümlelerine letafeten verdiğim cevaplardı nasıl bu kadar yanlış anlayabilirsiniz yeminle söylüyorum ki, Halil beyin tarzını bu anlamda çok beğendiğimle ilgiliydi hafiften hafiften dinleyip birden cevap vermesi hoşuma gitti söylemlerimin yazıyla hiç ilgisi yoktu genel tavrınaydı. Benim kimseyle kavgam yok ve olamazda tam şu an da bloga yazı yazmaya girdim ki şu anda gerçekten çok ama çok üzüldüm ben bu yazıya son sözüm dedim ve çıktım siz nasıl beni bu şekilde yargılarsınız...

Arkadaşlar bu konuyu uzatmanın bir anlamı yok. Bana göre söylenen söylenmiş, verilmek istenen mesajlar verilmiştir. Konunun başka yerlere çekilmesini önlemek adına konuyu kapatıyorum.