Engelli İşgörenlerin, çalışma performanslarının artırılmasında gönül gücü faktörü

M

mavibalina2012

Guest
İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş. "Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum."

"Neden?..." diye sormuş sucu. "Niye utanç duyuyorsun?..."

Kova cevap vermiş. "Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için tasıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum. Benim kusurumdan dolayı
sen bu kadar çalışmana rağmen, emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun." Sucu söyle demiş.

"Patronun evine dönerken yolun kenarındaki çiçekleri fark etmeni istiyorum."
Gerçekten de tepeyi tırmanırken çatlak kova patikanın bir yanındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş. Fakat yolun sonunda yine suyunun yarısını kaybettiği için kendini kötü hissetmiş ve yine sucudan özür dilemiş. Sucu kovaya sormuş.
 
M

mavibalina2012

Guest
"Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçek olmadığını fark ettin mi?... Bunun sebebi benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır. Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. İki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim. Sen böyle olmasaydın, o evinde bu güzellikleri yaşayamayacaktı."
 

erkdal

Üye
Üye
Katılım
Şub 26, 2012
Mesajlar
11
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Engelliler günü 3 Aralık ve engelliler haftası 10-16 mayıs haftası gibi engellilere tanınan özel günlerin farklı bir şekilde algılanması, amacından çok uzak olduğu için engelli çalışanların motivasyonunu arttırmak yerine adeta engelliyi psikolojik olarak yerle bir eden bir uygulama olduğunu düşünüyorum...

Örnek; yaşanan gerçek bir olay; Bir GMY ( genel müdür yardımcısı ) tüm engellileri ayrı ayrı birimlerden toplayıp bir toplantı odasında bir araya getirir. Toplantı odasındaki masanın üstünde kocaman bir pasta bekliyordur kesilmek için ve o kahreden cümle '' Arkadaşlar ! Engelliler gününüz kutlu olsun '' buz gibi bir hava eser tabii ki de..kimsede bir gülümseme ya da bir sevinç yoktur ki...engelliler sadece başları önlerinde susarlar...GMY mahcup ve kızarmış bir şekilde toplantı odasını terkeder...

Burada asıl olan niyettir aslında... İyi niyet olduğundan kimsenin şüphesi de yoktu zaten ki ilerleyen günlerde o GMY defalarca özür dilemişti çalışan engellilerden...

Amacı; Engelli İşgörenlerin, çalışma performanslarının artırılmasını sağlamaya yönelik bu olay gönül kırgınlığına yolaçmış ve varolan motivasyonu bile yoketmiştir...

Keşke bizim Genel Müdürümüz de aynı duyguları yaşasaydı en azından bizlere bakış açısı değişirdi. Kadromuzu 8 yıldır vermiyor. Kendisi ile bizzat randevu alıp talebimizi de dile getirmemize rağmen hiç bir olumlu sonuç alamadık. Diğer yandan aynı ortamda çalışan gazilere farklı bir ayrıcalık yapılarak kadroları veriliyor. Haksızlık mı hak yemek mi ne diyeceğimi bilemiyorum. Mahkemeye gitsek işimizden oluruz. Hepsinin farkındalar ve bunu iyi kullanıyorlar.

Genel müdür yardımcısı bir olayı yaşadığı için farkına varmış. Ne şanslı engelli arkadaşlarmış diyebiliyorum sadece.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam erkdal,

:( ne yazık ki ben de bugüne kadar hep çok şanslı olduğumu düşünürdüm...ta ki bugüne kadar...bugün öğlen saat 12:30 a kadar. Öğle yemeğine çıkmak üzereyken gelen bir maille alt üst olan dünyamı yaşıyorum şimdi...teşekkür yazıları ve ardından gelen bir tayin maili...tayin? neden? niçin ? cevabı beni mutluluktan ağlatacak kadar güzel olan...'' Sana diğer bölgelerde de ihtiyaç var, sen bizim için vazgeçilmez bir personelsin '' her şey iyi, güzel hatta mükemmel ötesi tamam gerçekten ben çok severek, isteyerek ve kendimden değer katarak emek verdim tam 5 sene aynı binada aynı bölümde çalışmaktan çok keyif aldım, çok da mutluydum ve başarımın en büyük sebebi de buydu zaten...işimi severek yapıyor olabilmekti hatta sevmek ne kelime deyim yerindeyse aşıktım ben işime...

Bana sorulma gereği bile duyulmadan, benim isteğim ya da isteksizliğim gözardı edilerek verilen bu karara karşı çıkmak da en doğal hakkım değil miydi? Benim duygularım, benim düşüncelerim, benim ilişkilerim, hayat standardım, yaşam koşulları tamamen özel sektöre göre umurlarında değildi ve engellinin özel sektörde çalışması hele başarılı olduysa kullan kullanabildiğin kadar yaklaşımıyla bugün tayinim İstanbulun bir ucundan diğer bir ucuna verildi. Üstelik servis imkanı evimin kapısından beni alma şartıyla...kabul etmemekten başka seçeneğim de yok zaten...maddi ve manevi olarak çalışmaya ihtiyacım var... tayinim İstanbul'dan ta Kars' a çıksaydı yine de gideceğimi biliyorlardı ve tıpkı bir engelli için istihdam edilmenin önemini bildikleri gibi...amaç tamamen karlılık payını arttırmaya yönelik ticari yaklaşımlar...e ne de olsa benim gibi çalışan bir çok engelli sadece sağlıklı 1 personelin yapabildiği işin en az 3 katını çıkartabiliyorlar...

Sizler engelli personelin normal personelin çalışmasından belki 3 kat daha fazla bir özveriyle ve kapasiteyle çalıştığını bilmiyor olabilirsiniz ama ben bunu kendimden tamamen ayrı tutarak bugüne kadar gördüğüm, tanıdığım tüm engelli çalışanlar için söyleyebilirim. Neden mi? Sanmayın canına kastı var diye...engelli çalışan bir personel hele hele kurumsal bir firmada engelli kadrosunda çalışır ve bunun imkanları da kendisine sağlandığında ( engellilerin ulaşım, yemek, iletişim imkanları ) canını dişine takarak çalışır ve bunu işverenler de pekala bilirler...

Şimdi pazartesi günü yeni bir merkeze, yeni bir bölüme ve yeni arkadaşlıklara doğru hayat yolunda belki de çalışma hayatımın bana açacağı farklı kapılara doğru gidiyorum. Daha iyi bir iş bulacağıma güvenim olmadığından ya da bu yaştan sonra hele engelli bir bayanın iş arama, iş bulma şansının düşük olduğunu düşündüğümden, şu an için elimden gelen bir şey olmadığından gidiyorum...belki de yeni başarılara doğru gidiyorum ama içimdeki acılarla, geride bıraktığım yaşanmış sevgilerle, dostlarımdan, kardeşlerimden, arkadaşlarımdan ayrılmanın acısıyla gidiyorum.

Sizce şanslı mıyım ? Cevabınız ne olursa olsun ben yine de size bol şanslar diliyorum...

Sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın,
 

erkdal

Üye
Üye
Katılım
Şub 26, 2012
Mesajlar
11
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Sevgili Gazoz Ağacı,

Biliyorum şu an neler hissettiğini, senin içinde gerçekten üzüldüm. Umarım yeni yerinde başarıların daimi olur. Biliyorum ki bizim gibiler iş hayatında çok ama çok başarılı. Ben işyerim de tanıdığım en az 10 kişiyi gözü kapalı sayabilirim. Her işe koşturan her işin üstesinden gelen bulunmaz insanlarız. Keşke diğerleri de bizim gibi özverili çalışsa. Hiç kimse açıklayamıyor bana biz engellilere neden böyle haksızca davranıldığını. Bizim koyun misali etimizden, sütümüzden, derimizden, yünümüzden her türlü faydalanıyorlar, sözde bakanlığa engelli personel istihdam ediyoruz diyorlar ve bizi kullanarak ceza bile vermiyorlar (ceza vermedikleri gibi yerimize normal personel almış olsalar o kişiye daha fazlasını ödeyeceklerdi. Biz onlara bedavaya çalışıyoruz aslında. Devlete verecekleri cezayı zaten bize maaş olarak veriyorlar) ama iş terfiye veya özel bir duruma gelince taş koyuyorlar. Yok ya...bu adaletsizlik mi? vicdansızlık mı?

Engellilerin haklarının korunmaması ne kadar da kötü ve ne kadar da içler acısı. Bahsetmiştim yazımda mahkeme yolumuz bile kapalı. Gideceğimiz hiç bir merci yok. Ne bir yardım eden ne bir elimizden tutan. İşe gelince sırtını sıvazlayan onlarca insan, iş yardım etmeye gelince arkasını dönen onlarca insan. Kimse karşısına bir beyaz yakayı almak istemiyor. Çıkar dünyası tabi. Onlara da hak veriyorum. Kaldı ki bu dünyanın bir de diğer tarafı var. Ben kendimi böyle avutuyorum ve içimi rahatlatıyorum.

Şanslı mıyım demişsiniz ya, "her insan kendi şansını kendi yaratır".

Size başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst