Engelli Olmanın - Doğmanın Kutlanması

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Türk-İş, Ekim ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 958, yoksulluk sınırının ise 3 bin 121 lira olduğunu bildirdi.

2022 maaşı kaç lira ?
Evde Bakım maaşı ne kadar ?

Biz şimdi açmıyız? açıktamıyız? tokluğumuz da mı engellendi ( ! )
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
“Nevzat’ın Ardından…”



On gün kadar önce üzücü bir haber yayınlandı bazı televizyon kanallarında ve gazetelerde: “Ankara’da akülü aracıyla evine dönen engelli Nevzat Özyavuzer yüksek kaldırıma çıkamadı. Çöp kamyonu şoförü karanlıkta göremediği araca çarptı. Özyavuzer yaşamını yitirdi.”
Çoğunuzu olduğu gibi, beni de çok üzdü bu haber. Hatta, belki de kendimi onunla özdeşleştirdiğim için, beni kahretti. Bu gibi durumların önlenebilmesi için çabalayan biri olarak, amaçlarıma ulaşmak için daha çok yol kat edilmesi gerektiği çok acı bir şekilde çarpıldı yüzüme bu haberle.
Bugünkü yazımı yazmak için hazırlanırken, Kas Hastalıkları Derneği’nin bir önceki Yönetim Kurulu üyelerinden olan Sayın Hakan Özgül’den aldığım bir e-posta yazı konumu değiştirmeme neden oldu. Onun içtenlikle kaleme aldığı mesajını sizlerle paylaşmak istedim.
Bugün, söz onun. Aslını isterseniz, onun kalemi kanalı ile, tüm engellilerin…
“Nevzat’ın Ardından…

Anne ve babasını 15 yaşında kaybetmişti. Yaşam dolu bir gençti, gezmeyi seviyor, tespih koleksiyonu yapıyor ve geçimini CD satarak sağlıyordu. Yanıktı, bir sevgilisi vardı. Sosyal devletin alamadığı akülü sandalyesini Semiramis Pekkan almıştı. Akşam evine dönerken engelli dostu (!) Ankara, Keçiören, Tevfik Sağlam Caddesi’nde bir çöp kamyonu O’na çarparak yaşamına son verdi. Ateş düştüğü yeri yaktı, bir yıldız daha kaydı semalarda.

Sorular sorulmaya başlandı. Neden, kim, nasıl? İşin aslı çok geçmeden öğrenildi. Nevzat, kaldırıma çıkamayınca yoldan gitmeye mecbur olmuş ve sonrası malum…

Keçiören Belediyesi açıklama yaptı peşine: “Çöp kamyonu çarpmadı, Nevzat hareket halindeki aracın altına girdi” diye. Bakan, Kaymakam ve devlet erkânı ailesine taziye ziyaretine gitti, hem de bir koruma ordusuyla. Çünkü birçok insan tepki verir diye çekinmiş olmalılar.

Herkes vicdanını rahatlatma peşinde, saçmalıklar ise tahammül edilir gibi değil. Belediye: “bizim kabahatimiz yok, biz engelli dostuyuz”; Bakan: “elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Peki, Nevzat’ın yaşamına son veren aslında kimdi? Kamyon şoförü? Kaldırımı erişilebilir hale getirmeyen belediye? Rampaların önüne park eden araçlar? Denetim görevini yapmayan başta İçişleri olmak üzere bakanlıklar? Erişilebilirlik kültürünün yerleşmesi ve denetim mekanizmalarını kullanmayan sivil toplum kuruşları ve yöneticileri? Engelli bireyleri öteki, ucube gören bir kısım halk?

Hiç kimse vicdanını rahatlatmaya çalışmasın, zira hepimizin eline kan bulaştı. Ama bazılarının eline değil, yüzüne de gözüne de bulaştı. Size Türkiye’de erişilebilirliğin hikâyesini anlatayım da, bu kan kimin eline ve yüzüne bulaşmış siz tahmin edin.

İlk kez 1997 senesinde, İmar Kanunu’nda: “TSE Standartlarına uyun” diye bir düzenleme yapıldı. Sonra 2005 senesinde büyük bir gösteri ve coşkuyla Özürlüler Kanunu çıktı. Özürlüler Kanunu mealen dedi ki: ‘Ey engelli yurttaşlar! Özür diliyoruz devlet olarak ve size söz veriyoruz ki; 7 yıl içinde erişilebilir olmayan cadde, bina, hastane, okul, otobüs, minibüs, sinema, kaldırım vs. kalmayacak.’ Başbakan iki Genelge yayınladı ve peşini bıraktı. İçişleri ne suya ne de sabuna dokundu. Engelli bireylerden sorumlu Bakan: “Süre bitiyor, aklınızı başınıza alın, süre bitince açılacak davalardan siz mesulsünüz, süre uzatılmayacak” diyerek tehditler savurdu. Devletin her organı uyudu. Açılan davaların bir kısmı: “7 yıllık süre dolmamış, otur oturduğun yerde, dışarı çıkma” dedi. Engellilerin haklarını savunan (!) sivil toplum kuruluşları ve yöneticileri devletten beter uyudu. Horultu sesleri öte mahalleden duyuldu. Dört gözünü açan yok muydu? Vardı, gözü de gördü görmesine de bu sefer de, ellerini kollarını bağladılar. En nihayetinde süre 2012 yılının sıcak bir gününde (7 Temmuz) doldu. Tam süre dolacaktı ki hükümet verdiği sürenin dolmasına günler kala: Belediye Başkanları ile halk karşı karşıya kalıyor, davalar açılırsa halimiz perişan olur ve üstelik 7 yıl içinde arpa boyu ilerlemedik diye düşündü ve süreyi 3 yıl daha uzattı. Üstelik hem de bir Bakan tarafından ve aylarca süre uzatılmayacak diye söz verilmesine rağmen.

Nevzat hayata veda etti. Nevzat’ın sevgilisine: “O öldü” diyemediler. Meraklanan sevgilisi “Bana küstün mü? Neden cevap vermiyorsun” diye mesaj gönderiyordu Nevzat’ın cep telefonuna. Arkasından günler geçti ve kimse iki satır yazmadı. Kınama mesajı yayınlamadı, protesto etmedi. Sivil toplum kuruluşlarının web sayfaları neşe saçmaya devam etti. Ancak günler sonra kalabalık olmayan bir grup tarafından basın açıklaması yapıldı.

Unutmadan: 7 yıllık sürenin uzatılması teklifi, engellilerin haklarını savunan bir kısım sivil toplum kuruluşlarından (!?) ve temsilcilerinden (!?) gelmişti. Onlar, tıpkı Bakan gibi devleti korumak istedi, ama Nevzat’ı koruyamadılar. Üstelik yüzlerini kızartmadan Nevzat’ın hayata gözlerine kapattığı yerdeki basın açıklamasına katıldılar.

Geriye acılı bir aile, sıra bir gün bana da gelir mi diye soran engelli bireyler kaldı. Kan mı? Kan kimin eline, yüzüne, gözüne bulaşmadı ki…!”
Alıntı
Mekânın cennet olsun Sevgili Nevzat, nur içinde yat. Dilerim, bir daha yaşamayız böylesi bir acıyı…

Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Dünyada Engelliler Günü


Günümüzde dünyanın en büyük "azınlığını", nüfusun yaklaşık yüzde 15'ini engelliler oluşturuyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, uluslararası çapta etkinliklerle kutlanıyor.


Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i hayatını engelli olarak sürdürüyor. Bu oranın yüzde 2 ila 4 kadarı ciddi işlev bozukluklarıyla mücadele ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) açıkladığı bu veriler, 1970'lerde yüzde 10 civarındaydı.
Geçen süre zarfında ölçümlenen artışın başlıca sebepleri arasında nüfusun yaşlanması, kardiovasküler rahatsızlıklar, kanser, diyabet, akıl hastalıkları gibi kronik hastalıkların yaygınlaşması yer alıyor. Bunun yanı sıra, artışın bir kısmı, ölçüm tekniklerinin gelişmesi nedeniyle tespit edilen vaka sayısının çoğalmasıyla da açıklanıyor.
Engelli sayısının artışında önemli etkenlerden bir diğeri de bitmeyen savaşlar ve terör eylemleri. Mayınlı alanlar ve misket bombaları nedeniyle her yıl binlerce sivil sakat kalıyor, hatta bu silahlar çatışma bittikten sonra bile yıllarca siviller için tehlike oluşturmaya devam ediyor.

MAYINLAR
1997’de Kanada’nın Ottowa şehrinde imzalanan Mayın Yasağı Anlaşması, anti-personel mayınların kullanımını, depolanmasını, üretimini ve devredilmesini yasaklıyor ve bunların imha edilmesini öngörüyor. Şimdiye kadar ülkeyi 160 ülke imzaladı. Anlaşmayı imzalamayan ülkeler arasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üyeleri ABD, Rusya ve Çin de bulunuyor. Türkiye de anlaşmayı imzalamayan yaklaşık 30 ülkeden biri.

MİSKET BOMBALARI
Misket bombaları patladıklarında içlerindeki yüzlerce parçacık bir kilometrekarelik alana yayılabilir. Diğer alan silahlarına göre çok daha geniş bir alana yayıldıkları için siviller için daha büyük risk oluştururlar. Handicap International isimli sivil toplum örgütünün raporlarına göre misket bombasından etkilenenlerin yüzde 94’ünü siviller oluşturuyor. 2008 yılında Dublin’de imzalanan Oslo Deklerasyonu’nu sivillere kabul edilemez zararlar veren misket bombalarını yasaklıyor, varolan stokların yok edilmesi şartını getiriyor ve misket bombalarından etkilenen sivillere yardım edilmesini öngörüyor. Deklerasyona imza atan yaklaşık 100 ülke arasında Türkiye bulunmuyor.

DÜNYADA ENGELLİLER GÜNÜ

Dünya Engelliler Günü olan 3 Aralık tarihinde birçok ülkede halkı bilinçlendirmek, sorunlara dikkat çekmek, daha fazla hak ve olanak talep etmek için etkinlikler düzenleniyor.
Londra'da gerçekleştirilen Paralimpik Olimpiyatları sayesinde, engelliler konusunda ilk akla gelen ülkelerden biri haline gelen İngiltere'de, yine başkent Londra'da, engellilerin yarıştığı 2012 Paralimpik Oyunları'nda elde edilen başarıların anlatıldığı bir film gösteriliyor. "Londra 2012-En İyi Oyunlar" (London 2012-Best Games Ever) isimli film, Uluslararası Paralimpik Komitesi tarafından hazırlandı ve ilk kez Dünya Engelliler Günü'nde yayına girecek. Daha sonra da internetten izlenebilecek.

Filmde 400 metre serbestte kazandığı birincilikle İngiliz atlet Ellie Simmonds ve ilk kez kazandığı engelli bisikleti yarışıyla eski motor yarışcısı Alex Zanardi gibi engelli sporcuların kazandığı zaferlerin görüntüleri yer alıyor.
Bu sene İngiltere'de yapılan Paralimpik Oyunları'nın açılış töreni 11 milyondan fazla kişi tarafından televizyon kanallarından seyredildi.

ONLARCA ÜLKE, YÜZLERCE ETKİNLİK
Dünya Engelliler Günü nedeniyle çeşitli etkinliklerin düzenleneceği onlarca ülke var. Arjantin, Avustralya, Avusturya, Brezilya, Belçika, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Mısır, Hindistan, Endonezya, İrlanda, İran, İtalya, Kenya, Mozambik, Nepal, Hollanda, Pakistan, Suudi Arabistan, Slovakya, İspanya, Güney Afrika, Amerika Birleşik Devletleri ve daha birçok ülkede, sadece 3 Aralık'ta değil, takip eden günlerde de özel törenler, konferanslar, paneller, sanat etkinlikleri, bilinçlendirme kampanyaları gerçekleştiriliyor. Bu etkinlikler sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle, kimi yerlerde devlet kurumlarından ve okullardan da destek alınarak düzenleniyor.

HERKESİ KAPSAYAN VE HERKESİN ULAŞABİLDİĞİ BİR TOPLUM
Dünya Engelliler Günü'nün Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen bu seneki teması, "Engelleri kaldırarak herkesi içine alan ve herkes için ulaşılabilir bir toplum yaratmak".
Dünya nüfusunun yüzde 15'i, yani yaklaşık bir milyar engelli insan bugün 'dünyanın en büyük azınlığı'nı oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler'in, Dünya Engelliler gününü kutlamak ve engellilerin sorunlarına dikkat çekmek için hazırladığı etkinlikler arasında 2015 ve daha sonrasında yapılması planlanan yeniliklerin tartışılacağı bir panel var. Bu panel, dünya çapında konuşmacıların katılımıyla gerçekleştirilecek. Ayrıca farklı ülkelerden, engelli yaşamla ilgili filmlerin katıldığı bir film festivali düzenlenecek.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Gökkuşağım, Kardelenlerim

Aslında bu sene ki kabus şimdilik sona erdi ama ben yazımı da sonlandırmak istiyorum çünkü her haber beni daha da güçlendirmekle birlikte öfkelendirmeyi de başarıyor. 3 Aralık 2012 ye veda etmek istiyorum ve diyorum ki


Engelliler yılda yalnızca tek bir gün hatırlanmamalı. Ve o tek gün onlara verilecek sadece geç kalınmış hakları olmalı, saçma sapan kutlamaları olmamalı. Engelliler kimsenin onlara acımasını istemiyorlar. Onlar, yalnızca, sahip oldukları haklardan yararlanmak istiyorlar.

Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst