Engelli Sadece Uzuvlarındaki Sorun Olanlarmıdır?

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bir çoğumuz engelli birini gördüğümüz an hemen dikkatimizi toplar ve bütün merakımızla süzmeye başlarız. Anlamak, dinlemek, düşünmek bir yana dursun bizler sadece ilgimizi çektiği için bakarız. O derin bakışlar bir müddet sonra vahvah lara acımalara dönüşür ve akabinde acaba ne olduda engelli oldu diye sorular zihinleri doldurmaya başlar. Öyle zannediyorum ki engelsiz insanların bir çoğunun aklına ilk gelen bunlar oluyordur. Malesef ki istisnalar olsada kimselerin aklına o gördüğü engellinin sıkıntıları, zorlukları ya hiç gelmiyor , yada çok geç idrak etmeye başlıyordur.


Oysa bir çoğumuz bir engelliden daha engelli değilmi? Ne konuşmayı biliriz karşımızdakini kırıp döker yerle bir ederiz. Ne dinlemeyi biliriz umursamaz tavırlarla anlamadan , dinlemeden verilen hükümlerle. Ne sevmeyi biliriz karşılıksızca dürüstçe Ne görmeyi biliriz güzellikleri hep kötüye karaya bakan gözlerimizle. Aklımız başımızda dır ama hep o aklı boş işlerle meşgul eder ve o aklı kötülüğe çalıştırırsak yada özgürce koşup dolaşabiliyoruzdur hangi iyiliğe adım atmışızdır o dimdik duran bacaklarımızla.

Sorarım şimdi sen engelsizmisin?

Tüm uzuvların yerinde ama sadece göstermelik gibi kullanıyorsan sen engelliden daha da engellisin.
Etrafındaki olup bitenlere göz yumuyorsan gördüğün kötülüğe, yolsuzluğa, haksızlığa tepki vermiyorsan sen işte ozaman görme engellisin.

Olup bitenleri duymazdan geliyorsan bana dokunmasında ne olursa olsun diyorsan unutma sen işitme engellisin.

Aklını kullanmaktan ve o akkılla doğruyu bulmaktan geri kalıyorsan, her güzellikte bir kusur arıyorsan düşünmüyor, önemsemiyor ve ilgilenmiyorsan üzgünüm sen bir zihinsel engelliden daha engellisin.

Önce kendimizi bir tartalım bir anlayalım kendini anlamayan başkasını anlamaz bunun farkına varalım. Engelliliği sadece etrafımızda görmeyip kendimizdeki engelleri fark edelim. İşte ozaman gördüğümüz engelli insanları anlar onlara acımaz hatta ve hatta bu durum karşısında hayata tutunuşları , çabaları verilen mücadelelerinin ne kadar mühimdir anlarız.

Engelli kim?
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam Gülümse,

Yazını okuduğum günden beri aklımda olanları paylaşmak istiyorum ama biliyorum yada hissediyorum ki o kişi bu siteye girip yazılanları okuyor yani bu tamamen 6. hissim ama olsun umurumda değil belki de okuması gerçekten kendisine faydalı olur umudumla :(

Hiçbir engeli yoktu ama öylesine engelliydi ki kendimi onun yanında süper sağlıklı sanırdım. Mutlu olabilmek için bir insanın sahip olabileceği herşeye sahipti ama mutluluğun yolunun aslında sahip olduklarının değerini bilmekten geçtiğini bilmiyordu ki.

Öylesine hırçın, öylesine sevimsiz, öylesine zor bir insanla daha önce hiç karşılaşmamıştım ve ne kader ki günde en az 8 saati birlikte çalışmak için paylaşıyorduk. Zamanla anlamaya çalıştım bazen anladığımı sandım, bazen yanıldığımı anladım ve aylar böylece geçip gitti. Birbirimizin sadece iş arkadaşı değil aynı zamanda sırdaşı, dostu, kardeşi olmuştuk ama onda çözemediğim bir şeyler vardı. Hep ağrısı vardı, hep bir yerleri ağrıdığından şikayet ederdi oysa hiçbir şeyi yoktu ki sapasağlamdı.

Zamanla anladım ki düşünceleri engelliydi yada duyguları bilmiyorum hala neden o kadar üstüne gittiğimi de bilmiyorum ama ona yardımcı olabilmeyi çok istemiştim bir de bu kadar inatçı olunca mücadele etmek kaçınılmaz oluyor.

Birgün elinde engelli raporuyla çıkageldi. Kendisini benimle eşitlemek adına yaptığı saçmasapan bir işlemdi tüm saçmalıklarına ek olarak bu bardağı taşıran son damlaydı sanki. O gün bu raporun rüşvetle alınabileceğine tanık olmuştum çünkü rapor gerçekti yani usulüne uygun olarak düzenlenmişti. Çocuklukta geçirdiği tramvaları belki de yetişkinliğinde patlak veriyordu. Sonrasında aynı bölümde daha fazla kalmak istemedim bir insana ancak izin verdiği sürece yardımcı olabileceğimi anladım. Belki çok geç olmuştu ve bu süre içinde çok fazla yıpranmıştım tayin dilekçemi verdim ve oradan ayrıldım.

Başka bir bölümde engelli bedenlerine rağmen engelsiz düşünceleri olan yeni arkadaşlarımla çok daha mutluydum artık. İçimde hiçbir vicdan azabı yoktu ben yapabileceğim her tür yardımı yapmak istemiş, ona sadece mutluluğu, bir parçacık mutlu olup gülümseyebilmesini öğretmek istemiştim ama işte olmayınca olmuyor çok da zorlamamak lazım.

Sonradan öğrendiğime göre aslında psikolojik rahatsızlığı varmış çocukluğundan süregelen ve hiçbir zaman tedavi olmayı kabul etmemiş üstelik bildiği halde. Hastalığını öyle çok okudum ki neredeyse uzmanı oldum ama artık çok geçti. Geçirdiği bir bunalım sonrasında kendi yaşamına son verecek kadar saçmalamış son saçmalığı da yapmış. Sonrasında kurtulmuş yeniden yaşama döndürmüşler ama şimdi nasıl hiç bilmiyorum. Belki hala aynıdır belki iyileşmiştir belki hala engelli düşünceleriyle savaşıyordur hiç bilmiyorum aslında bilmek de istemiyorum.

Şimdi bir başka bankanın şube müdürü olmuş en son duyduğuma göre yani çıkabileceği en üst mevkiye gelmiş ama ne derece sağlıklı ve ne kadar mutlu bilmiyorum onu yeterince tanımış olmamın verdiği gönül rahatlığıyla diyebilirim ki hala engelli düşünceleriyle savaşıyordur.

Bazen hayatta önünüze fırsatlar çıkar ama ne yazık ki onları değerlendirmeyi başaramaz insan işte o insan benim bu hayata kazandıramadığımdı. Belki benim beceriksizliğimdi belki onun isteksizliği bilmiyorum sadece çok emek verip de emeğinin karşılığı olarak sadece birgün bile gülümsemesini içten bir gülüşünü görememiş olmamın verdiği çaresizlikten dolayı da bu yazıyı yazmış olabilirim. Bazen insan içsesiyle hesaplaşır ya bu da onlardan biri belki de klavyenin tuşlarına dökülmüş olan bir serzeniş :(
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sevgili Ceylan içinden gelen duyguları serzenişleri bizlerle paylaştığın için öncelikle teşekkür ederim. Malesef ki etrafımızda bahsettiğin gibi insanlar çok fazla durumda. Herşeye sahip olmasına rağmen hep bir mutsuzluk hep bir olumsuzluk sergilemektedirler. Bazen nekadar yardım etmek istesekte bizim önümüze hep bir duvar örerler ne yaparsak yapalım hiç bir şekilde o duvarı aşıp ona doğru olanı gösteremeyiz, zira onun kendine has doğruları vardır. Başka hiç bir şeyi kabullenmez ona iyilikle uzanan her eli kötü sanıp geri çevirirler.

İster bu duruma psikolojik sorun diyelim istersek tamamen bencillik her ne dersek diyelim durum bundan ibarettir. Yazımda da bahsettiğim gibi engellilik sadece uzuv eksiklikleri değil işte böyle sevgi eksiklikleride engellilik bence.
 

onderyilmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2014
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
bence en büyük sorun bizleri güçsüz görenlerde bizler hayata sarıldıkça dik durdukça her güçlüğü yeneceğimiz kanaatindeyim :)
 

onderyilmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2014
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
tabi sevgili ceylan kardeşimizin yazısında bahsettiği gibi durumlarda var benimde çok eski bir arkadaşım vardı,futbol oynarken düşmüş ve iki ayak bileği de içe doğru dönmeye başlamıştı,maç sırasında geçirdiği sakatlık sonrası futbolu da bırakmak zorunda kalmıştı ne zaman yürürken onu görsem ayaklarına bakıyor ve baktıkça daha büyük bir çıkmaza giriyordu,babası da polisti bir gece adamcağız su içmek için kalktığında silahının yerinde olmadığını farketti,koşarak evladının odasına gittiğinde gördü ki silah arkadaşımın elindeydi,neyse ki adamcağız vaktinde yetişmiş ve silah arkadaşımı değil odanın tavanını vurmuştu,tabi sonra pişman oldu ama ailesi de bende yıkılmıştık bir kere,sonra onunla uzunca bir zaman dilimi boyunca konuşmalar yaptım engelli olmanın bana kazandırdıklarını ve kaybettirdiklerini anlattım,ardından geçirdiği ameliyatla ayakları epey düzeldi,hala biraz içe doğru dönüş var az bir hasar kaldı ama neyse ki arkadaşım eski mutlu günlerine geri dönebildi,sonra irtibatımız koptu,umarım şimdi çok mutlu ve enerji doludur,hepinize huzur dolu günler diliyorum engelsiz yürekler,sizleri seviyorum :)
 

kul_veysi

Üye
Üye
Katılım
Tem 20, 2012
Mesajlar
67
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Günaydın kardeşlerim günaydın tüm engellere karşı dik duran yenilmeyen acıyarak bakılmaktan nefret eden arkadaşlarım.
Özürlülük veya engellilik ...
Ne acayip birşey... İnsanların beyinlerinde bu aynı manaya gelen iki kelime çok acayip ...
Ben engelliyim dedeğimde insanların bana bakışlarını değiştirmesi önce bedensel eksiklerimi arayan gözlerle beni süzmeleri ve sonrasında bedensel eksiklik bulmayınca tavırlarındaki akli dengemi ölçme çabaları ne kadar garip gelirdi eskiden ....
Farkettim ki insanların şartlanmış olduğu için yapmakta ... Önce uzuvlarımı sonra akli yeterliliğimi ölçmeleri özürlülüğü iki sınıfta topladıklarının bir ifadesiydi ...
Rabbim beni başka ödüllendirmiş beni 250.000 de bir rastlanan diğer tüm insanlardan farklı olmamı sağlayan bir eksiklikle hemde...Bir itirazım olmadı hiç farklılık güzel bir şey...
Tüm insanlarda olması gereken ve kendileri için çok önemli olan bir yaratılış insan gerçeği bende yok...
Lafı çok uzatmaya gerek yok ben ordusuz bir devletim ... Bağışıklığım yok -zero- -sıfır- tüm virüslere, enfeksiyonlara, hastalıklara karşı savunmak yerine hoşgeldin töreni düzenleyen bir idari yapıya sahip bedenim...
Yapay ilaçlarla toplamaya çalıştığım paralı ordu da bir yandan ufak tefek virüs ve enfeksiyonlara karşı savaşırken diğer yandan daha büyük ve hayati organlarımı ele geçirip daha büyük hastalıklara sebep olup bu ordusuz devlete darbe yapmakta...
Çoğu zaman bugün acaba hangi hastalık şüpesiyle hangi tahlileri yapacaklar diye gittiğimi bilirim ..
Tecrübesiz doktorlar pratisyenlerle az tartışmam olmadı gereksiz onlarca tedavi gördüm ve bir çoğu faydadan çok zarar verdi ...
Şimdilerde doktora gitmek bile tereddüd yapıyor kime güveneceğimi şaşırdım....

Ve ölüm belki çok uzak değil .....
Kimsenin anlamadığı halimle sessiz sedasız yaradana uzayan sonsuzluk...

Doğacak olan çocuğumu görmek istiyorum evliliğimin 6. ayında şu düşündüklerimm..

Hayırlısı......
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Umarım yapılan tedaviler işe yarar ve ordusuz devlet diye tanıttığınız bedeniniz şifa bulur. Doğacak çocuğunuzla sağlıklı mutlu uzun seneler geçirmeniz dileğiyle.
 

kul_veysi

Üye
Üye
Katılım
Tem 20, 2012
Mesajlar
67
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim arkadaşım..
size içinde bulunduğum sıkıntılı durumu anlatayım hem bu vesileyle bana bi akıl verirsiniz
Tarım bakanlığında çalışan % 67 engelli memurum 10. ayda engelimden dolayı yer değişikliği talebinde bulundum sağlık kurulu raporumu hakem heyetine yolladılar onlarda Tam teşekküllü bir hastanenin bulunduğu merkezde istihdamı uygundur diye heyet raporu verdiler bunun üzerine il müdürlüğümüz yazımı hazırlayıp tam teşekküllü hastanenin bulunduğu ilçeye atmak için karar aldı. buraya kadar herşey güzel olması gerektiği gibi ilerledi hiç beklemediğim redde gelene kadar.
yazımı vallilik makamının oluruna sunmuşlar atamalarda yetkili vali yardımcısı hiç gerekçeye bakmadan üstüne beklesin diye yazıp reddetmiş.
Bende durumu arz edeyim diye Valı Yardımcısını makamında ziyaret edip düzgün bir uslupla durumumu anlattım dinledi sağolsun biraz aşağılar gibi üsten baka baka nevarmış bende hastayım şimdiye kadar nasıl çalıştıysan öyle devam et vb tavırlarla bi daha değerlendireceğim diye başından saldı hala bir gelişme yok ...
gülermisin ağlarmısın hani bir mesele vardır ya "oğlum ben sana vezir olamazsın demedim ki adam olamazsın dedim " bizimkide o mesele
durum bundan ibaret ne yapacağımı şaşırdım hastalığımamı yanayım dalga geçmelerinemi bilemedim ...
Akıl akıldan üstündür bana akıl verin arkadaşlar ne yapacağımı şaşırdım kaldım..
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Oğlum ben sana vezir olamazsın demedim ki ADAM olamazsın dedim.

Ne güzel bir sözdür bu aslında anlayana. Bu hayatta herşey olabilirsiniz hatta gün gelir, devran döner ülkenin belki Başbakanı bile olabilirsiniz (!) ama hayatın içinde İNSAN olamadıktan sonra neye yarar ki???
 
Tekerlekli Sandalye
Üst