Bir çoğumuz  engelli  birini  gördüğümüz  an   hemen  dikkatimizi  toplar  ve  bütün  merakımızla   süzmeye  başlarız. Anlamak,  dinlemek,  düşünmek  bir  yana  dursun  bizler  sadece   ilgimizi  çektiği  için  bakarız. O  derin   bakışlar   bir  müddet  sonra  vahvah  lara acımalara  dönüşür  ve  akabinde  acaba  ne  olduda  engelli  oldu  diye   sorular zihinleri   doldurmaya  başlar. Öyle  zannediyorum ki  engelsiz   insanların   bir  çoğunun  aklına  ilk  gelen  bunlar  oluyordur. Malesef ki  istisnalar  olsada   kimselerin  aklına  o  gördüğü engellinin  sıkıntıları, zorlukları  ya hiç  gelmiyor , yada  çok  geç  idrak  etmeye  başlıyordur. 
Oysa bir çoğumuz bir engelliden daha engelli değilmi? Ne konuşmayı biliriz karşımızdakini kırıp döker yerle bir ederiz. Ne dinlemeyi biliriz umursamaz tavırlarla anlamadan , dinlemeden verilen hükümlerle. Ne sevmeyi biliriz karşılıksızca dürüstçe Ne görmeyi biliriz güzellikleri hep kötüye karaya bakan gözlerimizle. Aklımız başımızda dır ama hep o aklı boş işlerle meşgul eder ve o aklı kötülüğe çalıştırırsak yada özgürce koşup dolaşabiliyoruzdur hangi iyiliğe adım atmışızdır o dimdik duran bacaklarımızla.
Sorarım şimdi sen engelsizmisin?
Tüm uzuvların yerinde ama sadece göstermelik gibi kullanıyorsan sen engelliden daha da engellisin.
Etrafındaki olup bitenlere göz yumuyorsan gördüğün kötülüğe, yolsuzluğa, haksızlığa tepki vermiyorsan sen işte ozaman görme engellisin.
Olup bitenleri duymazdan geliyorsan bana dokunmasında ne olursa olsun diyorsan unutma sen işitme engellisin.
Aklını kullanmaktan ve o akkılla doğruyu bulmaktan geri kalıyorsan, her güzellikte bir kusur arıyorsan düşünmüyor, önemsemiyor ve ilgilenmiyorsan üzgünüm sen bir zihinsel engelliden daha engellisin.
Önce kendimizi bir tartalım bir anlayalım kendini anlamayan başkasını anlamaz bunun farkına varalım. Engelliliği sadece etrafımızda görmeyip kendimizdeki engelleri fark edelim. İşte ozaman gördüğümüz engelli insanları anlar onlara acımaz hatta ve hatta bu durum karşısında hayata tutunuşları , çabaları verilen mücadelelerinin ne kadar mühimdir anlarız.
Engelli kim?
	
		
			
		
		
	
				
			Oysa bir çoğumuz bir engelliden daha engelli değilmi? Ne konuşmayı biliriz karşımızdakini kırıp döker yerle bir ederiz. Ne dinlemeyi biliriz umursamaz tavırlarla anlamadan , dinlemeden verilen hükümlerle. Ne sevmeyi biliriz karşılıksızca dürüstçe Ne görmeyi biliriz güzellikleri hep kötüye karaya bakan gözlerimizle. Aklımız başımızda dır ama hep o aklı boş işlerle meşgul eder ve o aklı kötülüğe çalıştırırsak yada özgürce koşup dolaşabiliyoruzdur hangi iyiliğe adım atmışızdır o dimdik duran bacaklarımızla.
Sorarım şimdi sen engelsizmisin?
Tüm uzuvların yerinde ama sadece göstermelik gibi kullanıyorsan sen engelliden daha da engellisin.
Etrafındaki olup bitenlere göz yumuyorsan gördüğün kötülüğe, yolsuzluğa, haksızlığa tepki vermiyorsan sen işte ozaman görme engellisin.
Olup bitenleri duymazdan geliyorsan bana dokunmasında ne olursa olsun diyorsan unutma sen işitme engellisin.
Aklını kullanmaktan ve o akkılla doğruyu bulmaktan geri kalıyorsan, her güzellikte bir kusur arıyorsan düşünmüyor, önemsemiyor ve ilgilenmiyorsan üzgünüm sen bir zihinsel engelliden daha engellisin.
Önce kendimizi bir tartalım bir anlayalım kendini anlamayan başkasını anlamaz bunun farkına varalım. Engelliliği sadece etrafımızda görmeyip kendimizdeki engelleri fark edelim. İşte ozaman gördüğümüz engelli insanları anlar onlara acımaz hatta ve hatta bu durum karşısında hayata tutunuşları , çabaları verilen mücadelelerinin ne kadar mühimdir anlarız.
Engelli kim?