F
Fırtına
Guest
12 Mayıs 2000, Sonuç Tebliği;
Özürlüler için engelsiz Avrupa;
Özürlüler toplumda yaşayan en dezavantajlı grup olarak nitelendirilmekte ve sürekli olarak sosyal hayatın tüm alanlarında engellerle karşılaşmaktadırlar. Bu engeller kişileri, fiziksel eksikliklerinden kaynaklanan engellerden daha fazla kısıtlamaktadır.
Amsterdam Antlaşması’nda yer alan bir madde özürlülere yönelik ayrımcılıkla mücadeleye esas oluşturmaktadır. Bu maddeye dayanarak Avrupa Konseyi 1999 yılında ayrımcılıkla mücadele paket programı hazırlamıştır. Bu program özürlülerin istihdam edilme ve iş hayatında karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik AB genelinde bir direktif yayımlanarak, önleyici tedbirler alınması yönünde eylem planı hazırlanmasını önermektedir.
Bu tebliğ, özürlülerle ilgili AB politikalarını gözden geçirerek özürlü bireylerin ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik olarak Avrupa genelinde çaba sarf edilmesini öngörmektedir. Özürlü bireyler için engelsiz Avrupa yaratmaya odaklanmış olan bu tebliğ ile meslek edinme, eğitim, mesleki eğitim, ulaşım, iç piyasa, bilgi toplumu ve yeni teknolojiler gibi konularda Avrupa düzeyinde bir sinerji yaratılmaya çalışılmıştır. Bağımsız hareket ekonomik ve sosyal hayata katılmanın önkoşuludur ve bunun gerçekleşmediği durumlarda özürlü birey kendine tanınan haklardan yeterince faydalanamamaktadır.
E-avrupa gibi girişimlerde de olduğu gibi AB teknoloji alanındaki gelişmelere özürlülerin fonksiyonel sınırlılıklarının etkilerini azaltmada ve sosyal hayata katılımlarını artırmada rol oynayacağı bilinmektedir. Özürlülüğün görülme sıklığı ile ilgili doğru istatistiki bilgiler etkin işbirliği ve danışmanlık mekanizmaları bu tebliğin uygulamada yer bulması için önemli araçlardır. Fiziksel engellerin yanında toplumun özürlülere karşı olumsuz tutumu da çözülmesi gereken sorunlar arasında yer almaktadır. Tüm bu nedenlerden ötürü Komisyon Konseyden 2003 yılının Avrupa Özürlüler Yılı olarak ilan edilmesini, toplumda özürlülükle ilgili farkındalık yaratılmasını ve yeni politikalar oluşturulmasını istemiştir.
AB’nin özürlülükle ilgili uluslararası düzeydeki politikaları Birleşmiş Milletlerin 1993 yılında kabul ettiği “Fırsat Eşitliği Konusunda Özürlüler İçin Standart Kurallar İlke Kararı”na dayandırılmaktadır. Bu ilke kararında özürlü bireylerin istihdam ve sosyal yaşama katılımlarında toplumun özürlü bireye karşı kabullenici tutumunun önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Sözkonusu standart kuralların izlenmesi için AB Komisyonu “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği” başlıklı bir tebliğ yayınlamıştır.
Komisyon üye ülkelerden bu konudaki faaliyetlerini işbirliği içerisinde gerçekleştirmelerini beklemektedir. 1997 yılından itibaren Avrupa Parlamentosu, üye ülkeler ve sivil toplum örgütleri ile yapılan toplantılarda ve Konsey raporlarında özürlülerle ilgili konulara sıklıkla değinilmektedir. 1997 yılında Avrupa İstihdam Stratejisinin kabul edilmesinden bu yana yıllık olarak hazırlanan Konsey yönergelerinde özürlülükle ilgili konulara yer verilmektedir. Üye ülkeler hazırlayacakları İstihdama Yönelik Ulusal Eylem Planlarına özürlü grupları da dahil ederek iş olanaklarını artırmalı ve iş becerilerini geliştirmeye yönelik çaba göstermelidirler.
4 Şubat 2000 tarihinde bilgi toplumunda iş stratejileri konulu tebliğ yayınlanmıştır. Avrupa İstihdam Stratejisini ve e-avrupa girişimini destekleyen bu tebliğde özürlülerin istihdam edilebilirliği konusuna değinilmekte ve bilgi toplumunda üreticilerin kullanıcı dostu araçlar geliştirmesi istenmektedir.
Üye ülkeler Avrupa Sosyal Fonundan 1994-99 yılları arasında özürlülerin istihdam olanaklarını artırmaya yönelik finansman desteği almıştır. İş deneyimi, ücret desteği, korumalı işyeri, kendi işini kurma ve kooperatif kurma alanlarında gerçekleştirilen birçok faaliyet bu kapsamda desteklenmiştir. 2000-2006 süreci için üye ülkelerden özellikle özürlülerin istihdam edilebilirliği ve fırsat eşitliği yaratılmasına yönelik girişimlerin desteklenmesi beklenmektedir.
“İstihdam Topluluk Girişimleri” kapsamında özel güçlükleri olan bazı özürlülere iş bulma ve işini koruma konusunda desteklenmesi sözkonusudur. Bu Girişimin dört boyutundan biri olan HORIZON, serebral palsi ve ruhsal problemleri olan özürlülerin mesleki eğitiminde ve istihdam politikalarında olumlu değişiklikler yaratmayı sağlamak için çaba gösterir. HORIZON kapsamında desteklenen 1700 proje bulunmaktadır.
Komisyonun talebi üzerine sosyal taraflar özürlülerin istihdamı konusunda iyi örnekleri biraraya getiren bir derleme hazırlamış ve Aralık 1998 tarihinde Viyana’da toplanan Avrupa Konseyine sunmuştur. Bunun yanında 19 Mayıs 1999 tarihinde özürlülerin istihdamına yönelik ortak bir deklarasyon kabul edilmiştir. 1998 yılında örnek uygulamalar kodu kabul edilmiş, bu kod özürlülerin istihdamı ile ilgili Avrupa Kuruluşlarının politikalarına netlik kazandırmıştır.
Sokrates, Leonardo da Vinci, Sağlık Teşviki, Daphne, Prince, Phare ve Tacis vb. programlar aracılığıyla özürlülerin ihtiyaçlarına yönelik projeler desteklenmektedir. Üye ülkelerin işbirliği Avrupa Birliği düzeyindeki bir grup (High Level Group of Senior Officials) aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu grup üye ülkeler arasında özellikle ortak amaçların çerçevesini ve ilkelerini belirlemede, özürlülere yönelik politikalar, iyi örnekler, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasında önemli rol oynar.
Amsterdam Antlaşması’nın 13. maddesi gereği Avrupa Komisyonu 26 Kasım 1999’da kapsamlı bir ayrımcılıkla mücadele paketi hazırlamıştır. Bu paket kapsamında özürlülerin istihdamı ve meslek kazanmalarında Topluluk Antlaşmasının 13. maddesi uyarınca her türlü ayrımcılığın yasaklanmasına yönelik bir Direktif hazırlanmasına ve bütünleyici önlemleri içeren bir eylem planı hazırlanması yeralmaktadır. Özürlülerin işgücü piyasasında karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik bir diğer süreç de Topluluk Girişimi EQUAL (2000-2006) dır. Bu uygulamanın amacı işgücü piyasasındaki her türlü ayrımcılığa ve eşitsizliğe karşı uluslarüstü işbirliği geliştirmektir.
Topluluk antlaşmasının 13. Maddesine ek olarak Amsterdam’da yapılan Hükümetlerarası Konferansta kabul edilen 22 numaralı deklarasyonla özürlülere yönelik ayrımcılıkla mücadele konusundaki çabalar öne çıkarılmıştır. Bu deklarasyonda, Avrupa Topluluğu kuruluşları, üye ülkelerin yasal düzenlemelerini Avrupa Birliğine yakınlaştırmaları sürecinde özürlülerin ihtiyaçlarını gözönünde bulundurmalarını ve ayrımcılıkla mücadele ve fırsat eşitliği konularında bütünleşmeyi artırıcı standartlar geliştirmelerini istemektedir.
Bu tebliğ, belirli hedefleri ve önlemleri biraraya getirmekle kalmayıp Komisyonun, ayrımcılıkla mücadele ve bütünleştirici yaklaşım ilkesi doğrultusunda özürlülük konusuna bakış açısını ortaya koymaktadır. Bu tebliğ üye ülkeler tarafından politika zemini olarak da kullanılabilir.
3. BÖLÜM I. Topluluğun Daha Fazla Eklenen Değer Kazanmasına Yönelik Yol Haritası;
3. 1. Vatandaş Olarak Bağımsız Yaşama Doğru;
Modern toplumlarda birey sosyal hayata ve ekonomik hayata katılmak üzere bağımsız olarak hareket edemiyorsa o bireyin topluma tam olarak katılım sağlayabileceği düşünülemez. Özellikle bağımsız hareket edebilme yönünde kısıtlılıkları bulunan bireyler sosyal, kültürel, ekonomik, politik hayata diğer insanlardan farklı olarak daha az katılım sağlamak durumunda kalmaktadır. Özürlü bireyleri mümkün olduğu kadar toplumla bütünleştirmek için özellikle toplu taşım olanaklarını da artırarak onlara hareket serbestisi sağlamak, sosyal dışlanmayı da büyük ölçüde azaltacaktır.
Avrupa Birliği çok önceden beri bu konunun öneminin farkındadır. 1993’te Avrupa Birliği Komisyonu hareket kısıtlılığı yaşayan özürlülerin ulaşım kaynaklarını kullanabilme şanslarını artırmak amacıyla “Erişilebilir Ulaşım Hakkında Topluluk Eylem Planı”nı kabul etmiştir. Bu plan araştırma projeleri koordine etme, bilgi programları konusunda iletişim kurma, ulaşım alt yapısı ve ulaşım araçları konusunda uygulanabilir teknik standartlar belirleme ile ilgili bir dizi Topluluk önleminden oluşmaktadır.
Son zamanlarda, Komisyon sekiz yolcudan daha fazla yolcu taşıyan ulaşım araçlarına yönelik olarak özürlü bireylerin erişilebilirliğinin artırılmasına yönelik önlemleri içeren bir Direktif kabul etmiştir. Taslak Direktif kentsel yolcu taşıma sistemlerinde kullanılacak araçların ulaşılabilirliğine yönelik teknik reçeteler sunmaktadır. Aynı zamanda Şehirlerarası yolcu taşıma sistemleri için de öneriler içermektedir.
Özürlü bireylerin ulaşılabilirliğini artırma yolundaki Avrupa Birliği çabaları aşağıda sunulan alanlarda gerçekleşmektedir.
- Hizmet düzeyini artırmak; tüm ulaşım sistemlerinde ve toplu taşım araçlarında özürlü bireyler için gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi için rehber kitaplar hazırlamak,
- Raylı sistemlere ulaşım; yolcuların erişilebilirliğini artırmaya yönelik gerçekleştirilen COST335 projesi sonucu yapılan önerilerden bazılarının hayata geçirilmesi yönünde Komisyonun çabaları bulunmaktadır,
- Havayolu; havaalanı ve havayolu şirketi tarafından Avrupa Sivil Havacılık Konferansı ve Uluslar arası Sivil Havacılık Organizasyonunun önerdiği uygulamaları ve standartları takip etme adına önemli çaba sarf edilmesine rağmen özürlü bireyler Avrupa genelinde seyahat ederken bazı durumlarda problemlerle karşılaşmaktadır. Komisyon hava yolunu kullananlar için yolcu hakları belirleme yolunda bir çabaya girişmeyi düşünmektedir,
- Deniz Ulaşımı; Haziran 1991’de Uluslararası Deniz İşletmeciliği Organizasyonu (IMO) “özürlülerin ve yaşlıların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tasarım ve yolcu gemilerinin işletimi” konusunda tavsiye kararı yayınlamıştır. Komisyon bu tavsiye kararının ve Handiami Projesinin (özürlü bireylerin deniz ulaşım araçlarını kullanırken karşılaşabilecekleri acil durumlarda yapılacakların neler olabileceğine ve deniz işletmeciliklerinde özürlü birey çalıştırılmasına dair yapılan araştırma) uygulanması konusunda çalışmalar yapmaktadır,
Örneğin; 29 Aralık 1999/35/EC sayılı Konsey Direktifinde feribotlar ve şehir hatları vapurlarını kullanan özürlü bireylerin güvenliği konusunda “tüm işletmelerin özürlü ve yaşlı bireylere sağlanacak hizmet ve destekler açısından bilgilendirilmesi, tüm yolcuların bu konuda bilgilendirilmesi ve tüm uyaranların az görenlere uygun biçimde verilmesi” istenmektedir,
- Bütünleştirici Trans-Avrupa Ağı; AB Avrupa Ulaşım Ağı geliştirme kılavuzunda (TEN-9) Avrupa genelinde insanların sürdürülebilir hareketliliğinin sağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu kılavuzda özürlü bireylere yönelik açık bir ifadeye rastlanmamakla birlikte bir sonraki kılavuzda (TEN-10) yaşlılıktan veya özürden dolayı hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin bu ulaşım ağına ulaşılabilirliğinin artırılmasına yönelik ifade bulunmaktadır,
- İleri araştırmalarda bütünleştirme çalışmaları; beşinci çerçeve araştırma programında ulaşım alt yapısı ve ulaşım sistemleri ile ilgili araştırma ve çalışmalarda ulaşılabilirlik konusunda kapsanması ön görülmüştür,
- Topluluk, Avrupa Yerel Ulaşım Bilgi Servisini (ELTIS) kurarak Uluslararası Toplu Taşım Birliği (UITP) ve yerel ve bölgesel POLIS ağı ile işbirliği içerisinde iyi uygulama örneklerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılmasını sağlamaya çalışmıştır. Bilgisayar ağı üzerinde kurulan bu sistemde hareket kısıtlılığı bulunan bireyler için erişilebilir ulaşım seçeneklerine yönelik örnekler bulunmaktadır,
- Haziran 1998’de kabul edilen özürlüler için park kartı tavsiye kararının üye ülkelerde karşılıklı olarak tanınması teşvik edilmektedir.
Özürlüler için engelsiz Avrupa;
Özürlüler toplumda yaşayan en dezavantajlı grup olarak nitelendirilmekte ve sürekli olarak sosyal hayatın tüm alanlarında engellerle karşılaşmaktadırlar. Bu engeller kişileri, fiziksel eksikliklerinden kaynaklanan engellerden daha fazla kısıtlamaktadır.
Amsterdam Antlaşması’nda yer alan bir madde özürlülere yönelik ayrımcılıkla mücadeleye esas oluşturmaktadır. Bu maddeye dayanarak Avrupa Konseyi 1999 yılında ayrımcılıkla mücadele paket programı hazırlamıştır. Bu program özürlülerin istihdam edilme ve iş hayatında karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik AB genelinde bir direktif yayımlanarak, önleyici tedbirler alınması yönünde eylem planı hazırlanmasını önermektedir.
Bu tebliğ, özürlülerle ilgili AB politikalarını gözden geçirerek özürlü bireylerin ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik olarak Avrupa genelinde çaba sarf edilmesini öngörmektedir. Özürlü bireyler için engelsiz Avrupa yaratmaya odaklanmış olan bu tebliğ ile meslek edinme, eğitim, mesleki eğitim, ulaşım, iç piyasa, bilgi toplumu ve yeni teknolojiler gibi konularda Avrupa düzeyinde bir sinerji yaratılmaya çalışılmıştır. Bağımsız hareket ekonomik ve sosyal hayata katılmanın önkoşuludur ve bunun gerçekleşmediği durumlarda özürlü birey kendine tanınan haklardan yeterince faydalanamamaktadır.
E-avrupa gibi girişimlerde de olduğu gibi AB teknoloji alanındaki gelişmelere özürlülerin fonksiyonel sınırlılıklarının etkilerini azaltmada ve sosyal hayata katılımlarını artırmada rol oynayacağı bilinmektedir. Özürlülüğün görülme sıklığı ile ilgili doğru istatistiki bilgiler etkin işbirliği ve danışmanlık mekanizmaları bu tebliğin uygulamada yer bulması için önemli araçlardır. Fiziksel engellerin yanında toplumun özürlülere karşı olumsuz tutumu da çözülmesi gereken sorunlar arasında yer almaktadır. Tüm bu nedenlerden ötürü Komisyon Konseyden 2003 yılının Avrupa Özürlüler Yılı olarak ilan edilmesini, toplumda özürlülükle ilgili farkındalık yaratılmasını ve yeni politikalar oluşturulmasını istemiştir.
AB’nin özürlülükle ilgili uluslararası düzeydeki politikaları Birleşmiş Milletlerin 1993 yılında kabul ettiği “Fırsat Eşitliği Konusunda Özürlüler İçin Standart Kurallar İlke Kararı”na dayandırılmaktadır. Bu ilke kararında özürlü bireylerin istihdam ve sosyal yaşama katılımlarında toplumun özürlü bireye karşı kabullenici tutumunun önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Sözkonusu standart kuralların izlenmesi için AB Komisyonu “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği” başlıklı bir tebliğ yayınlamıştır.
Komisyon üye ülkelerden bu konudaki faaliyetlerini işbirliği içerisinde gerçekleştirmelerini beklemektedir. 1997 yılından itibaren Avrupa Parlamentosu, üye ülkeler ve sivil toplum örgütleri ile yapılan toplantılarda ve Konsey raporlarında özürlülerle ilgili konulara sıklıkla değinilmektedir. 1997 yılında Avrupa İstihdam Stratejisinin kabul edilmesinden bu yana yıllık olarak hazırlanan Konsey yönergelerinde özürlülükle ilgili konulara yer verilmektedir. Üye ülkeler hazırlayacakları İstihdama Yönelik Ulusal Eylem Planlarına özürlü grupları da dahil ederek iş olanaklarını artırmalı ve iş becerilerini geliştirmeye yönelik çaba göstermelidirler.
4 Şubat 2000 tarihinde bilgi toplumunda iş stratejileri konulu tebliğ yayınlanmıştır. Avrupa İstihdam Stratejisini ve e-avrupa girişimini destekleyen bu tebliğde özürlülerin istihdam edilebilirliği konusuna değinilmekte ve bilgi toplumunda üreticilerin kullanıcı dostu araçlar geliştirmesi istenmektedir.
Üye ülkeler Avrupa Sosyal Fonundan 1994-99 yılları arasında özürlülerin istihdam olanaklarını artırmaya yönelik finansman desteği almıştır. İş deneyimi, ücret desteği, korumalı işyeri, kendi işini kurma ve kooperatif kurma alanlarında gerçekleştirilen birçok faaliyet bu kapsamda desteklenmiştir. 2000-2006 süreci için üye ülkelerden özellikle özürlülerin istihdam edilebilirliği ve fırsat eşitliği yaratılmasına yönelik girişimlerin desteklenmesi beklenmektedir.
“İstihdam Topluluk Girişimleri” kapsamında özel güçlükleri olan bazı özürlülere iş bulma ve işini koruma konusunda desteklenmesi sözkonusudur. Bu Girişimin dört boyutundan biri olan HORIZON, serebral palsi ve ruhsal problemleri olan özürlülerin mesleki eğitiminde ve istihdam politikalarında olumlu değişiklikler yaratmayı sağlamak için çaba gösterir. HORIZON kapsamında desteklenen 1700 proje bulunmaktadır.
Komisyonun talebi üzerine sosyal taraflar özürlülerin istihdamı konusunda iyi örnekleri biraraya getiren bir derleme hazırlamış ve Aralık 1998 tarihinde Viyana’da toplanan Avrupa Konseyine sunmuştur. Bunun yanında 19 Mayıs 1999 tarihinde özürlülerin istihdamına yönelik ortak bir deklarasyon kabul edilmiştir. 1998 yılında örnek uygulamalar kodu kabul edilmiş, bu kod özürlülerin istihdamı ile ilgili Avrupa Kuruluşlarının politikalarına netlik kazandırmıştır.
Sokrates, Leonardo da Vinci, Sağlık Teşviki, Daphne, Prince, Phare ve Tacis vb. programlar aracılığıyla özürlülerin ihtiyaçlarına yönelik projeler desteklenmektedir. Üye ülkelerin işbirliği Avrupa Birliği düzeyindeki bir grup (High Level Group of Senior Officials) aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu grup üye ülkeler arasında özellikle ortak amaçların çerçevesini ve ilkelerini belirlemede, özürlülere yönelik politikalar, iyi örnekler, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasında önemli rol oynar.
Amsterdam Antlaşması’nın 13. maddesi gereği Avrupa Komisyonu 26 Kasım 1999’da kapsamlı bir ayrımcılıkla mücadele paketi hazırlamıştır. Bu paket kapsamında özürlülerin istihdamı ve meslek kazanmalarında Topluluk Antlaşmasının 13. maddesi uyarınca her türlü ayrımcılığın yasaklanmasına yönelik bir Direktif hazırlanmasına ve bütünleyici önlemleri içeren bir eylem planı hazırlanması yeralmaktadır. Özürlülerin işgücü piyasasında karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik bir diğer süreç de Topluluk Girişimi EQUAL (2000-2006) dır. Bu uygulamanın amacı işgücü piyasasındaki her türlü ayrımcılığa ve eşitsizliğe karşı uluslarüstü işbirliği geliştirmektir.
Topluluk antlaşmasının 13. Maddesine ek olarak Amsterdam’da yapılan Hükümetlerarası Konferansta kabul edilen 22 numaralı deklarasyonla özürlülere yönelik ayrımcılıkla mücadele konusundaki çabalar öne çıkarılmıştır. Bu deklarasyonda, Avrupa Topluluğu kuruluşları, üye ülkelerin yasal düzenlemelerini Avrupa Birliğine yakınlaştırmaları sürecinde özürlülerin ihtiyaçlarını gözönünde bulundurmalarını ve ayrımcılıkla mücadele ve fırsat eşitliği konularında bütünleşmeyi artırıcı standartlar geliştirmelerini istemektedir.
Bu tebliğ, belirli hedefleri ve önlemleri biraraya getirmekle kalmayıp Komisyonun, ayrımcılıkla mücadele ve bütünleştirici yaklaşım ilkesi doğrultusunda özürlülük konusuna bakış açısını ortaya koymaktadır. Bu tebliğ üye ülkeler tarafından politika zemini olarak da kullanılabilir.
3. BÖLÜM I. Topluluğun Daha Fazla Eklenen Değer Kazanmasına Yönelik Yol Haritası;
3. 1. Vatandaş Olarak Bağımsız Yaşama Doğru;
Modern toplumlarda birey sosyal hayata ve ekonomik hayata katılmak üzere bağımsız olarak hareket edemiyorsa o bireyin topluma tam olarak katılım sağlayabileceği düşünülemez. Özellikle bağımsız hareket edebilme yönünde kısıtlılıkları bulunan bireyler sosyal, kültürel, ekonomik, politik hayata diğer insanlardan farklı olarak daha az katılım sağlamak durumunda kalmaktadır. Özürlü bireyleri mümkün olduğu kadar toplumla bütünleştirmek için özellikle toplu taşım olanaklarını da artırarak onlara hareket serbestisi sağlamak, sosyal dışlanmayı da büyük ölçüde azaltacaktır.
Avrupa Birliği çok önceden beri bu konunun öneminin farkındadır. 1993’te Avrupa Birliği Komisyonu hareket kısıtlılığı yaşayan özürlülerin ulaşım kaynaklarını kullanabilme şanslarını artırmak amacıyla “Erişilebilir Ulaşım Hakkında Topluluk Eylem Planı”nı kabul etmiştir. Bu plan araştırma projeleri koordine etme, bilgi programları konusunda iletişim kurma, ulaşım alt yapısı ve ulaşım araçları konusunda uygulanabilir teknik standartlar belirleme ile ilgili bir dizi Topluluk önleminden oluşmaktadır.
Son zamanlarda, Komisyon sekiz yolcudan daha fazla yolcu taşıyan ulaşım araçlarına yönelik olarak özürlü bireylerin erişilebilirliğinin artırılmasına yönelik önlemleri içeren bir Direktif kabul etmiştir. Taslak Direktif kentsel yolcu taşıma sistemlerinde kullanılacak araçların ulaşılabilirliğine yönelik teknik reçeteler sunmaktadır. Aynı zamanda Şehirlerarası yolcu taşıma sistemleri için de öneriler içermektedir.
Özürlü bireylerin ulaşılabilirliğini artırma yolundaki Avrupa Birliği çabaları aşağıda sunulan alanlarda gerçekleşmektedir.
- Hizmet düzeyini artırmak; tüm ulaşım sistemlerinde ve toplu taşım araçlarında özürlü bireyler için gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi için rehber kitaplar hazırlamak,
- Raylı sistemlere ulaşım; yolcuların erişilebilirliğini artırmaya yönelik gerçekleştirilen COST335 projesi sonucu yapılan önerilerden bazılarının hayata geçirilmesi yönünde Komisyonun çabaları bulunmaktadır,
- Havayolu; havaalanı ve havayolu şirketi tarafından Avrupa Sivil Havacılık Konferansı ve Uluslar arası Sivil Havacılık Organizasyonunun önerdiği uygulamaları ve standartları takip etme adına önemli çaba sarf edilmesine rağmen özürlü bireyler Avrupa genelinde seyahat ederken bazı durumlarda problemlerle karşılaşmaktadır. Komisyon hava yolunu kullananlar için yolcu hakları belirleme yolunda bir çabaya girişmeyi düşünmektedir,
- Deniz Ulaşımı; Haziran 1991’de Uluslararası Deniz İşletmeciliği Organizasyonu (IMO) “özürlülerin ve yaşlıların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tasarım ve yolcu gemilerinin işletimi” konusunda tavsiye kararı yayınlamıştır. Komisyon bu tavsiye kararının ve Handiami Projesinin (özürlü bireylerin deniz ulaşım araçlarını kullanırken karşılaşabilecekleri acil durumlarda yapılacakların neler olabileceğine ve deniz işletmeciliklerinde özürlü birey çalıştırılmasına dair yapılan araştırma) uygulanması konusunda çalışmalar yapmaktadır,
Örneğin; 29 Aralık 1999/35/EC sayılı Konsey Direktifinde feribotlar ve şehir hatları vapurlarını kullanan özürlü bireylerin güvenliği konusunda “tüm işletmelerin özürlü ve yaşlı bireylere sağlanacak hizmet ve destekler açısından bilgilendirilmesi, tüm yolcuların bu konuda bilgilendirilmesi ve tüm uyaranların az görenlere uygun biçimde verilmesi” istenmektedir,
- Bütünleştirici Trans-Avrupa Ağı; AB Avrupa Ulaşım Ağı geliştirme kılavuzunda (TEN-9) Avrupa genelinde insanların sürdürülebilir hareketliliğinin sağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu kılavuzda özürlü bireylere yönelik açık bir ifadeye rastlanmamakla birlikte bir sonraki kılavuzda (TEN-10) yaşlılıktan veya özürden dolayı hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin bu ulaşım ağına ulaşılabilirliğinin artırılmasına yönelik ifade bulunmaktadır,
- İleri araştırmalarda bütünleştirme çalışmaları; beşinci çerçeve araştırma programında ulaşım alt yapısı ve ulaşım sistemleri ile ilgili araştırma ve çalışmalarda ulaşılabilirlik konusunda kapsanması ön görülmüştür,
- Topluluk, Avrupa Yerel Ulaşım Bilgi Servisini (ELTIS) kurarak Uluslararası Toplu Taşım Birliği (UITP) ve yerel ve bölgesel POLIS ağı ile işbirliği içerisinde iyi uygulama örneklerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılmasını sağlamaya çalışmıştır. Bilgisayar ağı üzerinde kurulan bu sistemde hareket kısıtlılığı bulunan bireyler için erişilebilir ulaşım seçeneklerine yönelik örnekler bulunmaktadır,
- Haziran 1998’de kabul edilen özürlüler için park kartı tavsiye kararının üye ülkelerde karşılıklı olarak tanınması teşvik edilmektedir.