Engelliler ’torba yasaya’ karşı

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Türkiye Sakatlar Federasyonu ’Torba tasarının’, engellilere yönelik ayrımcılığa neden olduğunu belirttikleri maddeye ilişkin AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva’yı ziyaret etti.

Türkiye Sakatlar Federasyonu Başkanı Yusuf Çelebi başkanlığındaki heyet, TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonunda görüşülen ''torba tasarının'', engellilere yönelik ayrımcılığa neden olduğunu belirttikleri maddeye ilişkin itirazlarını iletmek üzere, AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'yı ziyaret etti.

Çelebi, tasarıya yönelik itirazlarını açıklarken, ''iş babaları artık özürlülerden rahatsız oluyorlar'' dedi.

Yeni düzenlemeyle işverenin özürlüyü, işyeri dışında başka yerde çalıştırabileceğini belirten Çelebi, ''Bize, 'su altı gibi ağır işlerde çalışmayacağınız için bu düzenlemeyi yaptık' diyorlar'' dedi.

Yusuf Çelebi, ''Özürlüye zenci muamelesi yapılmasını kabul edemeyeceklerini'' belirterek, bu ülkenin eşit vatandaşı olduklarını söyledi. Çelebi, ''Biz, özürlüleri sosyal toplum içine çekmek isterken, sosyal toplumun dışına itilme gayretlerini kabul edemeyiz. Bu düzenlemeden sonra yarın bir belediye başkanı, 'özürlüler caddelerde de bizi rahatsız ediyor, onlara ayrı bir şehir kuralım' derse şaşırmayın'' ifadesini kullandı.

''BENİ KİŞİSEL OLARAK ONURSUZLAŞTIRAN MADDE''

Lokman Ayva da ''torba tasarıdaki'' düzenlemenin, özürlüleri dışlayan, ayrımcılığa tabi tutan ve emsal teşkil etmesi halinde de özürlüleri toplum dışına itecek bir madde olduğunu söyledi.

''Beni kişisel olarak onursuzlaştıran, 8.5 milyon engelliyi de rencide eden bir maddedir'' diyen Ayva, özürlüleri yok sayacak, ''olmasalar daha iyi olacak'' anlayışını getiren bir düzenlemeyi kabul edemeyeceklerini belirtti.

AK Parti'li Ayva, ''Hükümet, benim hükümetim; bakan bizim bakanımız ama böyle bir yanlış yapıldı. Madde, AK Parti felsefesine aykırı bir maddedir. AK Parti, hiçbir kesimi ayrımcılığa tabi tutmaz. Bu yapılırsa şu da denilebilir; 'Filan şehirliler, filan üniversiteye gidebilir.' Kim kabul edebilir bunu'' diye sordu.

Ayva, söz konusu düzenlemeyi değiştirmeleri için, alt komisyon üyeleriyle görüşeceğini, parti gruplarını bilgilendireceğini ifade etti.

Tasarının, engellilerin karşı çıktığı 63. maddesi şöyle;

''İşin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerlerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşayan işverenler; başka işverene ait işletmelerde, kurulan ortak işletmelerde veya özürlü çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde ilk defa işe alınan özürlülerin ücretlerini karşılayarak özürlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar.''

Ayva, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada ise bu düzenlemeden sonra bir şirketin, ''ben işimin niteliği nedeniyle özürlü çalıştıramıyorum, başkası benim yerime özürlü alsın, ben de maaşını ödeyeyim'' diyebileceğini belirtti.

Lokman Ayva, ''Özürlüler cumhuriyetinin ilk harcı mı atılıyor? Bu düzenleme sonrasında, 'özürlüler, artık bizimle değil, özürlüler için kurulmuş şirketlerde çalışacaksınız', bazı belediyeler de 'biz şehri özürlülere uyduramadık, bari özürlüleri ayrı bir şehre gönderelim' denilecek'' ifadesini kullandı.


kaynak
 
F

Fırtına

Guest
Torba yasada engelliye tuzak var

Hükümet tarafından TBMM Başkanlığına sunulan kamuoyunda torba yasa olarak anılan yasa tasarısı kota uygulamasında yeni bir düzenleme getiriyor.

Tasarının 63. Maddesi ile İş Yasası'nın 30. Maddesinde 4 değişiklik öngörülmektedir.

1- Engellileri toplumdan tecrit edecek, yalnızca engellilerin çalıştığı işyerlerine, "engelli çalıştırma kampları"na yol açılabilecek.

2- İşverenler "işin niteliği ve temininde güçlük çekilmesi" gibi son derece muhlak ve keyfiyete açık gerekçelerle engelli istihdamından kaçınabilecek. Bu düzenleme ile istihdam edilen engelliler için tek ücret biçimi "asgari ücret" olarak sabitlenecek.

3- Engelli yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlerden kesilen ceza paralarıyla mesleki eğitim veren engelli derneklerinin bu faaliyetlerine, yani engellilerin mesleki eğitimlerine kaynak ayrılmayacak. Kesilen ceza paraları yine işverenlere kaynak olarak aktarılacak.

Bu düzenlemeler, çok net biçimde engellilere ayrımcılık yapılmasının koşullarını "yasa hükmü" haline getirme girişimidir.

Tasarı hala TBMM Anayasa ve Plan-Bütçe Komisyonlarında görüşülmektedir. Duyarlı olan herkes tepkisini örgütlemeli ve bildirmelidir.

Bu konuda Türkiye Sakatlar Derneği ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu olarak ilgili komisyonlara önergeler verilmiştir.

Tepkisiz kalmayalım, haklarımıza sahip çıkalım.


TSD
 
F

Fırtına

Guest
AK Parti'de 'özürlü kavgası'

Ak Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer arasındaki "özürlü" tartışması büyüyor.

Ayva, "bakanlık makamını etkileme gücünü özürlüleri dışlamak için kullandığı ve toplama kampları benzeri bir yapılanmaya vize verdiği gerekçesiyle" Dinçer hakkında, AK Parti disiplin hükümlerinin uygulanmasını istedi. Ayva, "Bakan, parti programına, insan hakları ve hukukun evrensel temel kurallarına aykırı davrandı" dedi.

AK Parti Genel Sekreterliği'ne bir dosya sunan Ayva, özürlüleri çalışma hayatından kademeli olarak çekecek yasa düzenlemesinin uluslararası hak ve özgürlüklere, Türkiye'nin imzaladığı ve hayata geçirdiği insan hakları yasalarına aykırılık teşkil ettiğini savundu. Ayva, "İstanbul Milletvekilimiz Sayın Ömer Dinçer'in faili bulunduğu eylemlerin Müşterek Disiplin Kurulu tarafından görüşülmesinin uygun olacağını düşünüyorum" dedi.

Ayva'nın dosyasında şu görüşler yer alıyor;

Sayın Dinçer T.C.'nin özürlü vatandaşlarını dışlayacak, ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunmak suretiyle Partinin programına, insan hakları ve hukuk normlarına aykırı faaliyetlere katıldı. Ayrımcı madde metni sivil toplumdan gizlenerek hazırlandı. Alt komisyonda yapılan itiraz dikkate alınmadı.


sabah
 
F

Fırtına

Guest
Önce twitter'dan bombaladı

AK Parti Milletvekili Lokman Ayva Torba Kanunun 63. maddesi nedeniyle Çalışma Bakanlığı'nın ayrımcı bir tutum sergilediğini söyleyerek tasarıya karşı çıktı.

Meclis'te bütçe görüşmeleri devam ederken özürlülerle ilgili bir tasarı AK Partili Lokman Ayva'yla Çalışma Bakanı'nı karşı karşıya getirdi. Olaya medyada çıkan asılsız haberler de eklenince Lokman Ayva hem bakanlığı hem de yanlış haber yapan basın kuruluşlarını topa tuttu. Yandaş olarak nitelenen Sabah gazetesi de AK Partili vekilin yanında olarak hükümete yüklendi.

HANGİSİ YANDAŞ BELLİ DEĞİL!

Çalışma Bakanlığı'nın hazırladığı Torba Kanunu'nun 63. maddesi "yandaş medya" kavramında kargaşaya yol açtı. Hükümet yanlısı yayınlar yaptığı söylenen Sabah ve Takvim gazeteleri haberleriyle hükümete yüklenirken, Doğan grubu gazeteleri hükümet lehine haber yaptı. Farklı gazetelerden haberi okuyanların kafalarında ise "kim yandaş" soruları belirdi.

Çalışma Bakanlığının Sabah gazetesinde haber "Engelli gözden ırak olsun tasarısı" başlığıyla verildi. Haberde bu tasarının engelliler için daha düşük ücretle çalıştırılabilecekleri bir şirkete gönderilemelerinin kapısını araladığına dikkat çekiliyor. Radikal ve Dünya gazetelerinde ise özürlülerle ilgili bu tasarıda bir ara formül bulunduğu yazıyor. Oysa konuyla ilgili bir ara formül bulunmadı.

ÖNCE TWİTTER'DAN BOMBALADI

AK Parti Milletvekili Lokman Ayva Torba Kanunun 63. maddesi nedeniyle Çalışma Bakanlığı'nın ayrımcı bir tutum sergilediğini söyleyerek tasarıya karşı çıktı. Kendi partisinin Bakanıyla ters düşen Ayva twitter'dan son durumla ilgili şu mesajları yayınladı;

Sabah ve Takvim'deki haberlerde gerçekler olduğu gibi yansıtılmış.

Lütfen dikkat;

Çalışma bakanlığının ayrımcı,dışlayıcı maddesiyle ilgili haber yapan gazeteci arkadaşlarımıza müteşekkiriz. Dünya ve Radikal'e yanlış bilgi vermişler.Her iki gazetede de "ara formül bulundu" deniyor.

Bakanlık yetkilileri kanun çıkarma değil, kanun kaçırma operasyonu yaptılar. Benm hasta olup Meclis'e gelemediğim saatlerde Alt Komisyon'da iyi niyetli bir milletvekilimize imzalattıkları bir önergeyi vermişler. On binlerce kardeşimin kapının önüne konmasına nasıl müsade edebilirim? Bunu benim bir yakınım yapıyor diye haklı mı olacak?

HABERİ VERENLERİN ETİKLE ALAKASI YOK!

Hem bakanlığın konuyla ilgili tasarısı hem de medyada çıkan asılsız haberlerle ilgili İNTERNETHABER'e konuşan Ayva "bu bir insan hakları suçudur" dedi.

İşte Ayva'nın habercileri de hedef alan o sözleri..

"60 bin özürlü kanunun çıktığı andan itibaren kapının önüne konacak. Şu anda asgari ücretin üstünde bir ücretle çalıştırılan özürlüler işten çıkarılacaklar, özürlü için kurulmuş uyduruk şirketler üzerinden yeniden işe alınacaklar. Şu an da 1200 liraya çalıştırılan bir özürlünün maliyeti 700 liraya düşmüş olacak. Yaklaşık 60 bin kişinin işten çıkarılmasıyla elde edilecek artı değer aylık 78 trilyon..

Bundan daha önemlisi insanların bir özellikleri nedeniyle ayrı bir şirkette çalıştırılması bir insan hakları ayıbıdır. Mesela kadınlara özel bir şirket kurulacaksa ya da bir insanın ırkına mahsus ayrılıp özel bir şirlette çalıştırılması kabul edilebilirse bizlerde bunu kabul edelim. Ama böyle bir şey insan hakları suçudur.

GAZETECİLER KANDIRILMIŞ!

Eline vicdanına koyan herkes buna karşı çıkıyor. Ama Doğan grubundaki gazeteciler kandırılmışlar. Sorun çözüldü ara formül bulundu demişler. analaşılıyorki haberi verenlerin etikle falan alakası yok. ben bu haberi yapan arkadaşların kendilerini yanlış yönlendirenlerine hadlerini bildirmelerini bekliyorum."


internethaber
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
AK Parti'nin görme engelli milletvekili Lokman Ayva, ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle

AK Parti’nin görme engelli İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunduğu gerekçesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in partiden ihracını istedi. Ayva ihraç için dün AK Parti Genel Sekreterliği’ne başvurdu.

8.5 MİLYON ENGELLİ ADINA

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba kanun tasarısında 8,5 milyon kişiyi dolaylı etkileyecek engelliler ilgili yapılacak düzenlemeye tepki gösteren Ayva, Dinçer’le ilgili ihraç istemini şöyle gerekçelendirdi:
“İcra ettiği bakanlık vazifesinin etkileme imkanını da kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin özürlü vatandaşlarını dışlayacak, ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunmak suretiyle partinin programına, insan hakları ve hukukun evrensel temel kural ve normlarına aykırı faaliyetlere katılmış, bizzat aykırı eylem ve işlemlerde bulunmuştur.”
Bu girişim üzerine Ak Parti Grup Başkanvekilleri dün Ayva ile görüştü.

.internethaber
 
F

Fırtına

Guest
'Torba tasarı' engellilere yeni iş imkanı sunacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye'de engellilerin çalışma hayatında yeterince yer almadığını ifade ederek, "özürlülerle ilgili yeni düzenlemelerin özürlü çalıştırma yükümlülüğünü daralttığı" iddialarının gerçek olmadığını ve aksine yeni düzenleme ile engellilere yeni iş kapıları açılacağını savundu.

Bakanlık yazılı bir açıklama yaparak, yürürlükte olan iş kanununa göre 50 ve daha fazla sayıda işçi çalıştıran özel sektör işyerlerinde yüzde 3 oranında engelli çalıştırma zorunluluğu bulunduğunu belirtti.

Bakanlık bu oranın uygulamasında yaşanan bazı güçlüklere rağmen şimdiye kadar bir önlem alınmadığını dile getirdi. Bakanlık hazırladığı yeni düzenleme ile ise birden çok ilde işyeri bulunması nedeniyle engelli çalıştırma yükümlülüğü dışında kalan işyerlerinin tek bir işyeri olarak kabul edilerek daha çok engellilerin istihdam edilebilmesi olanağı getirildiğini kaydetti.

Yeni düzenlemeyle işyerlerinin belirlenmesine Çalışma Bakanlığı'nın, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın ve Türkiye İş Kurumu'nun yanı sıra engellileride temsil eden üst kuruluş temsilcisinin de katılımıyla kurulan bir komisyonun karara vereceği belirtildi. Bakanlık ayrıca "Sonuç olarak bazı kişilerce ileri sürüldüğü gibi yeni düzenleme, özürlü çalıştırma yükümlülüğünü daraltmamakta aksine özürlülerimize yeni iş kapıları açmaktadır" dedi.


cumhuriyet
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Lokman Ayva olayının perde arkası

Özürlüler hakkında çıkarılması beklenen yasa yüzünden kızdığı iddia edilen Lokman Ayva'nın aslında daha önce tartışma konusu olduğu iddia edildi.

Okan Haksever / Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Ak Parti'de, "torba yasa tasarısı"nda yapılan değişiklikle özürlülerin işsiz kalacağını öne süren görme özürlü milletvekili Lokman Ayva'nın itirazlarıyla başlayan tartışma sürüyor. Lokman Ayva, daha önce sert ifadelerle eleştirdiği Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'e "özür mektubu" gönderdi ancak tasarıya yönelik muhalefetinden de vazgeçmeyerek, "Düzenleme Meclis'ten geçerse 110 imzayı bulup Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim" dedi.

Ak Parti'de Ayva krizi, Torba Yasa düzenlemesine özürlülerle ilgili hükümlerin konulmasıyla başladı. Önceki gün küplere binen Lokman Ayva, Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'i Ak Parti Müşterek Disiplin Kurulu'na şikayet etti.

KRİZİN PERDE ARKASI

Ak Parti'de Lokman Ayva krizinin, Ayva'nın İstanbul il teşkilatınca Başbakan Erdoğan'a şikayet edilmesiyle başladığı kaydediliyor. Kurban Bayramı tatilinde İstanbul İl Örgütü'ne uğramayan ve esnaf ziyaretlerine katılmayan Ayva, il örgütü tarafından Başbakan Erdoğan'a şikayet edildi. Erdoğan, bayram sonrası Genel Merkez'deki ilk karşılaşmasında, "Lokman bayramda nerdeydin?" diye sordu.

Ayva, "Balıkesir tarafındandaydım efendim" deyince Erdoğan, "Senin seçim bölgen orası mı Lokman" karşılığını vererek, uzaklaştı. Bunun üzerine, "Liste dışı kalacağım" korkusuna kapılan Lokman Ayva''nın, özürlülerle ilgili ilk tartışma konusunda "özürlülerin temsilcisi" rolüne soyunarak, "Ya listeye tekrar girerim. Ya da milletvekili olamazsam özürlülerin temsilcisi olarak yoluma devam ederim" kararı verdiği kaydediliyor.

Öte yadan Ak Parti içinde, "Bu tartışma kosununda Ayva haklı. Özürlüler aleyhine bir düzenlemeye seçim öncesi nasıl griyoruz?" diyerek, Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'e karşı eleştiri getirildiği ifade ediliyor.


dunyabulteni.ne
 
F

Fırtına

Guest
Tam Gün düzenlemeleri Torba Yasadan çıkarıldı

CHP Muğla Millletvekili Dr.Ali Arslan'dan alınan bilgiye göre Tam Gün Yasasının Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği maddelere yönelik Sağlık bakanlığının yaptığı maddeler Torba Yasada yer almadı. Dr.Ali Arslan konuyla ilgili olarak "Biz yeni maddelerin ancak sivil toplum örgütleriyle mutabakat sağlandıktan sonra Torba Yasaya konacağını söyledik. Torbaya koymadılar" diye konuştu.


medimagazin
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Engellilere yasal 'tecrit' Torba Yasa'da

Piyasa idealine varmak için, insani değer ve sosyal haklar kesin ve kesif temizlikle kamusal alandan kazınıyor. Sermayenin yüksek karlılığını, son birkaç ahlaki kırpıntıyı da silkeleyerek toplumsal yaşamın üzerine yerleştirecek Torba Yasa'nın, engellilerle ilgili düzenlemeleri son derece ürkütücü. Çalışanları iradesiz, öznesiz, pasif, ucuz işgücü nüfuslarına çevirecek Torba Yasa, engellileri de 'istihdam imkanı' adı altında sözde göstermelik 'depolarda' toplayacak.

Bir nevi engelli gettosu inşasını çağrıştıran bu düzenlemeyi, piyasa mantığına vurup 'aklileştirmek' pek mümkün ve köktenci liberallerin savunması da pek muhtemel. Engellilerin toplumsal hayata erişme yollarına türlü türlü 'tökezler' koyarak engel olan batık sosyal devlet, ağır bir ayrımcılığı yasalaştırmaya kalkıyor.

8 yıldır 40 bin engelli kadrosunu boş tutan iktidar, zamanın Maliye Bakanı Unakıtan'ın, engellilerin bütçeye yük getireceği uyarılarına sadakat gösterirken Torba Yasa'yla özel sektörü de bu 'engelli' istihdamı yükünden kurtarmaya kalkışıyor. Torba Yasa'da yer alan 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesindeki, işyerlerinde 'özürlü çalıştırma zorunluluğu' yumuşak ifadelerle tasfiye edilirken, işyerlerine başka işverene ait işletmelerde ücretlerini karşılayarak 'engelli çalıştırabilme' imkanı veriliyor.

Böylelikle 'sosyal sorumluluk' projeleriyle kendi PR'larını yapıp, sahte ve samimiyetsiz ifadeleriyle gazete sayfalarını işgal eden iş dünyasının talepleri de gerçekleşmiş olacak.

Kısacası hemen engelli istihdamı yapan 'taşeron hizmet' verecek bürolar türeyerek, denetimsiz çalışma koşullarıyla engellilerin vahşi piyasa sömürüsüne şahit olacağız. Çeşitli şirketler adına sözde engelli çalıştıracak bu işyerleri, yine hangi rantın kapısını açacak göreceğiz. Kamuya açık alanlara giremeyen, toplu taşıma araçlarını kullanamayan, asansörsüz ve rampasız devlet binalarıyla toplumsal yaşamdan zaten dışlanmış olan vatandaşlarımız iyice sosyal tecride tabi tutulacak. Bu mekansal ayrım ve bütün engellilerin bir araya toplanacağı 'işyerleri', size tarihin 'faşizan' uygulamalarını çağrıştırmıyor mu?

Pervasız kapitalist birikimin faşizan eğilimler ve otoriter devletçilikle, 'soy-sop, parazit, akıl hastalığı, zararlı unsurlar' lügatini paralayarak geldiği yerde, şimdi de engelliler mi toplanıp tabela işyerlerine kapatılacaklar?

Öğrencileri 'patolojik', emekçileri 'kalkınma düşmanı', çevrecileri 'terörist', eşcinselleri 'hasta' olarak gören zihniyet, anayasada 'pozitif ayrımcılık' ibaresi iliştirdiği kadın ve engellilere de son aylarda yapmadığını bırakmıyor.

Aralık ayında Kocaeli Sosyal Hizmetler Kurulu'nun toplantısında 'tecavüze uğrayan zihinsel engelli kız çocuklarının kısırlaştırılmasının' kurul üyelerince konuşulduğunu hatırlamakta büyük fayda var. En azından 'tecavüzcünün' kısırlaştırılmasını teklif etmeyi bile akıl edemeyip daha sonra lafı çeviren hanımları unutamadık.

Geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığı, yabancı dille eğitim veren özel okullar sınavına fiziksel engelli çocukların giremeyeceğini ilan edip sonra çark etmişti, ayrıca MEB'in engellilerden personel sınav ücreti 100 lira aldığını da not etmiştik. Bazı üniversiteler fütursuzca fiziki koşullarından ötürü engelli öğrenci alamayacağını açıkça duyurup sonra 'yanlışlarını' düzeltiyorlar. Kamusal alanın giderek 'ticarileşmesi', dolayısıyla buralarda görülmek istenmeyen 'maliyetli' gruplarının 'tanzimini' de beraberinde getiriyor.

Hükümet bütçesinde yeni kurulan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'na 14 milyon TL ayrılırken, Özürlüler İdaresi Başkanlığı bütçesi 9 milyon 622 bin TL olarak belirlenmiş.

9 milyon engelli vatandaşımıza yılda yaklaşık 1.6 lira uygun görülmüş!
Bu yasa değişikliğine ses etmeyen bizler yani 'potansiyel engelliler', bir gün engelliler safına geçebileceğimiz ihtimalini aklımızdan çıkarmasak iyi olur.

gercekgundem.com
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
AKP'li Ayva: Bu bir insanlık ayıbıdır

AKP'li Milletvekili Lokman Ayva ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer arasında 'engelli istihdamı' gerilimi tırmanıyor.

Torba yasa tasarısında yer alan düzenlemeyle engellilerin ‘toplama kampı’ niteliğindeki işyerlerine sürüleceğini savunan görme engelli milletvekili Ayva, düzenlemenin tasarıdan çıkarılması için bastırıyor. Ayva, Çalışma Bakanlığı’nın cumartesi günü milletvekillerini ikna etmek için gönderdiği bilgi notuna dün ‘çok sert’ bir bilgi notuyla karşılık verdi.

Ayva, düzenlemeyi savunan Bakanlığa, “Eğer çok çok faydalıysa, harikaysa, muhteşemse, bu hükmü sadece özürlülere değil, bütün vatandaşlarımıza uygulayalım” diye seslendi.

Mevcut düzenlemeye göre 50’den fazla işçisi olan özel işyerlerinin yüzde 3 oranında engelli çalıştırması zorunlu. Bakanlığın bilgi notunda yasaya rağmen buna uyulmadığı, ‘yeni düzenlemeyle özürlü çalıştırma yükümlülüğünün daraltılmadığı, aksine özürlülere yeni iş kapıları açıldığı’ savunulmuştu.

Ayva, milletvekillerine gönderdiği bilgi notunda şöyle dedi.
“Hangi hukuk metninde toplama kampları iş hayatının içi sayılmaktadır?”
“Asgari ücretin üstünde çalışanların işlerinden çıkarılıp kurmaya çalışılan toplama kamplarına gönderilmeyeceğinin garantisi hangi maddeyle sağlanmakta ve daha sonra ne kadar eğitimli olursa olsun herhangi bir özürlünün toplama kampları dışında çalıştırılacağının garantisi hangi maddedir?”

“(Özürlü çalıştırmadığı için) Ceza ödeyenler çalıştırmak istediği halde özürlü bulamayanlar değil, bankalar, birtakım holdingler gibi özürlülerle bir arada çalışmak istemeyen, dışlayan kuruluşlardır. Ceza ödeyen kuruluşları incelerseniz bunu görürsünüz.”

“Kamunun alması gereken 30 bin özürlü varken onları almayıp özel sektördeki çalışma hayatından da dışlayıp ayrımcılığa maruz bırakmanın yani insanlık ayıbınını işleminin adını sizlere bırakıyorum. ”

Ayva, bakanlığın “Özürlülerle ilgili söz sahibi olan birçok kuruluş yeni düzenlemeye desteğini açıkça belirtmişlerdir” savunmasına da “Şu dernekleri bildirseniz de biz de bilsek” yanıtını verdi. Tartışılan düzenlemeyi de içeren torba tasarı, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınacak.

radikal.com
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Engelli, yasadan değil suistimalden korkuyor

TORBA TASARIYA EKLENDİ
Mecliste görüşülen torba tasarıya engellilerle ilgili bir düzenleme de eklendi. İşveren, kendi iş yerinde engelli çalıştırma konusunda ‘güçlük’ yaşarsa, bir başka şirkette çalışan engellinin ücretini karşılayabilecek.

İSTİHDAM ÖZEL SEKTÖRE
İşverenlerin yasadaki bu maddeyi suistiamal edip kendilerini çalıştırmayabileceğinden kaygılanan engelliler, mağdur olmak istemiyor. Öte yandan İş-Kur’a kayıtlı olan engellilerin yüzde 99’u özel sektörde iş buluyor.

Haber Merkezi ANKARA

Mecliste şu sıralar önemli bir yasa tasarısı görüşülüyor. Kamu borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören torba tasarıya engellilerle ilgili bir düzenleme de eklendi. Ancak düzenleme, engelli kotasına uymayan bazı işverenlerin elini güçlendirdiği gerekçesiyle engellilerin itirazına sebep oldu.

Tasarıya göre kendi işyerinde engelli çalıştırma konusunda güçlük yaşayan işverenler, çalışanı bir başka şirkete gönderebilecek. Türkiye İş Kurumu’nun kasım ayı rakamlarına göre, 78 bin 94 engellinin iş arama kaydı bulunuyor. İşe başvuran engellilerin yüzde 98.9’u da özel kesim işyerlerine yerleştiriliyor. Ama kayıtlara göre, halen 22 binin üzerinde bir açık engelli kontenjanı bulunuyor. Hal böyle olunca, binlerce engelli, yasanın kendilerini mağdur etmeyecek şekilde çıkarılmasını istiyor. Peki yasa tasarısında neler yer alıyor?

TASARI NE DİYOR?
İşte torba tasarı ile engellilerin istihdamına değiştirilen maddeler:
> “Birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlerin, bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre hesaplanır. İşin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerlerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşayan işverenler;

başka işverene ait işletmelerde, kurulan ortak işletmelerde veya özürlü çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde ilk defa işe alınan özürlülerin ücretlerini karşılayarak özürlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar.

> “Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz.”
> “Bu maddeye aykırılık hallerinde tahsil edilecek cezalar, özürlülerin kendi işini kurmaları, özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri, özürlünün işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu gibi projelerde kullanılır.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva’nın ‘Ayrımcılık yapılıyor’ gerekçesiyle karşı çıktığı düzenlemenin daha çok engellinin istihdam edilmesi imkânı getirdiğini söylüyor. Ayva ise bundan sonra bir şirketin, “Ben işimin niteliği sebebiyle engelli çalıştıramıyorum, başkası benim yerime özürlü alsın, ben de maaşını ödeyeyim” diyebileceğini savunarak karşı çıkıyor.

İŞVEREN 10-15 YILDIR ZORLUYOR
Meclis’ten olumlu bir netice çıkmasını bekleyen derneklerden Görme Engelliler Derneği’nin Başkanı Bülent Kelleci, “İş Kanununa göre 50’den fazla personeli bulunan bir kurumun yüzde 3 oranında engelli çalıştırma zorunluluğu var. Düzenlemeyle, engelli çalıştırmak istemeyen başka bir kuruma yönlendirebilecek. Peki bu durumda engellilerin kariyer planlaması nasıl olacak? Haklarımızın tırpanlanmasını istemiyoruz. Bazı işverenler zaten böyle bir şey yapılmasını 10-15 yıldır zorluyor. Bence 60 bin engellinin durumu tehlikeye giriyor.”


İnternetteki engelin farkında mısınız?

İnternet, görme engellileri hayata bağlayan önemli imkânlardan biri. Ancak, erişilebilirlik kriterlerine uygun olmayan siteler yüzünden engelliler resim, renk ve grafikleri ekran okuyucu programıyla okumakta zorluk çekiyor. Niğde’den yazan okurumuz Salih Eroğul, erişime uygun ideal bir internet sitesinin nasıl olması gerektiğini anlatmış.

Niğde’den arayan okurumuz Salih Eroğul, bir süre önce yenilenen gazetemizin internet sayfasının görme engelliler için eskisine göre daha az kullanışlı olduğunu söylemiş ve bu vesileyle görme engelliler için ideal bir internet sitesinin özelliklerini yazmış. Biz de bunları sizlerle paylaşıyoruz:

> Eğer metin dışı içerik kullanıcının bilgi girmesi gereken bir form alanı ise mutlaka bir ismi olmalıdır. Metin dışı içerik, bir resim, ya da logoysa, altında bu resim ya da logoyu tarif eden bir metin açıklaması bulunmalıdır.
> Sayfada yer alan grafik ve figürler için longdesc adı verilen metinsel açıklamalar koyulmalıdır. En azından bu tür öğelerin alt ya da başlık metin açıklamaları mutlaka belirtilmelidir.

VİDEOLARA ALT YAZI KOYUN
> Multimedya için alternatifler sağlanmalıdır. Sesli öğelerde, işitme engelliler için alt yazı kullanılması, videolarda da görmeyenlere görüntüleri anlatan sesli ya da metinsel bir tasvirin yapılması faydalı olabillir.
> Bir bilgi farklı renk ya da işaretlerle gösteriliyorsa, metnin alternatifi de sağlanmalı. Mesela doldurulması zorunlu alanların başına * işareti koyulması.
> Engellilerin sayfanın ön ve arka planını rahatlıkla ayırt etmesi kolaylaştırılabilmelidir.
> Eğer bir sayfa açıldığında otomatik olarak 3 saniyeden daha uzun süren sesli bir şey çalıyorsa, bu çalan sesi durduracak, ya da sistemin sesini kısmadan webdeki sesin miktarını kontrol edebilecek bir mekanizma bulunmalıdır.
> Sayfada tam olarak görülemeyen metinler yardımcı bir teknoloji olmaksızın belli bir miktar büyütülebilmeli ya da küçültülebilmelidir.
> Tüm içerik klavye yardımıyla işlem yapılabilir durumda olmalıdır.
> Hareket eden, yanıp sönen, kayan ve otomatik güncellenen bilgiler kullanıcı tarafından duraklatılabilmelidir.
> Kullanıcı herhangi bir form doldururken, süre aşımı sebebiyle işlemini tamamlayamayıp forma geri döndüğünde daha önce doldurmuş olduğu alanlardaki veriler kaybolmamalıdır.
> Kullanıcı aynı sayfa içersinde farklı bağlantılara girdiğinde bu sayfalarda tekrar eden bölümleri atlayıp ana içeriğe kolayca erişebilmelidir.

ALTERNATİF SAYFANIZ OLSUN
> Bağlantı etiketleri açıklayıcı olmalı. Mesela, bir noktada bağlantı adı olarak sadece “tıklayınız” değil “belgeyi indirmek için tıklayınız” gibi...
> Bu belirttiğimiz prensipler ışığında orijinal sayfanızda yeterli erişilebilirlik kriterleri sağlanamıyorsa, orijinal sayfadaki içeriğin aynısını sağlayan bir alternatif sayfa oluşturulmalıdır. Bu sayfanın içeriği de orijinal sayfadaki içerikle eş zamanlı olarak güncellenmelidir.


Engelsiz üçlü
> Antalya’da Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, fahri konsoloslara yeni yıl resepsiyonu verdi. Ramada Otel’de gerçekleştirilen resepsiyonda, bedensel engelli ve görme engelli gençlerden oluşan “Engelsiz Trio” adlı grup konser verdi. Viyolensel çalan Antalya Devlet Konservatuvarı öğrencisi görme engelli Alp Özsökmen keman çalan görme engelli Zeynep Temirci ile yan flüt çalan bedensel engelli Tuğba Ak’tan oluşan “Engelsiz Trio”, bir konserle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin de açılışını yapmıştı.


SDÜ’de engellilere dalış eğitimi verildi
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Su Sporları Kulübü “Dalmak Özgürlüktür” projesi kapsamında engellilere yüzme ve dalış eğitimi verdi. Dalış eğitmeni Deniz Öztürk nezaretindeki çalışmalara 30 engelli katıldı. Yüzme havuzunda gerçekleştirilen çalışmalarda engellilere yüzme ve dalış teknikleri anlatılarak uygulamalı olarak gösterildi.

SİZDEN GELENLER
Göz ameliyatı olmam için yardım edin

Berati Zengin / Samsun

> Hazırladığınız bu sayfayı beğenerek takip ediyorum. Sizlere ve emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. Size Samsun 19 Mayıs’tan yazıyorum. Ben de görme engelliyim ve çalışmıyorum. 22 yaşındayım. Malulen emekliyim. Ben sizin aracılığınızla Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek istiyorum. Başbakanım, gözlerimde görme kaybı var. Tıpta, keratoplastili diyorlar. 2 yaşımdan bu yana rahatsızlık çekiyorum. Çok üzülüyorum. Psikolojim bozuldu. Bundan bir ay önce Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gittim. Göz doktorlarımızın muayenesinden muayene oldum. Doktor, bana zar ameliyatı olmamı söyledi. Fakat bu zarın kan bağı olan bir yakınımdan alınması gerekiyor. Üstelik ameliyat maliyetli ve riskli. Maddi durumumuz buna müsaade etmiyor. Babam sigorta emeklisi, annem ev hanımı. Bu ameliyatı hiçbir kurum karşılamıyor. Bana yardımcı olmanızı rica ediyorum.
(0 532 315 11 50)

Zihin engelli, kefil olursa nasıl kurtulur?

Emir Ömer Metin / Malatya

> Bizim yüzde 75 engelli raporu bulunan bir hastamız var. Yüzde 40’ı spikiyatriden alınmış... Akli dengisi yerinde değil ama birisine bilmeden kefil olmuş. Kandırılmış yani. Borç altına girdiği için hakkında soruşturma ve icra takibi başlatıldı. Bundan kurtulmak için hukuki bir çıkış yolu var mıdır? (0 539 862 45 74)

CEVAP: Metin Bey, engelli hukuku üzerine çalışmalar yürüten Avukat Cemal Donat, sorunuza şöyle cevap veriyor: “Bu kişinin raporunun tarihi ve engel grubu çok önemli. Borçtan kurtulmanın yolları aşağıdaki gibidir...
1- Hata: belgeyi hatayla imzalamışsa kendisini aklama ihtimali yüksek.
2- Hile: Bu kişiye belgeyi hileyle imzalattılarsa bunu da ileri sürebilir.
3- İkrah: Eğer korkutarak imzası alınmışsa borcun iptali mümkündür.
4- Mümeyyiz olmadığı iddiası: bu durumda da kişinin ayırtım gücünün olmadığı kendisini ifade edecek ve iyi-kötü, faydalı-zararlı gibi durumları ayırt edememe durumu sözkonusudur.”


Minyatür araba atölyesi kuracaklar
> Bundan bir süre engellilere sahip çıkıp onları meslek sahibi yapan Manisa Akhisarlı karoser ustası Cem Bayrak’ın hikâyesini paylaşmıştık. Yeni bir proje üzerinde çalıştığı müjdesini veren Bayrak, açtığı kafede yetiştirdiği engelli gençlerden ikisini işe yerleştirmiş. Cem Usta, 29 Aralık’ta bir yemek düzenleyerek engellileri bir araya getirecek. Bayrak, “Bir ustamla anlaştım. Yakında engelliler için minyatür at arabaları atölyesi açacağız. Burada eğitim alan engelliler, hem kaybolmaya yüz tutmuş bir mesleğe sahip çıkacak hem de para kazanıp sosyalleşme imkanı bulacak. Engelli gençler, arabaları boyayıp, süsleyerek engellerini aşacak” dedi.

turkiyegazetesi
 
F

Fırtına

Guest
'Torba Tasarısı'na Tepki

19396.jpg



Engelliler Platformu Sözcüsü Sümran Ünal, 'torba yasa tasarısı' ile ilgili olarak, 'Söz konusu tasarıda yer alan 'iş niteliği' tanımı işverenin elini güçlendirirken, engellilerin kazanılmış haklarını gasp etmektedir' dedi.

Ünal, Atatürk Meydanı'nda platform üyesi derneklerin temsilcileri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, 12 Eylül'de gerçekleştirilen referandumda AK Parti'nin yürüttüğü çalışmalarda, tüm yurttaşlara daha ileri bir demokrasi vaat ettiğini öne sürdü.

Özellikle özürlülere daha eşit, daha özgür, daha refah bir yaşamın vaat edildiğini ve bu söylemlerle yüzde 58 'Evet' oyu alındığını öne süren Ünal, şöyle konuştu;

'Bugün önümüze konulan uygulamalar, söylenenle yapılanın aynı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmekte olan torba yasa olarak bilinen tasarıda özürlülerle ilgili düzenlemeden söz edilmektedir. Yasanın 63. maddesinde göre, bir iş yerinde kısmen veya tamamen özürlü çalıştırılmayacağı kararı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Başbakanlık Özürlüler Dairesi Başkanlığı ve en çok üyesi bulunan üst kurulun birer üyesinden oluşan komisyon tarafından verilecektir.

Söz konusu tasarıda yer alan 'iş niteliği' tanımı işverenin elini güçlendirirken, engellilerin kazanılmış haklarını gasp etmektedir. Özürlü yurttaşlarımızı sosyal yaşam içine çekme, yaşamın her alanına kolaylıkla ulaşabilmelerinin sağlanması ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi sosyal devletin en önemli görevlerinden olması gerekir. Oysa söz konusu yasa, özürlü yurttaşlarımızı özgür ve eşit bir yaşam yerine onları dışlayan, adeta yok sayan uygulamaları getirmektedir.'


AA
 
F

Fırtına

Guest
Engellilerin hakları için kafa tutan AK Partili Lokman Ayva istediğini aldı

Özürlülerin çalışma şartlarını ilgilendiren düzenlemeye sert tepki gösteren görme engelli AK Parti Milletvekili Lokman Ayva sesini Başbakan Erdoğan'a duyurdu.

Düzenlemenin geri çekilmesi için Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'in ihracını talep etmekten çekinmeyen Ayva'nın uyarısı üzerine Başbakan Erdoğan'ın talimatı ile özürlülerle ilgili madde tasarıdan çıkarıldı.

Kamu alacaklarını yeniden yapılandıran torba yasa tasarısının görüşmeleri TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda devam ederken, AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın karşı çıktığı özürlülerle ilgili düzenlemenin torba yasadan çıkması kararı alındı. Talimatı Başbakan Erdoğan'ın verdiği öğrenildi.

BAKAN'IN İHRACINI İSTEDİ

Ayva'nın tasarıdan çıkarılmasını istediği düzenleme, bir iş yerinde işin niteliğinin özürlünün durumuna uygun olmaması halinde, özürlünün bir başka şirketinde ya da organize sanayi bölgelerinde oluşturulacak ortak işletmelerde çalıştırılmasını öngörüyor. Ayva düzenlemeyi "ayrımcılık", "toplama kampları projesi" olarak eleştirdi. Günlerce twitter ve internet sitesi üzerinden söz konusu düzenlemenin çıkarılmasını isteyen Ayva en son AK Parti Grup Başkan vekilliğine başvurarak, Dinçer'in "ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunduğu" gerekçesiyle bakanlıktan ihracını istedi.

BAKAN SAVUNDU BAŞBAKAN İKNA OLMADI

Bakan Dinçer ise Ayva'nın eleştirilerine karşın düzenlemeyi savundu. Yaptıkları düzenleme ile engellilerin istihdamını daha esnek ve fırsat tanıyan bir yapıya ulaştırmaya çalıştıklarını savunan Bakan Dinçer Ayva'nın ihraç istemini ise şöyle değerlendirdi;

"Lokman bizim kardeşimizdir. Bu soruyu ona sorun. Muhtemelen duygusal bazı şeyler olabilir ama onu Lokman’a sorun lütfen. Bunların hepsi birbirimize nazlanmadan ibaret şeylerdir."

Bu tartışmaların ardından kazanan taraf görme engelli milletvekili Ayva oldu. Tartışmalı madde Başbakan Erdoğan'ın isteği ile torba yasadan çıkarıldı.



internethaber
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hükümet engellilere verdiği sözü tutmadı

Ankara Hükümet, 2010 başında yaptığı açıklama ile kamuda açık bulunan 38 bin 192 engelli kadro açığını yıl içerisinde dolduracağını ifade etmişti. Kamuoyuna, "2010 yılı istihdam yılı olacak" ifadeleriyle yansıtılan engelli personel alım duyuruları konusunda sözlerin tutulmadığını ifade eden TEDAY Başkanı İlimdar Boztaş yaptığı açıklamada, hükümetin kamuya 2010 yılında 38 bin 192 engelli personel alacağını ifade ederek, "Yıl içerisinde bu rakamın yalnızca 7 bin 209'u iş sahibi olabildi" dedi.


2010 yılında alınacağı söylenen engelli personelin alımı 2011'e kaydı

Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir Köksal, 2010 yılında doldurulamayan engelli personel açığının 2011 yılında kapatılacağını ifade ederek bu yıl kamuya 26 bin 625 engelli personel alımı yapacaklarını duyurdu.

TEDAY Başkanı Boztaş, 2010 yılında işe yerleştirileceği söylenen personelin işe yerleştirilmemesi ve kadroların açık kalması nedeniyle, hükümete olan inancın azaldığını savunarak, "2010 yılını istihdam yılı olarak açıklayan hükümet yetkilileri vardı. Şimdi de işe yerleştirilmeyen 26 bin küsür engelli vatandaşın yıl içerisinde işe yerleştirileceğini vurguluyorlar. Dileğimiz 2011 yılında bu imkanların sunulması. Ama gecikiyor. İnancımızda azalıyor" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nda açık bulunan 16 bin 250 kişilik boş engelli kadrosu 2010 yılı içerisinde yapılan 5 bin atama ile 11 bin 250'ye düşürüldü. Boztaş, hükümetin daha önce yaptığı açıklamalarda bu boş kadronun tamamının kapatılacağını söylediğini ifade ederek, verilen sözlerin yerine getirilmediğini savundu.

2010'da 5 bini MEB'e 2 bini Sağlık Bakanlığı'na ve 709'u da diğer kamu kurumlarına olmak üzere engeli istihdamı yapıldığını ifade eden Boztaş, 12 Eylül ile engellilere tanınan pozitif ayrımcılık konusunun biran evvel uygulanması gerektiğini istedi.


"AKP'li Ayva'nın yanındayız"

AKP Milletvekili Lokman Ayva'nın çabaları sonucu torba yasadan çıkarılması gündeme gelen engellilere ilişkin düzenlemeler hakkında değerlendirmede bulunan Boztaş, "Bu hususta Sayın Ayva son derece haklı ve yerinde bir tutum sergiledi. Engelliler konusu torba yasadan çıkartılıyor. Bu durumu memnuniyet verici buluyoruz" diye konuştu.


cumhuriyet.com
 
F

Fırtına

Guest
Lokman Ayva takipte!

Çalışan engelliler, bu köşeden daha önce dile getirdiğimiz önemli bir sorunla karşı karşıyalar..

Sorun, Maliye Bakanlığı tarafından verilen vergi indirim belgesinden kaynaklanıyor. Daha önce haberdar olmayanlar için kısaca hatırlatalım.

Bir engelli vatandaş olarak 1 Ekim 2008 tarihinden önce çalışmaya başlamışsanız, erken emekli olabilmeniz için engelli raporunuz yetmiyor. Bu raporun Maliye Bakanlığı tarafından incelenmesi ve en az % 40 (3. derece) özürlü olduğunuzun tasdiki gerekiyor. Bu tasdikle birlikte size vergi indirim belgesi veriliyor ancak bu belgeyle erken emekli olabiliyorsunuz. Uygulamada, % 60-70 oranlarında özürlü raporu alan engellilerin oranları Maliye Bakanlığı tarafından genelde % 40'ın altına düşürülüyor. Yani vergi indirim belgesi alamıyor. Hal böyle olunca, % 70 özür raporu bulunan bir vatandaş bile erken emeklilik hakkından mahrum kalmış oluyor.

İşte engellilerin yaşadığı bu sorun, 2008 yılında yapılan sosyal güvenlik reformunda çözüldü. Yani engellilerin erken emekli olabilmesi için vergi indirim belgesi şartı kaldırıldı ve % 40 özür raporu yeterli sayıldı. Ancak bu hüküm sadece 1 Ekim 2008 sonrası ilk defa sigortalı olan engellilere uygulanırken, eski çalışanlara uygulanmadı. Dolayısıyla şu an, reform öncesi çalışmaya başlamış engellilerden % 40'tan fazla özürlü olduğu halde vergi indirim belgesi alamayanlar, 10-15 yıl daha fazla çalışmak zorunda kalıyor.

Bu sorunu geçtiğimiz hafta Lokman Ayva ile görüştüm. Ayva'ya şu an Meclis'te bulunan torba yasaya bir cümle konularak, sorunun çözülebileceğini ifade ettim. Meğer Lokman Ayva öteden beri konunun takipçisiymiş ve yasaya gerek kalmadan çözebilmek için SGK yetkilileriyle görüşüyormuş. Umarız 9 milyon engelliyi ilgilendiren sorun kısa zamanda çözüme ulaşılır.

Sadettin ORHAN
 
F

Fırtına

Guest
Özürlü kavgası yeniden Meclis'te!

Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’i, özürlülerle ilgili ayrımcılık yapmakla suçlayarak partiden ihracını isteyen AKP Milletvekili Lokman Ayva, söz konusu maddenin torba tasarıdan çıkarılması için Plan ve Bütçe Komisyonu’na geldi.

Ayva, milletvekilleri için bir de bilgi notu hazırladı. Notta ayrımcı ve dışlayıcı maddenin hem Özürlüler İdaresi hem de partiden gizlenerek hazırlandığını ileri sürdü. Maddenin bu haliyle çıkması durumunda ‘uyduruk’ şirketler kurularak, özürlülerin evlerinde oturup asgari ücrete mahkum edilerek göstermelik olarak çalıştırılacağını iddia etti.

Asgari ücretin üzerinde çalışan on binlerce özürlünün bu yasanın çıkmasıyla işinden olacağını belirten Ayva, “Üniversite mezunu, yüksek lisans veya doktora yapmış özürlülerin de aynı muameleye maruz kalmayacaklarının bakanlık yetkililerinin ötesindeki hukuki güvencesi nedir” diye sordu.

MALİYET DÜŞÜRME PROJESİ

Ayva, iddialarını 22 madde halinde milletvekillerine sunarken, “Bütün bu ispatlar da göstermektedir ki özürlüleri dışlama, onlara ayrımcılık yapma pahasına da olsa bu bir maliyet düşürme projesidir” dedi.

Ayva'nın itiraz ettiği ve torba yasa tasarısının 64. maddesi şöyle;

"4857 sayılı kanunun 30. maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle ve ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, dördüncü fıkrası ile yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

'Birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlerin, bu kampasmada çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre hesaplanır.'

'İşin niteliği veya temininde güçlük nedeniyle işyerlerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşayan işverenler, başka işverene ait işletmelerde, kurulan ortak işletmelerde veya özürlü çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde ilk defa işe alınan özürlülerin ücretlerini karşılayarak özürlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nediniyle işyerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar.'

''Yeraltı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz.'

Komisyon halen tasarının 53. müaddesi üzerindeki görüşmelerini sürdürüyor.


Hürriyet
 
F

Fırtına

Guest
Bakan Dinçer; Özürlüler maddesini geri çekiyorum

Torba yasa tasarısının belki de en çok tartışılan maddesi oldu 64. madde..

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in özürlü istihdamını artırmak için getirdiği düzenleme, önce görme engelli AKP Milletvekili Lokman Ayva'nın engeline takıldı. Ayva, tasarının alt komisyonda kabul edilmesi üzerine Bakan Dinçer'i parti yönetimine şikayet etti. Hem de AKP'den ihracını istedi.

64. madde iki ayrı düzenleme içeriyordu. Birincisi özel sektörün toplam çalışanlarının yüzde 3'ünün özürlü olması hükmünde değişiklik yapıyordu. Buna göre A holdinginin özürlü kotası hesaplanırken tek bir şirket için değil, tümü için hesap yapılacaktı. Böylece tüm kotasını sadece İstanbul'daki ya da İzmir'deki şirketinde özürlü çalıştırarak yükümlülüğünü yerine getirebilecekti.

Düzenlemenin kıyamet koparan hükmü ise ikinci bentte oldu. Burada şirketlerin organize sanayi bölgelerinde kurulacak bir şirkette çalışacak özürlünün maaşını ödemesi de yeterli olacaktı.

İşte Lokman Ayva başta olmak üzere onlarca engelli federasyonu, derneğini ayağa kaldıran da bu oldu. "Özürlülere ayrımcılık yapılıyor. Özürlü kampı mı kurulmak isteniyor. BU şirketlerle kimlere para kazandırılmak isteniyor" itirazları yükseldi.

Plan ve Bütçe Komisyonu Salı günü torba tasarıyı görüşmeye başladığında, özürlü maddesinin Başbakan'ın talimatıyla tasarıdan çıkarıldığı haberleri geldi. Ancak bugün Lokman Ayva'nın komisyona gelmesi büyük şaşkınlık yarattı.

Ayva, haberi almıştı. Tasarı çıkarılmamıştı. Hazırlıkları yaptı. Vekillere, not dağıttı, bu maddenin çıkarılmasına destek istedi. Engelliler Konfedarasyonu da komisyonda hazırdı.

Muhalefet milletvekilleri itirazlarını dile getirdiler. Özürlüler adına negatif ayrımcılık yapıldığını dile getirdiler..

Ve söz sırası Ayva'ya geldi..

"Hangi açıdan bakarsam kalbime bir ok saplanıyor. 8.5 milyon özürlüden biri olarak size karşı ayrımcılık uyguluyoruz kanunu için' konuşmak zorunda kalıyorum" dedi ve konuşamaz oldu. Sözcükler düğümlendi... Su getirildi ve yeniden söze başlamaya çalıştı..

"Hem de bu ayrımcılık benim ülkemde, benim hükümetim ve en sevdiğim bakan tarafından getiriliyor" diyerek devam etti.

KARDEŞİ DE ÖZÜRLÜ

Ardından muhalefet yeniden söz aldı. Alt Komisyon Başkanı ve AKP Milletvekili Recai Berber ise "Ben de konuşmak istiyorum. Sanki sayın bakan özürlülerin halinden anlamayan bir kişiymiş gibi yansıtıldı ama biliniz ki, kendi kardeşi de özürlüdür" dedi.

AYRIMCILIKLA SUÇLANACAK ADAM DEĞİLİM

Herkes konuştu... söz Bakan Dinçer'deydi. Sesi titriyordu, onca yıl özürlüler için çalışmış biri olarak 'ayrımcılıkla' suçlanmayı kabul edemeyeceğini söyledi.

"Bu ülkenin özürlülerine istihdam sağlamak için teklifi ben getirdim. Kendisi özürlü kardeşlerim dahil olmak üzere bir tek başka öneri getiren olmadı. Buna üzüldüğümü beyan etmek istiyorum. Özürlüler üzerinden bir konuşma yaparken hassasiyetle durmamız gerekiyor. kendimiz özürlü bile olsak bunun üzerinden rant sağlayacak adım atmamalıydık" diyerek üstü kapalı da olsa Lokman Ayva'yı eleştiriyordu.

Bakanın sözlerine muhalefet; "Bunu siz yapıyorsunuz" karşılığını verdi.

Bakan Dinçer, bu itirazlar üzerine sertleşti; "Ben öylesine dikkatli ve duygusal bir şekilde dinledim ki herkesi.. Ben ömrü boyunca özürlüler için çalışmış biri olarak 'özürlüler için ayrımcılıkla suçlandım. Niye konuşmayacağım? Lütfen rahat bırakın ben de konuşayım" karşılığını verdi.

"Ben ayrımcılığı kabul etmiyorum. Eğer bu kanun istihdamı artırmayacaksa elinizi vicdanınıza koyun ve karar verin. İsterseniz Organize Sanayi Bölgeleri ile ilgili bölümü çıkarabiliriz" dedi.

Bu sırada tüm konuşmalar birbirine karıştı. Her kafadan bir ses çıktı. Bir yandan da maddenin düzeltilmesi için önerge hazırlıkları sürüyordu ki.... Dinçer daha fazla dayanamadı ve patladı;

"bu kadar eleştiriye tahammül edebilecek biri değilim. bundan sonra özürlü istihdamında daha ihtiyatlı davranacağım, maddenin tümden çekilmesini talep ediyorum" diyerek tartışmalara son noktayı koydu.

Ancak komisyon başkanı Mustafa Açıkalın, maddenin oylamasını yapmadan komisyon toplantısını sonlandırdı. Maddenin geri çekilip çekilmeyeceği yarın yapılacak toplantıda ortaya çıkacak.


hürriyet
 
F

Fırtına

Guest
Bakan Dinçer ile Ayva Meclis'te atıştı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, ''Torba tasarı'' olarak anılan, bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarının, AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın da karşı çıktığı, zorunlu özürlü istihdamını yeniden düzenleyen madde üzerinde anlaşmazlık yaşandı.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, söz konusu düzenlemenin, özürlüler için pozitif değil negatif ayırımcılık içerdiğini öne sürdü. Akçay, maddenin, özürlülerin onurunu zedeleyebileceğini, eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu savundu.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, maddeyi, ''büyük bir talihsizlik'' olarak değerlendirdi. Özyürek, ''Organize sanayi bölgelerinde şirketler kurularak buralar özürlüler kampına dönüştürülecek'' dedi.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, maddenin, özürlülere yönelik büyük haksızlık olduğunu, özürlülerin önceden var olan kazanımlarının da ellerinden alınmak istendiğini savundu. Kaplan, bunun etik bir tartışma konusu olduğunu söyledi.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar, maddenin daha geniş bir şekilde tartışılması, iş verenle özürlünün ortak bir noktada buluşturulması gerektiğini ifade etti.

AK Parti Tokat Milletvekili Osman Demir, maddenin, eşitlik ilkesine aykırı olduğuna yönelik eleştiriyi haksız bulduğunu söyledi. Demir, ''Asıl, (Sağlam insanın gördüğü işi özürlüye gördüreceğim) demek eşitlik ilkesine aykırıdır'' dedi.

Muhalefet milletvekilleri, maddenin tasarıdan çıkarılmasını talep etti.

''KALBİME BİR OK SAPLANIYOR''

AK Parti'li özürlü milletvekili Lokman Ayva, böyle bir düzenleme getirilmesinden dolayı üzgün olduğunu belirterek, ''Hangi açıdan bakarsam kalbime bir ok saplanıyor. Kendi ülkemde, dışlanmakla ilgili bir kanun üzerinde konuşmak zorunda kalıyorum'' dedi.

Bunun bir ayırımcılık maddesi olduğunu, uluslararası 13 sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini savunan Ayva, şunları ifade etti;

''Bizi belli yerde toplamanın ne getirisi olacak? Bizi istemeyenleri, biz biliyoruz. Bu kanunda, insan hakları açısından ayırımcılık ve dışlama var. Oysa özürlüler diğer insanlarla birlikte olduklarında kendilerini daha iyi hissediyor. Bu düzenleme yasalaşırsa asgari ücretin üzerinde özürlü eleman çalıştıran iş yerleri, bunları çıkaracak ve asgari ücretle çalıştırmaya başlayacak. Bizden rahatsız olan, bizi yanlarında görmek istemeyenler büyük holdingler ve bankalardır. Bunlar bizi istemiyorlar ve bizi belli yerlere göndermeyi arzuluyorlar.''

Komisyonda söz alan Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli de engellileri görünmez hale getirmek için formül bulmak isteyenler olduğunu ileri sürdü. Tasarıdaki söz konusu düzenleme ile engellilerin sürgün edilmek istendiğini savunan İçli, ''Bu akıllıca bir iş değil. Eğer bu düzenleme kanunlaşırsa engellilerde çok büyük bir tepki yaratır'' diye konuştu.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali, özürlülerin istihdamının öncelikle kamu sektörünün sorumluluğunda olması gerektiğini ifade etti. Sali, ''Kamuda yüzde 3 özürlü çalıştırma sınırı şart değil. Bu oran yükseltilebilir. Böylece kamuda istihdam edilen özürlünün maliyetini özel sektör karşılayabilir'' dedi.

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber ise madde üzerindeki görüşmelerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'e yönelik, özürlülere karşı ayırımcılık yapıyormuş gibi eleştiriler yöneltildiğini belirtti. Eleştirileri haksız bulduğunu ifade eden Berber, ''Bu yalnızca özürlülerin istihdam sorunun çözmeye yönelik bir düzenlemedir. Ayrıca Sayın Bakan'ın, kardeşi de özürlüdür. Bu bilgiyi de sizlerle paylaşmak istedim'' dedi.

''AMACIMIZ, ÖZÜRLÜ İSTİHDAMINI ARTIRMAK''

Bakan Dinçer ise tasarıdaki düzenlemenin amacının, özürlülerin istihdam alanını genişletmek ve iş verenlerin özürlü istihdamını kolaylaştırmak olduğunu söyledi. İş verenlerin özürlü temin etmekte ya da iş yerlerinin faaliyetleri gereğince özürlü çalıştırmakta sıkıntı çekebildiklerini belirten Dinçer, bunların önüne geçebilmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Maddenin içeriği hakkında bilgi veren Dinçer, şunları söyledi;

''Bir işletmenin faaliyet konusu itibariyle özürlü çalıştırma imkanı bulunmayabiliyor. Ya da özürlü çalıştırabilecek durumda olduğu halde özürlü temin etmekte zorlanabiliyor. Bu sorunu çözebilmek için düzenleme yaptık. Herhangi bir iş veren, şayet kendi faaliyet konusu itibariyle özürlü çalıştırmakta zorlanıyorsa, sermayesinin yüzde 50'si kendisinde olmak şartıyla başka işletmesinde özürlü çalıştırabilsin istiyoruz.

Örneğin, uluslararası nakliyat yapan tır firmalarının karşı karşıya kaldığı sorunlardan biri bu. Diyelim bu firmanın 100 tane tırı var. Yaklaşık 300 şoför çalıştırıyor. Böyle bir işletmenin idari personelinin sayısı 9-10 kişi. Bütün personelini hesap ederek özürlü çalışma kontenjanını belirlediğimizde, 9-10 özürlü çalıştırması gerekiyor. Bu durumda, firma özürlü çalıştırmadığı için kendisine cezalar kesiyoruz.

Şirket de diyor ki; 'Ya çalıştırdığımız şoförleri personel sayısına dahil etmeyiniz ya da çalıştırmamız gereken özürlünün primini ödeyelim, bizi bu işten muaf tutunuz.' Ama bu iki durum da özürlülerin istihdamının yangınlaşmasını sağlamıyor. Bizim niyetimiz pirim ya da ceza değil. Ayrıca firmaların belirli bir organize sanayi bölgesinde ortak şirket kurmaları halinde, özürlü kontenjanlarını orada kullanabilmelerini istiyoruz.''

İsveç'ten örnek veren Dinçer, burada mobilyacılar biraraya gelerek kurdukları tasarım şirketinde yalnızca özürlü çalıştırdıklarını ve çok başarılı sonuçlar aldıklarını ifade etti. Dinçer, buradaki amacın, ortaklaşa maliyetleri karşılayarak, işveren üzerindeki yükü azaltmak olduğunu ifade etti.

Bakan Dinçer, özürlü kontenjanlarını doldurmayan kamudaki iş yerlerine toplam 9 milyon 608 bin, özel iş yerlerine ise 14 milyon 103 bin liralık ceza uyguladıklarını bildirdi.

''AYIRIMCILIK YAPMAKLA SUÇLANACAK ADAM DEĞİLİM''

Dinçer, özürlülerin istihdam alanının genişletmek için yaptıkları düzenlemeye yönelik eleştirileri haksız bulduğunu özellikle ''ayırımcılık'' eleştirilerini üzüntüyle dinlediğini ifade etti.

Dinçer, özürlü istihdamı için kendisinin bir teklif getirdiğini, ancak eleştirilere rağmen, özürlü konuşmacılar da dahil olmak üzere, komisyonda kimsenin bu yönde bir öneri bile getirmediğini vurguladı.

Özürlüler üzerinden konuşma yaparken herkesin hassas olması gerektiğine işaret eden Dinçer, şöyle devam etti;

''Kendimiz özürlü bile olsak, özürlüler üzerinden siyaset yapmaya, özürlüler üzerinden rant sağlayacak ya da onların üzerinden felsefi tartışmaya yarayacak bir adım atmamalıyız burada. Biz rasyonel şekilde konuşmalıyız.

Ben, ömrü boyunca özürlüler için çalışmış birisi olarak bugün özürlülere ayırımcılık yapan birisi diye suçlandım. Özürlüler için bugüne kadar ne yaptığımı anlatmaya gerek görmüyorum. Çünkü sizler bilmiyorsanız, Lokman kardeşim biliyor. 1994 yılından beri bu ülkede özürlüler için atılan hangi adımlarda, ne oranda payım var, Lokman kardeşim biliyor. En azında onun bilgisi, özürlülerin aleyhine olabilecek bir adımı atmayacağımın bilinmesini sağlayacak kadar güvenli bir bilgidir. Onun dışında başka hiçbir şahit de göstermiyorum.

Çalışma Bakanı olduğum dönemde bu ülkede 41 bin tane özürlü kontenjanı boştu. Geldiğimde ilk yaptığım uygulamalardan birisi kamu idarelerine 'özürlü kontenjanlarınızı doldurun' demek oldu. Kamu kurumları kontenjanlarını doldurmaya başladı. 2009 yılında 14 bin 140 kişi istihdam edildi kamu idarelerinde. Eğer özürlüler aleyhine adım atacak olsaydım, o adımı daha başlangıçta gösterirdim. Bu düzenlemenin özürlülerin lehine olacağına o kadar eminim ki burada hepsini ayrıntıyla tartışmaya gerek görmedim.

Ayırımcılıkla suçlanacak Bakan olmak istemiyorum. Ben özürlülere istihdam sağlayacak bir düzenleme yapıyorum. Eğer bu, ayırımcılığa dair bir çağrışım yapacak ise ben o suçlamaya maruz kalmamak için geri adım atarım. Benim niyetim Türkiye'de istihdamı artıracak kolaylaştırmalar sağlamaktır. Bunu bugüne kadar yapmış bir adam olarak bugünden sonra başka bir suçlamaya maruz kalmak istemem. Ne olursa olsun, ben ayırımcılıkla suçlanacak bir adam değilim. Bunu da asla kabullenemem. Yapılan bu kanun eğer özürlülerin istihdamına dair bir artış sağlamayacak diye elinizi vicdanınıza koyuyorsanız, kabul etmeyin.''

MADDENİN METİNDEN ÇIKARILMASINI ÖNERDİ

Bakan Dinçer, önce, ''organize sanayi bölgelerinde ortak şirket kurulmasına'' ilişkin düzenlemenin çıkarılarak maddenin görüşmelerine devam edilmesini önerdi.

Eleştirilerin devam etmesi üzerine tepki gösteren Dinçer, ''Ben özürlülerin istihdamıyla ilgili elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Bundan sonra yapılacak değişiklik konusunda da ihtiyatla davranacağım. Böyle bir ders çıkardım buradan. Özürlülerin istihdamı yapılacak bir teklife bu kadar eleştiriye tahammül edecek birisi değilim ben. Maddenin, tamamen kanundan çıkarılmasını talep ediyorum'' dedi.

Komisyon Başkanı Mustafa Açıkalın, Dinçer'in konuşmasını tamamlamasının ardından yarın saat 11.00'da toplanmak üzere oturumu kapattı.

TASARIDA TARTIŞILAN DÜZENLEME

Tasarının tartışılan maddesi, özürlülerin zorunlu istihdamı için yeni düzenleme getiriyor. Buna göre, birden fazla iş yeri bulunan iş verenlerin çalıştırmakla yükümlü olduğu özürlü sayısı, iş yerlerindeki toplam işçi sayısına göre hesaplanacak.

İş veren, yüzde 50 ya da daha fazlasına ortak olduğu başka bir işletmede özürlü çalıştırma kontenjanını kullanabilecek. Firmalar, organize sanayi bölgelerinde kuracakları ortak işletmelerde özürlü çalıştırarak, özürlü çalıştırma kontenjanlarını yerine getirebilecek.


haber7
 
Son düzenleme:
F

Fırtına

Guest
Torba yasaya karşı ortak tepki

TORBA YASA TASARISINDA ENGELLİLERE AYRIMCILIK


4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesi; “İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır” hükmünü taşımaktadır.

Eylül 2009 verilerine göre özel ve kamu işyerlerinde engelli kotası gereğince çalıştırılması gereken kadroların 21.038’i boş bulunmaktadır. İş Kanunu’ndaki kota düzenlemesine uymayan işverenler, çalıştırmadıkları engelli işçiler için idari para cezasına çarptırılmaktadır. Kesilen para cezaları Türkiye İş Kurumu’nda toplanmakta ve engellilerin mesleki rehabilitasyonunda kullanılmaktadır.

Anayasa’nın 10. maddesinde yapılan değişiklik ile, engellilerin eşit bireyler olarak toplumda yer almasını sağlanmasının hedeflendiği, referandum sürecinde hükümet tarafından kamuoyuna ilan edilmiştir. Engelliler Anayasa’daki yeni düzenleme çerçevesinde yasalarda pozitif ayrımcılık düzenlemeleri yapılmasını beklerken Torba Yasa ile İş Kanunu’nda yapılmak istenilen değişiklik engellilerin istihdam alanında yaşadığı ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirecek niteliktedir.

Kamuoyunda torba yasa olarak anılan yasa tasarısı, İş Kanunu’nun 30. maddesini yeniden düzenlemektedir. Eğer tasarının 64. maddesi tasarıdaki şekliyle yasalaşırsa;

— Engelli bireylerin toplumdan tecrit edilmesi uygulamalarına bir yenisi eklenecek; engelli çalışma kampları ve işçilerin istihdamında bölgesel eşitsizlikler oluşacaktır,

— Engellilerin kazançlarında asgari ücret standart hale gelecektir,

— Engelli çalıştırmamak isteyen işverenler için yeni bir kaçış yolu yaratılacaktır,

— Yasa hükümlerine uymayan işverenlere uygulanacak müeyyideler muğlâk hale gelecektir,

— Hangi iş ve işyerlerinde kısmen veya tamamen özürlü çalıştırılamayacağına ilişkin kararın bir kurul tarafından verilmesindeki yaşanacak problemler öngörülememektedir. Zira bilinmektedir ki Türkiye İstatistik Kurumu tarafından her yıl açlık ve yoksulluk sınırları açıklansa da, asgari ücreti yine de Hükümet belirlemektedir,

— Engelli bireyleri kota yükümlülüğünde çalıştırmayan işverenlerden kesilen para cezaları, engelli bireylerin mesleki eğitimlerinde kullanılmayacaktır. Aksine kesilen para cezaları işverenlere kaynak olarak aktarılacaktır.

Böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmaktadır ya da ihtiyaç duyan kimlerdir? Birilerine söz mü verilmiştir? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Yatırım Ortamı İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nun yıl içinde sadece işveren kuruluşlarıyla yaptığı toplantıların söz konusu düzenlemeyle ne kadar ilgisi bulunmaktadır?

Bu çerçevede;

Hükümeti tasarının 64. maddesini geri çekmeye ve Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne uygun düzenlemeleri vakit geçirmeden yerine getirmeye,

TBMM’yi engellilerle ilgili yapılacak düzenlemeler konusunda, engellilerin ve engelli sivil toplum örgütlerinin etkin katılımını sağlamaya,

Milletvekillerini Torba Yasa Tasarısının 64. maddesini oy birliği ile reddetmeye,

Çağırıyoruz,

Engelli Hakları Çalışma Grubu

Bildiriye İmza Koyan Sivil Toplum Kuruluşları

Federasyonlar

İşitme Engelliler Federasyonu

Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu

Türkiye Körler Federasyonu

Türkiye Ortopedik Özürlüler Federasyonu

Zihinsel Engelliler Federasyonu

Platformlar

Diyarbakır Engelli Platformu

Engelli Kadın İnisiyatifi

Engelli Öğrenci Platformu

Görme Engelli Öğrenciler Platformu

İnsan Hakları Ortak Platformu

Mersin Engelliler Platformu

Otizm Platformu

Sendikalar

Büro Emekçileri Sendikası (Genel Merkez)

Tarımorkamsen Ankara Şubesi

Dernekler

Aktif Gençler Spor Kulübü (Genel Merkez)

Altı Nokta Körler Derneği (Antalya Şube)

Altı Nokta Körler Derneği (Genel Merkez)

Altı Nokta Spor Kulübü

Anadolu Engelliler Birliği Derneği

Ankara Mitat Enç Gören Kalpler Spor Kulübü

Avrasya Şizofreni Derneği

Batıkent Zihinsel Engellileri Koruma Derneği

Birey ve Toplum Ruh Sağlığı Derneği

Buca Engelliler Derneği (Genel Merkez)

Çağdaş Görme Engelliler Derneği

Çağdaş Görmeyenler Derneği

Dünya Şizofreni Derneği

Engelli İnsan Hakları Derneği

Engelli Spor Akademisi Derneği

Engelsiz Erişim Grubu

Engelsiz Hayat Derneği

Engelsiz Sanat Derneği

Engel-Siz Yaşam Derneği (Genel Merkez)

Eskişehir Dolunay Yetişkin Engelliler Derneği

Eskişehir Görmeyenleri ve Göz Sağlığını Koruma Derneği

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği

Evrensel Görme Özürlüler Derneği

Genç Engelliler Spor Kulübü

Görme Özürlüler Derneği (Genel Merkez)

HE Engelli Hakları Atölyesi

İnsan Hakları Derneği (Genel Merkez)

İstanbul Engelli Yıldızlar Spor Kulübü

İşitme Engelliler Eğitimine Katkı ve Yardımlaşma Derneği

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği

Körlere Eğitim ve Destek Derneği

Lösemilileri Yaşatma Derneği (Genel Merkez)

Mersin Fiziksel Engelliler Spor Kulübü Derneği

Mersin Ortopedik Engelliler Derneği

MPS LH Derneği

Ortopedik Özürlüler Rehabilitasyon Derneği (Genel Merkez)

Ortopedik Özürlüler Rehabilitasyon Spor Kulübü Derneği

Otistik Çocuklar Dayanışma Derneği

Otistik Çocukları Koruma ve Eğitim Derneği

Özürlüler Vakfı

Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği

Spina Bifida Derneği (Genel Merkez)

Şizofreni Dayanışma Derneği (Genel Merkez)

Şizofreni Dostları Derneği

Şizofreni Gönüllüleri ve Dayanışma Derneği

Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği

Tüm Engelliler İçin Engelsiz Bir Dünya Derneği (Genel Merkez)

Türkiye Beyazay Derneği (Genel Merkez)

Türkiye Görme Engelliler Derneği Mersin Şubesi

Türkiye Kas Hastalıkları Derneği (Genel Merkez)

Türkiye Sakatlar Derneği (Genel Merkez)

Uygar Görme Engelliler Derneği

Van Bedensel Engelliler Derneği

Van Engelliler Meclisi

Van İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği

Yeditepe Engelliler Spor Kulübü

Yeni Oluşum Bedensel Engelliler Derneği (Genel Merkez)

Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (Genel Merkez)



TSD
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Rest sonuç verdi 64. madde iptal

AKP'de tartışmalara neden olan ve Başbakan Erdoğan'ın müdahalesine kadar uzanan Torba Yasa Tasarısı'ndaki 'engelli' maddesi düzenlemeden çıkarılıyor.

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen konu, gerilime yol açtı. CHP'li Mustafa Özyürek, 'Sözün bittiği yerdeyiz. Olay tam bir ayrımcılık' uyarısı yaptı. MHP'li Münir Kutluata da 'Bu maddenin, Lokman Bey'in itirazlarına karşın buraya getirilmesi bile bir istismar' iddiasında bulundu. BDP'li Hasip Kaplan da, 'Maddeyi çekin' dedi.

Bu konuşmaların ardından, bir süre önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in partiden ihracını isteyen görme engelli AKP Milletvekili Lokman Ayva'ya söz verildi. Ancak duygusal anlar yaşayan Ayva'nın boğazı düğümlendi. 'Hangi açıdan bakarsam kalbime bir ok saplanıyor. Bu maddeyle ayrımcılık yapılıyor' dedi.


BAKAN'DAN 'RANT' TEPKİSİ
Bakan Dinçer ise özürlüler üzerinden siyaset yapıldığını savunarak, 'Kendimiz özürlü bile olsak bunun üzerinden rant sağlayacak adım atmamalıydık' dedi. Dinçer, şöyle devam etti: 'Ben ömrü boyunca özürlüler için çalışmış biri olarak ayrımcılıkla suçlandım. Bunu kabul etmiyorum. 64. maddenin tamamen kanundan çıkarılmasını istiyorum.'

Hakkı KURBAN / ANKARA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst