Birilerine bir şeyi ispatlamak çabası aslında sizin o kişi karşısında kendinizi ezik hissetmenizin dışa vurumudur. Kendine güveni tam olan biri kimseye bir şey ispatlama cabası içinde olmaz. Ne yazıkki bizim camiamızda (yani engelliler) bu ispat cabası ayyuka çıkmış durumda. Geçenlerde haberlerde izledim. Görme engelli şarkıcı Metin Şentürk'ün senfoni orkestrasını yönetecekmiş. Kendi kendime aman ne büyük bi iş dedim. Şentürk, ''Dünya Engelliler Günü'' çerçevesinde 3 Aralık'ta New York'un dünyaca ünlü sanat merkezi Carnegie Hall'de konser vereceği haberi sanki dünyayı kurtaran Türk modunda veriliyordu. Metin Şentürk kardeşim bir arada trafiğe kapalı bir alanda hız rekoru kırma denemeleriyle TV lere konuk olmuştu.
İnsan sormadan edemiyor. Kardeşim sen neyin peşindesin? Kime neyi ispat etmeye çalışıyorsun? Aklı başında her insan bilirki görme engelli birinin araba kullanması mümkün değil. Kullanırsa hem kendi hayatını tehlikeye atar hemde başkalarının. O halde bu ispat cabası niye? İllada birileri bizim bu cabamızı görüp “aaaaa helal olsun engelli ama bak neler yapıyor.” demesimi lazım. Dese bile bu size nasıl bir tatmin sağlar.
Biz engellilerin yapacağı ve yapamayacağı şeyler vardır. Yapamayacağımız şeyleri bir tarafımızı yırtarak “yapıyoruz” diye göstermek o göstermeye çalıştığımız kişilere karşı duyulan ezikliğin sırıtışıdır.
Siz ne düşünüyorsunuz?
İnsan sormadan edemiyor. Kardeşim sen neyin peşindesin? Kime neyi ispat etmeye çalışıyorsun? Aklı başında her insan bilirki görme engelli birinin araba kullanması mümkün değil. Kullanırsa hem kendi hayatını tehlikeye atar hemde başkalarının. O halde bu ispat cabası niye? İllada birileri bizim bu cabamızı görüp “aaaaa helal olsun engelli ama bak neler yapıyor.” demesimi lazım. Dese bile bu size nasıl bir tatmin sağlar.
Biz engellilerin yapacağı ve yapamayacağı şeyler vardır. Yapamayacağımız şeyleri bir tarafımızı yırtarak “yapıyoruz” diye göstermek o göstermeye çalıştığımız kişilere karşı duyulan ezikliğin sırıtışıdır.
Siz ne düşünüyorsunuz?