Tartışmasız  engelliler   dün nasıl  sorunlar yaşıyorsa bu günde  yine  aynı  sorunlar  yaşanıyor. Hatta   belki  bu  sorunlar  şimdilerde daha çok  can yakıcı ve daha çok yıpratıcı oluyor. Geçmişi  düşünürsek  o  dönemlerdeki sorunlar  imkansızlıkların ve   yoksunlukların  neticesinde  oluşuyorken günümüzde  her  türlü  imkan,  güç  var  yine  sorunların yaşanıyor  olması akıllara  sadece  eşitsizliği ve  insandan esirgenen   değeri  getiriyor. Hal  böyle  olunca  üzüntüsüde yıkıntısıda  çok daha  ağır  oluyor ağır yaşanıyor.
Engellilik toplumsal bir olay diye defalarca yazılıp çizilmesine rağmen toplumun gerisinde bırakılmak istenilen hatta görmezden gelinen bir hal alırken , birileri nekadar engellilik toplumsal bir olay diye söylerse söylensin inandırıcılığını yitiriyor ve dahi engellilik sadece kişiselleştiriliyor. Madem durum böyle ise o halde ona göre davranıp ona göre kanun tasarıları düzenmesi gerekmezmiydi? Bir karar mekanizması kurulunca bu mekanizma sadece tek tarafa işler ise o zaman ben bu toplumunda toplumu yönetenlerinde yanlı olduğunu düşünürüm ve durum böyle olunca nasıl engellilik toplumsal bir olay olur bu toplum nerede diye sormaktanda kendimi alıkoyamam.
		
		
	
	
Yapılan bir takım düzenlemeler nekadar engelliyi korur ve gözetir halde işte bunun muhakemesi yapılmalı yeterliliği ne durumda bu incelenmeli toplumsal demekle toplumsal olunmuyor bunun farkına varılıp ona göre davranılmalı. Toplum engellisiyle ve engellsiziyle bir bütün olamadığı sürece herşey sadece laftan ibaret kalıyor.
Günümüzde engelliliğin sayısı küçümsenemeyecek boyuta gelmiş ve toplumun büyük bir kısmını kaplamıştır. Buna rağmen yinede hep saf dışı bırakılmaya çalışılan bir kesim olarak gözler önündedir. Hala maddi sorunlar ile mücadele eden, haklarını almak için deyim yerindeyse savaşan, her an Devletin vermiş olduğu haklardan mahrum bırakılma korkusu yaşayan ve dahi günümüzde bile rahatlıkla çıkıp dolaşamayan belirsizlikler içinde bırakılan bir kesim olarak Engellilik ve Engelliler gözler önündedir. Engellilik toplumsal sorun dedik peki toplum bu sorunu ne kadar kabullendi?
İşte bütün mesele burada!
	
		
			
		
		
	
				
			Engellilik toplumsal bir olay diye defalarca yazılıp çizilmesine rağmen toplumun gerisinde bırakılmak istenilen hatta görmezden gelinen bir hal alırken , birileri nekadar engellilik toplumsal bir olay diye söylerse söylensin inandırıcılığını yitiriyor ve dahi engellilik sadece kişiselleştiriliyor. Madem durum böyle ise o halde ona göre davranıp ona göre kanun tasarıları düzenmesi gerekmezmiydi? Bir karar mekanizması kurulunca bu mekanizma sadece tek tarafa işler ise o zaman ben bu toplumunda toplumu yönetenlerinde yanlı olduğunu düşünürüm ve durum böyle olunca nasıl engellilik toplumsal bir olay olur bu toplum nerede diye sormaktanda kendimi alıkoyamam.

Yapılan bir takım düzenlemeler nekadar engelliyi korur ve gözetir halde işte bunun muhakemesi yapılmalı yeterliliği ne durumda bu incelenmeli toplumsal demekle toplumsal olunmuyor bunun farkına varılıp ona göre davranılmalı. Toplum engellisiyle ve engellsiziyle bir bütün olamadığı sürece herşey sadece laftan ibaret kalıyor.
Günümüzde engelliliğin sayısı küçümsenemeyecek boyuta gelmiş ve toplumun büyük bir kısmını kaplamıştır. Buna rağmen yinede hep saf dışı bırakılmaya çalışılan bir kesim olarak gözler önündedir. Hala maddi sorunlar ile mücadele eden, haklarını almak için deyim yerindeyse savaşan, her an Devletin vermiş olduğu haklardan mahrum bırakılma korkusu yaşayan ve dahi günümüzde bile rahatlıkla çıkıp dolaşamayan belirsizlikler içinde bırakılan bir kesim olarak Engellilik ve Engelliler gözler önündedir. Engellilik toplumsal sorun dedik peki toplum bu sorunu ne kadar kabullendi?
İşte bütün mesele burada!