Engellilik ve Aile Desteği

Ülkemizde ve bir çok gelişmiş ülkede engelliliğin bilançosu gittikce çoğalmakta ve ağırlaşmaktadır. Sebebler herkes tarafından bilinmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse trafik kazaları, düşmeler, yaralanmalar, doğal afetler, ev ve iş kazaları, doğum öncesi ve doğum sonrasında oluşan engellilik durumlarıda eklenince engelliliğin önemli boyutlarda olduğu görülmektedir.

Bir çok aile bu durumlara maruz kaldığından dolayı yaşamış olduğu ağır depresif durumu aşmakta zorlanacak. Bundan dolayıdır'ki engellilik kendi içindede bir engel olmaya başlayacaktır.

Ailede'ki bu durumlar engelli insana yaşamış olduğu zorlu yolculuğunda dayanma ve mücadele gücünün azalmasına kendine olan öz güvenini yitirmesine sebeb olabilmektedir.

Tabiki istisnalar vardır her koşul da daima kendine güvenen güçlü karakterli insanlarımızda vardır. Tam aksi olarak ufacık bir sektede kendini bırakanlarda yaşam sevincini yitirenlerde vardır. Asıl sorunu işte bu durumdaki insanlarımız yaşamaktadır. Öylesi bir çıkmazda görüyorlar'ki kendilerini bazen yaşamdan ümitlerini keserek hayatı çekilmez olarak düşünüp intihara kadar gidebilmektedirler.

İşte böylesi gel/git leri yaşayan insanlarımıza en büyük destek ailedir. ahlayarak... vahlayarak demorilize etmek yerine gücüne güç, umuduna umut katmaya çalışmalıyız. Kaybetmiş olduğu fiziki veya zihinsel işlevlerini geri verememiş olsakda motivasyonunu yükselterek direnme gücünü vermiş oluruz.

Kısacası engelli birey ebeveyni isek önce biz güçlü ,sabırlı ve yıkılmaz olmalıyız. Aksi takdirde hiç bir şartta faydamız dokunmayacağı gibi birde zarar verici olmamız kaçınılmaz olacaktır. Hiç bir aile yakınına kasıtlı zarar vermek istemez ama düşüncesizce yapılanlar eşittir bilgisizlik hata üstüne hata yaptırtmaktadır. Bir takım gereksinimlerimizi ailemiz veremezken toplumdan beklememizde biraz yanlış olacağını düşünüyorum.

Demek oluyor'ki önce aile sonra toplum

Engelli olmak ve beraberinde gelen bir yığın sorunu aşmak salt engelli kişinin kendisi için geçerli değil tabi. Bir ailede engelli kişi varsa, onunla birlikte onun yaşadığı sorunları onlarda yaşıyor demektir.

Dolayısıyla engellilik, "bireysel" sorun olmayıp toplumsal bir sorundur. Zaten, dünya üzerindeki "engelli hareketlerine" bakacak olursak engelliliği toplumsal bir sorun olarak kabul edildiğini görürüz.