Güneşim

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,507
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Bu sabah uyandığımda güneşin bu gün farklı doğduğunu hissettim. Sanki bedenim ısınmıştı ,derin bir nefes aldım, yatağımdan dikkatlice ayaklarımı aşağıya sallandırıp ,ayaklarımla terliklerimi yokladım .Sonunda terliklerim ayaklarıma ulaşmıştı .Yatağımın başlığını elimle aradım ,başlığa tutunarak ayağa kalktım.Cama doğru yönelip güneşin kemiklerimi ısıtmasını bekledim .Ama o aydınlığı göremedim sadece hissettim .Dolabımdan renklerini bilmediğim ama mis gibi kokan kıyafetlerimden giydim . Şuanda saat tam olarak yedi .Benim güne başlama saatim önce çiçeklerimle konuşacağım daha sonra kahvaltı yapıp evden çıkacağım. Günaydın benim mis kokulu menekşelerim , bu gün güneş farklıydı değil mi? Kahvaltımı yapıp evden çıktım . Köpeğim Haspa ile birlikte yola koyulduk ,önce aşağı mahalledeki parka uğrayacağız sonra bütün şehir dolaşmış gibi yorulacağız. Haspa’ya da sordum bu gün güneş farklıydı değil mi? Parka geldik her zaman oturduğumuz banka oturacaktık ama bir yabancı vardı. Sessizce yandaki banka doğru yöneldik ama yabancı bize seslenmişti. ‘Hanımefendi ,hanımefendi buyurun lütfen’ diyerek .Rahatsızlık vermeyim dedim ama oturmuş bulundum . Yabancı sohbet etmek istedi sanki ,o da yalnızdı anlamıştım geriden durarak sohbet etmek istedim bende. Neden mi? Sesi etkilemişti beni belki evliydi ,belki deli gibi aşık olduğu bi kadın vardı ama etkilemişti. Onu göremesem de sesini hissetmiştim .Bana kurduğu ilk cümle ‘Bu gün güneş farklıydı değil mi?’ söylediği cümleyi duyunca irkildim ama mutlu oldum .Benim gibi düşünmüştü ,birbirimizi hiç tanımasak da benim kurduğum cümleyi kurmuştu .evet bir ortak yanımız olmuştu bile şimdiden . Hafif tebessüm ederek evet ‘Evet bu gün güneş gerçekten farklı.’Hayata ne kadar da bağlısınız.’dedi. Bu cümlesi bir anda soğutmuştu sanki benden neden bağlı olmayayım , neden isyan edeyim , hem menekşelerim var , en iyi dostum Haspa var bunları söyleyemedim tabi ki , farkında olmadan gözlerimden yaş geldi. Yabancı ‘Özür dilerim ,gerçekten çok özür dilerim sizi incitmek istememiştim ,Lütfen bir şey söyleyin ,sizi kırmak değildi niyetim…’ dedi . Biliyorum dedim , ayağa kalktım yavaş adımlarla yürümeye başladım ,yabancı yanıma gelmişti.Yine o ses ‘Sizi incittiysem özür dilerim hanımefendi.’Hayır sorun değil beyefendi dedim. Ama canım yandı , söyleyemedim , anlatamadım çünkü o yabancıydı . ‘İlerdeki çay bahçesinden deniz çok güzel gözükür , isterseniz bir çay ikram edebilirim’ dedi sonra ‘of ne kadar aptalım ben!’ dedi . Kendimi tutamayıp güldüm ‘Peki siz deniz manzarasını izlersiniz,bende martıların seslerini dinlerim o zaman.’diyerek yürümeye devam ettik. Bir süre sonra koluma girdi ,yardım etmek içindi anlayabiliyordum ama ellerinin titrediğini hissettim. Hastaydı belki bir dakika , kaç yaşındaydı, adı neydi, ne iş yapıyordu, beklide oda benim gibi yo hayır! Çay bahçesine gelmiştik oturmam için yardım etti.Sohbet etmeye kararlıydı .Martıların sesi çok güzel değil mi ? dedi evet dedim .Gözlerinizi kapatıp tekrar dinler misiniz?’dedim. Hafif bir gülücük sesi geldi, ne hoştu sanki gerçekten mutlu gibiydi.’Evet şimdi Çok daha güzel.’dedi. Uzun bir süre kendini anlattı.Ne iş yaptığını , nerede yaşadığını,nelerden hoşlandığı gibi bir sürü şeyden bahsetti. Ankara’da oturuyormuş, küçük bir restaurantı işletiyormuş, gayet mutlu bir hayatı varmış anlaşılan . Neden burada olduğunu sorduğumda ise verdiği cevap pek de mutlu etmemişti beni eski bir dostunun vefatı dolayısıyla buraya gelmiş.Bunları söylerken sesi titriyordu, anladım ki dostunu çok sevmişti.Saatlerce sohbet ettik, martıların sesi azalmış ,denizin dalgaları rüzgarlar birlikte sertleşmişti. Üşümeye başlamıştım ,artık gitmem gerektiği söyledim ,oda farkındaydı saat baya geç olmuştu .Peki ,ben sizi bırakıyım o zaman hem yolda giderken biraz da sizi dinlerim diyerek kalktık. Evime doğru yürüyorduk ,uzun süredir kimseye kendimi anlatmamıştım , bu bana baya garip geldi ama konuşmaya başladım Haspa ve menekşelerimle yaşadığı, ailemi ve gözlerimi dört yıl önce trafik kazasında kaybettiğimi ,yalnız yaşadığımı ,evimin bir odasında resim atölyemin olduğunu söyledim . Çok şaşırdı ama nasıl resim diye soramadı ,incitmekten korktu evime gelmiştik, iyi günler diledi ve gitti. İçeri girdiğimde hemen menekşelerime anlattım olanları. Resim atölyeme gittim müziği açtım, onun sesini düşünerek tablo yapmaya başladım bütün gece hem de ,uykusuz kalmıştım.Resim atölyesinde uyuya kalmışım hemen üzerimi değiştirip,tabloyu aldım , Haspa ile birlikte yola çıktık , her zaman ki gibi aynı banka gittik.Uzun bir süre bekledik.Evet o yabancının sesi geldi yine ‘Merhaba’ dedi. Merhaba deyip heyecanla tabloyu verdim. ‘Bu senin için umarım beğenirsin ,biraz aceleye geldi dün gece yaptım ,nasıl olmuş beğendin mi?’ dedim . İnanmıyorum bu gerçekten benim için mi ?hem de bir gecede çok ama çok teşekkür ederim diyerek Sıkıca sarıldı. Neye uğradığımı şaşırmıştım.Hani güneşin sıcaklığını hissetmiştim ya onun gibiydi hatta daha fazlaydı çok daha fazla ..Sonra özür dileyerek kendini geri çekti ,biliyorum şuanda yüzümde şapşal bir ifade vardı bunu saklamak istemiştim ama saklayamamıştım.yabancıdan izin alarak yüzüne dokuna bilir miyim dedim. ‘Tabi ki’ dedi. Ellerimi yüzünde gezdirmeye başladım ,önce saçları yumuşacıktı biraz seyrekti hafif uzundu hatta ama yumuşacıktı,sonra gözleri evet gözlerinin rengini göremiyordum ama kirpikleri uzundu ,hafif kirli sakalı vardı dudakları onlara dokunduğumda dudakları titremeye başladı sanki .Ne oluyordu ? Benimde ellerim titriyordu. Yüzünde gezinen ellerimi tuttu ve ‘Bu gün uçağım kalkacak ,Ankara’ya dönmem gerekiyor senin için geldim buraya ,o kadar mutlu ettin ki beni ,her şey için teşekkür ederim .Ama yine geleceğim söz veriyorum ,seni görmek için ,resim atölyene bakmak için yine geleceğim.’dedi mutsuz bir sesle.Ellerimi hala sıkıca tutuyordu. ‘Peki ,eğer söz veriyorsan geleceksindir inanıyorum.’dedim ama üzülüyordum sanki 4 yıl sonra ilk defa mutlu gibiydim,güneşin sıcaklığını hissediyordum evet ama güneşin aydınlığını görüyordum.Yabancı değildi artık .Sessiz gelişi gibi sessiz bir veda ile gitti. Eve geldiğimde saatlerce ağlamıştım,menekşelerimle konuşmayı,Haspa’nın yemeğini vermeyi bile unutmuştum.Günlerce yataktan kalkmayıp kendimi kötü hissetmeye başladım . Aradan 4 gün geçmişti sabah yine aynı saatte tam yedide uyanmıştı rüyamda görmüştüm ,o kadar mutluydum ki ,kendimi toparlamam gerektiğini anladım bana söz vermişti ,yine gelecekti,yine çay bahçesine gidip o deniz manzarasını izleyecek ben ise martıların sesini dinleyecektim.Yatağımdan kalkıp menekşelerime su verip onlarla konuşmaya başladım ,Haspa yanımdan ayrılmıyordu,o da anlamıştı halimi. Haspa ile dışarı çıktık, yine o bankımıza gittik ,oturduk o varmış gibi sohbetler ettik martıların sesi azalmaya başlayınca evin yolunu tuttuk ,eve geldiğimizde resim atölyesine kendimi kapatıyordum .Günlerim böyle geçiyordu aradan 2 ay geçmişti ama o hala gelmemişti,yine sabah yedide uyanıp menekşeleriyle konuşup,Haspa ile her zamanki banka gitmek için yola koyulmuşlardı. Banka geldiklerinde ise bankta mis kokulu çiçekler vardı,evet evet yine o ses ‘Merhaba canım’ dedi. ‘Merhaba hoş geldin ,çok teşekkür ederim çiçekler için’ dedim.Bana sıkıca sarıldı ‘Çok özlemişim seni’ dedi. İçimdeki o mutluluğu nasıl anlatırım bilmiyorum ama güneşe dokunmak gibidir her halde.Çay bahçesine gittik martıların sesi , dalgaların sesi ,onun sesi o kadar güzeldi ki gün bitmesin diye yalvarmak istedim ama martıların sesi azalmaya başlamıştı bile eve gitme zamanı gelmişti. ‘Üşüdüysen gidebiliriz’ dedi . Gitmek istemiyordum aylarca onu beklemiştim sesini duymayı özlemiştim .Bir süre sonra evin yolunu tutmuştuk,kalkar kalkmaz ellimden tutmuştu.Nasıl bir mutluluktu bu eve gelmek üzereydik ama ayaklarım geri geri gidiyordu . Yolda giderken Ankara’dayken beni ne kadar özlediğini söylüyordu sürekli.Eve gelmiştik. İçeri davet etmek istedim ama çekindim.İyi akşamlar, yarın aynı saatte orda olurum dedi.Bir saniye içeri girmeyecek misin dedim çekinerek.Memnuniyetle diyerek içeri girdi . Biraz oturduk,sohbet ettik, saat baya geç olmuştu ama ona göstermek istediğim bir şey vardı, ‘Resim atölyeme bakmak ister misin?’dedim .Elbette diyerek resim atölyesine geçtik, içeri girdiğinde gözlerine inanmamıştı her yerde onun resimleri vardı sanki aynısıydı,bakarak çizilmişti, gözleri ,dudakları resmen oydu ama bu nasıl olur dedi. Sıkıca sarılıp etrafında döndürdü,sana deliler gibi aşığım ben dedi ,ağlamaya başladım mutluluktandı bende sana canım bende sana deliler gibi aşığım,saatlerce birbirimize sarılı kaldık nasıl bir rüyaydı bu ,nasıl bir aşktı vakit baya geç olmuştu gitmek için izin aldı yarın aynı saatte orda olacağını tekrarladı.Ertesi sabah aynı saatte uyanmıştı,menekşelerine müjdeli haberi verip hızlıca giyinip evden çıktılar Haspa ile birlikte banka gitmişlerdi.Banka gittiklerinde burnuna çiçeklerin kokusu geliyordu , bankın her yeri çiçeklerle doluydu.‘Canım hoş geldin.’diye ellerimden tuttu ‘Bunların hepsi senin için’ dedi. Canım sevgilim çok teşekkür ederim,çok güzel kokuyorlar, ‘Bir sürprizim daha var diyerek banka doğru oturduk, ayağa kalktı, dizlerimin önüne çöktüğünü hissettim , Neler oluyordu yoksa tahmin ettiğim şey miydi? ‘Canım sevgilim ,o kadar özelsin ki benim için, hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum .Benimle evlenir misin?’dedi.Ne diyeceğimi şaşırmıştım,ellerimi uzatıp evet canım sevgilim dedim.1 hafta geçmişti eşyalarımı birlikte toparladık.Menekşelerim ve Haspa ile birlikte Ankara’ya gitmiştik.Gider gitmez ailesiyle tanıştık, ailesinde istemeyenler olmuştu .Gözlerim görmediği için ama hiçbir şey engel değildi beş gün sonra yıldırım nikahı ile evlenmiştik .Her şey o kadar güzeldi.Hayatımda tüm engellerimi kaldırıp yeni bir desteğim vardı,mutluğum vardı canım eşim vardı, güneşim vardı ,her sabah güneşimle uyanıyordu,onu hissediyordum.

RUMEYSA TERME

Bu öykünün tüm hakları eser sahibi ve http://engelliler.gen.tr sitesine aittir. İzinsiz ve kaynak göstermeden öyküyü yayınlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst