Hamilelik'te Sıcak Havalara Dikkat!

Artan hava sıcaklığı ve nem özellikle hamilelerin diğer bireylere göre daha dikkat etmesi gereken önemli konulardan biridir.

Çünkü gebeliğinin özellikle son 3 ayını yaz aylarında geçiren hamilelerde daha fazla olmak üzere yorgunluk, iştahsızlık, nefes darlığı, çarpıntı, uykusuzluk, artan sıcak basmaları, tansiyon yükselmesi, güneş lekeleri gibi çeşitli cilt problemleri yaşanabilir. Bununla beraber hamilelerin diğer bireylere göre çeşitli enfeksiyonlara karşı daha hassas olmalarından dolayı çeşitli bağırsak enfeksiyonları (gastroenterit), idrar yolu enfeksiyonu, çeşitli mantar ve vajinal enfeksiyonlar yaz aylarında artan sıcak havalarla birlikte hiç de istemediğimiz önemli sorunlara yol açabilir.

Yaz aylarında dünyamıza ulaşan güneş ve ultraviyole ışınlarının sayısız faydaları da var tabiî ki. Bu nedenle bazı basit önerilerle güneşten bilinçli bir şekilde faydalanarak artan hava sıcaklığının yarattığı sıkıntıları en aza indirebiliriz.

*Günde en az 8-10 bardak su içilmeli. Bunun yanında taze sıkılmış meyve suları tüketilmeli, kafein içeren kola , kahve gibi içeceklerden uzak durulmalı.
*Açık renk kıyafetler giyilmeli.
*Sık sık ve azar azar yemek yenilmeli.
*Saat 11:00-15:00 arasında dışarı çıkılmamalı.

Bunun yanında yaz aylarında daha kolaylıkla yapılan düzenli yürüyüş ve yüzme hem gebeliğin getirdiği yükü daha rahat taşıma hem de doğumun daha kolay olmasını sağlayabilir.

Sık sık alınacak ılık duşlar uykusuzluk, sıcak basması gibi şikayetleri hafifleterek ruhsal anlamda rahatlama sağlayabilir.
 
Hamilelere aşırı sıcak ve klima uyarısı

Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi hamile bayanları tehdit ediyor.


Uzmanlar, aşırı sıcaklarda hamilelerin gerekmedikçe dışarı çıkmaması uyarısını yaptı. Ayrıca, çalışan bayanların aşırı sıcak ve klima ile serinletilen aşırı soğuk yerlerde uzun süre bulunmamaları gerektiği belirtildi.

Özel Bahar Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hilal Cankılıç, hamilelere önemli uyarılarda bulundu. Gebe olduğu belirlenen kadının risk taşıyıp taşımadığı belirlenerek ona uygun bir takip planı çıkartılması gerektiğini ifade eden Op. Dr. Cankılıç, hipertansiyon, diyabet, epilepsi gibi sürekli ilaç kullanmayı gerektiren durumlarda kadın doğum uzmanından bilgi almak gerektiğini kaydetti.

Aşırı sıcaklara dikkat çeken Dr. Cankılıç, gerekmedikçe dışarı çıkıp aşırı sıcağa maruz kalınmamasını tavsiye etti. Devamlı bir şeylerin kaldırıldığı, 5 saatten fazla ayakta durmayı gerektiren işlerde çalışmanın risk oluşturduğuna işaret eden Cankılıç, şu bilgileri verdi: "Sıcak ve soğuk, yeterince havalanmayan ortamlarda çalışmak olumsuz gebelik sonuçlarına yol açabilir. Kurşun, civa, diğer ağır metaller, böcek ilaçları, organik çözücülere maruziyet açısından mesleki risk faktörleri araştırılmalıdır. Zararlı kimyasalların toksik ajanların ve radyasyonun bulunduğu ortamlarda çalışan kadınlar gebe kalmayı düşündüğünde işvereniyle görüşerek çalışma ortamının değiştirilmesini talep etmelilerdir."

Sigara, alkol veya uyuşturucu madde kullanımının hamilelikte anne ve bebek sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurgulayan Op. Dr. Cankılıç, sigara içmenin düşük doğum ağırlığı, erken doğum ve perinatal ölüme yol açtığını kaydetti.

Dr. Cankılıç, beslenme konusunda ise şunları ifade etti: "Annenin gebelik başlangıcındaki kilosu ve gebelikte alınan kilo, anne karnındaki bebeğin yetersiz gelişimi ve düşük doğum ağırlığında etkili olabilir. Annenin aşırı kilo alması da yeni doğanda kötü sonuçların ortaya çıkmasına yol açabilir. Gebelerin diyeti bütün temel gıda gruplarını kapsayacak şekilde olmalı. Gebelik öncesi zayıf olan, vücut kitle indeksi 20'nin altında olan gebelerin 13,5-18 kilogram, (20-26) normal alan gebelerin 11-16 kilo, 26-29 olanların 7-11 kilo, obez olanların ise 7 kilo alması hedeflenmelidir."

DENİZ ÜRÜNLERİ VE YUMURTA ÖNERİLMİYOR

Gebelere çiğ ve az pişmiş et, deniz ürünleri ve yumurta önerilmediğini dile getiren Dr. Cankılıç, şöyle devam etti: "Pişmemiş bu gıdalardan bebekte anomali ve düşüğe yol açabilecek bakteriler bulaşabilir. Küflü ve pastorize olmayan sütten yapılan peynirler de gebelere önerilmez. Gebeliğin 6 ve 8. haftalarında bulantı ve kusma daha yoğundur. Bu dönemde yağlı ve baharatlı gıdalardan uzak durulmalı, az az, sık sık beslenmelidir. Bulantıyı tetiklemeyen kuru gıdalar tercih edilmelidir. Kabızlık gelişmemesi için sıvı alımı arttırılmalı posalı yiyecekler tüketilmelidir. Asitli ve baharatlı gıdalar, öğünlerde alınan yiyecek ve içecek miktarı azaltılmalıdır. Yatmadan önce yemek yememeli yüksek yastıkla yatılmalıdır."

Gebe kadınlarda progesteron hormonunun etkisi ile gebelik süresince artmış bir yorgunluk hissinin normal olduğunu belirten Dr. Cankılıç, "Yine progesteronun etkisiyle solunum merkezinin uyarılmasının artması nedeniyle 'nefes alamam' hissi de normal bir durumdur. Ancak belirgin bir yorgunluk ve nefes alamama durumunda doktora danışılmalıdır. Bacak krampları gebelerde sık görülür bunu önlemek için kalsiyum ve potasyumdan zengin olan muz, kivi ve kavun önerilir. Masaj, sıcak uygulama ve etkilenen kası germe, krampları rahatlatır." diye konuştu.

Egzersizin önemine değinen Dr. Cankılıç, düşük yoğunlukta egzersizin bütün gebelik boyunca yapılabileceğine işaret etti. Dr. Cankılıç, gebelikte seyahat kısıtlamasının olmadığını, uçakla ya da otomobille seyahat yapılabileceğini vurguladı. Cankılıç, seyahat esnasında 2- 3 saatte bir 10 dakika yürüyüş önerdi.
Opr. Dr. Cankılıç, su gelişi, vajinal kanama, şiddetli bulantı, kusma, az kilo alma, tansiyon yüksekliği, son 3 ayda çok fazla ve hızlı kilo alma, şiddetli baş ağrısı, ellerde yüzde ödem gelişmesi gibi durumlarda mutlaka hekime başvurmak gerektiğini sözlerine ekledi.
 
Geri
Üst