Hasta Hakları ve Mahremiyet

Günlerdir aklıma geldikçe çıldırıyorum böyle bir olay neden yaşandı diye en azından tim hasta haklarımı bildiğim ve bunlarla övündüğüm halde neden benim başıma böyle bir şey geldi diye içim içimi yiyor. Bir iyileşsem ben biliyorum neler yapacağımı ama şimdi öylesine çaresiz günlerin geçmesini dilemekten başka yapabileceğim fazla bir şey yok en azından en iyi yapabildiğim şeye sığınıyorum: Yazmanın vazgeçilmez hafifliğine...

Tıp Dünyasının aslında Ortopedi Bölümünün EN SEVİMSİZ SAĞLIKÇILARI: FİZYOTERAPİSTLER!!!

Özel geneli kapsamamalı ama genelde ki düşüncemi belki istisnalar ki onların hiçbiri bana rastlamadı bugüne kadar ben fizyoterapistlerin genelinin gaddar, ruhsuz, paragöz, egoist, saygısız, cüretkar ve hastanın bedenine fütursuzca el uzatan tacizciler olarak görüyorum ve bu düşüncemin sonuna kadar arkasındayım. Yaşadığım olaya gelirsem;

Ameliyat sonrası morfin tarzı en ağır ağrı kesicilerle uyutulduğum saatlerde, sinsice odama sızan ve izinsizce bacaklarıma dokunan fizyoterapist. Hastanın en zayıf olduğu bir o kadar uyuşuk ve yarı bilincinin kapalı olmasından faydalanarak ameliyatlı bacağı hareket ettirmeyi kendine görev addetmiş yaratık yüzünü anımsadıkça midem bulanıyor elimde değil.

-Elleme, rahat bırak beni diyebildim sadece o an ki can havlimle. Odada hiçbir yakınımın olmamasını fırsat bildiğini düşünmemek elimde değil. Sözüm ona beni ayağa kaldırıp yürütme talimatı almış. Hocadan önce hastasına sorulması gerekmez mi?

Diyelim ki gerçekten 24 saat sonra yürüyüş yapılması/yaptırılması gerekiyor bunu bedenime el sürme cesaretini nereden aldığı bilinmeyen bir ruhsuzun yapmasından ziyade uğruna canımı vereceğim yakınlarımın yapmasını bin kere tercih ederdim. İşte dediğim gibi insan ne kadar çaresiz kalabiliyor...Sonrasında odaya gelen hemşirenin sizden hoşlanmadı deyişini hatırlıyorum da ah gözden kalbe giden gizli bir yolun olduğunu her zaman bilirdim de ilk defa böylesine şahit oldum.

-Sizi istemiyor!!! diye tekrarladığında odadan çıkışıyla rahat bir nefes aldım.

Hasta da olsa insan mahremiyetini korumak istiyor ve yakınları dışında kimsenin yaralarını görmesini istemiyor. Pansuman yapılırken bile örtüyü tam kaldırmayarak hastayı üzmeyen hemşirelerden dünya ahiret rızacıyım ama bu gaddarların eline düşmektense bir daha fizyoterapi almamaya da kararlıyım.

Hangi meslekte 3,5 dakika adı seans olarak geçer ve ücreti 450 tl tutar? Çok merak ediyorum doğrusu. Para kazanmak bu kadar basit olmamalı üstelik sözüm ona egzersiz adı altında hastanın canını yakarak bu kadar kolay yollu para kazanmanın mümkün olduğu özel hastanelerden bir kere daha nefret ettim.

Her türlü konforun sağlandığı özel hastane benim tercihimde evet ama tamamen kapsam dışı sayılan fizyoterapiden nefret ettim. İnsanları kandırmacadan başka bir şey değil. Aylardır hatta ne ayları yıllardır zayıf olan kalça kaslarım senin pis ellerinle şifa bulacaksa bulmasın dedim. Kendim kendimce çalışırım zaten internette kalça egzersizleri konusunda bütün hareket resimleri, videoları var hemde alabildiğine geniş kapsamlı üstelik bedava...

Şimdi yeri gelmişken tüm ameliyat olacak hastalara tavsiyemdir size yapılacak olan tüm işlemlerin bilgisini isteyin önceden çıkarılacak masraf ve hastane giderleri toplamı içinde geniş bilgi alın. Bunu ameliyat öncesi yapabilirsiniz ama sonrasında kurbanlık koyun durumuna düşmeden önce. Sonrası her şey için çok geç olabilir.

Hastaneye bir daha ki ziyaretimde ki kontrol amaçlı olmazsa hayatta kapısından geçmem ama içimde ukte kalan tüm hoşnutsuzluğumu ve o sinsi sinsi odama giren fizyoterapisti şikayet edeceğimden emin olabilirsiniz. Herkes haddini bilmeli ve bu ülkede yeteri kadar hadsiz varken birileri onlara doğru yolu göstermeli!!!

Ve naçizane tavsiyem kesinlikle size yapılan haksızlıklara suskun kalmayınız! Siz sustukça onlar daha saldırgan olabiliyor. Bugün bana yapılan yarın bir başkasına yapılmasın diye sonuna kadar hakkımı aramayı hedefliyorum..Stres yaşamamam bir dönemde beni böylesine rahatsız eden tüm bilmiş, ukala, kendini kaf dağında gören sağlıkçılardan nefret ediyorum ki nefret benim için oldukça yabancı bir duygu olmasına rağmen demek ki yaşatılınca yaşanıyormuş tüm duygular...

Sağlıcakla kalın, haklarınıza sahip çıkın dileklerimle...

Fizyolojik Terapisi doktor eşliğinde yapılması şart konulmuş olsa belki böyle vakaların önüne geçilmiş olur.yine herseye eğitim ve sıkı önlemler alınması gerekiyor

[device_name] cihazımdan Engelliler.Gen.Tr mobil uygulama ile gönderildi

Asıl ben hastaneden şikayetçiyim. Hasta odasına çiçek dahi alınması yasaklanmış bir ortamda nasıl olur da hasta ve hasta yakınlarının bilgisi olmadan, izni alınmadan odaya rahatlıkla girebildi? Günlerdir asıl isyanım buna

Önce ben iyi olayım sonra tüm hasta hakları için inanılmaz bir mücadele başlatmazsam bana da Zeyna demesinler!!!

Buyurun işte yine herzamanki gibi insanın değerlerini hiçe sayan bir tutum daha bitmedi bitmeyecek. Her kim olursa olsun benim bedenime benim iznim olmadan dokunma hakkını nerden alabiliyor. Amaç kötü olmayabilir buna bir sözüm yok ama ne olursa olsun orada kendinden bihaber yatan insana yanında hiç bir yakını yokken bu yapılamaz. Bunun hiç bir şekilde kabulü olamaz .

Fizyoterapistin işi, sen uyu ya da uyuma, o yeri kontrol edip kafasında tedavi planı yapması çok normaldir. Bu, işini seven kaliteli doktor profilini gösterir. Erkek mi bayan mı bilmiyorum, hiç fark etmez. Yalnız bunu 1-2 defa dışında günde 3-5 kez gelip sonraki gün tekrar 2-3 kez gelip yapıyorsa, dediklerinde haklısın. Doktorun o fizikçiye demiştir ki zaten gelmiştir yanına. Yoksa fizikçi senin ameliyat olduğunu nereden bilsin? Seni hemen ayağa kaldırması gerek ki, bir bildiği var. Zaten ameliyatta ve sonrasında yatmışsın. Vücudunun uyuşukluğa alışmasını önlemek için belli bir pozisyona gelmesi gerek. Bizzat kendimden biliyorum. Ankara Hacettepe'de 9 saat gibi süren bir operadan sonra yoğun bakımda uyanır uyanmaz boğazıma kadar soktukları aleti çıkarıp kafamda makine, vücudumda kablolar ile anında ayağa kaldırıp 2 adım yürütüp oturttular ve hemen yemek verdiler. İçimde ne kadar narkoz varsa hepsini boşalttım. Bir buçuk gün sonra normal yatağa çıktığımda ameliyat yerine bandajladıkları bant öyle yapışmış ki deriye, sanki deri kopacak. Doktorum hızlıca bir çekti, az gerildim; ama yapacak bir şey yoktu. Acısı da hemen geçti. Üstelik yaşım 13-15. Bir doktor kolay yetişmiyor efendim. Herkesi aynı kefeye koymayın.

Bedenine el sürmesi gereğinden fazla ve müstehcen yerlere dokunmadığı sürece normaldir. Ameliyata girince ve biz uyutulunca avret yerimize idrar kaçırmasın diye kablo takan da onlar. Bunun neresi kötü? Aklıma dün okuduğum bir haber geldi. Kız ailesiyle kardiyoloğa gidiyor. Kardiyolog kalbini kontrol edip işini bitiriyor. Kız dışarı çıkıp "doktor bana taciz etti" diyor. Şimdi doktor ne yapsın? Kızın kalbi göğüs altında değil de, kolunda mı sanki? Mecbur göğüsüne dokunmak zorunda. İğne vurdururken popoda boşluk arayan hemşirede mi taciz etmiş oluyor? Zaten ameliyata girince çıplak giriyorsun.

Hemşirenin "sizden hoşlanmadı" deyişi, hemşirenin ayıbı. Seni negatif düşünceye salıp moralini bozmuş. O hemşireyi, o doktora söylemeni tavsiye ederim. Bir hemşire seni düşünseydi, sana öyle demez.

Mahremiyetini korumak ve tedavi edilmek istiyorsan, ailen ve yakınların evde ameliyat etsin seni istersen.

Sadece fizyoterapist konusunda haklı olabilirsin; yalnız o hastaneyi seçmek senin hatan. Özel hastaneyle ne işin var ki? Özel yerlerin fizikçilerini ben de beğenmiyorum. Çok mecbur kalmadıkça, özelin her türlüsünden uzak durun. En iyisi devlet hastanesidir ve gir gör bak, ne kadar iyi fizikçiler var. Sana negatif davranan, moralini bozan hemşireleri ve hizmetlileri şikayet et. Sana bunu yapan, gider başkasına da yapar. Hatta o doktoru bile yöneticiye şikayet et.

Bir daha ki anlatımlarınızı daha uysal kelimeler kullanarak yazın lütfen. Geçmiş olsun.

Merhaba,

Günler sonra gülümsememe sebep olduğunuz için teşekkür ederim size. Şüphesiz haklı olduğunuz yerler var peki o zaman en az sizin kadar uysalca yazmaya çalışayım benim sorunum önceden bu konuda bilgilendirilmemiş olmamdan kaynaklı bir de en önemlisi doktorumu seçmek tamamen benim tercihimken kimyamın hiç uymadığı fizyoterapistimi öncesinde görme şansımın olmamasıydı. Hayatım boyunca çok az insandan negatif elektrik aldım ve ne yazık ki bana düşen fizyoterapistlerde bugüne kadar yeryüzünde karşılaştığım en itici tiplerdi. Belki en çok bu yüzden verdiğim tepki fazla olmuş olsa dahi yine de dediğiniz gibi onlar da sadece bu kadar hızlı ve az bir zaman diliminde hiç de azımsanmayacak kadar ultra gelir elde edebiliyorlar. Üstelik mesleğini hiç sevmeden yapıyor olsa dahi (Sürekli gözü kol saatine takılı bir halde çalışan bir meslek sahibi kusura bakmayın ama bana göre kesinlikle işini sevmiyor demektir )

Mizahın her türlüsünü severim o yüzden yazdıklarınızı gülümseyerek okudum ne diyebilirim sizde çok acılar çekmişsiniz okuyunca kendi derdimi unuttum birden...

Acil şifalar diliyorum, sağlıcakla kalın,