- Katılım
- Eyl 20, 2011
- Mesajlar
- 133
- Tepkime Puanı
- 0
- Puanları
- 0
2001 yılı eylül ayıydı. Son baharın hüznüyle ünüversite son sınıfa gitmenin ve o yıl okulu bitirmenin sevinci birbirine kavuşmuştu. Okul için yola çıktığımızda babamın hadi bakalım bu yıl okul bitiyor sonunda senin masraflarından kurtulacağız espirisine hep birlikte gülüşmüştük. Gelecek hakkında aklımda neler neler yoktuki.
Yola çıkalı henüz 2 saat oldu olmamıştıki içinde bulunduğumuz araç kontrolden çıktı. Ben o kadar korkmuştumki o an ne yaşandı neler oldu hala hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda hastahanedeydim. Sonradan öğrendimki arabanın tekeri patlamış ve şarampole yuvarlanmışız. İlk sorduğum soru babama ne olduğuydu. Neyseki babam kazayı hafif sıyrıklarla atlatmış sağ kolundaki kırıktan başka önemli bişeyi yokmuş. Babamın iyi oluşuna sevinemeden bende bir anormallik olduğunu anladım. Belden aşağımı hissetmiyordum. O an bu duruma fazla önem vermemiş kazanın şokundan olmuştur diye düşünmüştüm. Düşündüğüm gibi değilmiş.
Doktor gelip bu duruma alışmamı tıbbın her geçen gün ilerlediği anlamında bişeyler söyleyip felç olduğumu ve bacaklarımı kullanamayacağımı söyledi. Dünyam yıkılmıştı adeta. Hastane rehabilitasyon arasında koca bir yılı geçirdik. Bu arada pskolojik sorunlar yaşamış bir süre depresyon ilaçları kullanmak zorunda kalmıştım. Bu duruma alışmak çok zor oldu benim için hala tam alışabildimmi? hiç alışamadım ama ister istemez kabulleniyor insan. Engelli olmayı kabullenmek çok zor gerçekten. Kendi kendime uğraşlar bulup duruyordum. Sırf kafamı dağıtmak için evimize yakın babamın arkadaşının yanında işe bile girdim. 3-4 yıl çalışabildim sadece. Felçli olmanın yanısıra şeker hastalığıda çıktı bende. Mıknatıs gibi hastalıkları çekiyor olmalıyım.
Aradan geçen yıllar eskiye sağlıklı olduğum günlere olan özlemimi azaltmak yerine tam tersine artırıyor. Gece başımı yastığı koyduğumda geçmişe dalıp duruyorum. Ne zaman biter bu durum bitermi onuda bilmiyorum.
İşte buda beenim hikayem. Herşeye rağmen yaşamaya devam.
Yola çıkalı henüz 2 saat oldu olmamıştıki içinde bulunduğumuz araç kontrolden çıktı. Ben o kadar korkmuştumki o an ne yaşandı neler oldu hala hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda hastahanedeydim. Sonradan öğrendimki arabanın tekeri patlamış ve şarampole yuvarlanmışız. İlk sorduğum soru babama ne olduğuydu. Neyseki babam kazayı hafif sıyrıklarla atlatmış sağ kolundaki kırıktan başka önemli bişeyi yokmuş. Babamın iyi oluşuna sevinemeden bende bir anormallik olduğunu anladım. Belden aşağımı hissetmiyordum. O an bu duruma fazla önem vermemiş kazanın şokundan olmuştur diye düşünmüştüm. Düşündüğüm gibi değilmiş.
Doktor gelip bu duruma alışmamı tıbbın her geçen gün ilerlediği anlamında bişeyler söyleyip felç olduğumu ve bacaklarımı kullanamayacağımı söyledi. Dünyam yıkılmıştı adeta. Hastane rehabilitasyon arasında koca bir yılı geçirdik. Bu arada pskolojik sorunlar yaşamış bir süre depresyon ilaçları kullanmak zorunda kalmıştım. Bu duruma alışmak çok zor oldu benim için hala tam alışabildimmi? hiç alışamadım ama ister istemez kabulleniyor insan. Engelli olmayı kabullenmek çok zor gerçekten. Kendi kendime uğraşlar bulup duruyordum. Sırf kafamı dağıtmak için evimize yakın babamın arkadaşının yanında işe bile girdim. 3-4 yıl çalışabildim sadece. Felçli olmanın yanısıra şeker hastalığıda çıktı bende. Mıknatıs gibi hastalıkları çekiyor olmalıyım.
Aradan geçen yıllar eskiye sağlıklı olduğum günlere olan özlemimi azaltmak yerine tam tersine artırıyor. Gece başımı yastığı koyduğumda geçmişe dalıp duruyorum. Ne zaman biter bu durum bitermi onuda bilmiyorum.
İşte buda beenim hikayem. Herşeye rağmen yaşamaya devam.