İncir Reçeli (AIDS)

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest



HIV’i aşka engel olarak gösteren “İncir Reçeli” filmi 2005 yılından beri Pozitif Yaşam Derneği tarafından ülkemizde HIV ile yaşayan kişilere destek olmak, toplumu bilgilendirmek ve ayrımcılığı önlemek amacıyla yapılan pek çok faaliyete gölge düşürdü.

Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren “İncir Reçeli” adlı sinema filminin HIV ve AIDS konulu senaryosu hayati önem taşıyan konularda büyük hatalar içermektedir. Bu film, ülkemizdeki HIV konusundaki tüm önyargıları körüklemekle beraber, HIV ile yaşayan insanların hayatını daha da zorlaştırmaktadır.

HIV ve AIDS konusunda kanıtlanan bilimsel ilerlemelerin tersine toplumda halen güncel olmayan bilgiler varlığını sürdürmektedir. HIV ile yaşayan kişilerin, tedaviye erişimlerindeki olumlu gelişmeler ve tedavi sayesinde sahip oldukları sağlıklı ve kaliteli yaşama karşın; toplumun yetersiz bilgisi nedeniyle ayrımcılığa uğramaktadırlar. Bu anlamda aslında HIV ile yaşayan kişileri bu virüs değil, toplumun önyargıları olumsuz etkilemektedir.

Pozitif Yaşam Derneği olarak Türkiye sinemalarında HIV/AIDS’in işlenmesinden memnuniyet duymaktayız. Ancak vizyonda olan “İncir Reçeli” filmi HIV’e ve HIV ile yaşayanlara yönelik bilimsel gerçekliği olmayan bilgiler içermektedir. Önyargılar, ayrımcılık ve damgalama, HIV yayılımının önlenmesinin önündeki en büyük engeldir.

HIV Senaryoda Fark Yaratmak İçin Bilinçsiz Kullanıldı..

HIV ile ilgili olarak bilinen en temel yanlışlar; hastalığın ölümcül olduğu ve tedavisinin olmadığı; HIV ile yaşayanların sağlıksız ve kısa bir yaşam sürdükleri, öpüşmeyle hastalığın bulaştığı, cinsel hayatlarının olamayacağı, sağlıklı ve normal bir hayatlarının olamayacağı, zehirli oldukları, çok ağır tedaviler gördükleri gibi yanlış bilgilerdir. Bu hatalı bilgiler; Aytaç Ağırlar tarafından çekilen “İncir Reçeli” filminde tekrarlanmaktadır. Gerçekle ilişkisi olmayan; HIV’in ilk tanımlandığı yıllara ait bu bilgilerin, 2011 yılındaki bir sinema filminde kullanılıyor olması toplumsal önyargıların en önemli göstergelerinden biridir. Böylesine hassas ve tüm toplumu ilgilendiren bir konunun, bir kavuşamama sebebi olarak bilinçsizce sunulması bizleri rahatsız etmektedir.

HIV Aşk’ın Önünde Engel Değildir.!

Aytaç Ağırlar'ın filminde; iki sevgilinin kavuşmasına engel olarak sunduğu HIV’in hiçbir zaman aşka ve sevgiye engel olmadığı, HIV pozitiflerin yaşamlarında birçok kez deneyimlenmiştir. Bir yönetmenin görevlerinden birinin de yer verdiği konuyu detaylı öğrenmek ve kullanmak olduğu kanaatindeyiz. HIV/AIDS konusu kurgulanabilecek bir malzeme değildir. Toplumda pek çok kişiyi ilgilendiren hassas bir konudur.

Oyuncu / yönetmen Aytaç Ağırlar 28. 10. 2009 tarihinde Pozitif Yaşam Derneği’ne e-posta ile film senaryosunu göndermiş ardından 4 Kasım 2009 tarihi belirlenerek bir araya gelinmiştir. Toplantı esnasında senaryo içerisinde HIV ve AIDS ile ilgili geçen tüm yanlış bilgilere dikkat çekilmiş, doğruları aktarılmış ve düzeltilmesi rica edilmiştir. Bilgi paylaşımında her zaman gönüllü olarak destek vermek isteğimiz dile getirilmiştir.

Bize danıştıkları halde 11 Şubat 2011 tarihinde “İncir Reçeli” filminin tüm yanlış bilgiler ile vizyona girdiğini üzülerek gördük.

Duruşumuzu yansıtmayan, HIV’e ve HIV ile yaşayanlara yönelik önyargıları destekleyen senaryosunu onaylamadığımız yönetmen Aytaç Ağırlar’ın, basın çalışmalarında “Senaryoyu yazdıktan sonra rahatsız edici herhangi nokta olup olmadığını anlamak için HIV pozitiflilerin kurduğu dermeklerle görüştüğü” şeklinde ifadeleri geçmektedir.

(http://www.milliyet.com.tr/hiv-pozi...esi/haberdetay/19.02.2011/1354179/default.htm)

HIV ile yaşayanlar olarak, adımızın yanlış bilgilerin yer aldığı bu filmin basın çalışmalarında geçmesinden endişe duymaktayız..

İncir Reçeli Sinema filmindeki hatalar;

“İlaçlar bir süre ömrü uzatıyor. Grip bile olduğunda yavaş yavaş ölüyorsun. Her gün bir avuç ilaç alıyorsun..”

HIV pozitifler günde sadece 2 adet (en fazla 4) olarak alınan tedavileri ile kaliteli ve normal yaşam sürelerini devam ettirmektedirler.

Kadın karakter “tedavi aldığımda insanlar her şeyi öğrenecek” diyerek ilaç almayı reddediyor.

Tıbbi bilginin gizliliği kişisel verilerin mahremiyeti kapsamındadır. Bir kişinin HIV statüsünün hekim ve hakim kararı olmaksızın 3. bir kişi ile paylaşılması Türk Ceza Kanunu’na göre SUÇ teşkil etmektedir.

Filmin bu sahneleri ile tedaviye başlamış / başlama aşamasında olan HIV pozitif kişilere “deşifre olacakları” mesajı vermektedir.

Filmdeki HIV pozitif kadın karakter HIV bulaştırma endişesi ile öpüşmemekte ve (korunmalı) cinsel ilişkiden kaçınmaktadır.

HIV; içerisinde gözle görülür miktarda kan olmadıkça tükürük ile bulaşmaz. Bu nedenle HIV sosyal veya dil teması ile öpüşerek geçmez. HIV pozitifler (önce kendilerini korumak ve başka bir enfeksiyon edinmemek için) kondom kullanarak cinsel yaşamlarına devam etmektedirler. Sperm yıkama ve aşıma yöntemi ile HIV taşımayan bebek sahibi olmaktadırlar.

Filmde tüm cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için kondom kullanımı güvenli cinsel yaşam için gereklidir.

“Babam bu mikrobu eve getirdiğinde ben daha doğmamışım bile.. Annem bana sütünü verdiğini sanıyordu” replikleri HIV pozitif kadının annesinin kendisini emzirmesi sonucu enfekte olduğu bilgisi geçmektedir.

25 yaşındaki anne sütünden enfekte olmuş bir HIV pozitifin bu zamana kadar hiç tedavi almadan gelmesi tıbben mümkün olmamaktadır. HIV ile yaşayan bebekler ve çocuklar da HIV bağışıklık sistemlerini daha hızlı etkilediğinden dolayı mutlak tedaviye gereksinim duymaktadırlar. Kadın karakter çocukluğunda tedavi aldı ve sonradan bıraktı ise yukarıda geçen “tedavi aldığımda insanlar her şeyi öğrenecek” söylemi ile çelişmektedir.

Baba AIDS evresinde, oksijen maskesi ve serum ile evde tek başına yatmaktadır. Kolundaki serumu ve ağzındaki oksijen maskesini kim takıp, çıkarmakta veya takip etmektedir.? Son AIDS evresinde yatan bir kişinin yanında sağlık çalışanının (hemşire, doktor veya hasta bakıcı) olmaması hayli ilginç görünmektedir.

Erkek karakter baba ile konuşurken “onu zehirledin. Hayatını mahvettin” demektedir. Bu replik ile HIV pozitiflerin kötü ve zehirli insanlar olduğu söylenmektedir.

Tedaviyi reddettiği için kadın karakter AIDS evresine gelmekte ve hastane bahçesinde romantik konuşmalar yaparak ölmektedir.

Pozitif Yaşam Derneği olarak 2005 yılından bu yana yürüttüğümüz destek, savunuculuk ve farkındalık çalışmaları ile topluma HIV’in artık ölümcül değil kronik olduğunu anlatarak kişileri teste yönlendirmekteyiz. Filmde hem kadının hem de babasının tedaviye erişebiliyorken ölmeleri HIV pozitif kişilerin ilk tanı anında yaşadıkları “ölüm” korkusunu tekrar yaşatmaktadır.

Elini kesen HIV pozitif kadın yere damlayan bir damla kanını bezle bastıra bastıra silmektedir.

HIV dış ortamda saniyeler, en fazla 12 dakika içinde içinde bulaştırıcılığını yitirmektedir.

Filmdeki terminoloji tamamen yanlış kullanılmıştır.

“Çağımızın ölümcül hastalığı AIDS”; Dünya Sağlık Örgütü’nün kronik hastalıklar listesinde olan HIV/AIDS 1996 yılından bu yana tedaviler ile kontrol altında tutulabilmektedir.

HIV; Human Immunodeficiency Virüs (İnsan Bağışık Yetmezlik Virüsü) kelimelerinin kısaltmasıdır. HIV’in sonundaki “V'' harfi virüsün kısaltması olduğundan “HIV Virüsü” dersek virüsün virüsü demiş oluyoruz. Bu nedenle sadece “HIV” veya “HIV enfeksiyonu” kullanmak yeterlidir.

AIDS; Acquired Immune Deficiency Syndrome (Kazanılmış Bağışık Yetmezlik Sendromu) “AIDS Sendromu” demek yerine “AIDS tablosu/evresi” veya “terminal dönem” demek yeterli olmaktadır.

HIV vücuda girdikten sonra tedavi edilmezse ortaya çıkan hastalıklar bütününe AIDS denir. AIDS bir hastalık değil, hastalıklar bütünü / sendromdur. Bu nedenle ”AIDS hastalığı” ve ”AIDS hastası” söylemi doğru bir ifade değildir. AIDS hastalık değil bir evredir.

Dolayısıyla HIV pozitifler kişiler için kullanılması gereken doğru terminoloji ”HIV/AIDS ile yaşayan” veya ”HIV Pozitif” dir.

-li ve –lı gibi ekler ayrımcılığı destekleyen eklerdir. Bu nedenle ”AIDS’li” veya ”HIV’li” demiyoruz. Bunun yerine ”HIV ile yaşayan” veya ”HIV pozitif kişi” diyoruz.

HIV virüsü HIV AIDS sendromu AIDS tablosu / AIDS evresi,

AIDS mikrobu – AIDS virüsü HIV ile yaşayan,

AIDS Hastalığı HIV pozitif kişi,

AIDS Hastası HIV/AIDS ile yaşayan,

AIDS’li veya HIV’li HIV pozitif,

HIV / hastalık kapmak HIV’i edinmek / HIV ile enfekte olmak,

Saygılarımızla,


POZİTİF YAŞAM DERNEĞİ
 
F

Fırtına

Guest
İncir Reçeli.!

Senaryo ve yönetmen Aytaç Ağırlar tarafından yapılmış İncir Reçeli filminin cd’sini izledim geçen gün.. Saklandıkları yerden aşk için çıkmış iki gencin kavuşamamasının önünde aşılmaz çok önemli bir engel vardı (!)

Sezai Paracıkoğlu ve Melike Güner’in süper bir performans ile sundukları film zaman zaman gözlerimizi yaşartsa da farklı bir yaşamın içinde yaşanan trajedi çok öğreticiydi.

AIDS - Eyes veya HIV Virüsü Pozitif olarak bildiğimiz hastalık ne kadar etkiliyor bir yaşamı bunu görmek için bile izlenebilir.

Birbirine değerek, dokunarak yaşamanın güzelliğini anlatan bu film yüreğimize dokunuyor.

Tedavi olduğu takdirde çok uzun yaşayabilecekken, tedavi olmayı red etmiş kısa ama güzel bir hayatı yaşamayı seçmiş genç ve güzel bayanın tedavi olmama gerekçesi ne olabilir.?

Kendince çok geçerli bir sebebi var elbette “toplum tarafından dışlanmamak..”

Evet, tedavi olup uzun yıllar yaşamak varken toplum tarafından hasta olduğu tedavi görünce duyulduğunda, o dışlanacak ve toplum dışına itileceğini biliyor.. Böyle olacağını bildiği içinde herkes gibi yaşamayı seçiyor. Fakat bunun sonucunda kısa yaşamı da seçmiş oluyor.

Sevdiği adam “birlikte uzun yıllar yaşamak varken niye tedavi olmuyorsun.?” diyor.

...Anlayamıyor.!

Ama yalnız kendisi değil, sevdikleri, onunla yakın olan, ona yaklaşan herkeste toplum tarafından dışlanacak biliyor genç kadın ve bu yüzden hastalığını kendinden bile gizleyerek yaşamayı seçiyor.

Genç adam bunu öğrendiğinde birçok kişinin de düşündüğü gibi AIDS ‘in cinsel yoldan bulaşmış olduğunu sanıyor oysa genç kadının anne ve babası (Aids’li olduklarından) o doğmadan önce ona geçmiş bu hastalık (!)

Babasından bu hastalığı kapan anne elbette ki Aids’li olduğunu bilmiyor hamile kaldığında, çocuğu doğduktan sonra öğreniyor.

Genç Kız annesi için “intihar etti” diyor, çünkü annesi bu duruma ve babasına (bu hastalığı onlara bulaştırdığı için) tepki gösteriyor, tedavi olmayı istemiyor ve bir anlamda intihar ediyor. Aynen şu anda kendisinin de yaptığı gibi..

...Aslında bu hastalıktan ölünmüyor yalnızca bir başka hastalıklara yakalanıldığında, en basit soğuk algınlığında bile AIDS’li kişinin vücudundaki bağışıklık sistemi çalışmadığı için iyileşemiyor.

Kan ve cinsel yoldan geçen bu hastalığın tedavisi olmasa da kullanılan (bağışıklık sistemini güçlü tutan bir avuç ) ilaçlar ile çok uzun yıllar sağlıklı yaşamak mümkün fakat toplum bilmediği bu hastalıktan ürküyor.

Geçtiğimiz yıl televizyondan izlemiştik. Küçük bir çocuğun Eyisli olduğu öğrenilince onunla aynı sınıfta okuyan çocukların aileleri ya sınıf değiştirmiş ya da çocuklarını okuldan almıştı.

İşte toplum dışına itilmemek için yaşamdan bile vazgeçilebileceğini gösteren, güzel bir aşkın anlatıldığı bu filmi izlemek lazım ki farklı bir yaşamı daha anlayalım.

Genç Kız bu arada İncir reçelini çok sevmektedir ama tam aksine genç adam ağzına bile sürmez incir reçelini..

...Elbette yanlış anlamalar ve kırılmalardan dolayı koparlar bir ara.. Uzun aramalardan sonra sevdiği kadını hastanede bulur genç adam.. Birlikte hastane bahçesinde bankta otururlar ve genç kadın sevdiğinin omzuna yaslanmış çok önemli bir mesaj var;

“Bu hastalık insanı önce yaşarken öldürüyor, bana nefes alan hiçbir şeyi sevme hakkı vermediler ben de incir reçelini sevdim, incir reçeli sendin aşkım..” der.

“şimdi kapat gözlerini yapacağın güzel şeyleri düşün, beni unut demeyeceğim, çünkü ben seni unutamazdım. Ama sakın hayata küsme, ben yaptığın her şey de yanında olacağım. Sabah yine radyonun sesiyle uyanacaksın, enerjiyle yatağından fırlayıp, radyoyu kısacaksın, sonra pencereyi açıp dışarı doğru gerileceksin. Dışarıda hikâyelerini anlatmayı bekleyen binlerce hayat var, hepsi de anlaşılmayı bekliyor benim gibi.. Yaz aşkım, hiç durmadan yaz.. Birbirlerini anlat onlara.. Birbirlerine değerek, dokunarak yaşayabilmenin güzelliklerini anlat, birbirlerine karışmayı anlat, yaşam savaşı içinde yaşamayı, yaşatmayı unuttuklarını anlat, sevişmeyi anlat onlara, en zor anlarda bile hiç ayrılmamacasına tek vücut olmayı anlat, yalnız yürümek zor, kolayını anlat.. Şimdi aç gözlerini, söz veriyorum.. Her şey çok güzel olacak.. Ben sana karıştım aşkım, daha güçlüsün.. Bir gün şoförün aniden camı açabileceğini anlat..” diyerek sevdiğine yokluğuna dayansın diye güç vermeye çalışır.

Gözlerimizde yaş, hüzün ama kısacası ne kadar anlatılsa da izlemek başka, izlemek gerek bu filmi, sizde izleyin çünkü izlenmeye değer.

Senaryo, yönetmen ve oyunculara bu önemli konuyu gündeme taşıdıkları için teşekkür ediyorum. Emeklerine sağlık ve tüm şifasız dertlerin şifa bulmasını diliyorum.

Ve düşünüyorum;

Ne kadar çok hayatın içinde mavi boyalı kişi var. Ne kadar çok kişi mavi boyalı olmasından dolayı dışlanıyor veya hayatı yaşayamıyor. Oysa bilebilsek mavilerle bir arada yaşamayı, birbirimize karışabilsek, şu kısacık hayatı birbirimizden güç alarak sürdürebilsek (!)

...Bu çok mu zor (?)


Selma Gürbey
 

Mehmet Yalçın

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
5,369
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Son zamanlarda izlediğim en inanılmaz filmdi nefes almadan izledim izlemeye değer bir film mutlaka izlemekte yarar var..
 
F

Fırtına

Guest
İncir Reçeli..................Az evvel bende izledim.. filmde AIDS hastalığına dair yer alan hatalı sahneleri dile getirmek istemiyorum.. Pozitif Yaşam Derneği gerekli hataları dile getirip eleştiriyi yapmış.. Güzel bir aşk hikayesi idi.. AIDS hastalığı bu aşkı yaşamaya engel olmamalı idi.!!!
 

Heves

Üye
Üye
Katılım
Tem 9, 2011
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
hastalıkla ilgili yanlış bilgiler verilmiş olabilir ama film yinede izlenmeye değer filmin bana fikri sevgi ve hayatın kötü sürprizlerinin herkese acık olduğunu göstermesi ona bakarsanız çoğu filmde engelliler kötürüm mutsuzz tutarsız yada tam tersi 2 günde ayağa kalkan engelliler gösteriliyor bu durum gösteriyor ki filmler fiziler cekilirken yeterince tıbbi bilgi kullanılmıyor bu konuda hemfikirim ama film izlenmeye değer ve sırf bir kac tıbbi hata yüzünden film güzelliği yatsınmamalı
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
incir-re%C3%A7eli-2-resimli-s%C3%B6zler.jpg


Türk Sinemasının romantik film türünde en başarılı yapımlarından birisi...Kesinlikle izlenmeye değer!
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
11046874_1674284399491589_4589103833503758129_n.jpg



"Onlara sevişmeden sevmenin de mümkün olduğunu anlat sevgilim."
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
incir-receli.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst