Kanuni zorunluluk değilim!

21İnci

Üye
Üye
Katılım
Ocak 10, 2012
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ben 21 yaşında tekerlekli sandalye ile hayatını geçiren bir engelliyim. Doğumumdan sonra karşılaştığım bu durum aslında hiç fizikken ayaklarımı kullanmadığım için bana normal geliyor. Aslına bakarsanız yürümenin tadını hiç almadığımdan benim için avantaj olduğunu düşünüyorum. Sadece rüyalarımda kullandığım ayaklarımın yere değmesi ve vücudumun yükünü kaldırması benim için bir hayal. Buna rağmen toplumda sevilen ve neşe dolu bir insanım. Benim bu yazı platformu içerisinde benim gibi engelli dostlarım ile paylaşmak istediğim birkaç isyanım bulunuyor.

Malum engelli olsun ya da olmasın herkes hayatının devamı için çalışmak zorundadır. Özellikle günlük ihtiyaçların giderilmesi ve hayat seyrinin devam etmesi için gerekli olan maddi güç ancak çalışarak kazanılabilir. Engelliler olarak toplumdaki ihtiyaçlarımız daha fazladır. Ulaşım, eğitim ve teknik cihazların ücret politikasının ne kadar yüksek seviyelerde olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna örnek olarak bir ay çalıştıktan sonra duyma aparatına maaşı yetmeyen arkadaşlarımı gösterebilirim. 30 gün çalışıyorsunuz ama sağlıklı bir insanın duyularına kavuşma imkânınızı az da olsa sağlayacak cihazı temin etmeyi bırakın taksitini zor ödüyorsunuz. Burada isyan ettiğim nokta engellilerin kullanımında olduğu cihazların ( tekerlekli sandalye, duyma cihazları, bilgisayar okuyan programların lisansları v.b ) yüksek fiyat politikası. Bu konuda devletten yardım alamadığımızı düşünürsek sürekli olarak insani duyu ve hareket kabiliyetine ulaşmak için çalışmak zorundayız. Buna ulaşmak en çok da toplumla aynı zaman dilimi içerisinde yaşamamız için gereklidir. Firmaların kullandıkları teknolojilerin ne kadar sözde pahalı olduklarını biliyorum. Burada engelli derneklerinin özellikle bu cihaz firmaları ile görüşerek gerek cihazların toplu alımı gerekse ciddi oranlarda indirim yapılmasını istemeleri gerekiyor. Derneklerin boykot edebileceği firmalar bu riski göze alacağını düşünmüyorum. Umarım yazımı okuyan bir yetkili olur da bu konuya el atar.

İkinci olarak çalıştığım sektördeki bazı noktalardaki isyanımı ileteyim. Ben bir çağrı merkezinde müşteri temsilcisi olarak çalışıyorum. Fiziki olarak hareket kabiliyetim bulunmadığı için bu alana yönlendim. Yaklaşık 2 senedir bu mesleği yapan birisi olarak her koşulda çalışan şirketlerin aldıkları engellileri sadece kanuni zorunluluk nedeni ile almamaları, aldıkları engellilerin engel durumlarına göre bina ve çevre düzenlemesinin yapılması gerektiğine inanıyorum. 2 senedir çalıştığım iş yerinde halen bir engelli yokuşu yok. Asansör kullanırken basacağım düğme bile ulaşabileceğimden yukarda olduğu için asansöre bile tek binemiyorum. Bu konuda defalarca takım lideri ya da insan kaynakları ile konuşmama rağmen bir düzelme olmadı.

Şirket düşüncelerindeki yerimin sadece kanuni zorunluluk olduğunu bilmek çalışma hayatımda ilerleyemeyeceğimin göstergesi oluyor. Sanıyorum şirket yetkilileri her insan gibi bizlerinde kariyer yaparak toplumdaki öneminizi arttırmak isteyebileceğimizi düşünmüyor olacaklar ki ben ve benim gibi engelli arkadaşlarıma yatırıp yapmak yerine parti vermeyi, bina iç tasarımını (renkler, koltuklar v.s) değiştirmeyi daha uygun buluyorlar. Sizden kantinde yemek çeşitliliği arttırılma isteğinin yerine getirilmesi kadar asansörün düğmelerinin alçaltılması da normal karşılanarak yapılmalıdır. Bir kere yapacağınız değişiklikler sayesinde biz çalışma süremiz boyunca daha verimli ve istekli olacağız. İzin verilmesi durumunda yönetici kademesinde olabileceğimiz bir potansiyelimiz bulunan çalışma hayatında toplumun her bireyi gibi kariyer fırsatları yakalamak istiyoruz. Bizlere de şans verilmesini ve diğer çalışanlarla aynı kategorilerde değerlendirilmemizi istemekteyiz. Bilmeleri gerekir ki ben ve benim gibi arkadaşlarım kanuni zorunluluk değil sizlerin çalışanlarıyız.
 

İsen Buga

Üye
Üye
Katılım
May 31, 2010
Mesajlar
3,421
Tepkime Puanı
383
Puanları
83
Aynen katılıyorum...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst