Kıdem tazminatı verilmesinin koşulları

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem tazminatı, 1475 Sayılı eski İş Kanunu’nun 14′üncü maddesinde gösterilen fesih hallerinde, en az bir yıllık çalışması olan işçiye veya işçinin vefat etmesi halinde de bu işçinin hak sahiplerine işveren tarafından son brüt kazancına göre ödenmesi gereken paradır. Kıdem tazminatı, hem belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçilere ve hem de belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçilere ödenebilmektedir.

Kıdem tazminatı verilmesinin koşulları
Kıdem tazminatı, 1475 Sayılı eski İş Kanunu’nun 14′üncü maddesinde gösterilen fesih hallerinde, en az bir yıllık çalışması olan işçiye veya işçinin vefat etmesi halinde de bu işçinin hak sahiplerine işveren tarafından son brüt kazancına göre ödenmesi gereken paradır. Kıdem tazminatı, hem belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçilere ve hem de belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçilere ödenebilmektedir. Ancak, belirli süreli iş sözleşmelerinde, sözleşmede belirlenen sürenin kendiliğinden son bulması halinde veya tarafların anlaşarak sözleşmeyi sona erdirmelerinde kıdem tazminatı ödenmez.

Kıdem tazminatı feshe bağlı haklardan birisi olmakla birlikte, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep doğmaz. İş Kanunu kapsamındaki işçinin en az bir yıllık kıdeminin olması gereklidir. Kıdem tazminatının söz konusu olabilmesi için ayrıca iş sözleşmesinin Kanunda belirtilen şartlarla feshedilmesi gereklidir.

Buna göre; “İşveren tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25′inci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

a) İşçi tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24′üncü maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

b) Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

c) İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,



d) Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,

e) İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde,

g) Sosyal sigorta yasalarında değişiklik yapan 4447 Sayılı Yasa ile getirilen bir hükümle, 506 Sayılı Kanun’un 60′ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81′inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,”

işçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar.

Önemli tartışma konularından birisi de 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı olan her işçiye kıdem tazminatı verilip verilmeyeceğidir. Sigortalılık süresi ve prim gün sayısının yanı sıra belirli bir yaşın tamamlanması da emeklilik şartlarından sayılmaktadır. 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı bulunan ve emeklilik yaşını bekleyen bütün işçilere kıdem tazminatı alabileceği yönünde yazı verilmektedir.

***

İşçinin geçerli ve haklı nedenlerle işten çıkarılması

İşçi ve işveren arasında, iş sözleşmesinin sona ermesinde çoğu zaman ciddi sıkıntılarla karşılaşılmaktadır.

İşte, uygulamanın içinden gelen Baş İş Müfettişi dostum Arif Temir tarafından hazırlanan “İşçinin Geçerli ve Haklı Nedenlerle İşten Çıkarılması” isimli kitapta;

- İş sözleşmesinin geçerli nedenle fesih edilmesi

- 4857 Sayılı Kanun’da iş güvencesinin kapsamı

- İşçinin işe iade edilmesi ve işe başlatılmamasının sonuçları

- Sağlık nedeniyle iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesinin usul ve esasları

- İşverenin işçinin iş sözleşmesini derhal fesh etmesini gerektirecek ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri

- Ahlak ve İyi niyet kurallarına aykırılıktan derhal fesh edilmesinde süre

- İşveren tarafından işçinin iş sözleşmesini derhal fesh etmesini gerektirecek zorlayıcı sebepler

- İşçinin gözaltına alınması veya tutukluluğu sebebiyle iş sözleşmesi derhal fesh edilmesi

- Çalışma koşullarında değişiklik

- İş sözleşmesinin fesh edilmesi ile ilgili özellikli durumlara ilişkin Yargıtay kararları ve değerlendirmeleri

gibi konuları ayrıntılı şekilde bulabilirsiniz.

Yaklaşım yayınları tarafından yayınlanmış olup, kitabı Yaklaşım Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş., Yıldızevler Mah. 736. Sok. No:7 Çankaya Konakları A Blok Çankaya/Ankara adresinden veya Yaklaşım Yayıncılık bölge bayilerinden bizzat alabileceğiniz gibi 0-312-439 43 43 numaralı telefondan da ayrıntılı olarak bilgi alabilirsiniz.

Resul Kurt
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem kalkıyor, 'kişisel tazminat' geliyor

Milyonlarca çalışanı ilgilendiren sistem değişiyor. İşte ayrıntılar!

Yeni sistemde işveren çalışana işten ayrılırken toplu para ödemesi yapmayacak. Her çalışan adına açılacak bireysel hesaplarda toplanacak para nemalandırılacak.

Hükümet, programına koyduğu "Kıdem Tazminatı sisteminin kaldırılması ve yerine yeni bir sistem kurulması" hedefini hızlandırdı. Hükümet, önümüzdeki dönemde kurulacak yeni sistemin ana hatlarını netleştirdi ve dünyada da Avusturya Modeli olarak bilinen sistem tercih edildi. Yeni sistemin önümüzdeki aylarda açıklanacak İstihdam Paketi'ne konulması hedefleniyor.

Mevcut sistemin kaldırılmasının ardından geçilecek sisteme göre, işveren çalışana işten ayrılırken toplu para ödemesi yapmayacak. Bunun yerine İşsizlik Fonu'na benzer bir yöntemle Tazminat Fonu oluşturulacak ve her çalışan adına açılacak bireysel hesaplarda toplanacak para nemalandırılacak. Hesapta birikecek paraların belirli periyodlarla yapılacak kesintilerden oluşması öngörülmesine rağmen henüz kesintilerin kaynağı şekli ve miktarı netleşmedi.

Vatan'ın haberine göre, fonda biriken paranın kullanımı belirli şartlara ve kurallara bağlı olacak. Yeni sistemin en önemli özelliği ise herkesin kendi özel hesabını, bu hesapta biriken tutarı takip edebilmesi olacak.

Hükümet bununla, yeni oluşturulacak fonun başka amaçlar için kullanılmasını engellemeyi amaçlıyor. Model, 2009 yılı sonunda Ankara Sanayi Odası (ASO) toplantısında gündeme gelmiş, sanayiciler tarafından Hükümet'e önerilmişti. Hükümetin konuyla ilgili yürüttüğü çalışma ve gelinen noktayla ilgili bilgi veren Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde Dünya Rekabet Endeksi'nin yayınlandığını ve Türkiye'nin İşgücü Piyasasının Etkinliği kategorisinde 140'ı aşkın ülke arasında 123. sırada çıktığını söyleyen Yılmaz, "Bu, acil olarak ciddi bir çaba içine girmemiz gerektiğini gösteriyor" dedi.

HERKES HESABINI TAKİP EDECEK
Bakan Cevdet Yılmaz şöyle konuştu: "Türkiye'nin işgücü piyasası konusunda ciddi bir çaba harcanması gerek. İşgücündeki katılıklar istihdam artışını engelliyor. İşsizlerin hakkını korumak devletin görevi. Çalışanlar ve işverenler haklarını koruyor, savunuyorlar. İşsizlerin hakkını savunacak hiçbirşeyleri yok. Ama bizim işsizlerin haklarını korumak için attığımız adımlar diğer kesimlerde bir takım endişeler oluşturuyor. Bunu da haklı görmüyorum. Baktığınız zaman dünya ortalamaları ortada. İşgücü piyasalarını ne kadar esnek hale getirirseniz, verimliliğini artırırsanız, istihdamı o derece artırıyorsunuz. Ama böyle durumlarda oluşmuş statükoyu aşmak zaman alabiliyor. İstihdam Paketi'ni hazırlarken, meselelere çok boyutlu yaklaşıyoruz. Pakette sadece işgücü esnekliği değil, Kıdem Tazminatı meselesi, mesleki eğitim kursları, daha etkili bir işgücü piyasası oluşturmaya dönük tedbirleri oluşturmaya fırsat bulacağız."

Üzerinde çalışılan sistemin ana hatlarını anlatan Yılmaz, "Biz yeni sistemde kanuni güvenceler sağlayacağız mutlaka. Kişiye özgü hesaplar olacak. Kişiye özgü hesap olduğu zaman havuz olmuyor bu iş. Dolayısıyla kötüye kullanmayı da engellemiş oluyorsun. Siz kendi hesabınızı bileceksiniz. Hesabınızda biriken parayı bileceksiniz. Miktarı, kim ne yatırmış, ne zaman yatırmış, tutar nereye ulaşmış, hepsini bileceksiniz ve takip edeceksiniz."

Yılmaz, "Kendi hesabınızda biriken tutarları yeri geldiğinde, şartlar oluştuğunda kullanabileceksiniz. Kurallara bağlanmış şekilde kullanabileceksiniz. Hesabını kuralını bildiğiniz bir yapı olacak. Bu kişisel bir hesap olacak. İşveren çalışanı için belirlenecek parayı onun kişisel hesabına yatırmış olacak. Bu parayı, kuracağımız bir Fon yönetimi olacak, o yönetecek. Bu yönetim kamu yönetimi olacak" dedi.

"İŞVEREN RAHATLAYACAK İŞÇİ DE HESABINI BİLECEK"
Cevdet Yılmaz, bu gelişmeye dönük itirazlara da tepki göstererek, "Çalışanların sadece yüzde 7'si tazminat alabiliyor. Yani bu kadar tartışıyoruz ya bu konuyu, sadece bu yüzde 7 için yani. Yeni yapıyı kurduğumuz zaman böyle bir sorun olmayacak. Sadece yüzde 7'nin aldığı kıdem tazminatından bahsediyoruz. Bunu çözeceğiz" dedi. Yeni sistemin zorunluluk olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu: "Bir taraftan işveren rahatlamış olacak. Bugünkü sistemde işveren işe adam almak istemiyor. İnsanlar fazla çalıştırılıyor. Bizde çalışma saatlerinin çok yüksek olmasının bir sebebi de bu. Yeni işçi alacağına mevcudu daha fazla çalıştırıyor. Şu anda hiç üretim artışı olmadan çalışma saati ortalama 2 saat kısalsa, işsizlikte muazzam bir azalma oluyor. İşverenin kafasında şu olmamalı: ‘Ben bir işçi aldığım zaman yarın, öbürgün, ben bunun altında kalırım'... Bu endişenin olmaması lazım. İşçi de çok şeffaf, açık kurallara bağlı bir sistemde neyi ne zaman alabileceğini görebilmeli. Hakkını hukukunu bilebilmeli. Şunu da söylemeliyim. Bunda kimsenin teknik olarak itiraz edebileceği bir boyut görmüyorum ben doğrusu. Lüzumsuz tartışmalar oluyor. Halbuki bu sistemin detaylarını oturup konuşsak anlaşabiliriz."

"HEM İŞSİZLİK SİGORTASI HEM KIDEM TAZMİNATI OLAMAZ"
Kalkınma Bakanı Cevde Yılmaz, dünyanın hiçbir ülkesinde aynı anda hem İşsizlik Sİgortası hem de Kıdem Tazminatı sisteminin olmadığının da altını çizdi. Bakan Yılmaz, kişisel hesaplara yatırılan fon sisteminde, bir çalışanın şu anda hakettiğinin çok altında tazminat hak edeceği, bunun da bir hak kaybı olacağı eleştirilerine karşılık ise şu değerlendirmeyi yaptı:

"Geleceğe dönük miktarlar henüz kesinleşmiş, ne kadar kesinti olacağı netleşmiş değil. Bir çok ülkede İşsizlik Sigortası'na geçilirken, Kıdem Tazminatı bırakılmış. Ama bizde hem İşsizlik Sigortası sistemi getiriliyor, hem de Kıdem Tazminatı duruyor. İşsizlik Sigortası'nın olmadığı bir ortamda, yüksek Kıdem Tazminatı bir anlamda bir İşsizlik Sigortası işlevini görmüş. Ama şimdi İşsizlik Sigortası var. Siz işsiz kaldığınızda zaten bir fon var ve devlet size belli bir miktar ödemeyi yapıyor. Kıdem Tazminatı ise artık daha farklı olmak durumunda. Bu biraz böyle emeklilik gibi biriktirdiğiniz bir fon olacak. Yani İşsizlik Sigortası var, dolayısıyla Kıdem Tazminatı ona biraz ilave gibi olacak. Biz Türkiye'ye İşsizlik Sigortası'nı getirmişiz, fakat eski yapıyı da olduğu gibi devam ettiriyoruz. İşte rekabet gücünde neden bu haldeyiz, bu yüzden... Bunu da taşıyamıyor sistem. İşsizlik Fonu'nu getirdiğimizde Kıdem Tazminatı'nı kaldırmadık. Oysa kaldırmamız gerekiyordu. Hem o hem bu, ikisi birden hiçbir ülkede yok. Dolayısıyla ‘her iki sistem de olacak, ama hepsi yüksek olacak' diye bir şey olmaz."

"MEVCUT ÇALIŞANLAR HAK KAYBINA UĞRAMAYACAK"
Kıdem Tazminatı sisteminin yerine başka bir sistem kurulması konusu gündeme geldiğinde bazı endişelerin dile getirilmesini anlayışla karşıladığını ama kendilerinin bu endişeleri ortadan kaldırmaya dönük her türlü güvenlik unsurunu kuracaklarını söyleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Geçmiş kötü tecrübeler bir güvensizlik oluşturuyor. Buna katılıyorum ama bizim bugün geldiğimiz dünyada hükümetimizin anlayışı ortada... Biz kesinlikle hiçbir şekilde bu tür durumlara müsaade edecek bir şey yapmayız" dedi.

FON AMAÇ DIŞINA ÇIKMAYACAK
Daha önce vatandaşın adına açılan hesaplarda biriken konut edindirme yardımı vb. fon örnekleri hatırlatıldığında ise Bakan Yılmaz, "Evet o nema kesintileri deneyimi var, yüzde yüz haklı endişeler ama onu da biz temizledik, biliyorsunuz. Kesintiler yapılmış ama ödenmemişti. Bizim Hükümetimiz bunları son kuruşuna kadar ödedi" diye konuştu.

Mevcut çalışanların hak kaybına uğrayacağı hiçbir yapıyı getirmeyeceklerini vurgulayan Yılmaz, şözlerini şöyle sürdürdü: "Mevcut çalışanlarımızın hak kaybına uğrayacağı bir yapıyı kesinlikle kurmayız. İstişareyle adım atacağız. Oluşturulacak yeni Kıdem Tazminatı Fonu'nun, kesinlikle amaç dışında kullanılmayacağını garanti altına alacağız. Kanunla kesin bir takım hükümlerle birlikte yapılacak, yani eski dönemler gibi değil. Kanuni güvencelerle, buna aşırı bir hassasiyet gösteriyoruz."

haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem tazminatında taslak yok

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, kıdem tazminatıyla ilgili tamamlanmış, kamuoyunun öne konulmuş bir taslağın söz konusu olmadığını bildirdi.

Yılmaz, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve beraberindeki heyeti kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kıdem tazminatına yönelik sorular üzerine Bakan Yılmaz, bu konuda uzun süredir tartışmaların bulunduğunu, ancak henüz bitmiş bir çalışmanın olmadığını söyledi.

Konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sorumlu kuruluş olduğunu kaydeden Yılmaz, bakanlığın bu konudaki çalışmaları yürüttüğünü ifade etti. Yılmaz, ''Tamamladığı zaman kamuoyu ile paylaşır biz de daha gerçekçi, reel bir taslak üzerinde görüşlerimizi oluşturabiliriz. Aksi takdirde olmayan bir taslak üzerinde eleştiriler ve tartışmalar çok sağlıklı olmaz diye düşünüyorum'' dedi.

TÜSİAD Başkanı Boyner de Türkiye'nin bir istihdam sorunu bulunduğunu ve bu sorunun yapısal bir sorun haline dönüştüğünü söyledi. Ümit Boyner, her sene işgücüne yeni katılanlarla birlikte asgari 600 bin yeni iş yaratılması gerektiğine dikkat çekti.

Boyner, her konuda tüm tarafların birlikte konuşup tartışması ve bir anlaşmaya varması gerektiğini düşündüğünü kaydederek, esas olanın Türkiye'de istihdamı artırabilmek olduğunu bildirdi.

Boyner, ''Onun için taraflar görüşlerini ortaya koyabilirler, ortak noktada buluşmalıyız diye düşünüyorum. Hepimiz yapıcı bir şekilde konuya yaklaşırsak Türkiye'nin bu derin sorununu herkes için asgari müşterekte çözebiliriz'' diye konuştu.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem tazminatında aslında ne yapılacak?

Türkiye, milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren kıdem tazminatının geleceğini tartışıyor. Kıdem tazminatı hakkından, işverenin her yıl işe giriş çıkış yaptırması, bir yılı dolmadan çalışanları işten çıkarıp yenisini alması ve ekonomik zorluğa düşmesi sebebiyle ödeme yapmaması gibi sebeplerle çalışanların ancak yüzde 11'i yararlanıyor. Ayrıca işveren, sürekli olarak kıdem tazminatının istihdam üzerinde yük oluşturmasından şikâyetçi. İşadamları, kıdem tazminatının istihdamın artışını önlediğini ileri sürüyor. Bu durum, hükümeti çözüm arayışına sevk etti.

Kıdem tazminatı ile ilgili tartışma yıllardır devam ederken yeniden gündem maddesi olmasının sebebi, hükümet programındaki şu ifadeler: "İşçilerimizin büyük çoğunluğunun alamadığı, işletmelerimizin üzerinde ödeme baskısı oluşturan, çalışma hayatının en önemli sorun alanlarının başında gelen kıdem tazminatı sorununu kazanılmış hakları koruyan ve bütün işçilerin kıdem tazminatlarını garanti altına alan bir fon teşkil etmek suretiyle, sosyal taraflarla istişare içinde çözeceğiz." Bu ifadelerden yola çıkan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın kıdem tazminatı ile ilgili açıklamaları, hem Çalışma Bakanlığı'nda hem de Türk-İş'te rahatsızlık oluşturdu. Yılmaz'ın görev alanına girmeyen bir konuda açıklama yapması ve 'kıdem tazminatı kaldırılacak' algısına yol açması tepkiyle karşılandı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatının fona devredilmesiyle ilgili bir taslağın olmadığını, bu konunun sosyal tarafları oluşturan işçi ve işveren sendikalarıyla da görüşülmediğini açıkladı. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ise kıdem tazminatının kaldırılması durumunda eylem kararı alacaklarını belirterek, "Bu konuda bizden duymadığınız hiçbir şeye inanmayın. Hiç merak etmeyin, 50 yıldır kıdem tazminatı kaldırılmadıysa bundan sonra da kaldırılamayacaktır." ifadelerini kullanıyor.

Öte yandan hükümetin kısa vadeli gündemi içinde olmasa da mevcut yapının devam edemeyeceği belirtiliyor. En öne çıkan formül ise herkesin bireysel hesabının yer alacağı kıdem tazminatı fonu. Fon oluşturulurken hükümet programındaki 'kazanılmış hakların korunması' ve 'sosyal taraflarla istişare içinde çözüm' temel yaklaşım olarak benimsendi. Ancak hem işverenin yükünü azaltmak hem de kazanılmış hakların korunabilmesi için nasıl bir formül bulunacağı belirsizliğini koruyor. Ayrıca Türk-İş'in net tavrına karşılık sosyal tarafların ikna edilebilmesi de bir hayli zor görünüyor. Çalışma Bakanlığı, sendikalarla görüşmeleri devam eden toplu sözleşme yasası ve sendika yasalarının ardından kıdem tazminatının fona devredilmesiyle ilgili formülü gündemine alacak. Bu aşamada fon önerisine ilişkin önceki taslaklar inceleniyor. Kıdem tazminatının tartışıldığı bir başka zemin ise Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK). Edinilen bilgiye göre EKK'da konunun gündeme gelmesi üzerine fona geçişin sağlanması ilke olarak benimsendi. Kıdem tazminatı fonunda herkesin kişisel hesabının olması benimsenirken kazanılmış hakların nasıl korunacağı, fonu oluşturacak kesintilerin ne kadar olacağı, devletin fona destek verip vermeyeceği ve fondan yararlanma gibi temel konularda herhangi bir gelişme sağlanmış değil.

Fon, işçiye güvence getiriyor

Çalışma Bakanlığı'nın önünde bugüne kadar hazırlanmış fona geçişe ilişkin birçok taslak bulunuyor. Bu taslakların ortak noktasını, işverenin toplu kıdem tazminatı ödemek yerine fona aylık belli oranlarda ödeme yapması oluşturuyor. İşten ayrılan işçi, kıdem tazminatını devlet güvencesindeki bu fondan alacak. Emeklilik ve vefat halinde de fonda biriken para, hak sahiplerine ödenecek. Fonun çalışanlar için en büyük faydası ise kıdem tazminatlarının devlet güvencesine kavuşması olacak. Halen çok sayıda işçi, hak ettiği halde kıdem tazminatını alamadığı için mahkemelere başvuruyor. Birçok çalışan da kıdem yükü birikmesin diye kâğıt üstünde sık sık işten çıkarılıp yeniden alınıyor

Zaman
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Evlenenler kıdem tazminatı alabilir mi?

Evlenenler kıdem tazminatı alabilir mi?

Evlenenlerin kıdem tazminatı alıp alamayacağı ile kıdem tazminatının nasıl hesaplanacağını açıklayacağız.

Evlenenler kıdem tazminatı alabilir mi?

Evlilik nedeni ile işten ayrılan kadının kıdem tazminatı alabilmesi için gereken şartlar nelerdir?

Yasal düzenleme gereği; Kadın işçilerin evlilik nedeni ile işten ayrılması durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

Kıdem tazminatı hakkı nasıl hesaplanır?

Herhangi bir iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektiren bir nedenle feshi durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan sürelerde oranlanarak hesaplamaya dahil edilecektir. Kıdem tazminatı hesaplamaları sırasında işçiye ödenen ücretin yanısıra, kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatlerin (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşulu, ikramiye ödemeleri v.b.) brüt tutarları dikkate alınmaktadır. Her tam çalışma yılı için ödenen kıdem tazminatı tutarı, fesih tarihinde geçerli olan kıdem tazminatı tavanı ile sınırlandırılmıştır.

SGK Rehberi
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem tazminatı kalkıyor yerine kişisel fon geliyor

Hükümet, kıdem tazminatını kaldırmakta kararlı... Değişiklik yürürlüğe girerse kıdemde kişisel hesap dönemi başlayacak. İşçiler kişisel kıdem hesaplarında biriken parayı takip edecek. Kişi, işten kendisi ayrılsa dahi kıdemi yanmayacak. Değişikliği en çok patronlar istiyor... Sendikalar ise uyarıyor: Kıdem tazminatı, paradan öte, sosyal boyutu da olan, tartışılamaz ve kaldırılamaz bir konu...

Deniz ÇİÇEK

Kıdem tazminatına yönelik tartışmalar bu yılın da en çok konuşulan konusu olacak. Henüz ortada hazırlanmış somut bir taslak olmasa da kıdem tazminatının kaldırılarak yerine bir fon getirileceği belirtiliyor. Ancak bu fon, işsizlik sigortasındaki gibi değil, herkese kişisel kıdem hesabı açılması şeklinde işleyecek. İşçi, çalıştığı süre boyunca kişisel hesabında biriken parayı takip edebilecek. Bu sistem, fonun başka amaçlarla kullanılmasının da önüne geçecek. İşsizliğin önlenmesine yönelik bir İstihdam Paketi hazırlığı yürüten hükümet, kıdem tazminatının kaldırılmasına yönelik düzenlemeyi de bu paketle birlikte çıkaracak.

İŞSİZLİK FONU GİBİ PARA BİRİKECEK

Henüz bir taslak olarak hazır olmasa da sistemin ana hatları netleşmiş gibi görünüyor. Ancak bu modelin, sendikalar, ilgili taraflar ve TBMM'de yapılacak görüşmelerle değişebileceği de belirtiliyor. Mevcut sistemin kaldırılmasıyla geçilecek sisteme göre, İşsizlik Fonu gibi bir Tazminat Fonu kurulacak. Böylece işveren, işten ayrılan işçiye toplu para ödemesi yapmayacak. Bu fonda çalışanlar adına biriken para, aynı İşsizlik Fonu'nda olduğu gibi işletilerek değerlendirilecek.Fonda para birikmesi için de belirli aralıklarla işverenden kesinti yapılacak. Hükümet, fonun başka amaçlarla kullanılmasının önüne geçmek için tedbir almayı da öngörüyor.

HERKES BİRİKENİ GÖRECEK

l SİSTEM, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan farklı işleyecek.

l HEDEFLENEN yeni sisteme göre, kişiye özgü bireysel fon hesapları olacak.

l İŞVEREN, çalışanı için belirlenecek parayı onun kişisel hesabına yatıracak.

l BU şekilde herkes, kendi hesabındaki gelişmeleri ve biriken tutarı takip edebilecek.

l NE zaman, hangi tutarda para yatırıldığı bilinecek.

l HÜKÜMET, böylece, biriken paranın başka amaçlarla kullanılmasının da önüne geçmek istiyor.

l İŞÇİNİN kendi hesabında biriken tutarları, kullanmasının da önü açılacak.

l BİRİKEN parayı, kamu tarafından kurulacak bir fon yönetimi idare edecek.

TAZMİNAT TUTARI DÜŞEBİLİR

l YENİ sistemde, işçi istifa etse dahi, bu paranın hesabında beklemesi ve sonraki işinde işlemeye devam etmesi planlanıyor.

l ANCAK askere giden ya da evlenenlerin hakkının kaldırılması gündemde.

l KIDEM için yapılacak kesinti henüz net değil.

l ÇALIŞANLAR, şu anda hak ettiğinin daha altında bir tazminat endişesi yaşıyor.

l HÜKÜMET de, kıdem kesintilerinin düşük olması görüşünde.

l YETKİLİLER, 'Dünyada hiçbir ülkede hem işsizlik fonu hem kıdem tazminatı yok. İşsiz kalanlara zaten işsizlik fonundan ödeme yapılıyor. O nedenle kıdemin farklı uygulanması gerek. Yani kıdem tazminatı, zaten var olan işsizlik sigortasına ilave olacak' dedi.

BAŞBAKAN AÇIKLAMIŞTI

KONUYA yönelik bilgi veren yetkililer, kıdem tazminatı nedeniyle işverenlerin yeni işçi almaya yanaşmadığını belirterek, yeni sistemle istihdamın da artmasının sağlanacağını söylüyor ve ekliyorlar:

l YENİ işçi almak istemeyen işveren, mevcut işçileri daha çok çalıştırma yoluna gidiyor. Bu sistem fazla çalışmanın da önüne geçer.

l MEVCUT uygulamada pek çok işçinin kıdem tazminatı alamıyor. Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı hükümet programında da bu konuya dikkat çekilmiş ve 'İşçilerin büyük çoğunluğunun alamadığı, işletmelerin üzerinde ödeme baskısı oluşturan kıdem tazminatı sorunu, bir fon oluşturularak çözülecek' denilmişti.

TİSK: İŞVEREN ÜZERİNDEKİ YÜK HAFİFLETİLSİN

İŞVEREN kesimi de en kısa sürede kıdem tazminatı konusunda adım atılmasını isterken, TİSK tarafından hükümete sunulan raporda, 'Kıdem tazminatı sorununa çözüm bulunmalı. Bu alanda her iki tarafın da uzlaşabileceği, hem işçi kesimini tatmin edecek, hem işveren üzerindeki çok önemli mali yükü hafifletebilecek makul çözüm yolu belirlenmeli' denildi. TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik konuya yönelik olarak daha önce yaptığı açıklamada, kıdem tazminatının çözümü ile istihdam önündeki esneklik hükümleri konusunun hükümetin iş programında yer almasından memnuniyet duyduklarını belirtirken, ancak kıdem tazminatının bir fonda toplanmasına sıcak bakmadığını kaydetti.

Özel sektörde ciddi sıkıntı var

HAK-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan: Kıdem tazminatında mevcut kazanılmış hakların geriye gidişi söz konusu olamaz. Böyle bir düzenlemeyi asla tartışma konusu dahi yapmayız. Ancak özellikle özel sektörde çalışan işçiler açısından kıdem tazminatı sorunu olduğu çok net ortada. Özel sektörde çalışan işçilerin çok büyük bölümü kıdem tazminatlarını alamıyor. Türkiye'de milyonlarca insan kıdem tazminatı hakkını yargıda aramak zorunda bırakılıyor. Tazminat haklarımızın garanti edilmesinden yanayız. Kıdem tazminatının konusunda sorunların ortadan kaldırılması ve uygulanabilir bir noktaya taşınmasını garanti edecek güçlü bir sistem istiyoruz.

TÜRK-İŞ: Kıdemden vazgeçmek mümkün değil

TÜRK-İŞ Başkanı Mustafa Kumlu: Kıdem tazminatı, işçinin yıllarca birikmiş emeğinin karşılığı ve onun ücreti içinde yer alan ücret mahiyetinde bir gelir. Parasal değerinden öte, sosyal boyutu olan, yalnızca çalışan işçiyi değil, o emekle geçinen işçi ailesini de ilgilendiren bir konu. Aslında işin özünde İşverenler, işyerini sıkıntıya sokan her türlü olumsuzluğu bir şekilde işçiden çıkarmaya yöneliyor

Akşam
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bakan Çelik: Kıdem tazminatında kararlılığımız sürüyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''İşçiyi terk etmiş, sahipsiz bırakmış bir anlayış içinde değil, kuralların net bir şekilde konulduğu bir düzenlemeyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Kıdem tazminatı konusundaki kararlığımızı burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum'' dedi.

Çelik, Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de 1 milyon 214 bin iş yerinde ortalama 1 ila 9 kişinin çalıştığını belirterek, iş kazalarının daha çok bu az işçi çalıştırılan yerlerde görüldüğünü söyledi.

Çelik, bu yerlerdeki işçi sağlığı ve iş güvenliğini kamunun daha doğrusu Sosyal Güvenlik Kurumunun karşılamasını istediklerini belirterek, şunları kaydetti:

''Çünkü sosyal sigortalara iş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili de bir pirim ödeniyor. 1 milyon 214 bin iş yeri çalışının sosyal güvenliğinin bu primlerden sağlanması gerektiğini belirttik. Bu da 200 milyon civarında bir rakam teşkil etmektedir. Az tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri kavramına göre bu oranları belirledik. Çalışma hayatında iş kazaları ve meslek hastalıklarını önleyemiyorsak, bunu kendimize sormamız lazım. Bu alanda mutlaka bir çözüm üretilmesi gerekiyor. İstiyoruz ki, tüm işletmelerde iş güvenliği önlemleri alınsın.''

Kıdem tazminatı konusuna da değinen Çelik, şöyle konuştu:

''Bu konuyu taşeron firmaları ile ele almayı uygun buluyoruz. Eğer bir fona geçilecekse bütün kesimleri dikkate alan bir tavrı ortaya koymanız gerekiyor. Bu arada işverenin kıdem tazminatından rahatsız olduğu tarafımızdan biliniyor. Bu alt iş veren ve taşeron iş kanunu sistemini oturup, yeniden yazmamız gerekiyor. İşin özü bu. Yine çözümün istihdam artıran bir bakış açısı içinde gerçekleşmesi gerekiyor. İşçiyi terk etmiş, sahipsiz bırakmış bir anlayış içinde değil, kuralların net bir şekilde konulduğu bir düzenlemeyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Kıdem tazminatı konusundaki kararlığımızı burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Türkiye, artık bu konuya son noktayı koymak zorundadır. Aldığımız hiçbir işi yarım bırakmadık. Bu meseleyi çözme kararlılığımızı tekrar etmek istiyorum.''

Çelik, çalışma hayatıyla ilgili önemli adımlar atıldığını belirterek, ''Sendikal çalışmalar konusunda sona doğru geldiğimizi söylemeliyim. Dört konfederasyonla ortak çalışıyoruz. Bu anlamda TİM'i de ziyaret etmek istedik. Türkiye'nin ihracatçılarını buraya topladılar. Biz de hazırladığımız taslağı Türkiye'nin dört bir yanından gelen TİM üyeleri ile paylaştık. Bize gelen, önerilenler sonucunda bir noktaya gelmiş olacağız'' dedi.

-Sorular-

Bakan Çelik, bir gazetecinin ''İşçi sağlığı ve iş güvenliğinde gelinen son nokta nedir?'' sorusuna şöyle cevap verdi:

''İşçi sağlığı ve iş güvenliği son derece önemli bir konu. Çalışma hayatının çağdaş standartlarda olması, işverenin, işçinin ve hükümetin ortak isteğidir. Bu çerçevede müstakil yasa bütün gelişmiş ülkelerde var. Türkiye, bu yasadan artık mahrum kalamaz, mutlaka hazırlamalıydı. Biz de bu hazırlığı yaptık. Taslak, Bakanlar Kuruluna sunuldu. Önerileri alıp, son şekli verip bunun da Meclis'e sevkini yapacağız.''

''İşsizlik sonuçlarını değerlendirir misiniz?'' diye sorulan Çelik, ''İşsizlik rakamları dün açıklandı. Türkiye'de istihdama dayalı bir büyüme gerçekleşiyor. Bu bizi son derece mutlu ediyor. Dünya da artık bunu kabul ediyor. İhracatta rekor kıran bir Türkiye var ve buna paralel işsizlik oranında da düşüş var'' diye cevap verdi.

Çelik, ''Memurlar zamlı maaşlarını ne zaman alacaklar?'' sorusunu da ''Yasa Meclis'e gidiyor. Tasarı yasalaşınca heyetler oluşacak ve bir ay içerisinde toplu sözleşme görüşmelerini tamamlamak zorundayız. Geriye dönük memurlarımızın zamlı maaşları tabii ki verilmiş olacak'' diye cevaplandırdı.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ve kıdem tazminatı masada

Kıdem tazminatlarının fona devredilmesi’ operasyonunda bir kez daha düğmeye basıldı

Gülümhan GÜLTEN / VATAN

Gelen tepkiler üzerine birçok kez rafa kaldırılan ‘Kıdem tazminatlarının fona devredilmesi’ operasyonunda bir kez daha düğmeye basıldı. Geçen hafta itibarıyla İstihdam Stratejisi yeniden işçi örgütlerinin önüne kondu ve görüş istendi. Türk-İş genel grev nedeni sayacağı uygulama ile ilgili kesinlikle görüş bildirmeyeceğini açıkladı.

ANKARA - 61. Hükümet programında yer alan, ancak gelen tepkiler üzerine Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in ‘Henüz gündemimizde yok’ dediği Kıdem Tazminatı Fonu, beklendiği gibi bir kez daha masaya geldi. Geçtiğimiz hafta yapılan Üçlü Danışma Kurulu toplantısında Bakanlık, kıdem tazminatı uygulamasının kaldırılması ve yerine Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasını da içeren Ulusal İstihdam Stratejisi’ni, Türk-İş ve Hak-İş’in önüne koydu. Bakanlık, konfederasyonlardan 23 Şubat’a kadar konuyla ilgili görüş oluşturmasını ve bakanlığa sunmasını istedi. Kıdem tazminatı uygulamasının değiştirilerek, fona dönüştürülmesi de dahil mevcut sistemi bozmaya dönük her türlü girişimi genel grev nedeni sayacağını açıklayan konfederasyonların nasıl bir tavır alacağı merak ediliyor. Türk-İş, kıdem tazminatı sistemiyle ilgili haberlere, “Bu haberlere gülün geçin” açıklaması yapmıştı.

Bu yıl değişiklik çok

Geçen hafta Çalışma Bakanı Faruk Çelik başkanlığında, Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’in katılımıyla toplanan Üçlü Danışma Kurulu’nun gündemi Ulusal İstihdam Stratejisi oldu. Söz konusu belge, 2010 yılında hazırlanma aşamasında, esnek istihdam biçimleri de dahil olmak üzere işveren tarafının bastırdığı çok sayıda düzenleme içermesi nedeniyle işçi tarafından büyük tepki görmüştü. Ancak, hükümet çalışma hayatında söz konusu değişiklikleri yapmaya kararlı. Bu amaçla 2012 yılı içinde çok sayıda adım atılacağı biliniyor. Bu kapsamda hükümet özellikle Kıdem Tazminatı sistemini değiştirmeye dönük ilk ciddi adımı, konfederasyonlardan 23 Şubat’a kadar görüş isteyerek de atmış oldu.

Kaynak İşsizlik Fonu

Kıdem tazminatı uygulamasının kaldırılması ve yeni sisteme geçilmesini öngören belgede, yeni kıdem tazminatı sisteminde prim oranları belirlenirken ‘işverenin mevcut kıdem tazminatı yükünün artırılmayacağı’ özel olarak vurgulanıyor. Yeni Kıdem Tazminatı Fonu’nun kaynağı, ‘İşsizlik Sigorta Fonu’ olacak. Belgede konuyla ilgili, “Kıdem Tazminatı Fonu’na işverenin ödeyeceği prime geçici olarak İşsizlik Sigorta Fonu’ndan katkı yapılacaktır” deniliyor.

Kıdem tazminatı yüksek bu da işgücü piyasasında katılık düzeyini artırıyor

Kıdem tazminatıyla ilgili belgede genel çerçeve şöyle anlatılıyor:

Türkiye’de özellikle kıdem tazminatı miktarının yüksekliği işgücü piyasasının katılık düzeyini artırıyor.

Kıdem tazminatının yüksekliği, işletmeler açısından önemli bir maliyet kaleminin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Kıdem tazminatı reformu yapılarak ve bölgesel asgari ücret uygulamasına imkân tanınarak istihdam üzerindeki mali yüklerin öngörülebilir ve rekabet edebilir bir düzeye çekilmesi amaçlanmakta.

İstihdam üzerindeki mali yükleri azaltacak, işletmelerdeki finansal öngörülebilirliği artıracak ve işgücü hareketliliğini hızlandıracak kıdem tazminatı reformu yapılacak.

Tüm işçilerin erişebileceği, bireysel hesaba dayalı, mali açıdan sürdürülebilir bir Kıdem Tazminatı Fonu kurulacak.

Kıdem tazminatı uygulaması kazanılmış hak kaybına neden olmayacak.

Kıdem Tazminatı Fonu gelirleri işveren tarafından yatırılacak olan primlerden oluşacak

Prim oranları belirlenirken işverenin mevcut kıdem tazminatı yükü artırılmayacak.

Kıdem Tazminatı Fonu’na işverenin ödeyeceği prime geçici olarak İşsizlik Sigorta Fonu’ndan katkı yapılacak.

En az 10 yıl kıdemi olan işçilere, işsiz kaldıkları dönemde kıdem tazminatı hesabından kısmen para çekme hakkı verilecek, hesapta kalan bakiye ise emeklilikte ödenecek.

Bir yıllık çalışma karşılığında verilen kıdem tazminatı miktarı, uzun vadede OECD ortalamasına çekilecek.

Mevcut mevzuatta kadının çalışmamasını ödüllendiren, evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alınması, emeklilik yaşı, ebeveynden bağlanan emekli maaşı ve çeyiz parası vb. gibi düzenlemeler gözden geçirilecek.

TÜRK-İŞ: İlave görüşe gerek yok tavrımız net genel greve gideriz

Türk-İş, kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları ve esnek çalışma biçimlerinin yer aldığı istihdam stratejisi ve eylem planı hakkında ilave ve yeni herhangi bir görüş bildirmeme kararı aldı. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Çalışma Bakanlığı’na bir yazı göndererek, şunları bildirdi: “Üçlü Danışma Kurulu’ndaki sunum, strateji ve eylem planı taslaklarının içeriği değerlendirildiğinde egemen olan temel yaklaşımın; kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları, esnek çalışma biçimleri ile işgücü piyasasının esnekleştirilmesi olduğu, konfederasyonumuzun yüksek duyarlılık gösterdiği ve yazılı olarak bildirdiği bu konudaki hususların dikkate alınmadığı görülmektedir. Konfederasyonumuz, kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları ve esnek çalışma biçimlerinin yer aldığı istihdam stratejisi ve eylem planı hakkında, ilave ve yeni herhangi bir görüş bildirmeyecektir. Konfederasyonumuz, bu konularda bakanlığınızca ayrıntılı ve gerekçeli olarak gönderilip, tarafımızca incelenip görüşlerimiz bildirilmeden, istihdam stratejisi ve eylem planına onay vermeyecek ve gerekirse bu konuda düzenlenecek toplantılara da katılmayacaktır.”

Vatan
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdemli itiraf!

Babacan: Kıdem tazminatı konusunda büyük hak ihlalleri var


Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemenin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli olacağını bildirdi.
Babacan, bir televizyon kanalında katıldığı bir programda, bugün saat 14.30'da ilgili bakanlarla çalışma hayatına ilişkin yapacakları toplantıda, bir yandan kıdem tazminatı konusunun, bir yandan taşeron işçilerin, bir yandan da esnek çalışma modellerinin içine alınacağı büyük bir paket üzerinde çalışacaklarını söyledi. Babacan, ''Özellikle kıdem tazminatı konusu, yeni oluşturacağımız Kıdem Tazminatı Fonu ile beraber bu sorunu çözecek, çok önemli bir adım olacak diye düşünüyoruz'' dedi.
Kıdem tazminatı ile ilgili bazı sendikaların eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine de Babacan, ''Hangi sendikalar itiraz ediyor biliyor musunuz? Kamu çalışanlarının sendikaları itiraz ediyor. Çünkü kamu işçi sendikalarının kıdem tazminatı alıp alamama gibi bir derdi yok'' ifadesini kullandı.

Babacan, Türkiye'deki işçilerin, toplam çalışanların sadece yüzde 8'inin hak ettiği kıdem tazminatını alabildiğini belirterek, yüzde 8'i temsil eden kamu işçi sendikalarının ''buna dokunmayın'' dediğini kaydetti ve şöyle devam etti:
''Ben yüzde 92'yi ne yapayım peki? Geri kalan yüzde 92 kıdem tazminatını alamıyor. Türkiye'de sendikacılık var. Ama sendikaların temsil ettiği kesim, çalışanlarımızın çok çok küçük bir kesimi. Biliyorsunuz yüzde 10 barajını biraz indirelim dedik kıyamet koptu. Sendikalarımız var tamam, güzel de çalışıyor anlıyoruz. Fakat sendikalarımızın temsil ettiği çalışanlar, Türkiye'deki toplam çalışanların çok çok küçük bir yüzdesi. Tamam siz eğer kamuda çalışan bir işçiyseniz, işveren de devletse, devlet ödememezlik yapmıyor. Ama özel sektöre dönüp baktığınızda maalesef kıdem tazminatı konusunda büyük hak ihlalleri var. Dolayısıyla biz, özel sektörde çalışanları da düşünmek zorundayız, devlette çalışanları da düşünmek zorundayız. Bunu da içine alan bir düzenleme Kıdem Tazminatı Fonu ile beraber gerçekleşmiş olacak.''

KIDEM TAZMİNATI PRİMİ İNTERNETTEN TAKİP EDİLEBİLECEK
Başbakan Yardımcısı Babacan, yeni uygulamada her işçinin, her ay kendi hesabına yatırılan kıdem tazminatı primini internetten takip edebileceğini bildirdi. Babacan, ''O ay için işveren yatırmış mı, yatırmamış mı internetten girip görebilecek. O zaman patron, (sen benim primi yatırmamışsın) diyebilecek. Şimdi kimse bilmiyor. Adam 10 yıldır çalışıyor, bir bakıyor bir sürü boşluk çıkmış. Çalıştığı şirket maddi zorluğa düşüyor. Ben 15 yıldır burada çalıştım diyor, firma iflas etti diyor, benim kıdem tazminatım yandı diyor. Buna karşı çıkan sendikalara sormak lazım. Yani onlar kamu işçi sendikaları, özellikle altını çizerek söylüyorum'' diye konuştu.
Bu reformun, Türkiye'de bu konudaki adaleti yerine getirmek için ve çalışanların hak kaybını önlemek için, son derece önemli bir reform olduğuna işaret eden Babacan, bu düzenlemenin aynı zamanda tasarruf oranlarını da artırıcı etkisi bulunduğunu söyledi. Babacan, işverenin işçi adına Kıdem Tazminatı Fonu(na para yatırmasının bir bakıma, o işçinin emekliliğine veya ileri yaşına kadar bir havuza birikecek tasarrufu olduğunu kaydetti. Babacan, düzenlemenin cari açıkla mücadelede de olumlu etkisi olacağını ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Babacan, geçmişte ne varsa, bunun işveren üzerinde yükümlülük olduğunu belirterek, ''Örneğin 15 yıldır çalışan bir elemanı var. Bu 15 yıldır çalışan elemanın, geçmişe doğru kıdem tazminatı yükümlülüğü işverenin üzerinde. Biz sistem hangi gün yürürlüğe girerse, yasa çıktıktan sonra hangi gün yürürlüğe girerse, o noktadan sonra biriken haklarla alakalı bir düzenleme yapıyoruz. Eski dönemin yükümlülükleri işverenin üzerinde'' dedi.

MEMUR MAAŞLARI
Babacan, emekli ve memur maaşlarının yıllık yaklaşık 200 milyar lirayı bulduğunu, bunun yüzde 1'inin bile çok büyük rakamlara tekabül ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Şu anda baktığımızda Türkiye'yi Avrupa ülkelerinden ayıran, dünyada krizi yaşayan ülkelerden ayıran en önemli konulardan bir tanesi, bütçe açığımızın ve borç stokumuzun düşük olması. 200 milyarlık maaş ödememiz var. Dolayısıyla çok dikkatli gitmemiz gerekiyor. Tabii ki çalışanlarımızın, memurlarımızın beklentileri var. Ama bu konuda dikkat etmeyen ülkelerin ne duruma düştüğünü de izliyoruz. Bugün Yunanistan'da, İtalya'da, İspanya'da hatta İngiltere'de devlet memurları işten çıkarılıyor. Sadece maaşlar indirilmiyor, sadece emekli maaşları düşürülmüyor, memurlar işten çıkarılıyor. Türkiye'de devlet memurlarının işten çıkarılması diye bir şey yok biliyorsunuz.
Ölçülü ve dikkatli dikkatli gitmek gerekiyor. Bir yandan memurlarımızın beklentileriyle, bir yandan da bütçemizin gerçeklerini bir yerde buluşturmak gerekiyor. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bugünün yanlış adımlarını belki hemen bugün hissetmiyorsunuz ama 2,3,5 yıl sonra geliyor ülkeyi vuruyor. Bizim devlet olarak, mesela bir petrolümüz, bir doğalgazımız gibi ciddi gelir kaynaklarımız olsa, o gelirlerden çalışanlarımıza maaş dağıtıyor olsak, belki hesabımız, kitabımız farklı olabilir fakat bizim devlet olarak gelirimiz halkan topladığımız vergi. Ölçüsüz bir şey yapıldığında yarın bu vergi artışlarına sebep olacaktır.''

AA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem Tazminatıyla ilgili sık sorulan sorular ve cevapları

İşten kendi isteğiyle ayrılan işçi kıdem tazminatı alabilir mi?

Kural olarak işten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçi, kıdem tazminatı alamamaktadır. Ancak; iş sözleşmesinin askerlik görevi, emeklilik hakkının elde edilmesi, sağlık problemlerinin işin yapılmasına sürekli bir biçimde engel oluşturduğunun belgelenmesi, işverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunması nedenleri ile işçi tarafından feshi halinde (istifa), çalışma süresinin en az 1 yıl olması koşulu ile kıdem tazminatı hakkı alınabilmektedir.

Evlilik nedeni ile işten ayrılan kadının kıdem tazminatı alabilmesi için gereken şartlar nelerdir?

Yasal düzenleme gereği; Kadın işçilerin evlilik nedeni ile işten ayrılması durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

Kıdem tazminatı hakkı nasıl hesaplanır?

Herhangi bir iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektiren bir nedenle feshi durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan sürelerde oranlanarak hesaplamaya dahil edilecektir. Kıdem tazminatı hesaplamaları sırasında işçiye ödenen ücretin yanısıra, kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatlerin (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşulu, ikramiye ödemeleri v.b.) brüt tutarları dikkate alınmaktadır. Her tam çalışma yılı için ödenen kıdem tazminatı tutarı, fesih tarihinde geçerli olan kıdem tazminatı tavanı ile sınırlandırılmıştır.

İşyerinin satılması durumunda işçi kıdem tazminatının ödenmesini isteyebilir mi?

Herhangi bir işyerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu işyerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam edeceklerdir. İşyerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmayacak, çalışanlara işyerinin devri nedeni ile kıdem tazminatı ödenmesi gerekmeyecektir. Gerek kıdem tazminatı, gerekse yıllık ücretli izin haklarının belirlenmesi gerektiğinde devir öncesi ve devir sonrası oluşan toplam çalışma süresi esas alınacaktır.

SGK Rehberi
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem Tazminatına ilişkin sık sorulan sorular ve cevapları

Kıdem tazminatı hesaplanırken ücrete hangi ödemeler dahil edilir?

- Çıplak ücret
- Yemek yardımı
- Kasa tazminatı
- Gıda yardımı
- Yakacak yardımı
- Eğitim yardımı
- Konut yardımı
- Giyecek yardımı
- Erzak yardımı
- Sosyal yardım niteliğindeki ayakkabı ya da bedeli
- Unvan tazminatı
- Aile yardımı
- Çocuk yardımı
- Temettü
- Havlu ve sabun yardımı ( işyerinde kullanılacaksa tazminat hesabında dikkate alınmaz)
- Taşıt yardımı
- Yıpranma tazminatı
- Kalifiye
-Nitelik zammı
- Sağlık yardımı
- Mali sorumluluk tazminatı
- Devamlı ödenen primler

Kıdem tazminatı hesaplanırken ücrete hangi ödemeler dahil edilmez?

- Yıllık izin ücreti
- Evlenme yardımı
- Hafta tatil ücreti
- Bayram harçlığı
- Hastalık yardımı
- Genel tatil ücreti
- Doğum yardımı
- Ölüm yardımı
- İzin harçlığı
- Jestiyon ödemeleri
- Teşvik ikramiyesi ve primleri, jübile ikramiyesi
- Seyahat primleri
- Devamlılık göstermeyen primler
- Fazla çalışma ücreti
- İş arama yardımı
- Harcırah
- Bir defalık verilen ikramiyeler
- İş elbisesi ve koruyucu malzeme bedelleri

Bir spor kulübünde profesyonel futbolcu olarak 2 yıl çalıştım. İş Kanununa göre ne kadar kıdem tazminatı alabilirim?

Sporcular 4857 sayılı İş Kanununa tabi değiller. İş Kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatı talep edemezsiniz.

Çalıştığım işyeri devredildi. Kıdem tazminatımı talep edebilir miyim?

Hayır. İşyerinin tamamı veya bir bölümü hukuki bir işleme dayanılarak bir başka işverene devredildiğinde, mevcut iş sözleşmeleri tüm hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Dolayısıyla devri gerekçe göstererek hizmet aktinizi feshedemez ve kıdem tazminatı talep edemezsiniz.

4857 sayılı Kanuna göre, işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için işyerinde kaç yıl çalışması gerekir?

Bir yıl

Ev işlerinde çalışanların ihbar ve kıdem tazminatı hakları var mıdır?

Bu çalışmalar İş Kanununun 4. maddesine göre istisnalar arasında sayıldığından bu çalışanların ihbar ve kıdem tazminatı hakkı bulunmamaktadır.

Çalışma süresinin bir kısmını kısmi süreli, bir kısmını tam süreli çalışan bir işçinin kıdemi nasıl hesaplanır?

İşçinin kısmi süreli çalışması tam süreliye dönüştürülerek kıdemi hesaplanır. Bu süre kıdem tazminatına hak kazanma da değil, kıdeminin hesaplanmasında dikkate alınır.

İşçi işyerinde çalışırken işyerinden kaynaklanan bir hastalığa tutulursa iş akdini feshedip, kıdem tazminatı alabilir mi?

İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa işçi iş akdini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatına hak kazanabilir.

SGK Rehberi
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
. İşte avantajları ve dezavantajlarıyla kıdem tazminatı tartışması.

‘Sahiplenilmeyen’ taslak, kıdeme güvence getirirken, çalışanların birçok hakkını da elinden alıyor

Esin GEDİK

Hükümetin ve işverenlerin onay verdiği kıdem tazminatı fonunda taslak tartışması yaşanıyor. Geçen hafta ortaya çıkan taslak, yasalaşırsa çalışanların ‘kıdem’ini düşürecek.Tüm çalışanları kıdem tazminatı güvencesine almak isteyen uygulama, çalışanların birçok hakkını da elinden alıyor... İşte avantajları ve dezavantajlarıyla kıdem tazminatı tartışması...

Hükümet’in çalışma programında yer alan ve onlarca yıldır işverenler tarafından sürekli gündeme getirilen kıdem tazminatı yine tartışma konusu. Kıdem tazminatıyla ilgili tartışmalar, konu yeni bir yasal çerçeveye kavuşana kadar devam edecek. Geçen hafta “kim tarafından hazırlandığı bilinmeyen” yeni bir tasarı ortaya çıktı. Hükümet, “biz hazırlamadık” dese de kıdem tazminatı için öngörülen bu taslak, büyük sorunlara yol açabilecek bir içeriğe sahip. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Bu taslağı biz hazırlamadık” demesi üzerine ortalık bir miktar rahatladı ancak tartışmalar gösteriyor ki, kıdem tazminatı fonu üzerindeki fırtına uzun bir süre daha esmeye devam edecek.

KESİNTİ ORANI DÜŞÜYOR:

- Şu anda kıdem tazminatı ödenirken her çalışma yılı için bir brüt maaş dikkate alınıyor. Bu da aylığa bölündüğünde yüzde 8.3 demek. Bu rakam düşürülecek, tartışılan oran yüzde 4. Bu da bir ay çalışan işçinin kıdem alacağının yarım ay üzerinden hesaplanması anlamına geliyor.

EVLENEN KADINA TAZMİNAT YOK:

- Yürürlükte olan yasa, evlenip işten ayrılmak isteyen kadına tazminat hakkı veriyor. Oysa taslakta, 10 yılını doldurmadığı sürece evlenip işten ayrılsa dahi kadın çalışan tazminatını alamayacak. Aynı durum askere giden erkekler için de geçerli. Erkek çalışan askere giderken tazminatını alabiliyordu, artık böyle bir güvenceleri olmayacak.

15 YIL BEKLEMEK GEREKECEK:

- Türkiye’de çalışanların en büyük güvencesi işten atıldıkları zaman aldıkları kıdem tazminatı. Bu tazminatla iş bulana kadar hayatlarını sürdüren çalışanlar artık böyle bir hakka sahip olamayacaklar. Çünkü fondan kıdem tazminatı alabilmek için 15 yıl çalışmak gerekiyor. Bu süreyi dolduran çalışan tazminatının ancak yarısını alabilecek. Ama çalışan “Ben ev almak istiyorum” derse süreyi beklemesi gerekmeyecek. Bu haller dışında tazminatının tamamını ancak emekli olurken almak mümkün, ölüm durumunda ise biriken tutar yasal mirasçılara ödenecek.

Gelir vergisi de ödenecek

- Şu andaki sistemde çalışan işten ayrıldığında ya da emekli olduğunda tazminatını patronundan alıyor. Yeni sistemde ise tazminatı almaya hak kazandığında gelir vergisi otomatik olarak kesilecek.

Fon şirketini patron belirleyecek:

- Tartışma yaratan başlıklardan biri de fon şirketi. Yeni düzenlemeyle şirketler kıdem tazminatlarını Emeklilik Gözetim Merkeziíne aktaracak. Bu merkez, topladığı primleri emeklilik şirketlerine gönderecek. Biriken para farklı yatırım araçlarında nemalandırılacak ancak emeklilik şirketini patron seçecek, çalışan sadece parasının hangi yatırım fonunda değerlendirileceğine karar verebilecek.

Patronla pazarlık dönemi başlıyor:

- Milyonlarca çalışanın en çok tartıştığı başlıklardan biri, biriken tazminatların ne olacağı. Çalışma hayatı uzmanları, bu konuda ciddi sorunlar yaşanacağını belirtiyor. Çünkü burada gönüllülük temelli bir yapı var ama son sözü patronda. Çünkü çalışan, birikmiş tazminatımı almak istiyorum derse patronun onaylaması gerekecek. Diğer seçenek de ise işveren birikmiş kıdem tazminatlarını fona aktaracak.

En azından ‘alınabilir’ olacak:

Kıdem Tazminatı Fonu’nun avantajları yok mu, elbette var. Çalışanların yüzde 80’e yakın bölümü kıdem tazminatı hakkından mahrum. Özellikle küçük işyerlerinde işveren kıdem tazminatı ödemiyor, ödeyenler ise eksik ödeme yapıyor, ödeme takvimini uzun bir sürece yayıyor. Bu nedenle iş mahkemelerinde onbinlerce tazminat davası görülüyor. Fonla birlikte herkes kıdem tazminatı hakkına kavuşmuş olacak ama var olan haklarının çok önemli bir bölümü de kaybedilmiş olacak.

Bu haliyle İşsizlik Fonu’nun gelirlerini de azaltır

- İŞE BAĞIMLILIK AZALACAK: Var olan sistemde iş değiştirmek isteyen birçok çalışan kıdem tazminatlarını yakmamak için çalışmaya devam ediyor. Fon devreye girdiğinde çalışan, istediği zaman işten ayrılabilecek. Uzmanlar, bu durumun iş yerine bağlılığı azaltacağını ve çalışan sirkülasyonunun hızlanacağını belirtiyor.

- İŞSİZLİK FONU OLUMSUZ ETKİLENECEK: Taslakta hükümet, İşsizlik Fonuínu da devreye sokuyor. Var olan sistemde işçi ve işveren belirli oranda İşsizlik Fonu için ödeme yapıyor. Hükümet, işverenin yaptığı yüzde 2’lik primin 1.5’unu kıdem tazminatı fonuna aktarmaya hazırlanıyor. Bu sayede işverenin yükünün azaltılması hedefleniyor ancak bu uygulama İşsizlik Fonu’nun gelirini azaltacak.

- ÜST SINIR KONACAK: Tazminat konusunda bir üst sınır var ancak özellikle sendikalı çalışanların hakları biraz daha fazla. Sendika ve işveren toplu sözleşmelerde kıdemi daha yüksek belirleyebiliyor. Tasarıya göre şimdi tazminata bir üst limit getirilecek.

Akşam
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem Tazminatı ödenmesinde 3600 gün şartı

15 YIL SİGORTALILIK SÜRESİNİ VE 3600 GÜN PRİM ÖDEME GÜN SAYISINI TAMAMLAYAN İŞÇİNİN KENDİ İSTEĞİ İLE İŞTEN AYRILMASI VE KIDEM TAZMİNATININ TARAFINA ÖDENMESİNİ İSTEMESİ

Selahattin BAYRAM- İş Müfettişi



I- GİRİŞ:

Gerek idari mercilere yapılan başvurular gerekse dostlar aracılığıyla bizlere intikal eden sorulara bakıldığında işçinin 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamlaması halinde işten kendi isteği ile ayrılarak kıdem tazminatının tarafına ödenmesini istediği, işve*renlerimizden bazıları sorgu sual sormaksızın işçiye kıdem tazminatını he*saplayarak öderken bazılarının ise özellikle yaşının genç olması ve işyerin*den ayrılan işçinin derhal komşusunda işe başlaması gibi nedenlerle kıdem tazminatını ödemekten kaçındığı görülmektedir. Anlaşılır olması açısından değerlendirme yapılmasının yerinde olacağı düşüncesiyle yazımızda bu konudan bahsedilecektir.

II- KIDEM TAZMİNATININ HUKUKİ DURUMU


A- Hukuki Niteliği

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120’nci maddesi “ 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü uyarınca 1475 sayılı İş Kanunu’nun kıdem tazmi*natını düzenleyen 14’üncü maddesi hariç yürürlükten kaldırılmıştır.(T.C. Yasalar, 10.06.2003) Kıdem tazminatının hukuki niteliği ile ilgili olarak, bu tazminatın ek bir ücret olduğunu belirten ücret görüşü, işverenin ku*suru olmasa da işçinin çalıştığı işyerinden ayrılırken yıpranmış olması ve işini kaybetmiş bulunması nedeniyle karşılaştığı zarar nedeniyle ödenmesi gereken tazminat olduğunu belirten tazminat görüşü, aynı işyerinde uzun süre sadakat ve doğrulukla çalışan işçiyi işverenin bir nevi ödüllendirmesi amacına yönelik ikramiye olduğunu belirten ikramiye görüşü, Yrg. 9. HD. 19.02.1980, 1980/1075-1278 sayılı kararında da belirttiği üzere işçinin iş*yerinde sadakatle çalışarak hizmet etmesi ve yıpranması karşılığı gelece*ğini güvence altına almaya yönelik kendine özgü bir tazminat olduğunu belirten kendine özgü bir kurum olduğu görüşü bulunmaktadır.

B- Özetle Kıdem Tazminatına Hak Kazanma Koşulları

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 ve Geçici 6’ncı maddeleri uyarınca yü*rürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesi “ (Değişik fıkra: 29/07/1983 - 2869/3 md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından bu Kanunun 17’nci maddesinin II numaralı ben*dinde gösterilen sebepler dışında,

2. İşçi tarafından bu Kanunun 16’ncı maddesi uyarınca,

3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlı*lık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

5. 506 Sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) ben*dinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun Geçici 81’inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlan*ması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını ta*mamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı sü*resince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. ...” hükmünü öngörmüştür.

4857 sayılı İş Kanununun geçici 1’inci maddesinin 2’nci fıkrasında; “ Bu Kanunun 120 nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş Ka*nununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendi ile onbirinci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26 ncı maddelerine yapılan atıflar, Bu Kanunun 24, 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü öngörülmüştür.

İşçinin yasada öngörülen bir tam yıl kıdeminden sonra yine yasada yer alan sebeplerle iş sözleşmesini feshi halinde kıdem tazminatına hak kazanılır. Kıdem tazminatına hak kazandıran en önemli sebepler işçinin 4857 sayılı İş Kanununun 24’ncü maddesi hükümleri gereği haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi, işverenin ise aynı Kanununun 25/II bendi hü*kümleri hariç iş sözleşmesini feshetmesidir. Kıdem tazminatına hak kazan*mak için yukarda sayılan koşulların gerçekleşmesi halinde işçiye işe baş*ladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince ( iş sözleşmesi veya TİS ile aksi kararlaştırılmamışsa ) kıstelyum esasıyla son brüt ücreti üzerinden ( kıdem tazminatı tavanı dikkate alınmak suretiyle ) hesaplana*rak işçiye veya kanuni mirasçılarına ödenen tazminattır.

C- Ana Başlıklar Halinde Kıdem Tazminatına Esas Ücret

1- Son Ücret Kavramı


Kıdem tazminatı mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte olan 14. maddesinin IX. fıkrası uyarınca işçinin son ücreti üzerinden kıdem taz*minatı tavanı dikkate alınmak suretiyle hesaplanır. Son ücret asıl ücret ve ücret eklerinden hesaplanır. Son ücret öğretide ve uygulamada öteden beri kabul edildiği gibi brüt ücrettir. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücre*tin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret tazminatın hesabına esas tutulur.

2- Kıdem Tazminatı Hesabında Dikkate Alınacak Ücret Ekleri

a) İlave Tediyeler

b) Akdi İkramiyeler,

c) Bahşişler,

d) Sosyal Yardımlar: Yemek bedeli, yakacak bedeli, yiyecek bedeli, temizlik bedeli.

e) Konut yardımı,

f) Toplu taşım kartı bedeli,

g) Aile ve çocuk yardımı ve zammı,

h) Bayram harçlığı,

i) Benzin parası : işe gidip gelme amacıyla ve düzenli olarak veriliyorsa.

3- Kıdem Tazminatı Hesabında Dikkate Alınmayacak Ücret Ekleri:

a) Kıdemli işçiliği teşvik ikramiyesi,

b) Primler,

c) Hafta tatili ücretleri,

d) Ulusal bayram ve genel tatil ücreti,

e) Harcırahlar,

f) Seyyar görev tazminatı,

g) Fazla çalışma ücreti,

h) Tahsil yardımı,

i) Yıllık İzin Ücreti,

III- 506 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 81’İNCİ MADDESİ

“Geçici Madde 81 – (Ek: 25/8/1999 - 4447/17 md.)

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;

… C) (Yeniden düzenleme: 23/5/2002-4759/3 md.) a) 23.5.2002 ta*rihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını dol*durmuş ve 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.

b) 23.5.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getireme*yenlerden bu şartları;

ba) 24.5.2002 ile 23.5.2005 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları,

bb) 24.5.2005 ile 23.5.2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları,

bc) 24.5.2008 ile 23.5.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları,

bd) 24.5.2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınlar 58, 24.5.2011 ile 23.5.2014 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 59 yaşını doldurmuş olmaları,

be) 24.5.2014 tarihinden sonra yerine getiren erkekler 60 yaşını dol*durmuş olmaları,

şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler.” hükmü öngörülmektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Yürürlükten kaldırılan hükümler başlıklı 106’ncı maddesinde 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 81’inci maddesinin yürürlüğünün devam ettiği öngörülmüştür.

IV- 15 YIL SİGORTALILIK SÜRESİNİ VE 3600 GÜN PRİM ÖDEME GÜN SAYISINI TAMAMLAYAN İŞÇİNİN KENDİ İSTEĞİ İLE İŞTEN AYRILMASI VE KIDEM TAZMİNATININ TARAFINA ÖDENMESİNİ İSTEMESİ

Kıdem tazminatı, işçinin işyerindeki toplam hizmet süresi dikkate alı*narak ( daha önceden kıdem tazminatı alarak işyerinden ayrılmamışsa veya daha önceden kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek bir şekilde iş sözleşmesi sona ermemişse) her hizmet yılı için 30 günlük ücreti tutarında ( iş sözleşmesi veya TİS ile aksi kararlaştırılmamışsa ) kıstelyum esasıyla son brüt ücreti üzerinden ( kıdem tazminatı tavanı dikkate alınmak sure*tiyle ) hesaplanarak işçiye veya kanuni mirasçılarına ödenen tazminattır. İş Kanununun işçi hakları ile ilgili konularda zamanaşımına ilişkin hükümle*re yer vermemesi nedeniyle Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerinin esas alındığı ve kıdem tazminatının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu bilin*melidir.

506 sayılı Kanunun Geçici 81’inci maddesinin C bendi incelendiği za*man işçinin 15 yıllık hizmet süresini ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamlaması ve maddede belirtilen yaş şartını ( kadınlar için en düşük 50 ve en yüksek 58 iken erkekler için en düşük 55 ve en yüksek 60 yaşı doldurması ) taşıması halinde ilgiliye yaşlılık aylığı bağlanacağı belirtil*mektedir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 ve Geçici 6’ncı maddeleri uyarınca yü*rürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin 5’inci bendi olan; “ 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkra*sının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,…” hükmü değerlendirildiğinde çalışana kıdem tazminatı ödenebilmesi için; 332 Temmuz - Ağustos 2011 ÇÖZÜM MALİ

1- 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) ben*dinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartlara haiz olması,

2- Aynı kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağ*lanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlama şartına haiz olması,

gerekmektedir.

Dolayısıyla, işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun yürürlüğü devam eden geçici 81’inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi isteği ile işten ayrılması halinde diğer şartlara da haizse işverenlikçe kıdem tazminatı hesaplanarak yasal kesinti olan damga vergisi kesildikten sonra işçiye ödenmesi gerekmektedir.

Burada işçiye yasal anlamda kıdem tazminatı ödenebilmesi için kıdem tazminatı ödemeyi düzenleyen mülga 1475 sayılı İş Kanununun yürürlüğü devam eden 14’üncü maddesinin 5’inci bendinde yer alan; 506 Sayılı Ka*nunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngö*rülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlama şartına haiz olduğunu gösterir belgenin Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ya da Merkez Müdürlüğü’nden alınarak işverenliğe ibraz edilmesi gerekmektedir.

Konu ile ilgili olarak;

1- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi


“ … ÖZÜ : Başka bir işyerinde çalışmak üzere işyerinden ayrılan ve 1475 sayılı kanunun 14. maddesine eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini kanıtlayamayan işçi kıdem tazminatına hak ka*zanamaz. … Davacı işçi açmış olduğu bu davada, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğinden söz ederek bu yönde istekte bulunmuştur.

Davalı işveren, davacının başka bir işyerinde çalışmak için istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece istek doğrultu*sunda karar verilmiştir. 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, “506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanun’un Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısı*nı tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle” işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenleme*nin amacı, prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları ha*linde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ay*rılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır.

İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı an*laşıldığı taktirde, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konu*su olmaz. Davacı işçi, 24.01.2003 tarihinde işverene vermiş olduğu yazı*lı dilekçesinde özel nedenlerle aynı tarihte işyerinden ayrılmak istediğini bildirmiştir. Davalı işveren yetkilisi dilekçe altına, davacının 21.02.2003 tarihinde ayrılabileceğine dair bir açıklama eklemiş ve tarafların bu yönde anlaşmaları üzerine davacı işçi bir süre daha çalışmıştır. Davacı 23.02.2003 tarihine kadar çalışmasını sürdürmüş, bu tarihte işyerinden ayrılmış ve bir gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başlamıştır. Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca feshetmiş değildir. Başka bir iş*yerinde çalışmaya başladıktan çok sonra Sosyal Sigortalar Kurumu’na bu yönde bir yazı almak için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda yasa ile korunan hukuki menfaatin teminine yönelik bir davranış içine girilmemiş ve davacı işçi olayların gelişimine göre başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrılmıştır.

Davacı tanıkları da davacının 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğinden söz etme*mişlerdir. Daha sonra davacı işçi, işverence kıdem tazminatı ödemesine esas olmak üzere Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmediğin*den bahisle bir dava açmış ve bu davada davacının prim ödeme süresi ile sigorta primi yönünden emeklilik hakkını kazandığı tespit olunmuştur. 334 Temmuz - Ağustos 2011 ÇÖZÜM MALİ

Aynı kararda davacı işçiye 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiğinin tes*pitine dair hüküm kurulmuştur. Belirtmek gerekir ki bu dava, işçiye Sos*yal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmesi ile ilgilidir. Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında bir sonucu içermemektedir. Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçi, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini kanıt*layamadığından kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 9. H.D.,04.04.2006)

2- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi

“…Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı*nın tahsiline, karşı davacı işe fazla çalışma ve ücretli izin ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. …

Davacı işveren, davalının iş akdini evlilik nedeni ile feshettiğini, başka işyerinde çalışmaya başladığını, bu nedenle haksız yere ödenen kıdem taz*minatının iadesi ve ayrıca ihbar tazminatının ödenmesi için icraya başvur*duğunu, ancak davalının itiraz ettiğini belirterek icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işçi ise karşı dava açarak bir kısım işçilik alacalarını talep ederek açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ihbar tazminatı ile işlemiş faiz alacağı hakkında itirazın iptaline, kıdem tazminatının iadesi talebinin reddine karar veril*miştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının süresinde evlilik ne*deniyle iş akdini feshettiği anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Davalı yasadan doğan hakkını kullandığından, işverene ihbar öneli vermek zorunda değildir. Bu nedenle mahkemenin davacı işverenin ihbar tazminatı talebini kabulü hatalı olup kararın bozulması ge*rekmiştir. …” (Yargıray 9. H.D., 20.06.2006)

İki yargı kararı değerlendirildiğinde;

Birincisinde; İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ay*rıldığı anlaşıldığı taktirde, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılmasının söz konusu olmadığı, davacı işçinin 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini kanıtlaması gerektiği,

İkincisinde; Süresinde evlilik nedeniyle iş akdini feshetmesinin yasa*dan doğan hakkın kullanılması olması nedeniyle işverene ihbar öneli ver*mek zorunda olmadığı,

belirtilmektedir.

Yargı kararında belirtilen işçinin yasal hakkı olan evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesinde ihbar öneli verilemesine gerek olmadığı hu*susu benzer şekilde 506 sayılı Kanunun Geçici 81’inci maddesi hükmün*de öngörülen yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlaması nedeniyle kendi isteği ile işten ayrılması halinde ihbar önel süresi verilmesine gerek olmadığı değerlen*dirilebilir. Ancak, bu karara ve değerlendirmeye katılmadığımı belirtmek isterim. İşyerinde yedeği olmayan, yetişmiş elemanın bir sabah işyerine gelerek SGK İl Müdürlüğü ya da Merkez Müdürlüğü’nden aldığı belge*yi işverene vererek kıdem tazminatının hesaplanarak ödenmesini istemesi ve işyerinden çıkıp gitmesi çalışma barışı ve hakkaniyet ilkesiyle ne ka*dar bağdaşacaktır. Bu nedenle, yasal hakkın kullanımı olsa dahi işçi ihbar önel sürelerine riayet etmeli ve işverene önceden durumu haber vermelidir. Aksi halde, işveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17’nci maddesi hükümleri*ne aykırılık teşkil etmesi nedeniyle ihbar önel süresi kadar ücretin tarafına ödenmesini işçiden isteyebilecektir.

506 sayılı Kanunun Geçici 81’inci maddesi uyarınca 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamlayan herkesin kendi isteği ile işten ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazanıp kazan*mayacağına gelince, gerek 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğü devam eden 14’üncü maddesi gerekse 506 sayılı Kanunun yürürlüğü devam eden geçici 81’inci maddesi hükümlerinde maddenin mahiyeti ve çalışma barışı göz önüne alınmaksızın sadece ibarelerden hareket edildiğinde işçinin kı*dem tazminatına hak kazanmasını engelleyici bir husus bulunmamaktadır. Ancak, unutulmaması gereken bu düzenleme ile getirilen kolaylık 15 yıllık hizmet süresini ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamlamasına rağ*men, maddede aranan yaşa kadar çalışamayacağını düşünen işçilerin mağ*dur olmalarını ortadan kaldırmak için getirilmiş olan bir düzenleme oldu*ğudur. Uygulamada olduğu gibi çoğu işçinin başka bir işyerinde aynı gün ya da kısa süre içinde işe başlamasına imkan veren bir düzenleme değildir.

Örneğin, 35 yaşında 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamlayan erkek işçi 506 sayılı Kanunun Geçici 81’inci madde*sinin C/bc hükmü gereği 58 yaşı doldurması şartını da sağlaması halinde yaşlılık aylığına hak kazanacakken yaş dışındaki diğer şartları taşıdığı için 35 yaşında işyerinden ayrılarak aynı gün veya birkaç gün içerisinde başka bir işyerinde işe başlaması halinde kıdem tazminatı hesaplanarak ödendi*ğinde maddenin içeriği ile ne kadar uyumlu bir durum olacaktır. Kalan 23 yıllık sürede işçinin daha kaç defa bu hakkı ileri sürerek işten ayrılacağı ve kıdem tazminatının tarafına ödenmesini isteyeceğini ise okuyucuların taktirine bırakıyorum. Örnekten de anlaşılacağı üzere, işçi yasa hükmünü kötüye kullanarak başka bir işyerinde çalışmak için iş sözleşmesini fesih yoluna gitmemelidir. Gerçekten artık çalışmaktan yorulmuş ve yaş şartını taşımasa dahi sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamladığı için işten ayrılması ve alacağı kıdem tazminatı ile teselli bulması gerçeğini gözetmelidir.

V- SONUÇ:

Kıdem tazminatı, işçinin işyerindeki toplam hizmet süresi dikkate alı*narak ( daha önceden kıdem tazminatı alarak işyerinden ayrılmamışsa veya daha önceden kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek bir şekilde iş sözleşmesi sona ermemişse) her hizmet yılı için 30 günlük ücreti tutarında ( iş sözleşmesi veya TİS ile aksi kararlaştırılmamışsa ) kıstelyum esasıyla son brüt ücreti üzerinden ( kıdem tazminatı tavanı dikkate alınmak sure*tiyle ) hesaplanarak işçiye veya kanuni mirasçılarına ödenen tazminattır.

Söz konusu tazminata hak kazama koşulları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 ve Geçici 6’ncı maddeleri uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, 5’inci bendinde belirtilen; “ 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları ne*deniyle,…” hüküm doğrultusunda 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartlara haiz olması ya da aynı kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süre*sini ve prim ödeme gün sayısını tamamlama şartına haiz olması halinde en az bir yıl hizmet süresi olan ve İş Kanunu anlamında işçi olan kişiye aksi kararlaştırılmadıkça her yıl için 30 gün ücreti tutarında tazminatının kıstel*yum esasıyla hesaplanarak yasal kesintisi olan damga vergisi kesildikten sonra ödenmesi gerekmektedir. Elbette işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ya da Merkez Müdürlüğü’nden alacağı belgeyle 506 sayılı Kanunun geçici 81’inci maddesinde öngörülen yaş dışındaki diğer şartlara haiz olduğunu belgelemesi gerekmektedir.

İşçilerin uygulamada 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim öde*mesi şartını gerçekleştirdiğini gösterir belgeyi işverene ibraz ederek kıdem tazminatının tarafına ödenmesini istediği, aynı gün ya da birkaç gün içinde başka bir işyerinde işe başladığı görülmektedir.

1475 sayılı Kanunun yürürlüğü devam eden 14’üncü maddesinin 5. bendinde öngörülen 506 sayılı Kanunun geçici 81’inci maddesinde öngö*rülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan ve kendi isteği ile işten ayrılana diğer şartlara da haizse kıdem tazminatı ödeneceği düzenlemesinin; artık çalışmaktan yorulmuş ve yaş şartını taşımasa dahi sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamladığı için işten ay*rılması ve alacağı kıdem tazminatı ile teselli bulması için getirilmiş bir düzenleme olması nedeniyle işçinin başka bir işyerinde işe başlamak için getirilmiş bir düzenleme olmadığı unutulmamalıdır.

Öngörülen yasa hükmünden yararlanmak isteyen işçinin de durumu ih*bar önel sürelerine uygun olarak önceden işverene bildirmesi ve SGK’nın ilgili biriminden alacağı belgeyi işverene ibraz ettikten sonra işyerinden ayrılması, işverenin de bu usullere uyan işçiye kıdem tazminatını hesapla*yarak yasal kesintileri yaptıktan sonra ödemesi gerekmektedir.

Aksi uygulamalar ne çalışma barışı ne de hakkaniyet ilkeleriyle bağ*daşmayacaktır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
30 Soruda Kıdem Tazminatıyla İlgili Bilinmesi Gerekenler

1- Kıdem tazminatının ödenmesi için gereken koşullar nelerdir?

1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre çalışanlara belirli şartlarla kıdem tazminatı ödenmektedir. Buna göre;
Aynı işverene bağlı çalışma süresinin en az 1 yıl olması ve iş sözleşmesinin; 1- İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle, 2- İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle, 3- Askerlik görevi nedeni ile, 4- Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile, 5- Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile, 6- İşçinin ölümü nedeni ile feshi halinde çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir.

2- İşten kendi isteğiyle ayrılan işçi kıdem tazminatı alabilir mi?

Kural olarak işten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçi, kıdem tazminatı alamamaktadır. Ancak; iş sözleşmesinin askerlik görevi, emeklilik hakkının elde edilmesi, sağlık problemlerinin işin yapılmasına sürekli bir biçimde engel oluşturduğunun belgelenmesi, işverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunması nedenleri ile işçi tarafından feshi halinde (istifa), çalışma süresinin en az 1 yıl olması koşulu ile kıdem tazminatı hakkı alınabilmektedir.

3- Evlilik nedeni ile işten ayrılan kadının kıdem tazminatı alabilmesi için gereken şartlar nelerdir?

Yasal düzenleme gereği; Kadın işçilerin evlilik nedeni ile işten ayrılması durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

4- Kıdem tazminatı hakkı nasıl hesaplanır?

Herhangi bir iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektiren bir nedenle feshi durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan sürelerde oranlanarak hesaplamaya dahil edilecektir. Kıdem tazminatı hesaplamaları sırasında işçiye ödenen ücretin yanısıra, kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatlerin (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşulu, ikramiye ödemeleri v.b.) brüt tutarları dikkate alınmaktadır. Her tam çalışma yılı için ödenen kıdem tazminatı tutarı, fesih tarihinde geçerli olan kıdem tazminatı tavanı ile sınırlandırılmıştır.

5- İşyerinin satılması durumunda işçi kıdem tazminatının ödenmesini isteyebilir mi?

Herhangi bir işyerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu işyerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam edeceklerdir. İşyerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmayacak, çalışanlara işyerinin devri nedeni ile kıdem tazminatı ödenmesi gerekmeyecektir. Gerek kıdem tazminatı, gerekse yıllık ücretli izin haklarının belirlenmesi gerektiğinde devir öncesi ve devir sonrası oluşan toplam çalışma süresi esas alınacaktır.

6- İşyerinin taşınması veya çalışma şartlarının değiştirilmesi halinde işçi kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir mi?

İşveren işçi ilişkileri, yasa ile belirlenen esaslar çerçevesinde iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. Bu kapsamda; işin niteliği, görev tanımları, çalışma süre ve koşulları, işçiye ödenecek ücret ve diğer esaslar iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. İş sözleşmesi hükümleri, işyeri uygulamaları veya çalışma koşulları konusunda değişiklik yapmak isteyen işveren, durumu yazılı olarak bildirmek ve işçinin onayını almakla yükümlüdür. İşçi tarafından 6 gün içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamamaktadır. İş sözleşmesinin bu nedenle feshi halinde, kıdem tazminatı ve bildirim süreleri konusundaki yükümlülüklere bağlı kalınacaktır

7- Ücreti artırılmayan işçi kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir mi?

Ücretlerin hangi dönemlerde veya oranlarda artırılacağına ilişkin herhangi bir çerçeve belirlenmiş durumda değildir. Ücret uygulamaları konusundaki yasal düzenleme asgari ücretin altında ücretle işçi çalıştırılamayacağı ile sınırlıdır. Bunun ötesinde ücret uygulamalarına ilişkin esaslar, iş sözleşmelerinde belirlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bağlayıcı bir hüküm bulunmaması halinde, uygulamaya ilişkin inisiyatif işverene aittir. İş sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmamasına karşın, ücret artışlarındaki anlaşmazlık nedeni ile işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacağından, herhangi bir tazminat hakkı oluşmayacaktır

8- Hamilelik veya doğum nedeni ile işten ayrılan işçi, kıdem tazminatına hak kazanır mı?

İşten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçinin, herhangi bir tazminat hakkı oluşmamaktadır. Yasal düzenleme açısından hamilelik veya doğum nedenine dayalı işten ayrılmalar istifa olarak değerlendirildiğinden, bu nedenlerle işten ayrılan işçi tazminat haklarından vazgeçmiş sayılmaktadır.

9- Özel sektörde çalışanın, kaç yıldan sonra istifa sonucu kıdem tazminatı hakkı vardır?

Kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler gereği, iş sözleşmesini kendi isteğiyle fesih eden işçinin (istifa), herhangi bir tazminat hakkı oluşmamaktadır. Çalışma süresinin belirli bir süreyi aşması, bu konudaki genel uygulamayı değiştirmemektedir. Öte yandan; iş sözleşmesini fesih etmek isteyen işçi (istifa), feshi yazılı olarak ve çalışma süresine göre 2 ile 8 hafta arasında değişen sürelerle uygulanan bildirim süresine bağlı kalarak işverenine iletmekle yükümlüdür.

10- İşyerinde 1,5 yıldan beri çırak olarak çalışıyorum. İşveren beni istemiyor, kıdem tazminatı alabilir miyim?

Alamazsınız. İş Kanununa tabi işçi olmalısınız.

11- İşveren tarafından iş sözleşmem 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri) gerekçesiyle feshedildi kıdem tazminatına hak kazanır mıyım?

Kıdem tazminatına hak kazanamazsınız. Çünkü, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun yürürlüğü devam eden 14'ncü maddesinde işveren tarafından bu Kanunun 17'nci ( 4857/25'nci madde) maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında işverence feshedilirse kişiye kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir.

12- Malullük aylığı nedeniyle işten ayrılıyorum kıdem tazminatına hak kazanır mıyım?

Hak kazanırsınız. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'ncü maddesi uyarınca malullük aylığı almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

13- 5510 sayılı Kanunda öngörülen yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğimle işten ayrılıyorum kıdem tazminatına hak kazanır mıyım?

Hak kazanırsınız. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanununun 14'ncü maddesinde yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılanlara kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmiştir.

14- Bir yıl ( 1 ) iki ( 2 ) ay önce evlendim, işten ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim?

Alamazsınız. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'ncü maddesinde kadın işçi evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

15- 10 ay önce evlendim işten ayılmak zorundayım, ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim?

Alabilirsiniz. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'ncü maddesinde kadın işçi evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

16- Daha önce çalıştığım kamu kurumunda kıdem tazminatım ödendi, daha sonra başka bir kamu kurumunda çalışmaya başladım, kıdem tazminatıma esas süre nasıldır?

Daha önceki süre dikkate alınmayarak, ikinci kamu kurumundaki hizmetiniz üzerinden kıdem tazminatına hak kazanırsınız.

17- 10.000 TL. net ücret alıyorum, kıdem tazminatıma esas ücretim ne kadardır?

Kıdem tazminatınız hesaplanırken, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyeceği belirtildiğinden, dönem kıdem tazminatı tavanı miktarı dikkate alınacaktır.

18- Kıdem tazminatında zamanaşımı var mıdır?

Kıdem tazminatı 818 sayılı Borçlar Kanununun 125'inci maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

19- Kıdem tazminatımdan kesinti yapılır mı?

Sadece damga vergisi kesilir, başka kesinti yapılmaz.

20- Kıdem tazminatı hesaplanırken ücrete hangi ödemeler dahil edilir?

- Çıplak ücret
- Yemek yardımı
- Kasa tazminatı
- Gıda yardımı
- Yakacak yardımı
- Eğitim yardımı
- Konut yardımı
- Giyecek yardımı
- Erzak yardımı
- Sosyal yardım niteliğindeki ayakkabı ya da bedeli
- Unvan tazminatı
- Aile yardımı
- Çocuk yardımı
- Temettü
- Havlu ve sabun yardımı ( işyerinde kullanılacaksa tazminat hesabında dikkate alınmaz)
- Taşıt yardımı
- Yıpranma tazminatı
- Kalifiye
-Nitelik zammı
- Sağlık yardımı
- Mali sorumluluk tazminatı
- Devamlı ödenen primler

21- Kıdem tazminatı hesaplanırken ücrete hangi ödemeler dahil edilmez?

- Yıllık izin ücreti
- Evlenme yardımı
- Hafta tatil ücreti
- Bayram harçlığı
- Hastalık yardımı
- Genel tatil ücreti
- Doğum yardımı
- Ölüm yardımı
- İzin harçlığı
- Jestiyon ödemeleri
- Teşvik ikramiyesi ve primleri, jübile ikramiyesi
- Seyahat primleri
- Devamlılık göstermeyen primler
- Fazla çalışma ücreti
- İş arama yardımı
- Harcırah
- Bir defalık verilen ikramiyeler
- İş elbisesi ve koruyucu malzeme bedelleri

22- Bir spor kulübünde profesyonel futbolcu olarak 2 yıl çalıştım. İş Kanununa göre ne kadar kıdem tazminatı alabilirim?

Sporcular 4857 sayılı İş Kanununa tabi değiller. İş Kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatı talep edemezsiniz.

23- Çalıştığım işyeri devredildi. Kıdem tazminatımı talep edebilir miyim?

Hayır. İşyerinin tamamı veya bir bölümü hukuki bir işleme dayanılarak bir başka işverene devredildiğinde, mevcut iş sözleşmeleri tüm hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Dolayısıyla devri gerekçe göstererek hizmet aktinizi feshedemez ve kıdem tazminatı talep edemezsiniz.

24- 4857 sayılı Kanuna göre, işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için işyerinde kaç yıl çalışması gerekir?

Bir yıl

25- Ev işlerinde çalışanların ihbar ve kıdem tazminatı hakları var mıdır?

Bu çalışmalar İş Kanununun 4. maddesine göre istisnalar arasında sayıldığından bu çalışanların ihbar ve kıdem tazminatı hakkı bulunmamaktadır.

26- Çalışma süresinin bir kısmını kısmi süreli, bir kısmını tam süreli çalışan bir işçinin kıdemi nasıl hesaplanır?

İşçinin kısmi süreli çalışması tam süreliye dönüştürülerek kıdemi hesaplanır. Bu süre kıdem tazminatına hak kazanma da değil, kıdeminin hesaplanmasında dikkate alınır.

27- İşçi işyerinde çalışırken işyerinden kaynaklanan bir hastalığa tutulursa iş akdini feshedip, kıdem tazminatı alabilir mi?

İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa işçi iş akdini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatına hak kazanabilir.

28- Gazeteciler ne kadar sürede kıdem tazminatına hak kazanırlar?

Meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazetecilere kıdem hakkı tanınır. Kıdem hakkı gazetecinin mesleğe ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanır.

29- Kıdem süresi için farklı gazetelerde çalışmalar toplanır mı?

Kıdem hakkı gazetecinin mesleğe ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanır.

30- Gazeteciye kıdem tazminatı taksitle ödenir mi?

İşverenin maddi imkansızlık sebebiyle gazetecinin tazminatını bir defada ödeyememesi halinde, tediye en çok dört taksitte yapılır ve bu taksitlerin tamamının süresi bir yılı geçemez. Ancak, bu bölünme o iş yerinin mali vergisini tahakkuk ettiren maliye şubesinin, müessesenin zarar etmekte olduğu kararı üzerine yapılabilir.

SGK Rehberi
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Yıllar itibariyle kıdem tazminatı tavanları

DÖNEMLER İTİBARİYLE KIDEM TAZMİNATI TAVAN UYGULAMA DÖNEMİ


TUTARI

01.07.2012 - 31.12.2012 Arası
3.033,98 TL

01.01.2012 - 30.06.2012 Arası
2.917,27 TL

01.07.2011 - 31.12.2011 Arası
2.731,85 TL

01.01.2011 - 30.06.2011 Arası
2.623,23 TL

01.07.2010 - 31.12.2010 Arası
2.517,01 TL

01.01.2010 - 30.06.2010 Arası
2.427,03 TL

01.07.2009 - 31.12.2009 Arası
2.365,16 TL

01.01.2009 - 30.06.2009 Arası
2.260,05 TL

01.07.2008 - 31.12.2008 Arası
2.173,19 YTL

01.01.2008 - 30.06.2008 Arası
2.087,92 YTL

01.07.2007 - 31.12.2007 Arası
2.030,19 YTL

01.01.2007 - 30.06.2007 Arası
1.960,69 YTL

01.07.2006 - 31.12.2006 Arası
1.857,44 YTL

01.01.2006 - 31.12.2006 Arası
1.770,63 YTL

01.07.2005 - 31.12.2005 Arası
1.727,15 YTL

01.01.2005 - 30.06.2005 Arası
1.648,90 YTL

01.07.2004 - 31.12.2004 Arası
1.574.740.000

01.01.2004 - 30.06.2004 Arası
1.485.430.000

01.07.2003 - 31.12.2003 Arası
1.389.950.000

01.01.2003 - 30.06.2003 Arası
1.323.950.000

01.10.2002 - 31.12.2002 Arası
1.260.150.000

01.07.2002 - 30.09.2002 Arası
1.160.150.000

15.05.2002 - 30.06.2002 Arası
1.103.540.000

01.01.2002 - 14.05.2002 Arası
1.076.400.000

15.12.2001 - 31.12.2001 Arası
978.020.000

15.11.2001 - 14.12.2001 Arası
938.330.000

15.10.2001 - 14.11.2001 Arası
884.830.000

15.09.2001 - 14.10.2001 Arası
835.950.000

01.07.2001 - 14.09.2001 Arası
807.500.000

15.06.2001 - 30.06.2001 Arası
768.100.000

15.04.2001 - 14.05.2001 Arası
663.000.000

01.01.2001 - 14.04.2001 Arası
646.560.000

15.12.2000 - 31.12.2000 Arası
587.720.000

01.07.2000 - 14.12.2000 Arası
558.440.000

15.06.2000 - 30.06.2000 Arası
506.740.000

01.01.2000 - 14.06.2000 Arası
488.990.000

01.07.1999 - 31.12.1999 Arası
345.200.000

01.01.1999 - 30.06.1999 Arası
286.341.250

01.10.1998 - 31.12.1998 Arası
200.625.000

01.07.1998 - 30.09.1998 Arası
181.685.000
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Faruk Çelik: İntibank ödemeleri 1 Ocak 2013'te gerçekleşecek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik yaklaşık bir yıldır çalışmaları süren intibak düzenlemesine ilişkin çalışmayı tamamladıklarını açıkladı. Çalışma hayata geçtiğinde 1.9 milyon işçi emeklisinin maaşı Ocak ayında 322 liraya kadar artacak. Bakan Çelik, emeklilere müjdeyi vererek, ödemelerin Ocak maaşına yansıtılacağını da bildirdi.

Bakan Çelik, emeklilerin refah düzeyini yükseltmek için bütçenin tüm imkanlarını seferber ettiklerini ifade ederek, intibak düzenlemesiyle 2000'den önce emekli olan 1 milyon 900 bini aşkın SSK emeklisine gelişme hızının yüzde 75'inin verildiğini, 12 bini aşkın Bağ-Kur'lunun basamak artışlarından kaynaklanan mağduriyetlerinin giderildiğini söyledi. Çelik, ''Böylece, yaklaşık 1 milyon 925 bin emeklimizin maaşlarında 322 liraya varan iyileştirmeler yapılmıştır. Bu konudaki çalışmalarımızı tamamladık ve intibak farklarına ilişkin ödemeler, 1 Ocak 2013'te gerçekleşecek'' diye konuştu.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
2013 yılı için kıdem tazminatı tavanı belli oldu

1/6/2012 tarihli ve 28310 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan 29/5/2012 tarihli ve 2012/1 numaralı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının 4 üncü ve 6 ncı maddeleri çerçevesinde Bakanlığımız tarafından çıkarılan 03.01.2013 tarihli ve B.07.0.BMK.0.22.115913/33 sayılı Genelge ile 1/1/2013–30/6/2013 döneminde geçerli olmak üzere;

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154 üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı (0,073837) olarak; memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı (0,98798) olarak; iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısı ise (0,0234128) olarak belirlenmiştir.

Kıdem tazminatı tavanının hesabında Başbakanlık Müsteşarına yapılan emekli ikramiyesi esas alınmaktadır. Buna göre, kıdem tazminatı hesabının tavanını hesaplayacak olursak;

Devlet Memurlarına bir hizmet yılı için ödenen emeklilik ikramiyesinin hesabında aşağıda belirtilen ödemelerin toplamı esas alınmaktadır:

1. Aylık Gösterge X Aylık Katsayısı

2. Ek Gösterge X Aylık Katsayısı

3. Kıdem Aylığı Toplam Göstergesi X Aylık Katsayısı

4. Taban Aylık Göstergesi X Taban Aylık Katsayısı

5. (Aylık Gösterge + Ek Gösterge) x Aylık Katsayısı x % 200 (En yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının her devlet memurunun kendi ek göstergesine göre farklılık gösteren oranına tekabül eden miktar)

Yukarıdaki açıklama çerçevede, en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarına bir hizmet yılı için ödenen emeklilik ikramiyesi 01.06.2013-30.06.2013 tarihleri için aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır:

Aylık Göstergesi 1.500 x 0,073837 = 110,75
Kıdem Aylığı Toplam Göstergesi 500 x
0,073837 = 36,92
Ek Göstergesi 8.000 x 0,073837 = 590,69
Taban Aylığı Göstergesi
1.000 x
0,98798 = 987,98
Aylık Katsayısı 0,073837
Taban Aylık Katsayısı 0,98798
En Yüksek Devlet Memuru Maaşının İki Katı 9500 x 0,073837 x 2 = 1402,90
TOPLAM
Kıdem tazminatı tavanı 3.129,24


SGK Rehberi
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem tazminatının ödenme şartları nelerdir?

Kıdem tazminatının ödenme şartları nelerdir?

1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre çalışanlara belirli şartlarla kıdem tazminatı ödenmektedir.

Buna göre aynı işverene bağlı çalışma süresinin en az 1 yıl olması ve iş sözleşmesinin;

1- İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle,

2- İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle,

3- Askerlik görevi nedeni ile,

4- Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile,

5- Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile,

6- İşçinin ölümü nedeni ile,

feshi halinde çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kıdem tazminatına dahil edilecek ve edilmeyecek ödemeler

Kıdem tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilecek ücretler şunlardır;

- Çıplak ücret, - Yemek yardımı, - Kasa tazminatı, - Gıda yardımı, - Yakacak yardımı, - Eğitim yardımı, - Konut yardımı, - Giyecek yardımı, - Erzak yardımı, - Sosyal yardım niteliğindeki ayakkabı ya da bedeli, - Unvan tazminatı, - Aile yardımı, - Çocuk yardımı, - Temettü, - Havlu ve sabun yardımı ( işyerinde kullanılacaksa tazminat hesabında dikkate alınmaz), - Taşıt yardımı, - Yıpranma tazminatı, - Kalifiye, -Nitelik zammı, - Sağlık yardımı, - Mali sorumluluk tazminatı, - Devamlı ödenen primler.

Kıdem tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilmeyecek ödemeler;

- Yıllık izin ücreti, - Evlenme yardımı, - Hafta tatil ücreti, - Bayram harçlığı, - Hastalık yardımı, - Genel tatil ücreti, - Doğum yardımı, - Ölüm yardımı, - İzin harçlığı, - Jestiyon ödemeleri, - Teşvik ikramiyesi ve primleri, jübile ikramiyesi, - Seyahat primleri, - Devamlılık göstermeyen primler, - Fazla çalışma ücreti, - İş arama yardımı, - Harcırah, - Bir defalık verilen ikramiyeler, - İş elbisesi ve koruyucu malzeme bedelleri.

SGK Rehberi
 

ervah

Üye
Üye
Katılım
May 28, 2012
Mesajlar
53
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yukardaki yazıları dikkatle i,ncelediğimde özel sektörde çalışan birinin 1 yılı doldurduktan sonradevlet memurluğuna atanması halinde kıdem tazminatı alamayacağı kanaati oluştu fakat SGK ya sorduğumda alabilirsiniz denmişti:bu konuda siz ne dersiniz acaba...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst