Kör Nota

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,506
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Genç adam sokakta yürürken düşünceleri de peşinden geliyordu.Mavi gömleğinin yakasındaki siyah ipek kravat hafif kaymıştı.Üzerinde siyah ceketi ve siyah pantalonu vardı.Ceketinin kollarından gözüken gümüş kol düğmeleri ile tam anlamı ile bir beyefendi görünümüne sahipti..Rugan ayakkabılarını tamamlayan güzel pantolunun paçaları hafif derecede çamurluydu.İnce uzun parmaklı eli siyah saçlarının arasında gidip geliyordu.Genç olmasına rağmen yüzündeki ifade onu on yıl yaşlandırmıştı.Kaşları çatık ve endişe doluydu.Dudakları bir şey söylemek istercesine kıpırdanıp duruyordu.Bu özenle yaratılmış yüzdeki sıkıntıyı mavi gözleri özetliyordu sanki.Alnına düşmüş bir parça siyah saçına ansızın bir damla yağmur düşüverdi.Genç adam hızlı olan adımlarını yavaşlattı.Etrafta koşuşan insanların aksine o durdu ve gökyüzüne baktı.Mavi gözlerine rengi veren gökyüzüne öyle baktı ki sanki sıkıntılarının tüm derdi bu gözlerindeki güzelliğin suçuydu.Onları alması için yalvarır gibi ellerini hafifçe yana doğru açtı.Hızlanan yağmur tek tek genç adamın yüzüne vuruyordu.Yerdeki taşların arasına yağmur damlaları dolmuş,kaldırım kenarlarında biriken sular hızla yol boyunca ilerliyordu.Meydandaki saat kulesinden saatin tik-takları etrafa yayılıyordu.Etraftaki kalabalıktan eser yoktu.Meydanda bir tek delikanlı kalmıştı.Genç adam ellerini indirdi ve yüzünü gökyüzünden çevirdi.Nefretle yoğrulan ifadesine şimdi mahzun bir ifade hakimdi.Karşısındaki denize baktı.Deniz de onun duyguları gibi hırçındı.Dalgalar köpürüyor hızlıca duvara vurup sakinleşiyordu.Bu hırçın denizin ardında özgürlük vardı.Orada bu dünyadaki insanlara benzemeyen insanlar vardı.İstenilmeyen duygular şu denizin ardında son buluveriyordu.Düşünceleri bir hülya,bir dalgınlık halini alırken boğazından boş bir lokma geçti.Gözlerindeki nazarlar keskinleşti ama o gökyüzü gibi dürüst olupta gözyaşı dökemedi.Düşüncelerin büyüsü deniz kenarındaki bankta oturan kadını görünce son buldu.Onu gerçek dünyaya döndüren bu kadın öylece bankta yağmurun altında oturuyordu.Genç adam ilk önce şaşırdı, daha sonra etrafına bakındı.Etrafta bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan dolayı kimseler kalmamıştı.Yavaşça banka doğru yürüdü.Kadının uzun kınalı saçları bankın arkasından yağmur ile süzülüyordu.Kadının orada olmasından endişe duysa da kadına aldırmadan yavaş adımlarla yürüdü..Yağmur şiddetini arttırmıştı.Bankı da arkasında bırakarak denizin başına geldi.Parlak rugan ayakkabılarının yarısı betonun dışındaydı.Doğruca ileriye baktı.İçindeki düşünceler onu buraya getirmeye yetecek kadar nankördü.''Topraktan çıkan yıldızlar beni de taşıyın gökyüzüne..Yeşil sularda yıkayın bu bedeni.Hayaller kırıştırdı bu yüzümü,hayaller ağarttı bu saçlarımı..Tek solduramayacağı şey gözlerimin maviliği..Onu da almadan beni de götür ey yeleleri beyaz ümitlerim.Şimdi çıkarın beni gökyüzüne,dağlar arkasında bekleyenlerim var.Şu duyduğum notalara ulaştırın beni.Vakit gitme vakti. Ben gidersem hayallerim yetim kalacak,şimdi ben gidersem bu mavi gözler gökyüzünden bir parça çalacak biliyorum.Cehenneme bilet alanlardanım ben.Geceyi bedenine satanlardanım.Siyah düşünceler üzerinde raks eden hayaller, benim.Onları çarmaha gerip,düşlerde yetim bırakan da benim..Seni unuttuğuma kalbim şahittir,sen hakim olduğunda.Bahaneler avukat olsa da bilirim ben suçumu.Biliyorum adalet istiyorsunuz ama benim size bedenimden başka verecek yalanım yok...''Gözlerinden bir türlü düşmeyen yaşlar,gözlerinde gurura sarılmışlardı. DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
 
Tekerlekli Sandalye
Üst