Meme (Göğüs) Kanseri Belirtileri

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,021
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
İnsan vücudu, sahip olduğu tüm sistemleri, organları, hücreleri ve dokuları ile mükemmel bir şekilde çalışan mekanizma gibidir. Yaradılışın mucizesi olarak da görülen bu tablo ile ilgili olarak gerek vücudumuzun dışındaki mekanizmaların gerekse de iç kısımda bulunan sistemlerin sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi ve günün 24 saatinde herhangi bir aksaklık yaşamadan görevlerini yerine getirmeleridir. Özellikle insan vücudunu içinde bulunan sistemlerin karmaşık yapıda olmaları ve tüm sistemin çalışması sırasında vücudun kendi başına kontrol edebilmesi yine hayret verici bir durum olarak hissedilmektedir.
belirti.jpg

Her bir mekanizmanın arızalanması veya kısa süreli bozulması gibi durumlar hayatımızın içerisinde meydana gelebildiği gibi mükemmel bir sistem olarak bilinen vücudumuzda zaman zaman rahatsızlanabilmekte ve görevini yerine getiremeyecek boyutlarda hastalanabilmektedir. İşte bu sebeple insanların dikkat etmesi gereken en önemli nokta ise, bazen hafif bazen de çok ciddi boyutlarda bir rahatsızlık meydana getirebilen olumsuzlukların önceden fark edilip hemen tedavisine bakılması gibi durumlar söz konusudur.

Bunun için insanların yine yaradılış gerçeği olarak hem erkeklerde hem de kadınlarda meydana gelen bazı rahatsızlıkların kişiye özel olabildiği gibi sadece kendi cinsine has olarak da meydana gelebilmektedir. Özellikle erkeklerde meydana gelen prostat kanserinin herhangi bir şekilde kadınlarda meydana gelmemesi, yine aynı şekilde meme kanserinin kadınlarda meydana gelmesi gibi erkeklerde meydana gelmemesi olayıdır. Son yıllarda önü alınmayacak şekilde artan kanser türlerinden biri de hiç şüphesiz meme(göğüs) kanseridir.

Kadınların en hassas olduğu noktaların başında gelen meme(göğüs) kanseri, son derece tehlikeli boyutlara ulaşabilen bir rahatsızlıktır. Ama bilinen bir diğer gerçekse günümüzdeki tıbbi imkânlar ile tedavisi mümkün olan kanser türlerinden biridir. Meme(göğüs) kanseri olarak bilinen bu rahatsızlık aslında kadınların meme bezlerinde veya meme ucuna süt taşıyan dokuların hızlı bir şekilde aniden ve nasıl meydana geldiği bilinmezsizin hücrelerin çok hızlı bir şekilde çoğalarak bulunduğu bölgede kis veya tümör oluşturmasıdır. Halk arasında kadınlar tarafından meme bölgesinin sıkılması sonucunda herhangi bir şekilde belirli bir bölgede sertliğin meydana gelmesi meme kanseri teşhisinin ilk sonuca ulaşılmasıdır.

Tedavisi şuanda mümkün olan bu rahatsızlık ile ilgili olarak ilk belirtiler nelerdir?

meme_kanseri_belirtileri.jpg
  • Meme kanseri için ilk belirti, kadınlar tarafından tespit edilebilen ve 1 cm büyüklüğe kadar ulaşmış olan sert tabakanın el ile kontrol edilmek suretiyle teşhis edilmesidir.
  • İlk belirti olarak tespit edilen sertliğin koltuk altı bölgesinde de tespit edilmesi yine meme kanserinin belirtilerinden birinin tespit edilmesidir.
  • Kanserin bariz belirtilerinden biri de meme ucunda meydana gelen kanlı veya şeffaf sulu bir şekilde akıntının meydana gelmesidir.
  • Meme başı olarak ifade edilen bölgenin düzensiz bir şekilde hal değiştirmesi, zamanla içine göçmeye başlayan yerlerin görülmesi ve çekilme gibi olayların meydana gelmesi kanser belirtileri arasında yer alır.
  • Hemen hemen tüm kanserlerde de görülebilen belirti olarak, meme bölgesinde bulunan derinin sürekli olarak soyulması veya kabuk bağlaması gibi şekil değişikliklerin görülmesi.
  • Meme başında veya memenin diğer bölgelerinde kızarıklık, yara ve lekelerin meydana gelmesi.
  • Meme kanseri memenin genel görünümünde meydana gelen sebepsiz büyüme, şekil değiştirme ve çeşitli çökmelerin gözle görülmesi ilk teşhisin içerisinde yer almaktadır.
  • Yanlış bilgi olarak bilinen ve kesinlikle saptanması gereken bir durum olarak, kadın olan her bireyin birer meme kanseri adayı olduğunu unutmamaları genç, yaşlı herkesin bu rahatsızlığa yakalanabileceği bir gerçeği ile yüzleşmeleri gerekir. Ama bilinen bir diğer gerçek olarak 50 yaş üstü bayanlarda görülme riski daha fazladır.

Yine konumuzun başında da belirttiğimiz gibi meme kanseri tedavisi şuan ki tıbbi çalışmalar ve tedaviler ile mümkün olan hastalıklarımızdan sadece biridir. Bayan olarak bu belirtilerden birkaçına yakalanmış ise hiç vakit kaybetmeden doktorumuza başvurmamız gerekir. Erken teşhis herhangi bir şekilde memenin alınmasının da önüne geçmiş olur.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54

Meme kanseri 20’li yaşlara mı düşüyor?


Meme kanseri, her yıl dünya ülkelerinde ve Türkiye’de artış gösteriyor. Dünyada hastalık sayısının artmasına ve Türkiye’de her yıl yaklaşık 30 bin yeni hasta teşhis edilmesine rağmen, ölüm oranları gittikçe azalıyor. Uzmanlar, bunu görüntü yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte hastalığın erken teşhis edilmesine ve buna paralel tedaviye verilen yanıtın olumlu olmasına bağlıyor.

Daha önce meme kanseri 50 yaş üstü kadınların hastalığı olarak görülürken, günümüzde hastaların önemli bir kısmı 30’lu, hatta 20’li yaşlarında kanserle karşılaşıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde meme kanseri hastalarının yüzde 20’si, 40 yaşın altında bulunuyor.

Hastalığın genç yaşlara inmesiyle birlikte, meme kanserinin farklı ve daha saldırgan bir biyolojik seyir gösterdiğine dikkat çeken Neolife Tıp Merkezi Genel Cerrahı Op.Dr. Hamdi Koçer. “Genç hastaların teşhis ve tedavisi, hastalığın daha az akla gelmesi nedeni ile gecikebiliyor.
Bu nedenle 20 yaşını geçen her kadının adetin bittiği dönem itibariyle kendisini muayene etmesi ve 40 yaşına kadar 2 yılda bir uzman bir doktora muayene olması oldukça önemli. Ayrıca kadınlar, 40 yaşından itibaren her yıl kontrol amaçlı mamografi çektirmeyi ihmal etmemeli.” diyor.

Neden erken yaşta meme kanseri görülüyor?

Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, erken yaşlarda meme kanserinin görülmesinde beslenme ve özellikle hormonlu gıdalar gibi dış etkenler sorumlu tutuluyor. Ayrıca hareketsiz bir yaşam ve yine buna bağlı fazla kilo meme kanserini tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Yağlı yeme alışkanlığı ve kullanılan yağlar da genç yaşlarda kanser görülme riskini arttırıyor. Meme kanserinin erken yaşlarda görülmesinin bir diğer nedeni de; doğum kontrolü, tüp bebek, kısırlık ve adet düzenleyici olarak kullanılan östrojen içeren ilaçların az da olsa tetikleyen etken olması.

meme-kanseri-20-li-yaslara-mi-dusuyor--4094798.Jpeg


Hastalığın erken yaşlarda fark edilmesini görüntüleme yöntemlerinin gelişmesine bağlı olduğuna dikkat çeken Koçer, “Görüntü yöntemlerinin gelişmesine bağlı olarak meme kanseri daha erken evrelerde yakalanabiliyor. Artık günümüzde henüz milimetreler düzeyindeyken hastalığı tanıma, biyopsi yapma ve tedaviye başlama şansı var. Genç yaşlarda hastalığın artan sıklıkla görülmesi, doktorları ve kadınları meme kanserine karşı daha duyarlı olmaya zorluyor.” diyor.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54

Erken teşhis ile meme kanserinden kurtulun!


Batılı ülkelerde kanser sıklığındaki azalışa rağmen Türkiye'de endüstrileşmenin etkisiyle kansere bağlı ölümler artıyor.
Meme kanseri ise dünyada en sık görülen kanser türlerinden. Oysa kadınların bu korkulu rüyasından erken teşhis sayesinde tamamen kurtulabilmek mümkün! Erken teşhisin meme kanserinde de hayat kurtardığını belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, “Belirti olmasa bile 40 yaşın üzerindeki her kadının mamografi yaptırması şart” diyor. Prof. Dr. Uras, Ekim ayının “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olduğuna dikkat çekerek, her kadının meme kanseri ile ilgili ne kadar risk taşıyıp taşımadığını bilmesi gerektiğini vurguladı.

Dünyada en sık görülen kanser türlerinden meme kanseri. Amerika Birleşik Devletleri'nde 80 yaşına kadar yaşayan her 8 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanseri ile karşılaşıyor. Ülkemizde de kadınların en sık karşılaştığı kanser türü olarak dikkat çeken meme kanseri, artık genç yaşlarda da çok sayıda kadının kapısını çalabiliyor! Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinde erken teşhis ve düzenli kontrolün son derece önemli olduğunu belirterek, “Meme kanserinden artık tamamen kurtulabilmek mümkün.

Çünkü meme kanserinde eskiden herkese aynı tedavi uygulanırdı halbuki şimdi kişiye özel tedavi var. Hatta kişinin tümörüne özel tedavi var” diyor. Ailesinde hiçbir risk faktörü olmayan, görünüşte tamamen sağlıklı olan kişilerin de kanserden korunmak için mutlaka tarama programlarına girmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Uras, her kadının meme kanseri ile ilgili ne kadar risk taşıyıp taşımadığını bilmesinin şart olduğunu söylüyor. Yüksek risk grubunda olan kadınların tarama programlarına daha erken dönemde girmesi gerekiyor. Tarama programları sayesinde meme kanserinde erken tanı rahatlıkla konulabiliyor ve kadınların bu hastalıktan tamamen kurtulmaları sağlanabiliyor.

20 yaşından sonra kendi kendine muayene!

Dünyada her yıl binlerce kadın meme kanseri nedeniyle hayatını kaybederken bu ölümlerin büyük bir bölümünün altında kanser teşhisinde geç kalınması yatıyor. Öyle ki meme tetkikleri düzenli olarak yapılıp kanser erken evrede yakalandığı takdirde meme kanseri artık 'tamamen tedavi edilebilir' bir hastalık. 20 yaşından sonra ayda bir kez her kadının kendi kendini muayene etmesinin yanısıra doktor kontrolü ile bazı görüntüleme tetkikleri erken teşhiste büyük önem taşıyor. Kadınların mutlaka yaptırması gereken özel tetkikler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Uras “Kadının taşıdığı risk faktörlerine göre muayene sıklığı değişebilse de her kadının 20 yaşından sonra 1-3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise her yıl meme konusunda uzmanlaşmış bir doktor tarafından meme muayenesinin yapılması gerekiyor” diyor.

Ultrasonografi ise ses dalgaları aracılığıyla görüntü elde edilmesini sağlayan bir yöntem. Ultrasonda radyasyon riski ve yan etki yok. Ayrıca işlem sırasında Ağrı da duyulmuyor. Meme dokusu yoğun olan, yani genç kadınlarda memenin ultrason ile incelenmesi öneriliyor. Çünkü genç kadınlarda memenin süt üreten dokusu fazla (meme yoğundur) olduğu için mamografinin kanser saptamadaki başarısı düşüyor. Ayrıca genç kadınlarda meme dokusu radyasyona daha duyarlı olduğu için mamografi riskli olabiliyor.

Ultrasonda ise meme dokusu tarafından örtülmüş olduğu için mamografide görülemeyen küçük kanser odakları daha kolay saptanabiliyor. 35 yaşın altındaki, hamile veya süt emzirmekte olan kadınlarda ve bir meme bulgusunun değerlendirilmesi gerektiğinde ultrason tercih edilen ilk yöntem. Çünkü radyasyon riski yok. Ayrıca meme kanseri açısından riskli bulunan 40 yaşın altındaki tüm kadınlarda tarama yöntemi olarak kullanılabiliyor. Çok riskli kişilerde bu yaşta bile bazen taramaya mamografi eklemek gerekiyor.

Hiçbir şikayet görülmeyebiliyor

Meme kanseri ülkemizde giderek artarken, erken saptanamadığında ölüm riski oldukça yüksek olan bu hastalık, erken teşhis edildiğinde başarıyla tedavi edilebiliyor. Meme kanserinin erken dönemde saptanmasını sağlayan en önemli yöntem ise; mamografik tarama. Zira meme kanseri memede veya koltukaltında ele gelen kitle, meme başından akıntı gelmesi gibi belirtiler verse de, bazı hastalarda bu yakınmaların hiçbiri olmuyor.

Bu durumda da meme kanseri sadece mamografi incelemesiyle tespit edilebiliyor. Ancak özellikle meme dokusu yoğun olan kadınlarda taramada mamografinin ultrasonografi ile birlikte kullanılması gerekiyor. Bu şekilde duyarlılık yüzde 90’ın üzerine çıkarılabiliyor. Pek çok kadın mamografide alınan radyasyondan dolayı endişe duyuyor; oysa bu işlem sırasında alınan radyasyon dozu son derece düşük. Bir kişinin 3 ayda normal olarak maruz kaldığı ya da uzun bir uçak yolculuğunda alınan radyasyon dozu mamografiye eşit. Dijital mamografilerde bu doz daha da düşüyor. Herhangi bir bulgu ya da belirti olmasa bile 40 yaşın üzerindeki tüm kadınlara düzenli olarak 1 ya da 2 yıllık aralıklarla mamografik tarama yaptırmaları öneriliyor.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst