Okunması Önerilen Kitaplar

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
91ad476a712eed8660487ebe39a955cb.jpg

… hayat bir nefes gibi akıp gidiyor. Ve geride yalnızca, isteyip de yapamadıklarımızın özlemiyle, bizi biz yapan tüm yaşanmışlıkların farkındalığı kalıyor.

Sergio ile Giovanna, güneşli bir pazar günü evlerinde bir dostlar sofrası kurma hazırlığındayken ansızın karşılarında davetsiz bir misafir bulurlar: Kapılarını çalan yorgun görünümlü yaşlı kadın Elsa Corti’dir ve uzaklardan, İstanbul’dan gelmiştir. Yaklaşık yarım asrı bulan sürgün yıllarının ardından ülkesine dönen Elsa Corti’nin evinin yeni sahiplerine anlatacakları, ama daha önemlisi, yıllardır görmediği ablasına, hayatının aşkıyla ilgili söyleyecekleri vardır…

Ferzan Özpetek, okurlarını Roma ile İstanbul, şimdi ile geçmiş arasında, iç içe geçen yaşamların ve yazgıların hükmettiği gizemli bir yolculuğa çıkarıyor. Et ve tırnak gibiyken yıllar önce meydana gelen bir olayla yollarını ayıran iki kız kardeşin karanlık sırları etrafında örülen Bir Nefes Gibi, tutkularına esir düşenleri, kadere meydan okuyanları, sevgiyi, ihaneti ve her şeye rağmen yılların tüketemediği umudu anlatıyor…
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
10620907028530.jpg


Fransız yazar ve filozof Albert Camus’nün en güçlü eseri olarak gösterilen Veba, yazarın alışıldık koyu mürekkebinin ardında alışılmamış bir iyimserlik taşıyor. Camus’nün en baskın özelliği olan karamsar bakış açısı, kendisini Veba’da da hissettirmesine rağmen bu defa insanlığa dair büyük umutlara dönüşüyor.

Okurlarıyla ilk kez 1947 yılında buluşan roman, Fransızların o dönemde yaptığı Cezayir çıkartmasına bir tepki niteliği taşıyor. Kendisi de Cezayir doğumlu olan Camus, Veba romanıyla hem milliyet olarak bağlı olduğu Fransa’yı hem de doğup büyüdüğü toprakların halkını eleştiriyor.

Bu Şehirde Neler Oluyor?

Veba romanında olaylar, Cezayir’in Oran kentinde geçiyor. Romanda halihazırda Fransız işgali altında olan şehir, salgının da baş göstermesiyle büyük bir çıkmaza giriyor. Önceleri yalnızca fare ölüleriyle karşılaşmaya başlayan Oranlılar, çok geçmeden insanlarda da benzer vakaların olduğunu fark ederek büyük bir paniğe kapılıyor. Başta sadece söylenti olarak yayılan fakat giderek dehşet bir boyuta ulaşan bu salgın, gereken tıbbi ekipmanların da yetersiz olması üzerine kısa süre içerisinde büyük bir kırıma dönüşüyor.


Salgınla Yaşamayı Kabullenmek, Salgından Daha Korkunç

Romanın ana kahramanlarından Doktor Rieux, yaşadığı apartmandaki kapıcının da salgından ölmesi üzerine bu hastalık hakkında birtakım araştırmalar yapmaya başlıyor. Ancak Rieux, şehir halkının söylediğinin aksine bu hastalığın veba olmadığını savunuyor. Yine de gidişata göre tüm şehrin, gerekli önlemler alınmazsa iki ay içerisinde tümüyle dev bir mezarlığa dönüşeceğini anlıyor.

Bunun üzerine doktor, bazı meslektaşlarıyla beraber büyük bir gayretle hastalığı alt etmeye girişiyor. Bu konuda en büyük umudu ise hastalığa karşı serum denemeleri yapan Castel adındaki ekip arkadaşı oluyor. Fakat karantinanın yanı sıra insanların da yol açtığı kargaşalar, doktorların işini oldukça zorlaştırıyor. Peki, Rieux ve ekibi büyük kayıplar vermeden bu salgının üstesinden gelebilecek mi dersiniz?
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
big_UNVKALFYGS4ZKVK1.jpg


Hayatın tüm renklerine tutkuyla bağlı, hepsi bir diğerinin öyküsüyle beslenen ilginç karakterler: aktör olmak isteyen bir santral operatörü, narsist bir trans, yıldızların ihanetine uğramış bir kasiyer, kleptoman bir prens… Aşkı ve dostluğu tüm benlikleriyle olumlayan bu kahramanların sevgisiyle sarmalanmış ünlü bir yönetmen… Her engelle daha büyüyen, çılgınca bir aşk… ve Roma… Ferzan Özpetek'ten gerçek sevginin gücüne dair, sahici bir kadere başkaldırı romanı. Çünkü sadece çılgıncasına âşık olanlar, bir insanı sevmenin ne demek olduğunu bilir.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
0000000580020-1.jpg


Ferzan Özpetek, doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul'u yıllardır uzaktan gözlemliyor. Bu sevginin ve hüznün romanı olan İstanbul Kırmızısı, sanatçının sinema eğitimi için İtalya'ya gidişine kadarki İstanbul yaşantısından izler taşıyor. Mesafelerle ölçülebilen uzaklığın kişiyi bir şehre ait olmaktan alıkoyamayacağını, önemli olanın şehirde yaşamak değil, şehri yaşatmak olduğunu gösteriyor.

Filmleriyle tüm dünyada adından söz ettiren Ferzan Özpetek, romancılıkta da bir o kadar iddialı.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54

9096232828978.jpg

Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen, en çok okunan yazarlarından biri olan Ayşe Kulin, Gece Seslerinde kapalı bir yapısı olan Anadolulu Türk ailesinin gizlerini kurcalıyor. Egeli büyük bir ailenin kuşaklardır içinde gizlediği sırların peşinde akan bu roman, şaşırtıcı olay akışıyla olduğu kadar ustalıklı kurgusuyla da okuru nefes kesen bir serüvene sürüklüyor. Özünde bir ana-kız romanı olan Gece Sesleri, bir yandan ailenin bu çok tartışmalı ilişkisini gözler önüne sererken, bir yandan da Türk toplumunun yaşadığı derin sarsıntıları dile getiriyor.

Yakın tarihin simalarını ve tarihini kurguyla gerçekliği en mükemmel biçimde harmanlayarak ele alan Ayşe Kulin, Gece Seslerinde de yüz binleri bulan okurları için neden vazgeçilmez bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
705
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
Oktan Keleş
 
Tekerlekli Sandalye
Üst