Otistik engelliler (otizm) hakkında bugüne kadar pek çok bilimsel araştırma yapılmış olmasına rağmen otizme sebep olan etmenler hakkın da kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Otizm yaşam boyu sürebilen nöropsikiyatrik, gelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır.
Otizm ilk kez 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatristi Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır. Yine ABD de geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırmaya göre, her 100 çocuktan birinin otistik olduğu tespit edilmiştir. Daha önce bu oranın 150'de bir olduğu söyleniyor.
Otizm erkek çocuklara oranla kız çocuklarında 3-4 kat daha fazla rastlanır. Otistik çocukların zeka seviyelerinde de farklılıklar vardır. % 50’sinin zeka seviyeleri 50’nin altındadır. %80’inin ise 70’in altındadır. Ancak otizmin çok geniş bir yelpaze olduğunu düşünecek olursak, bu yelpazenin uç kısımlarında durum farklılaşabilir ve çok yüksek IQ seviyeleri gözlemlenebilinir.
Otizm'de Erken Tanının Önemi
Hemen hemen her hastalıkta olduğu gibi otizmde de erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Araştırmalar, ilk 3 yılda erken eğitim ve müdahale ile, ailelerin de çocuğa odaklanmalarıyla otizmin birçok belirtisinin azalabileceğini ortaya koymaktadır. Peki nedir bu erken belirtiler?
Sosyal becerilerdeki belirtiler:
(1 yaş)
Daha az göz kontağı kurarlar
Sosyal oyunlara ilgi azdır
İsmine tepki vermeme (adı söylendiğinde dönüp bakmama)
Taklit becerisi daha az gelişmiş veya gelişmemiştir
Başka bebeklere ilgi azdır.
(2 yaş)
Duyguları anlamada zorlanırlar
Sıra bekleme, almada zorlanırlar
Karşılıklı dikkat gelişmemiştir (parmakla gösterme, gösterilen yere bakma, annenin bakışlarını takip gibi).
İletişim becerilerindeki belirtiler:
(1 yaş)
Daha az ses çıkartırlar
Melodik, anlamsız bebek seslerini sık çıkartmazlar
Dile yönelik dikkatleri daha az gelişmiştir
İlk kelimelerin gecikmesi görülür.
(2 yaş)
Daha az jest ve mimikleri vardır
İfade edici dil yaşına uygun gelişmemiştir
Dili anlama yaşına uygun gelişmemiştir
Bu dönemde ekolali (kelimeleri/ cümleleri tekrar etme) olabilir ve düz (tonsuz) veya şarkı söyler gibi konuşma görülür.
Uyum becerilerindeki belirtiler:
(1 yaş)
Uyku sorunları (az uyuma/ sık sık uyanma) görülür
Dikkat süresinin kısa olması
Acıya karşı aşırı hassas olma veya tam tersi acıya tepki vermeme
Pasif olma.
(2 yaş)
Hayali oyun kuramama
Özbakım becerilerinin gelişmemesi (yemek yeme, tuvalet gibi).
Motor becerilerdeki belirtiler:
Otistik çocukların % 85 ‘inde normal motor gelişim bulunmaktadır.
(1 yaş)
El çırpma/sallama
Obje döndürme
Sallanma
Kafa çarpma/sallama
Düşük kas tonusu.
(2 yaş)
Parmak ucunda yürüme.
Duyusal davranışlardaki belirtiler:
(1 ve 2 yaş)
Sese karşı az tepki verme
Bazı seslere karşı tolerans gösterememe
Objelere/parmaklara gözlerini dikip uzun süre bakma
Bazı yiyeceklere/kumaşlara dokunmayı bile reddetme
Boş/anlamsız bakışlar
Yüksek acı eşiği
Gıdıklandığında aşırı heyecanlanma.
(2 yaş)
Objeleri sıralama
Düz çizgilere bakma
Gözünün ucuyla bakma (kişilere, eşyalara vb.)
Otistik çocukların %75’inde gecikmeler ve belirtiler 1 yaş civarında başlamaktadır. %25’inde ise belirtiler, 2 veya 3 yaşında başlar. Otistik davranışlar 2 yaşında 1 yaşa göre daha belirgindir, 3 yaşında ise 2 yaşından daha belirgin olur. Bu nedenle birçok uzman tanı koyma aşamasında, çocuğa hemen tanı koymamakta ve çocuğu takibe almaktadır.
TEDAVİ YAKLAŞIMLARI:
Otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak daha evvel de belirtildiği gibi özellikle erken eğitimle birlikte otizmin birçok belirtisi ortadan kalkabilir. Günümüzde birçok eğitim metodu kullanılmaktadır. Uygulamalı Davranış Analizi (Applied Behavior Analysis/ABA), Floortime, sosyal hikayeler, akran destekli eğitim, ilaç tedavisi (otizmde görülen davranış sorunlarına yönelik) ve alternatif diğer tedaviler (duyu bütünleme terapisi, işitsel bütünleme terapisi, gluten/casein diyeti vs.) bu tedavi yaklaşımlarından bazılarıdır.
Ancak asıl önemli olan çocuğun temel ihtiyaçları ve becerileri doğrultusunda ona özel bireysel eğitim programı geliştirilmesidir. Diğer bir önemli nokta ise anne ve babaların mutlaka bilinçlenmeleri, bu sürece dahil olmalarıdır.
Otizm ilk kez 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatristi Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır. Yine ABD de geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırmaya göre, her 100 çocuktan birinin otistik olduğu tespit edilmiştir. Daha önce bu oranın 150'de bir olduğu söyleniyor.
Otizm erkek çocuklara oranla kız çocuklarında 3-4 kat daha fazla rastlanır. Otistik çocukların zeka seviyelerinde de farklılıklar vardır. % 50’sinin zeka seviyeleri 50’nin altındadır. %80’inin ise 70’in altındadır. Ancak otizmin çok geniş bir yelpaze olduğunu düşünecek olursak, bu yelpazenin uç kısımlarında durum farklılaşabilir ve çok yüksek IQ seviyeleri gözlemlenebilinir.
Otizm'de Erken Tanının Önemi
Hemen hemen her hastalıkta olduğu gibi otizmde de erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Araştırmalar, ilk 3 yılda erken eğitim ve müdahale ile, ailelerin de çocuğa odaklanmalarıyla otizmin birçok belirtisinin azalabileceğini ortaya koymaktadır. Peki nedir bu erken belirtiler?
Sosyal becerilerdeki belirtiler:
(1 yaş)
Daha az göz kontağı kurarlar
Sosyal oyunlara ilgi azdır
İsmine tepki vermeme (adı söylendiğinde dönüp bakmama)
Taklit becerisi daha az gelişmiş veya gelişmemiştir
Başka bebeklere ilgi azdır.
(2 yaş)
Duyguları anlamada zorlanırlar
Sıra bekleme, almada zorlanırlar
Karşılıklı dikkat gelişmemiştir (parmakla gösterme, gösterilen yere bakma, annenin bakışlarını takip gibi).
İletişim becerilerindeki belirtiler:
(1 yaş)
Daha az ses çıkartırlar
Melodik, anlamsız bebek seslerini sık çıkartmazlar
Dile yönelik dikkatleri daha az gelişmiştir
İlk kelimelerin gecikmesi görülür.
(2 yaş)
Daha az jest ve mimikleri vardır
İfade edici dil yaşına uygun gelişmemiştir
Dili anlama yaşına uygun gelişmemiştir
Bu dönemde ekolali (kelimeleri/ cümleleri tekrar etme) olabilir ve düz (tonsuz) veya şarkı söyler gibi konuşma görülür.
Uyum becerilerindeki belirtiler:
(1 yaş)
Uyku sorunları (az uyuma/ sık sık uyanma) görülür
Dikkat süresinin kısa olması
Acıya karşı aşırı hassas olma veya tam tersi acıya tepki vermeme
Pasif olma.
(2 yaş)
Hayali oyun kuramama
Özbakım becerilerinin gelişmemesi (yemek yeme, tuvalet gibi).
Motor becerilerdeki belirtiler:
Otistik çocukların % 85 ‘inde normal motor gelişim bulunmaktadır.
(1 yaş)
El çırpma/sallama
Obje döndürme
Sallanma
Kafa çarpma/sallama
Düşük kas tonusu.
(2 yaş)
Parmak ucunda yürüme.
Duyusal davranışlardaki belirtiler:
(1 ve 2 yaş)
Sese karşı az tepki verme
Bazı seslere karşı tolerans gösterememe
Objelere/parmaklara gözlerini dikip uzun süre bakma
Bazı yiyeceklere/kumaşlara dokunmayı bile reddetme
Boş/anlamsız bakışlar
Yüksek acı eşiği
Gıdıklandığında aşırı heyecanlanma.
(2 yaş)
Objeleri sıralama
Düz çizgilere bakma
Gözünün ucuyla bakma (kişilere, eşyalara vb.)
Otistik çocukların %75’inde gecikmeler ve belirtiler 1 yaş civarında başlamaktadır. %25’inde ise belirtiler, 2 veya 3 yaşında başlar. Otistik davranışlar 2 yaşında 1 yaşa göre daha belirgindir, 3 yaşında ise 2 yaşından daha belirgin olur. Bu nedenle birçok uzman tanı koyma aşamasında, çocuğa hemen tanı koymamakta ve çocuğu takibe almaktadır.
TEDAVİ YAKLAŞIMLARI:
Otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak daha evvel de belirtildiği gibi özellikle erken eğitimle birlikte otizmin birçok belirtisi ortadan kalkabilir. Günümüzde birçok eğitim metodu kullanılmaktadır. Uygulamalı Davranış Analizi (Applied Behavior Analysis/ABA), Floortime, sosyal hikayeler, akran destekli eğitim, ilaç tedavisi (otizmde görülen davranış sorunlarına yönelik) ve alternatif diğer tedaviler (duyu bütünleme terapisi, işitsel bütünleme terapisi, gluten/casein diyeti vs.) bu tedavi yaklaşımlarından bazılarıdır.
Ancak asıl önemli olan çocuğun temel ihtiyaçları ve becerileri doğrultusunda ona özel bireysel eğitim programı geliştirilmesidir. Diğer bir önemli nokta ise anne ve babaların mutlaka bilinçlenmeleri, bu sürece dahil olmalarıdır.
Moderatör tarafında düzenlendi: