Pelin Onay

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest



Düşümden düştün../..canın acımadı ya


ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden
benim yazım değilsin, korkarım kışım da
tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi

sen ateşsin
saat 17:28
kimbilir, şimdi neredesin

yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış

aşk! sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak

ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde
benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de
yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi

sen havasın
saat 22:16
kimbilir, şimdi hangi kuytudasın

arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden
geceye düştü uyku, titredi acı soluk
kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu
üşümeler içimden akıyor, oluk oluk

tutku! bildiğim ama gösteremediğim resim
akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam
susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır
nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek
yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim
söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek

ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm
kaçarım değilsin, korkarım tutanım da

sen topraksın
saat 22:39
kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın



Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Yokluğun

bir iç savaştır yüreğimde
sevgilim../..geri çekildim
seni beklemeye gidiyorum

ayrılık değil ki bu

bir uzun hava
çalınacak../..son bulacak
hicran makamında kadehler vurulacak

özlem geceleri kapımıza dayanacak

sevgilim../..susturma bizi
sürç-ü lisan olmasın bu aşk

avuçlarımda çocukluğumdan kalma dualar var, gel buyur nasiplen yarim.. ninemin telli dolabı gibidir yüreğim, soğutmaz içindekileri.. itiraf ediyorum, kayıp bir kent gibiydi sevdam.. sen dokundun, çekildi sular, göründü bir zamanlar sobasında odun yanan kapılar.. korkma, yaklaş.. tenimin tenine diyeceği var...

uğurladım eski sevdalarımı../..gözlerine ilk baktığım an

çarmıha gerdiğim özlemlerimi azat ettim
huzur kazandım müzayededen ikimiz için
bol köpüklü bir kahve taşıdım bakışlarımla sana
yüreğimi istedin../..verdim

şimdi desem ki bahar

şimdi desen ki yol var
beklemek bir köpek gibi yapışsa da paçalarıma
sevgilim../..ikimize yetecek kadar sabrım var

şarkıların resmini çizebilir misin..?.. bana yüreğindeki ritimleri gönder.. nasıl?.. hayır, izlemedim bu filmi, sahne tanıdık ama.. biz mi oynuyoruz..?.. bu yüzden bitsin istemiyorum demek ki.. daha önce seslendirdiğimiz aşklar nerede peki..?.. suflörü sen miydin yüreğimdeki sesin..?.. sevgilim, hadi gel mısır patlattım, bizi izleyelim...


çığlığımı tut../..yere düşmesin

dar gelirli zamanların açlığını doyurmamız lazım
bu hayat bildiğin gibi değil../..diyemem
biliyorsun../..bana da öğret aşkım

korkularımı bir caminin avlusuna bıraktım

acılarım ahşap bir bina../..bir kibrit çakılsa tutuşacak
sevgilim../..sesimi sesinle uyut
bu yekpare gülüşler o zaman can bulacak


denizi hiç böyle mavi görmemiştim.. pardon, baktığım gözlerin mi..?.. gülme, boğulmayacağım, dalgalarında yüzebilirim.. bu ekmek kavgasında durduk bir de sevdalandık.. tabi ki pişman değilim, olamam.. sevgi bir eylemse, ben eyleme geçtim.. elimde pankartım, sana yürüyorum...

düşler../..yalnızlığın tangosu

sen gelene kadar../..sahnede dansım kalsın
sevgilim../..geceyi düşlere boya
ama tuvalde bir öpüş kalsın


Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Sevişmeler Korkak Değil... /... Düşler Yaralı

(sevişince sarılacak yaralar)

selamıma düşerse aşk
ellerinden öperim
mümkünse kavgasız zamanların
incelikli sabahlarında görüşelim

zaten susmayacaktım
sadece avutacaktım vedaları
bir kadeh şarap içer misiniz..? Ardından
uyuturuz bütün sefil aldanışları

tutkunun doruklarında bekliyorum
müsaitseniz
beraber kandıralım isimsiz dokunuşları

beni beklerken buldular kaçıp giden sevdaları
iyi niyetime gelmiş
artık tutuklamıyorum duasız sürüklenen kayıpları

utancımı bağışlayın
korkularımdan temizleyemedim fütursuz soyunmaları
sakıncası yoksa yardımınızı isteyeceğim
o narin ellerinizle üzerimden çıkartır mısınız
işe yaramayan yılışık avuntuları

gözlerimden öpmeyin, ayrılık getirir
batıl bir inanç doğru ama
siz dudaklarınızı dudaklarımda gezdirin

hayır, üşümüyorum
dirileşen, biriken özlemlerimin teni
ışıkları yakmayın ne olur,
nefesiniz gözlerimin rehberi
..artık her şeyi öğrendiniz
isterseniz şimdi beni
sev(mey) ebilirsiniz



Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Anılar öptü dudaklarımı

(..çok zaman sonra belki de sen..)

sesi soluğu kesilmiş bir aşkın ortasından yürüyoruz
acılarımızı saramayacak kadar uzağız artık

kirpiklerimizde beslenen düşler
yeni doğacak sevgililere miras

düşünüyorum da

belki biz sevgiyi değil, hep ayrılığı büyüttük seninle
çıplak bedenlerimizden akan özlemler yanılttı bizi

yağmur yağarken anımsadığın ben değil
yalnızlığındı belki de

ve ben yalnızlığını bile özledim desem
beni duyamayacak kadar sessizsin artık

nakaratındayım anıların

beni bu gece dehlizlere sürükleyen Timur Selçuk
babasının şarkılarını söylüyor

öyle hüzünlü, öyle hasret, öyle tutkulu

ben de senin şarkılarını söylüyorum
is gibi, sus gibi, öyle vurgulu

kaçırıp getireyim kendimi yanına bir an için desem
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık

dağınıklığını toparlarken odamın
elimde kaldı bir kitabın içinden düşen resmin

göz göze geldik bir an
gözlerinde 'seni seviyorum' bakışın

kara çalılar ardına saklanan sinsi bir isyan kaşıdı yüreğimi
resimlerde kalacak kadar yabancı değildik o zaman

her şeyden önce dostumdun

ıslak hüznümü bile varlığınla gülümsetebildiğim

şimdi gözlerinde yeniden kulaç atmak istiyorum desem
mavilerinde yüzemeyecek kadar bitkinim artık

nerede yanlış yaptığımı itiraf etmedi aşk
ilam kağıtları birikmiş bir sevda duluyum

şarkıların sakiliğini tek başıma yapıyorum
rakı makamına göre kadehe doluyor

bilirsin işte, artık sevmek istemeyen kadınlık halleri

an geliyor
kalbim kanatlanıp göğüs kafesine girmek istiyor desem
semalarında süzülemeyecek kadar yaralıyım artık

ağdalı sevdim seni ama yapışkan değil
sevmek çekip gitmekti gerektiğinde, bunu bildim

sadece şiirlerimde konuşabildim, bağıra.. çağıra

kızdın ve kırıldın sitemlerimin tavşan dudaklarına belki ama
sevdim seni, ayazda.. boranda

ah o sadekâr ellerin bedenime yeniden dokunsa desem
ellerini bedenimde tutamayacak kadar titriyorum artık

bir kedi gözlerimin içine baktı
ruhumdan bir deniz geçti, dalgaları göğsüme çarptı

antika bir fincanda iç çekişlerim kaldı
gül kurusu perdeler, mutluluğuma kapandı

anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı

çok zaman sonra sen de öp beni desem
öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık

ve sen, her şeye rağmen gelip, 'seni seviyorum' desen
bu iki kelimeden ölesiye korkuyorum artık



Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Denizle seviştim

denizle seviştim
ve aşk’ı doğurdum

aşkım yağmurla evlendi
hüznün ninesi oldum

daha fazla dayanacak gücüm yok
gecelerin belalı solisti oldum

yeniden öpemem yaralı dudakları
anason kokularının yanında şalgam suyu olamam

bedeni uymasa bile
üzerime giydirildi vedalar

sen bu yüzden adımı
adımı ayrılık koy anne

giderek ölüme yaklaşıyorum gibi
eskiden yüreğim acırdı
şimdi bedenim de
yaralarım geçmiyor anne

ne komik değil mi
eskiden yaşadığım sevdaların,
kabuk tutmuş vurgunlarını sarardın
şimdi bedenimin kanayan yaralarına ağlıyorsun

ağlama
vakti geldiyse gitmenin
bekletmemek lazım

sen de görüyorsun işte
hayata direnen yüreğim
bir virüse yeniliyor anne

oysa ben onu hiç sevmedim
hiç sevişmedim onunla
gelmesini hiç istemedim

neden beklediklerim değil de
beklemediklerim geliyor anne

nasıl kabul edebilirim,
kapıya zorla dayanan ağrıları

bir tane canım var
kaç defa ölebilirim
dirilebilirim
dayanabilirim yeniden

ne olur beni kırma
sen bu yüzden adımı
adımı ayrılık koy anne

biliyorum
karnını doyurdum ama
yüreğini doyuramadım anne

çünkü sevilmekti küçük kızın dileği
çünkü sen nasıl olsa biliyordun

ama artık doğrularımı şaşırdım
u dönüşü yapamıyorum sevdalarda

yüreğimin sol sinyali çalışmıyor
ceza alıyorum her gözü yaşlı trafiğe çıkışımda

kimse sesimi duymuyor mu
neden beni derin sohbetlere çağırıp da
şarkılarımı özleyen dostlar görünmüyor artık

ayaklarım sekerek yürüdüğüm için mi

ama sesim sekmiyor
ama gülüşlerim acı vermiyor

boşuna söylemiyorum
sen ne olur adımı
adımı ayrılık koy anne

hangi şarkı kurtarır beni
hangi nota çıplaklığımı sever
soyunsam yüreğimi okşar mı gece

hayır

cevapları duymaktan korkuyorum
korkuyorum gözü dönmüş bütün kelimelerden

kaç defa kürtaja girdim
sahibi olmadığım hüzünler için

bir tanesine daha dayanabilir miyim sence

sen işini garantiye al ne olur
ve bu yüzden adımı
adımı ayrılık koy anne


PELIN ONAY
 
F

Fırtına

Guest
Ezinç coşkular../..kül tutuştu

yorgun turuncu evine giderken ayağı takıldı ve düştü.. kanadı dizleri.. bu yüzdendir, gün batımı kızıllığının ağlayan rengi

1.

yorgunsun çocuk
sesindeki titreyiş ağır geliyor diline
taşı (yamı) yorsun

tut elimi
büyüdüm ama unutmadım seni
içimde öyle güzelsin ki
ağladığında tutuşuyor kirpiklerim

2.

soyundu dudakları çatlayan sitemler
çıplak bir inleyiş karanlığa uzandı
üşüdü haykırışlar, kırıldı sabır teli

şarkıya lütfen siz devam edin madam maria
delirmeye gidiyorum, birazdan dönerim

3.

kıyıya vurdu tutulmayan sözler
kimse üstüne alınmıyor mecalsiz bekleyişleri

asiliğimde açan sevgileri biledim
dibini gördüm yalnızlıkların
erkeğim..! gözlerim kapanıyor
ellerin beni sana uyandırsın

4.

adımı çağırıyor deniz kaplumbağaları
bir masalın içinde sıkışmış olmalıyım
bu kadarı fazla ama, sadece bir dilim ısırmıştım
yoksa pamuk prenses miyim

doktorun raporu

ölü özlemler bütün organları sarmış durumda
acilen şeniz terapilere başlanmalı

5.

deliren mavilerin dudaklarından döküldü
canı yanmış kelimeler

sus acı..! şimdi sevişiyorum
sen benden sonra gel


Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Sus Dilim

sus dilim!

kanatma dudağı daha fazla, yaralanma.. kayıplar töreninden geçiyoruz.. alkışsız yürüyüşler ayağımızda.. şiir uzun yola çıktı, sevilen kırgın ve sessiz.. bitirdim diyor, bizde nelerin başladığını bilmeden.. sus dilim, herkes susarken konuşmak acıtıyor değerleri!

işte bir şarkı daha yanaştı gözyaşına.. bir gece daha yalnız ve uykusuz.. bir ayrılık daha kapıda, eli kolu dolu, güler yüzlü, duygusuz.. bir tek vedalar seviyor bizi, çok seviyor hem de, terk etmiyor.. onlarla yaşamaya alıştığımız için belki de.. bak işte, bir kadeh daha boşalıyor, devriliyor şişeler, anason kokulu ve zil zurna umutsuz..

ah dilim!

ben sana seviyorum deme demiştim..

gidelim ne olur, kalmayı beceremiyoruz işte.. nedendir bu ısrar ve inat.. kalk gidelim, biz gitmeyi biliyoruz, çok güzel biliyoruz, en güzel biliyoruz.. yürü gidelim, kalınca dağlanıyoruz, üstümüze yapışıyor bize ait olmayan suskunluklar.. duyuyor musun dilim, davran gidelim.. kalmayı istesek de, tek taraflı istekler doyurmuyor yüreği.. hadi diyorum sana, gidelim.. topla ucunda biriken sevgileri, yalnızlığı, sarılmaları.. neyi bekliyorsun, herkes kal diyemeyecek kadar meşgul, acelesi var öpüşmelerin.. seven affeder, diyorsun, demek ki sevilmemişiz.. yürüsene dilim..

of dilim!

nereye gideceğiz?

elde avuçta kalan sevgiyi şiirlere ayırdım.. hüznüm uyandırdı bu sabah, alnımdan öptü.. demli bir yalnızlıkla karşıladım günü.. telefonuma baktım, ne mesaj ne de cevapsız arama.. süs eşyası olarak büfeye kaldırdım.. geceyi benimle geçiren bir şarkının dudaklarına asıldım, kanattım.. içimde incinmiş bir çocuk, boş gözlerle bakıyor etrafına.. hatasını kabullenen bir yürek daha kaç zaman yaşayabilir sessizlik içinde? .. ve hatalar insanlara mahsusken, çocuklar neden cezalandırılır sadece sevgi bekleyen yüreklerin gözünde? ...

aman dilim!

bir daha hiç konuşmasan diyorum..

şehir suskun ve mavi.. sokakların telaşı insanların yüzüne vurmuş.. ne çok insan var, ne çok yalnızlık, ne çok yetişmeme korkusu, ne çok acı.. hiçbir şeye inanmıyoruz artık.. inançları zedelenen ne çok insan var.. en ufak bir hatada, silip atıyoruz değer verdiklerimizi.. paylaşılan onca zaman ve sevgi bile görünmez oluyor.. sevgi, artık tek başına birleştiremiyor ayrılan elleri.. şehir.. suskun ve mavi.. her şeye rağmen sevgiden korkma diyor.. şehirler acımızı hisseder gibi kollamaya çalışıyor..

ay dilim!

acıyor..


Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Bodrum boyunca../...seni düşünürken

bodrum boyunca../...seni düşünürken

-dilimde tutulan ay'a-

(sen hep uzakta kalacaksın ve ben sevgimle seyredeceğim aygın yüzünü)


güvercinlik’de okşadım güvercin kanatlarını gecenin
seni düşündüm, düş müsün diye
aklım almadı, aklıma kızdım
yürüdüm bodrum boyunca
iki dirhem bir çekirdek yokluğum, iz üstünde
aranıyorum, arasana sesimi sende
unutulduğum günlerin kimliğinden sıyrılmalıyım ege’de

“dilhun olurum yad-ı cemalinle senin ben../..çıkmaz gözümün nuru gözün didelerinden”
bu şarkı iyi geldi aze, yanımızda misafir etsene.. eski zamanlardan geliyor, ona da bira söylesene

gümbet’de gün doğum yapıyor, saçlarımda güneş kırığı
tuzlu suda yıkanan yüzümden akıyor cennet düşleri
çay istiyorum, peynir, nane ve zeytinyağı
bu sabah gülerek uyanmalı pelin sohbetleri
bekletme, bahar dallarında çiçeklenen renklerimi

“beni de alın ne olur koynunuza hatıralar../..dolanıp kalayım bir an boynunuza hatıralar”
bu şarkı içli geldi aze, acısını alsana...çok yıkılmış belli, ellerini tutsana

yalıkavak’da yalınayak yalnızlığım
ve sen yakamoz güzelliği göz pınarlarımda
ıslatır dudağı ouzo, rembetiko dilde
yaka köy’de yakama taktığım şarkılar sana gidiyor
hadi delirelim! vaktimiz varken
palamarı çözüp mavide yürüyelim

“ayrılık yarı ölmekmiş, o bir alevden gömlekmiş../..o alevin bağrımda yeri, ben böyle sensiz olurum deli../..nerdesin ey sevgili”
bu şarkı bağrımı deldi aze, diksene.. yüreğimde delirdi özlem, onunla dertleşsene

gümüşlük’de gümüş balıklarını bekliyorum
temizlendi vedaların kılçığı, dile batmıyor artık
rüzgar camlara vuruyor, camlar kanıyor, korkuyorum
burada olmalı ve esir almalıydın sarhoşluğumu
eridi mumlar, sigaram intihar etti, kurtaramadım
gümüş bir dilim var, kulağına takıyorum
sesimi taşı

“içimde kim var bir bilebilsen../..sen seni bulursun kalbime girsen”
bu şarkı çok geldi aze, yarısını alsana.. başım dönüyor, yüzünde tutamıyorum.. bodrum’a yüreğimi sen anlatsana

atladım sevdanın bükünden göltürkbükü’ne
kaygılarım denize düştü, bulamadım
fransız öpücüğü şarkılar titretiyor dinginliği
sana uzak değilim, alargadayım nicedir
kimseler görmesin diye istiridyenin içinde saklanıyorum
bul ve öp içimdeki inciyi
deniz öyle inatçı ki, bırakmıyor bendeki senli yüzleşmeleri

“gözlerinin içine başka hayal girmesin../..bana ait çizgiler dikkat et silinmesin”
bu şarkı gözlerimi titretti aze, sarılsana.. biraz şefkat iyi gelir, saçlarımı okşasana




Pelin Onay
 
F

Fırtına

Guest
Bir hikayemiz var mı?

(bence var../ yoksa bu hasret neden tüter..? ..)

imgelerin izdüşümünde dansa kaldır beni
uyuklayan bedenimi uyandır
yüreğimi uçuklatan satırlarına sarıldım
hadi beni yeniden kandır

hala çocuğum sevdalarda
yalpalayarak yürürsem yüreğinde
ayağım takılıp da düştüğümde adını sayıklarsam
mimiklerim çıldırırsa seni görünce
beni bağışla
her şeyin sebebi hasretindendir

hangi geceydi
her gece miydi susuzluğum sarılmalara
gökten üç elma düştüğünde
biri de bana değmiş miydi
kaç yaşında fark ettim
unuttum
hatırladım kadın olduğumu
hangi şarkı kesti göbek bağımı
bağladı beni hayata
beni bu soruların cevaplarından tutar mısın

gecenin bilmem kaçı
aklımın kaçışı
sorgu sual dinlemiyor saatler
önce hangimizin yüreğinde yıldız kaydı

tuttuğum dileklerde unuttum kayıplarımı
kime baksam üzgün
ağlamaklı
yaralı
haydi gel
şu uzaklığın kopçasını tek bir hareketle çıkart üzerimden
şehveti bir bıçak gibi sapladım bedenime
göğüslerim değil
yüreğim dirileşiyor
sana öyle bakma demiştim
beynim tahrik oluyor

zaten kandıramadım geceyi
gündüzün koynuna girmek için hızla geçiyor
gecelelerde benim gibi sevgilim
sabırsız
isyankar
laf dinlemez
işin ucunda sevda olunca
saatleri bile saymıyor
.........
......
....

ama sen../..bir hüzzam makamında uyut beni
adını sayıklayan dudaklarımı ıslat
gözlerimi güldüren renkli düşlerine sarıldım
haydi../..bana hikayemizi anlat



Pelin Onay
 
Tekerlekli Sandalye
Üst