Rampalara Görüntü Kirliliği Adı Altında İzin Verilmiyor

Okuduğum bir haber beni oldukca şaşırttı aslında buna şaşkınlıktan çok sinir halide denebilir. Bir insanın özgürce hareket edebilmesine görüntü kirliliği adı altında böylesi engeller koyulması akıllara zarar bir durum. Apartmanın basamaklarını tekerlekli sandalyesiyle ya kucakta inecek yada evden dışarı çıkmayacak ve buna bizim komşu dediğimiz belkide yıllarımızı birlikte geçirdiğimiz insanlar sebep oluyor. Belediye apartman sakinlerini ikna et rampa yapalım diye bir tutum sergiliyor apartman sakinleri ikna olmuyor peki bu çocuk ne yapsın?

İşte o haberin detayları




Engelli Kızın Apartman Erişilebilirliğine Komşu Engeli


Pendik'te Zehra Özer, akülü araba kullanan kızını beş basamaktan indirip kaldırmak zorunda. Çünkü komşuları apartman girişine rampa konmasına "görüntüyü bozar" diye izin vermiyor.



Dilara 11 yaşında serebralparsi hastası; akülü sandalye kullanıyor; sadece parmaklarını ve başını oynatabiliyor.



Pendik'te kiracı oldukları evin girişinde 5 basamak var; girip çıkarken ailesi akülü arabayı kaldırmak zorunda kalıyor.



Aslında sorunun çözümü çok basit; apartmanın girişine bir rampa koymak.



Ama ev sahibi komşular istemiyor. Bunun da nedeni çok basit; görüntü kirliliği.



"120 kiloluk arabayı nasıl kaldırayım?"



Dilara'nın annesi Zehra Özer, "Ben 54 kiloyum kızım 52 kilo, akülü araba ise 70 kilo nasıl kaldırayım" diyor.



Özer, apartmandaki ev sahiplerinin görüntüyü bozacağı için kesinlikle rampa yaptırılmasına izin vermediğini söylüyor.



"Biz kiracıyız onlar ev sahibi. 'Sen dün geldin ne hakla bunu yaptırıyorsun. Buraya gelirken girişi görerek geldin' diyorlar. Ama giriş katı boş olan en yakın ev orasıydı mecburdum."



Aile, Pendik Belediyesi'ne de başvuruyor; belediye "apartmandakiler razı olursa biz yaptırırız" diyor ama ev sahipleri ikna olmuyor.



"Yasalara göre zaten girişler düz olmalı"



Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu, yasalara göre zaten apartman girişlerinin asansöre kadar olan kısımlarının engellilerin erişimine uygun olması gerektiğini belirtiyor.



"1997 tarihli İmar kanunu bütün apartman girişlerinin herkesin kullanacağı şekilde asansöre kadar düz ayak olması gerektiğini açıkça söylüyor. Ama uygulanmadı. 2005'te çıkan Belediyeler Kanunu'na da bu kondu.



"Mimarlar buna göre çizim yapmalı mühendisler buna göre uygulamalı. Belediye de ruhsat verirken bunu dikkate almalı. Dilara, komşuları yüzünden evden çıkamıyor, belediye yüzünden de sokaklarda gezemiyor. Çünkü Pendik'te cadde ve sokaklarda rampa yükseklikleri ve genişlikleri uygun değil.

.............Evet ya doğru bi.. konuya değinmişsiniz rampalar çok sorun oluyo engelli arkadaşlarımıza kökünden kazımak lazım....Bu binalar yapılırken mütahitlerin daha duyarlı olması lazım..

Selam Arkadaşlar,

Haberi üzülerek okudum ama ne yazık ki hiç şaşırmadım. Aslında suç kimde onu düşünüyorum. Engelli binalara ruhsat veren belediyelerde mi? sadece sağlıklı insanların kullanımı için yapılmış binaları tasarlayan ve bunları satışa sunan mütahitlerde mi? çevre düzenlenmesi ve binaların kullanımının sadece engelsizlerin yaşaması için olmaması gerektiğini hesaba katmayan mimar ve mühendislerde mi ? Engellilere bakış açısında mı? Bu komşu örneğinde olduğu gibi engelliliğe yaklaşım bilincine sahip olabilmeyi bırakın da empati bile kurmaktan yoksun hani adı sözüm ona insan denilen komşu sıfatında mı? sorun kimde ? engeller nerede başlıyor ? asıl sorun bu...

Bu sadece bir haber ve yaşananlar aslında bu ülkenin her ilinde, her caddesinde, her sokağında fazlasıyla varolan, hayatın içinde tüm çıplaklığıyla gözüken ama yok farzedilmek istenen bu toprakların utanç verici gerçekleri..şimdi buradan Pendik belediyesini yada o komşuları suçlamak kolay ama sorunun çok daha fazla bir kesimi kapsadığını ve asıl suçluların bu engelli düşüncelerle tasarlanmış binaların yapımında rol oynayan herkes olduğunu hatta bütün bunlara gözyuman devletin bile ne yazık ki engelli vatandaşına sahip çıkamaması işte bana göre en acısı da bu...

Eskiden olsa ne çok kızar öfkelenirdim böyle bir haberi okuduğumda hoş hala aynıyım ve günlerdir isyanımın dinmesini ancak öyle yazabileceğimi düşünüyordum. Ama yok dinmiyor işte ne yapılan haksızlıklara karşı ne de benim güzel yurdumun güzel insanlarının bu kadar duyarsız ve empatiden yoksun olmalarına duyduğum öfke dinmek bilmiyor.

Aslında biz engelli değil, binalarda ve yollarda gerekli düzenleme yapılmadığı için engellenenleriz. Bizleri sosyal yaşamda, eğitim sürecinde ve iş yaşamında engellemelerine bir şekilde çaresiz kalabiliyoruz ama bu engellenme insanın evi gibi oturduğu yada oturacağı mülkü gibi mahremiyet ve ayrıcalık taşıması gereken ve bir şekilde rampa olmadığı için küçücük bir kız çocuğunun kocaman dünyasını sadece evinin duvarlarıyla sınırlandırılmak istenircesine özgürlüğünü elinden alıyorsa işte bu noktada çok üzgün ve çaresizim. Şu an sadece duygularımın binde birini ifade edebiliyorum. Sorunu çözmeye yönelik aldığım tüm eğitimler bu noktada ne kadar da yetersiz kalıyor ve ben sadece diyebileceğim tek şeyi söylemekle yetiniyorum.

Engellilere bakış açısının, düşüncelerin ve yüreklerin değişmesi halinde tüm sorunların ( bu rampaların aslında görüntü kirliliği olarak görülmesi bir yana yasal zorunluluk olması gerektiğini anlatabilmek ve bunu başarabilmek ) çözümüne ulaşılabileceğini düşünüyorum.

Engelsiz bir yaşam için en başta engelsiz bakış açıları ve engelsiz düşünceler dileklerimle,

...............Merdivenin koca basamakları görüntü kirliliği olmuyoda ;zaten doğru dürüst yapılmayan rampalarmı görüntü kirliliği oluyo bende bunu anlamıyom..(DA)..Doğru dürüst yapılmıyo derken bazı rampalardan bırak engelliyi sağlam vatandaş bilem zor çıkıyo walla öle benim başıma geldi mesela rampayı çok AŞIRI DİK YAPMIŞLAR BENDE MERDİVENDEN çıkmak zorunda hissettin GENDİMİ..ÖLE YANİ MALESEF..Bu konuya biraz daha dikkat edilmeli diye düşünüyorum ben deniz..VE DE MÜTAHİTLER..