Sağırlaşmış Vicdanlar.!

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Empati kurmayı bilmek, yaşamın sadece bizim için değil; başkaları için de zor olabileceğini anlamamızı sağlar. Bu sayede, bir başkası için iyi ve gerekli olanın ne olduğunu bilebilir, tahmin edebilir ve yapabiliriz. Kendimizi bir başkasının yerine koyarak, hayatı tekrar gözden geçirdiğimizde karşılaşılan zorluklar, bizim gerçek biz olduğumuzda karşılaştığımız zorluklarla karşılaştırıldığında hangisi daha ağır basıyor?

Hangisinin daha ağır bastığına, basacağına kim karar veriyor?

- Vicdanımız!

Böylesi bir karşılaştırma yapacak düzeyde empati yeteneğimiz varsa, bu verileri doğru şekilde analiz edecek vicdanımızın da olması gerekir. Eğer, vicdanımız körelmişse; istediğimiz kadar empati yapalım, gelen sonuçlar doğru analiz edilemeyecektir..
Körelmiş bir vicdan, hep en mağdur olanın biz olduğumuzu, bizim aslında yardıma ve ilgiye muhtaç olduğumuzu savunacaktır. Ve her zaman birşeylere ihtiyaç duyan insanoğlunun bitmek tükenmek bilmeyen doyumsuz isteme gücünü bencilliğiyle doyurmaya çalışırken, vicdan "torpilin en büyüğünü" kendisine yapacaktır.

Peki gerçekten empati yapabiliyorsak, gerçekleri neden göremiyoruz? Kamu alanlarının engelli vatandaşların kullanımı için düzenlenmesini, engelli vatandaşların sosyal hayat içerisinde kimseden destek almadan, kimseye değil sadece devlete teşekkür ederek yaşamasını neden sağlayamıyoruz? Neden insanlar bu konuda yeteri kadar duyarlı olmuyorlar? - Olamıyorlar?

Kendimizi engelli birinin yerine koyalım, hergün birilerine muhtaç olarak özel ihtiaçlarımızı giderdiğimizi düşünelim.. Ve bu mücadeleyi verirken biz, bir başkalarının hayatlarını idame ettirmede kimseye muhtaç olmadığını düşünelim.. Ne hissediyoruz?
Gerçekten empati kurabiliyor muyuz?

Kurabiliyorsak neden bilinçli bir şekilde engelli vatandaşların haklarını savunamıyoruz? Genel seçimlerde, miting meydanlarında hiç bir parti lideri engelli vatandaşlar hakkında yapmayı planladığı projelerinden bahsetmiyor?

Yoksa engellileri, yalandan bile olsa seçim vaadleri vermeye değer görmüyorlar mı?

Bu eksikliği neden kimse göremiyor? Neden kimse çıkıp bir mitingde'de demiyor: Hani senin engelli vatandaşların? Hani senin onlar için yapmak istediğin projelerin? Türkiye'de sanki engelli sorunları yokmuş gibi davranarak seçim kazanamazsın!
Ama hayır, vatandaş duyarlı olmadıkça; onları yönetmeye talip olanların bu konuya ilgi göstermesi beklenemiyor. Aslında ülkenin ileri gelenlerinin daha atılgan, toplumu yönlendirici davranışlar projeler içerisinde olması gerekir. Malesef içe kapalı bir ekonomi olduğumuz gibi aynı şekilde içe kapalı bir toplumuz. Ve bizleri yönetmeye niyetlenenler, bizlere sadece bizlerin hayal edebildiklerini vaad ediyorlar.. Peki ya hayal edemediklerimiz?

Bir söz vardır, ağır olabilir biraz ama tam yeri geldiği için yazmadan geçmek olmaz. ''Öküzün hayali sürdüğü tarla kadardır''

Bizler hayallarimizi geniş tutmak zorundayız. İnsan olmanın, vicdan sahibi olmanın gereklerini yerine getirmeliyiz. İnsanlarda vicdan yanlış çalışıyorsa bu vicdanı doğru çalışır hale getirmek zorundayız. Eğitim sistemimizle, gençlerimizle insanları doğru noktalarda tepki vermeye ve çözüm istemeye istekli hale getirmeliyiz. Engelli sorunları başta olmak üzere, daha ne kadar üstü örtülmüş çözülmeyi bekleyen sorunlar varsa, hepsi için gerekli mücadeleyi verebiliyor olmamız gerekir.

Milletler hak ettikleri gibi yönetilirler. Türk milleti, engellisine, köylüsüne, gencine, yaşlısına, çocuklarına sahip çıkamayan bir millet olmamalı...
Engelli haklarını arayış da daha disipline, daha amaca uygun ve kararlı bir şekilde hareket etmenin zamanı geldi!
 
F

Fırtına

Guest
engelli haklarını arayış da; daha disipline, daha amaca uygun ve kararlı bir şekilde hareket etmenin zamanı geldi.!

engelli insanlara yönelik; her gün yeni bir haber ''duymaktan/görmekten..'' üzüntü duyuyorum artık.!!! tüm engelli insanlara sesleniyorum; zaman; ben/sen değil, biz olma, birlik olma zamanı.!!!
 

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Vicdanı anlamak isteyenlere Dostoyevski'nin, "suç ve ceza" adlı romanını okumasını öneririm. İnsanlığın sınırlarını tayin eden vicdan sorunsuz bir dünya utopyasının gerçeğe dönüşmesi için biricik yoldur.

Vicdan'dan bu kadar bahsettikden sonra Baytiyar vahapzade'nin "vicdan" konulu şiirini paylaşmak isterim:

Vicdan

İki yolun ayrımında ben durup
Gah o yandan, gah bu yandan korkarım
Devden değil, sinek kadar gücüyle
Ben kendini dev sayandan korkarım
Hakk evinde hak divanı kurulmuş
Her kazancın öz kıymeti sorulmuş
İddiası boynumuza yük olmuş
Bağışlanan şeref şandan korkarım

Bu dünyadan umacağım mizandır
Korktuğum kes bu mizanı bozandır
Tok herifin kudurması, yamandır
Acandan yok, ben doyandan korkarım

Uyarsak biz nefs adlanan elçiye
Tükürürüz vicdan kesen ölçüye
Odur veren düz, kıymeti her şeye
Vicdanından korkmayandan korkarım


Bahtiyar Vahabzade
 

münocan

Üye
Üye
Katılım
Haz 3, 2011
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Engelli olmak herşeye engel değildir demeyi okadar çok isterdim ki ama engelli olmak bir çok şeye engeldir ülkemezide ...
 
F

Fırtına

Guest
polyanna (gerçeklerin sert yüzünü görmezden gelerek, bardağın dolu tarafından bakma eylemidir.. bazı durumlarda işe yarar olsa da, bir çok zaman hayalperestlik ve saflık boyutunda kalmıştır..) misali düşünürsen; ''engelli olmak herşeye engel değildir..'' düşüncesi hakim.. ama bir de gerçekci düşünürsen; acı gerçekler yüzümüze tokat gibi çarpıyor.!!!
 
Tekerlekli Sandalye
Üst