Sakatlık kötü bir şeydir düşüncesi!

Düşünen Adam

Üye
Üye
Katılım
Haz 21, 2010
Mesajlar
7
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Hafta sonu tatilini fırsat bilerek o pazar kardeşimle gezintiye çıkalım dedik.
Dış görünüşü ramboya andıran 1.90 boyunda 95 kg lık kardeşim tekerlekli sandalyeme dehhhhh deyiverdi. Merdivenlerin başına gelince beni kucağına alarak otomobile bindireceğini zannediyordum (ki her zaman öyle yapardı.)

Ama bu sefer beni kucaklamak yerine tekerlekli sandalyemle birlikte beni merdivenlerden indirmeye başladı.

Ulan ne oluyoruz demeye kalmadan merdivenleri yarılamıştık bile. O an bildiğim tüm küfürleri etmeye başladım.
Kardeşim hiç oralı bile değildi. Hatta pişkin bir tavırla

- Seni öldürüp mirasına konmayı planlıyorum. Diyerek berbat bir espiri bile yapmıştı.

Çok şükür kafa kol kırmadan merdivenleri inmiş otomobilin ön koltuğuna oturmuştum.
Carşıda bir saat kadar otomobille tur attıktan sonra şehrin en büyük ve güzel parklarından birinde soluğu aldık.

Hava çok sıcaktı ve bu sıcakta yapılabilecek en güzel şey parkta oturup serinlemekti. Bizde yapılabilecek en güzel şeyi yapmanın huzuru içerisinde çaylarımızı yudumlarken kardeşim bana dönerek
- Benim az işlerim var. Sen oturadur yarım bilemedin bir saate burda olurum diyerek uzaklaştı.
Kardeşime çaktırmadım ama aslında beni yalnız bırakmasına sevinmiştim bile. Tekerlekli sandalye kullanan biri olarak sokağa çok çok nadir çıkabiliyorum. Ve çıktığımdada yalnız kalmak istiyorum. Şimdi istediğim olmuştu. Rahat rahat etrafı izleyebilir bu arada gözüme düzgün fizikli bir hatun kişi kestirirsem çaktırmadan dikizleyebilirdim.

Garsona bir çay getirmesini daha söyledim. Çayım geldi sigaramıda yaktım. Tam bir keyif hali içerisindeyim...

Park a gelenler çıkanlar yeniden gelenler yeniden çıkanlar... Hızlı bir akış vardı. O esnada hemen yan masama 30- 35 yaşlarında genc bir bayanla kızı olduğunu düşündüğüm 6-7 yaşlarında bir çocuk geldi. Sarı saçlı mavi gözlü çocuğa istem dışı bir gülümseme yolladım. O da bana bakıyordu. Bir süre sonra bakışları tekerlekli sandalyeme yoğunlaştı ve annesinin kolunu cekiştirerek
- Anne anne amca neden tekerli iskemlede oturuyor. Dedi...
Annesi çocuğa eğilerek kısık bir sesle
- Kızım o amca sakat
Çocuk
- Sakat ne demek anne
Anne
- Sus kızım adam ona sakat dediğimizi duyarsa üzülür. Dedi..

Kendime sakat denilmesine üzülmezdim. Hiçde üzülmedim aslında. Sakatlığı bir şekilde kabullenmiş birisiydim. Ama annenin sakatlığı tarif ederken çocuğa kullandığı “sus kızım adam ona sakat dediğimizi duyarsa üzülür” kelimesi beni üzmüştü...

Neden üzdüğüne gelirsek. Belliki çocuk hayatında hiç tekerlekli sandalye kullanan bir engelli görmemişti. Ve gördüğü ilk engelli kişiyide annesi ona. Yanlış tanımlamıştı.

Sakatlık kötü bir şeydir. Öylesine kötüdür ki bir sakata sakat denmesi bile onu üzer. 6-7 yaşındaki genç bir beyne bu bilgiler kazınmıştı.
Anne çocuğa sakatlığı sakatları daha doğru bir tanımlamayla anlatabilirdi diye düşünürken daha sonra annenin sakatlık hakkında bilgisi varmı ki sorusu aklıma geldi ve düşünmeyi bıraktım.

O pazar keyifle başlayan gezi serüvenim tatsız bir anıyla son bulmuştu.
 
F

Fırtına

Guest
-Anne anne amca neden tekerlekli iskemlede oturuyor. Dedi...
Annesi çocuğa eğilerek kısık bir sesle;
-Kızım o amca sakat!
Çocuk;
-Sakat ne demek anne?
Anne;
-Sus kızım, adam ona sakat dediğimizi duyarsa üzülür. Dedi..



eee, şimdi bu çocuk büyüyünce biz sakat!lara bakış açısı nasıl olacak?! (nasıl olmasını bekliyoruz) annesinden aldığı yanlış tanımlamayla o'da kendi çocuklarını öyle yetiştirecek.. yanlış tanımlama çocuktan çocuğa 'zincirleme' devam edecek.. bilinçsiz ebeveynler çocukları engellilere karşı böyle aşılıyor.. ve sonuçta engelli/engelsiz ayrımı portresi çıkıyor.. bizi üzen engelimiz değil aslında.. bu düşüncede olan insanlar üzüyor.. ayrımcılık üzüyor..

ne diyoruz hep birlikte; EĞİTİM ŞART!!!
 
Tekerlekli Sandalye
Üst