Sanatla terapi

  • Konuyu başlatan mavibalina2012
  • Başlangıç tarihi
M

mavibalina2012

Guest
Sanat, günü geldi dünyada günü geldi ülkemizde hor görüldü, küçümsendi…Her ne kadar sanatçıların kişilik özelliklerinin toplumun diğer kişilerinden farklı özellikler taşıması bunda etken de olsa olayın bir de maddi boyutu vardı… Sanat yenilmezdi içilmezdi o yüzden gerekli olmayan şeylere paha biçmek, para vermek de anlamsızdı…Tüm ihtiyaçlarımız karşılandığında neden mutlu olamayız o vakit?...İçimizde hep bir şeyler vardır tam yaklaştım dediğimiz zaman kaçırdığımız…Duygular olmazsa yaşamın önemi kalır mı?...Duyguların en etkin kullanımıdır sanat…Var olanı dökmek değil, dökerken de kazanabilmektir…Kazanç sadece maddi anlamda olsaydı milyonları olanlar hep mutlu yaşarlardı oysa ki…Hani okurken basitçe geçeriz ya çok ünlü bir ressamdı ama bir tablosu bile yaşarken satılmadı…Peki bu ressamın umurunda mıydı?...Bu şekilde düşünseydi bir daha da resim yapmazdı, bir daha kitap yazmazdı, bir daha film çekmezdi, bir daha tiyatro oyunu sergilemezdi…Ama sanat öyle bir sevgiydi ki, tüm yokluklara rağmen vazgeçelimeyecek kadar ulvi olan…Sanat kelimelerin gücüydü, söylenemeyen sözlerin dışa vurumuydu kelimelerin, çizgilerin büyüsüydü…Duyguların ifade ediliş şekliydi…



Sanatçının da kendine ait bir iç dünyası var, içinde volkanlar kopmasa volkanı nasıl çizebilir ki, volkan söndüğünde sağanaklarla etrafını nasıl dindirebilir nasıl söndürebilir ki…O yüzden farklıdır sanatçı eserleriyle baş başayken…Bu yazı, bu resim, bu çizgiler kendisine aittir ve bu buluşma öyle bir andır ki, dünyasında sadece kendisi ve bunları yapmaya iten duyguları vardır....Bir süre sonra kaptırır kendisini büyülü dünyasına, gözü kimseleri görmez göremez…Her bir duyguyu kalemine, çizgisine aktardığında yaptıklarıyla bütünleşir, kendisinden gidenler ruhuna huzur ve dinginlik olarak geri döner…Kalemi kutsaldır yazmasına aracı olduğu için, paleti her bir rengine vurulduğu renk cümbüşüdür…Öfkesini dökmez aslında sanatçı sadece başlangıçta öfkelidir…Öfkede bir duygu olduğuna göre sürükler kendini bilinmezliklere…Attığı her çizgi üzüntüsünden bir parçayı söküp götürür dünyası tamamen resmindedir artık…Her çizgi biraz daha kendine yakınlaştırır biraz daha özüne götürür, özü göründüğünden farklı değildir ama duygular orada yoğunlaşmıştır ancak oraya ulaştığında yalnız olmadığını görür duygu selinin kapılarını araladıkça…Neler saklıdır oralarda söylenmemiş sözler, dokunulmamış çizgiler, yaşanmamış masallar...İçlerinden birini alır sanatçı bir daha tekrar bu kapıyı araladığında aldığından daha fazla kalabalıklaşmış olduğunu görür içerisinin, servetine servet katılmıştır…Yapar, çizer, yazar bir bakar ki, farkında olmadan tamamlanmıştır hikayesi…Duygular kendinindir, renkler, kalem, fırça her şey kendisine aittir ne zaman ki bunlar paylaşılmıştır artık kendisine ait olmaktan uzaklaşır…Her bakan her okuyan kendisinden bir şeyler bulur bir şeyler katar…Anlatmak istediğiniz bu değildir belki ama bir başkası anlatmak istediğinize farklı anlamlar yükler, farklı anlamlar katar…Kişisellik artık biter yaptıklarınız başkalarının olmuştur onların yorumları farklı renklilik ve birliktelik katar…Başlangıçta tek kişi olarak çıktığınız yola artık başka yolcularda eklenmiştir…Gönül tekneniz her gün dolup dolup taşar…İşte o zaman diyemezsiniz bu benimdi diye sadece uzaktan ama keyiflice izlersiniz siz de o teknenin meçhul bir yolcusu olmuşsunuzdur artık, kaptan nereye sürüklerse sizde oraya gidersiniz…Ancak her liman her durak sizin için yeni bir keşiftir, yeni bir başlangıçtır…Susarsınız herkes konuşmuyorsunuz sanır oysa iç sesiniz hiç dur durak bilmez…Belki önünüzden çığlıklarla geçen martıya dair bir şeyler karalıyorsunuzdur belki de denizin dalgaları gönül duvarlarınızı tırmalayıp kapınızı aralıyordur…Siz bütünün parçasıyken parçalarla bütünleşmek muhteşemdir…

Sanat birleşimdir, sanat bütünleşmedir, sanat varoluştur…Sanat evrenseldir hiç tanımadığınız bir insanla gönül köprüsünde buluşmadır…Sanatın yaşı yoktur, hep gençtir senelerce yaşasa bile hala dimdik ayaktadır hala o berraklık da ve duruluktadır...Sanat birlikteliktir gün gelir tek bir sözcükte bulursunuz yaşamınıza dair izleri, gün gelir tadı damağınızda kalan bir replikte…Söylenmemiş bir sözcük aslında tam da sizin için söylenmiştir tam da sizi ifade etmiştir…O halde hemen o kişiyle aranızda birliktelik oluşur öyle pamuk iplikleriyle kurulan bağ değildir aranızdaki aniden oluşuveren kördüğümdür artık uğraşsanız da çözülemeyen…

Sanat bir terapidir hem de en ucuzlarından…Atılan ufacık bir çizgiyle bile etkisini gösteren…Susmayan satırlara kısacık bir eklentidir…Sanat öyle bir terapidir ki, danışmana bile ihtiyaç duyulmayan…Tek ihtiyacınız içinizde susmayan sürekli konuşan duygularınızı örselememektir…Bırakın konuşsunlar onlar ne zaman susarlar işte o zaman özünüzde susmuştur, gönül gözünüzde…
 

İskender Durgun

Üye
Üye
Katılım
Eyl 4, 2010
Mesajlar
599
Tepkime Puanı
0
Puanları
16
Yaş
57
Çok güzel, kalemine yüreğine sağlık.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst