Şiddet Gören Kadınların Yetiştirdiği Çocuklar da Şiddette Eğilimli Olabiliyor

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Kadına uygulanan şiddet aslında okadar derin bir konu ki bir tek kadınla sınırlı kalmayıp tüm aileyi etkisi altına alabilen toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Ciddi bir konu olmasına rağmen malesef ki oldukca hafife alınıp sadece uzaktan bir göz olarak kalmaktayız. Geçmişten bugüne kadar bu ciddi ve hassas konunun önüne geçilememiş ve hala şiddet mağdurları görmekteyiz. Zincirleme giden bir sorun olan şiddet tıpkı miras gibi çocuklarımızada kalmakta olduğunu uzman psikolog Nihal Araptarlı öyle güzel açıklamış ki şimdi hep birlikte uzmanımızın bu konu hakkındaki yorumlarını inceleyelim. Şiddetin aslında nasıl büyük sorun olduğunu yazımızın devamında görebileceksiniz.


10592657_10152251155341583_4271909050765417316_n.jpg

İnsanoğlu, zihinsel olarak gelişmesine karşın fizyolojik olarak hala ilkel çağlardaki dürtüleriyle varlığını koruma çabasını sürdürmektedir. İlkçağlardaki dürtüsel ve varlığın tehdit altında olduğu durumlarda varlığı korumaya yönelik bir savunma davranış olan şiddet, günümüzde hiçbir fiziksel bir tehdit unsuru olamayacak bireylere karşı gösterilmektedir.

Şiddet eğilimli birey, çevresindekileri kontrol ederek, gerçekte olmayan gücünü “kanıtlama” çabasındadır. Çünkü şiddet, kendini zayıf, yetersiz, güçsüz hisseden kişinin en önemli savunma silahıdır. Bu silahı ancak kendinden daha güçsüz gördüğü kişiler üzerinde kullanarak içindeki zayıflığı kamufle etmeye çalışır. Dolasıyla günümüzde en çok şiddete maruz kalan kişiler, fiziksel olarak daha zayıf görülen kadın ve çocuklardır.

Kadınlar daha çok bir aile bireyi tarafından mağdur edilmekte olup bu kişiye duygusal ve ekonomik olarak bağlıdırlar. Bu bağımlılık onların şiddete karşı durmalarına engel olurken, fiziksel ve duygusal olarak zarar görmenin sonucu oluşan doğal öfke, kızgınlık, nefret duygularını kendilerinden daha güçsüz ve kendilerine bağımlı bireylere aktarırlar. Çünkü şiddetin yönü, doğadaki tüm canlı varlıklarda olduğu gibi insanda da güçlüden güçsüze doğrudur.

Anne babasından şiddet gören çocuk, kardeşlerine ve arkadaşlarına; eşinden şiddet gören kadın da çocuklarına şiddet uygulayacaktır.

Her ne kadar, şiddet denildiğinde vurmak, dövmek gibi fiziksel saldırganlık davranışı anlaşılsa da aşağılamak, küfür etmek, kişinin kendine saygısını, güvenini azaltan, korku yaratan pek çok davranış da en az fiziksel şiddet kadar bazen daha da fazla bireye zarar veren tutumlardır. Bu açıdan baktığımızda şu anda her dört kadından birinin şiddete maruz kaldığı hakkındaki genel bilgimiz daha yüksek oranlara doğru değişirken, bu kadınların çocuklarına yöneltecekleri olumsuz duygu ve davranışları da toplumdaki şiddet mağdurlarının sayısını kat be kat artıracaktır.

Varlığın korunmasına yönelik temel dürtü olan saldırganlığın, uygun olmayan durum ve biçimde ortaya çıkmasında en önemli etken öğrenmedir. Şiddete eğilimli bireylerin aile öyküsünde aile içi şiddetin yoğun olduğu görülmektedir. Babasının annesine şiddet uyguladığını görerek büyüyen erkek çocuk eşine aynı tutumu doğal olarak sergilerken, kız çocuk da eşi tarafından uygulanan şiddete karşı sessiz kalmayı doğal olarak kabul edecektir.

Şiddet mağduru olarak görülen kadın, gücünün yetmediği babasına ve eşine karşı gösteremediği temel savunma dürtüsünü kendinden daha güçsüz kardeş ya da çocuklarına yönlendirerek şiddetin diğer nesillere aktarımında etkin rol alır. Çocuklarına fiziksel şiddet uygulayan kadınların hiç de az olmayan oranı yanında çocuklarına fiske bile vurmadığını söyleyen ancak olumsuz duygusal yüklenmelerle çocuklarında değersizlik duygusu yaratan birçok anne vardır. En temel gereksinimi olan ilgi ve sevgiyi yeterince görmeden, kendini değersiz ve önemsiz hissederek büyüyen bir çocuk, içindeki değersizlik duygusunu kendinden güçsüz gördüklerini ezme, aşağılama çabasıyla bastırmaya çalışacaktır.

Dolayısıyla şiddet, sadece muhatabı olan kadını değil onun yetiştireceği nesilleri de etkileyen çok daha geniş açıdan bakılıp, detaylarıyla ele alınması gereken toplumsal bir sorundur.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst