Sinemanın Doğuşu

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Sanatın doğuşundan bu yana insanoğlu,gözleriyle algıladığı dünynın görüntüsünü resim ve heykelle yakalamaya çalışmıştır. Ortaçağda ve daha sonra Rönesans'ta Leonardo da Vinci'nin ( 1452-1519) kamera obscura sı gibi karanlık oda yöntemleri ile nesnelerin bir duvar üzerine görüntülerinin yansıtılması sağlanmıştır.

Büyülü fener herzaman insanları hayallere yöneltti bu gösteri buluşlarının artmasıyla birlikte çeşitli sahnelerin daha nitelikli biçimde perdeye yansıtılarak seyredilmesine imkan verdi. 1798 de Belçikalı gölge oyunları ustası Robertson küçük bir salonda görüntü oyunlarını sunuyordu. Fransız Emile Reynaud (1844-1918) gibi mucitler sayesinde sabit görüntüden hareketli görüntüye geçildi Niepce (1765-1833) yıllarında ilk fotoğrafla görüntüyü sabitleştirirken XIX.yüzyılın sonlarından itibaren araştırmacılar hareketi aktarma çabasına giriştiler.

Ve bu girişimle birlikte görüntü kaydetme ve yansıtma araçlarının geliştirilmesininde film üretiminde çalışan insanların keşifci ve icatcı ruhları sayesinde Fransız, Alman ve Amerikan olmak üzere üç vatanlı ilk sinema makinesi SİNEMATOGRAF doğdu.

Teknik gelişmelerin sonucu olan sinematograf, kişilikleri ve olayları yansıtmadaki özgünlüğü sayesinde XX.yüzyılında yedinci sanat haline gelecekti. Teknik ile samat'ın birleşmesi, bir çeşit hokkabaz denilebilecek gölge oyuncuları tarafından sunulan panayır eğlencesinden dünya çapında dev bir sanayinin yönettiği karmaşık ve kapsamlı yapımlara dönüşen yeni bir gösteri biçimi yarattı.

SABİT GÖRÜNTÜDEN KESİKLİ GÖRÜNTÜYE
Bu cesur öncüler tıpkı sihirbazlar gibi önce cam sonra kağıt üzerine aktarılan desenlerin boyalı görüntülerini aydınlatılmış bir duvar üzerinde göstermeyi başardılar.

Birbirini izleyen sabit görüntüler insanları şaşırtıyor veya eğlendiriyordu iki görüntü arasındaki bağlantıyı kuran ise seyircinin hayal gücüydü. 1828 de Belçikalı fizikci Joseph Plateu görsel etkinin belirli bir süre sürdüğünü keşfetti. Bir ışık duyumu bu ışığın sönmesinden sonra bile retina üzerinde hemen hemen saniyenin onda biri kadar kalıyordu.Bu saptamadan sonra bir mekanda geçen bir sahneyi anlatan kesikli görüntüleri art arda yansıtmayı sağlayan çeşitli araçlar üretilecekti. Görüntüler yeterince hızlı gösterilmeleri halinde birbirini izleyen sabit görüntülere göre çok daha canlı genede göze kopuk, kopuk gelen görüntülere dönüşüyordu.

Plateunun buluşu olan FENAKİSTİSKOP güçlü bir ayna çemberi önünde geçen kağıt şerit üzerinde değişik görüntülerin birbirini dairesel olarak izlemesiyle hareket oluşuyordu. Reynaud gösteriyi uzatabilmek için çıkrığa sarılmış art arda gelen delikler üzerinde bir çark aracılığıyla ilerleyen daha uzun bir şerit geliştirdi. Filmin atası böylece doğdu.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst