Şizofreni teşhisi almış birine nasıl yardımcı olabilirsiniz?

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,056
Tepkime Puanı
91
Puanları
48
1- Hastalık -Şizofreni- nedir önce onu öğrenmelisiniz.
Bunun için İnternet ortamında bilgi edinebileceğiniz bir sürü site var günümüzde. Youtube’da şizofreni yazınca izleyebileceğiniz tanıtıcı belgeseller de mevcut.
2- Hasta eğer şizofreni hastalığına yakalandığını kabul etmişse yolunuzun zor kısmını almışsınız demektir.
Bu durumdaki hasta ilaç tedavisinin faydasını kabul edecek ve gerçekten hastalığını kabul etmişse ilaçlarını içmemezlik yapmayacaktır.
3- Hastaya, hastanın niteliklerine uygun bir iş, bir uğraş bulmak ve bundan zevk alabilmesini de sağlamak diğer girişilecek eylem olmalıdır.
Bunu yapabilmek, bunun olabilmesi için ilaçlardan beklenen faydanın sağlanmış olması, hastanın da bu iş’ten, bu uğraş’tan zevk alıyor olması lazım gelir.
Çoğu vakada(%25?) ilaçla bile tedavi sağlanamadığı için hastayı yönlendirdiğiniz iş/uğraş zevk vermez ve beklenen fayda da sağlanamaz olur.
Hasta ancak kendini iyi hissettiğinde kendi iç dünyasından çıkıp dış dünyayla/hayatla ilgilenmeye başlar.
Bu uzun zaman alabilir: bunun için emek, para, özveri, uygun ortam ve daha pek çok şey gerekebilir/gerekecektir.
4- İlaç tedavisi iyi oturtulmuş, sosyal aktivitelere katılan bir şizofreni hastasına bu yeterli gelmez çoğu zaman. (Ki Akıl hastanelerinde kalan hastalarda bu duruma gelmiş hastalar çoğunluktadır.)
Onun (şizofreni Hastası) yaşama devam etmek, İnsanların arasına karışmak, gezmek, yemek-içmek vb. her bireyin istediği arzularını karşılamak istemesi normal karşılanmalıdır. Ve bu da çoğu hasta için mümkündür.
5- Tüm sayılanlara ilave olarak yakın dönemde öğrendiğim Beslenme alışkanlıklarının ve OMEGA 3 takviyesi kullanmanın da bana olan olumlu katkılarını da belirtmeliyim.
Karatay diyeti sayesinde Artık ekmek ve şekerin sadece şizofreni hastalarına değil normal bireylere de iyi GELMEdiğini gözlemledim.
Bu konuyla ilgili bulduğum yazıları ise bu sitede paylaştım.
Alta yapıştırdığım başlıktan okuyabilirsiniz.
Birgün şizofreni hastalığına kalıcı bir tedavi bulunacağına da inancımın tam olduğunu belirtip noktayı koyayım.
Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Saygılar..
http://engelliler.gen.tr/f67/ekmek-ve-seker-kullaniminin-sizofreni-hastaligina-etkileri-28037/
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,056
Tepkime Puanı
91
Puanları
48
Hastanede kaldığım üç yılda yüzlerce şizofreni hastası gördüm.
Onlarcasıyla konuştum. Burada yazıyorum ama, internete erişebilen hemdertlerimden burayı takip şansı olmayan binlerce hasta olduğu da aklımın bir köşesinde.
En naif, yetenekli, zeki ve daha birçok benzer sıfatı haiz insanları seçen bir hastalık şizofreni. Kendilerinin ve yakınlarının da bunu anlamasını arzu ederim.
Bir çocuğun gelişmesi/büyümesi gibi emek verilip sonuç alınabilecek bir rahatsızlık olduğunu da söylemeliyim.
Bu Hastalıkta kritik bir dönem var. Hastanın hasta olduğunu kabul etmesi ile iyileşmeyi arzu etmesi arasında.
İşte bu süreç ne kadar kısa sürerse, hastanın iyileşmesi de o zaman başlıyor.
Eğer bir hasta bu aşamaya gel(e)miyorsa işler de pek yolunda gitmiyor malesef.
Yani parayla satın alınamayacaklardan olan ZAMAN, bu hastalıkta belki de en mühim olan şey şizofreni hastaları için.
 

aysen16

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2015
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Merhabalar, bu baslik altinda acilmis bir konuya cok ihtiyacimin oldugunu soylemeden gecemeyecegim, insan bilmedigi seyden korkar ya hani sizofreni gibi insanin ic dunyasini ilgilendiren kendi basina bambaska karmasik bir ruh hali olduguna inandigim bu hastalik benide cok korkutmustu basta , cunku ilk bakildiginda cokta hos izler birakmiyor icerik itibari ile akillarda , yakistiramiyor insan hic en sevdigine ama en sevdiginin basina gelmeden de anlayamiyor baskalarini , bende en sevdigim varlik olan annem ile taniyorum su son gunlerde bu hastaligi, icimde korkudan cok merak var , tanimak bilmek ve onunla bilincli bir sekilde savasmak istiyorum, korkmanin bir faydasinin olmayacaginin farkinda olmak ve kabullenip onunla yasamayi bilmek istiyorum ,bu hastalik ile mucadele etmis birilerinden fikir alisverisi icinde olma gereksinimi duyuyorum ve burasi suan benim icin en Uygun yer sanirim...Cevabini kendi basima bulamadigim bir cok soru var kafamda mesela ilk olarak anneme nasil davranmiz gerektigi , o sizofren olmadigini ama piskolojik olarak bir ruhsal cokuntu icinde oldugundan dolayi bu hale geldigini dusunuyor, doktorun verdigi ilac recetelerini okuyup bunlar bana iyi gelmiyor diyor, ilac recetelerini saklamak yok etmek sorunu cozer mi ? Ilk bu hastaligin belirtilerini telefona gelen mesajlarin, reklamlarin, spamlarin… birileri tarafindan gonderildigini sanmasi ve bundan korkmasi ile gorduk, bu nedenle telefonununu kirdi kardesim , simdi benden yine telefon istiyor ve ben yeniden almaya korkuyorum teknolojiden uzak mi tutmak gerek yoksa yapmak istedigi herseyi yapmasina izin mi vermeli ? Cunku annem internetten bir insana her sey yapilabilecegine inanmisti. Bu hastaligin sizofreni oldugunu ona benimsetmeye mi calismali yoksa ruhsal bir hasalik deyip adini koymadan mi cozum aramaya devam etmeli ? Son zamanlarda cok para harcamaya basladi ve para harcamanin onun rahatlattigini dusunuyor ve ben o üzülmesin diye gonderiyorum bu yanlis mi ? Yani zamanla cocuklasip bu hastaligi kullanarak her istedigini yaptirmaya calisabilir mi ? Bu hastaliktan dolayi kisiliginde karakterin de bozukluklar olabilir mi ? Akilma suan icin gelmeyen bir cok soru var ama en cok merak ettiklerim simdilik bunlar cevabini bulabilirsem bana cok buyuk katkisi olcaktir, simdiden tesekkurler.
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,056
Tepkime Puanı
91
Puanları
48
Şizofreni araştırıldığında görüleceği üzere bir beyin hastalığıdır. Beyindeki bazı salgı bezlerinin veya bölümlerin (normalden daha az veya daha fazla hormon ve benzeri) salgılarındaki fazlalıklardan teşhis edilebildiği gibi(kan testleriyle.); EEG denen ve beyindeki çeşitli bölgelerin çalışma durumlarını/fonksiyonlarını ölçen bir çeşit bilgisayar taraması da teşhiste kullanılmaktadır.
Çok etkili ilaçlarla günümüzde, hastaların çoğunluğunda iyiye doğru bir gidiş sağlanabilmektedir.
Bu ilaçlar ilgili salgıların salınımını kontrol altında tutarak hastayı tedavi etmektedir. Ve bunu yapan yeni nesil ilaçların yan etkileri de yok denebilecek seviyelere gelmiştir.
Bu cümlelerden sonra Sn. Aysen Hanım’ın zatında ilgili herkese vereceğim tavsiyelerimi aşağı yazıyorum.
1- Hastanın takibini yapacak bir psikiyatr bulunup ondan yardım alınması iyi olacaktır. Maddi imkanları olanlar için bu uzman psikiyatrın kariyer sahibi (Doçent veya Profesör) olmasını tavsiye ederim.
Cep telefonunu aldığınız bir doktor (o an yanınızda olmasa bile) hastalıkla ilgili her konuda danışabileceğiniz bir rehber gibidir. Akılınıza takılan mevzuları ilk görüşmenizden önce bir kağıda/ajandaya yazıp gitmeniz de lehinize olur. Böyle bir rehber eşliğinde bu hastalığa çare aramak inanın siz hastaların veya hasta yakınlarının da işini hayli kolaylaştıracaktır.
2- Bazı durumlarda hastanın yatarak tedavisi gerekebilir. Buna da hazırlıklı olmalısınız. Sizi lüzumundan fazla olarak bir gün bile hastanede tutmayacaklarını söylemeliyim. Çünkü ‘şizofreninin en iyi tedavisi toplumun içinde olur.’ sözü de ülkemizde, bu hastalık için kabul edilmiş bir gerçekliktir.
3- Yukarda yazdıklarımı okuduktan(ve gereğini yerine getirdikten) sonra ilk paylaşımımın bir kıymeti olduğunu da hatırlatmalıyım. Yani iyi bir ilaç tedavisi oturtulmuş ve hastalığını kabullenmiş bir hasta için/ona ve yakınlarına yardım için bu başlığı açtım. İlaç tedavisini kabul etmeyen, teşhis konduğu halde buna inanmayan bir şizofreni hastası da zaten başlığın altındaki beş maddeyle ilgilenmeyecektir.
Son olarak:
Hastanın teknolojiyle alakalı TV, Bilgisayar veya başka uyaranlar yerine yakınlarının gözetiminde topluma karışması, yürümesi, dolaşması imkanlar ölçüsünde bazen de doğayla buluşturulması (pikniğe götürülmesi misal?) İyi olacaktır.
Hatta Şizofreniyle ilgili kurulmuş derneklerle iletişime geçilirse ve/veya Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerine kaydı yaptırılırsa ve oralarda da sosyalleşmesi sağlanabilirse daha hızlı sonuç alınabileceğini düşünüyorum.
Saygılar..
 

aysen16

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2015
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Annemin sürekli gidebilecegi iyi bir doktora ihtiyaci var oyleyse ilk olarak onu bulmamiz gerekecek ancak dogru doktoru bulmak cok kolay olmasa gerek...annem ilk önce Bursa Medical Park hastahanesinde özel bir doktora gitti o Doktor anneme OKB yani takinti hastaligi teshisi koydu ancak annem gördügü halisunasyonu anlatmamisti ben doktra mail yazip acikladim ve bana sizofren olabilecegini, ve yeniden degerlendirecegini soyledi ama kesin bir teshis doktorda koymadi, benim fikrim halisunasyon nedeli ile sizofren oldugu yönünde,doktor sonra maddi olarak daha az masraf olacagini dusunerek Devlet hastahanesinde bir doktora yonlendirdi oda beyin filmi cekmis ancak bir sorun olmadigini soylemis ilac verip tekrar gel demis annem recetleri okuyup teshisini kendi koyuyor ama bu hep vardi annemde hastaliktan sonra olan bisey degil uyku bozuklugu yasiyor ve bunu ilaclara bagliyor sanirim , ayrica sizinde soylediginiz gibi annemin gercekten sosyal olup birileri ile biseyler üretmeye ,zamanini dogru bi sekilde degerlendirmeye ve kafasini dagitmaya ihtiyaci var Bursa`da boyle aktif bir yer olup olmadigini arastirmamiz gerekecek . Bu topigi okuyup Bursada bizi yonlendirebilecekleri Doktor ve hobi edinilebilecek bir merkez bilenler yonlendirirlersede sevinirim. Cok anlasilir, yalin bir izah sekliniz var bu hastaligi yasayanlarin zeki ve iyi bir kisilige sahip oldugu konusunda size gercekten sonuna Kadar katiliyorum , cok tesekkur ederim verdiginiz bilgi ve gosterdigin ilgiden dolayi . Rabbim yardimcimiz olsun.
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,056
Tepkime Puanı
91
Puanları
48
Doğru doktoru bulmak çok da zor değildir aslında. Size telefonunu verip aradığınızda yardımcı olabilecek bir psikiyatr olması kafidir. Zor bir branş ama eminim çoğu doktor bu alanı kendi isteğiyle seçip uzmanlaşıyor.
Hastanın uyku sorunu çekmesi normaldir. Çoğu zaman bizler gündüz uyuyup, el ayak çekilince(dış dünyanın uyaranları azalınca) gece'leri daha severiz. Ben bir ara sabah 06:00 da yatıp öğleden sonra 16:30'da kalkmayı itiyat edinmiştim. Eğer hastanın gündüz uyumaması sağlanırsa geceleri uykusuz kalmasının önüne geçilecektir.
İlaç prostektüsü okuması normal bence. Ben de cep boy Tıp Terimleri Sözlüğü alıp prospektüste yazanları anlamaya çalışmıştım.
Bursada bir adres buldum ama dernek taşınmış da olabilir. Gitmeden telefon edip bilgi alın bence.

http://www.bursapsikiyatri.com/makale.php?id=78&k_id=263#.VtxjZn2LTIU

Son olarak bir de kitap tavsiyesi vereyim.

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri & En Sıradışı Vakalar - Dr. Gary Small | Kitapyurdu Yayıncılık ve İletişim A.Ş.

Acil Şifalar dilerim.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam aysen16,

Öncelikle anneniz için acil şifalar dilerim. Sizin adınıza ise inanın çok üzgünüm ama bir yandan da annenizin bu kadar duyarlı, bilinçli ve araştırmacı bir evlada sahip olmakla çok şanslı oluğunu düşünüyorum.

Şizofreni...hayatımın akışını baştan sona değiştiren bir hastalığın adı olmanın çok ötesinde benim bile hala hakkında okuyup, bilgi edinmeye varolan bilgilerimi geliştirmeye doyamadığım psikiyatrik hastalıklar içinde en çok ilgimi çeken konu :( Bu konuda bilinçaltıma yerleşmiş sonsuz bir araştırma arzusunu yenememiş olmanın verdiği bir yorgunluktan sonra sizin yazdıklarınızı okuyunca yeniden kendimi aynı sayfalarda buldum. Aslında doğru yerdesiniz ve konuda ki ilginiz, isteğiniz, kararlılığınızı takdir etmek isterim.

Sitemizin değerli yöneticilerinden biri olan unuttum.29 size elinden geldiğince yardımcı olacaktır bu anlamda onu da tebrik etmek isterim bu kadar paylaşımcı, içten ve yardımseverliği konusunda son derece samimiyet gösterdiği için.

İkinizinde yazdıkları çok anlamlı ve gerçekten çok da doğru aslında. Bazen insanlar nedenini bilmediği gerçeklerden korkarlar ve kaçmak daha kolay geldiği için mi bilinmez hastalıkla ilgili gerekli bilgileri öğrenmek yerine teşhisi bile reddetme eğilimine yönelirler. Bu konuda hastaların belki de en bilinçlisi, en duyarlısı olan Hakan'ı bir kere daha kutlamak istedim. Kendisine güveniyorum ve aslında size de güveniyorum annenize doğru tedaviyi en kısa zamanda uygulayacağınıza/uygulatacağınıza olan inancım tam. Ben yine fırsat buldukça nette şizofreniyle ilgili okuduğum metinleri burada paylaşmaya çalışırım ama yokluğumda annenizle birlikte sizinde yaşadığınız tedavi sürecini yine bu satırlarda paylaşmanız eminim bu hastalıktan muzdarip belki binlerce kişiye ışık tutacaktır.

Şu an okuduğum bu yazıyla bir kez daha tüm hastalara acil şifalar diler, anneniz için göstermiş olduğunuz iyiniyet, bilinçli yaklaşımınız adına teşekkür ederim.

NP İstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi hazırladığı şizofreni psikoeğitim el kitapçığıyla hasta yakınlarına önemli tavsiyelerde bulunuyor.

İşte şizofreni hastası yakınlarına hayati tavsiyeler.

- Şizofreninin nadir görülen bir hastalık olmadığını kabul etmelisiniz.
- Şizofreni hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi edinmelisiniz.
- Asla kendinizi suçlamamalısınız.
- Bu konuda sağlık profesyonellerinden yardım istemelisiniz. Bu kişilerin şizofreniyle mücadele konusunda sizinle işbirliğine istekli olmasına, hastalığı anlamanıza yardımcı olabilecek özellikte olmasına dikkat etmelisiniz.
- Şizofreni Dostları Derneği gibi, hasta yakını dernekleriyle bağlantı kurabilirsiniz.
- Şizofreni gibi karmaşık bir hastalıkla mücadele ederken sadece kendi doğru bildiklerinize göre davranmanın yetmeyeceğini kabul etmelisiniz. Hastanın yakınları olarak bu konuda eğitime ihtiyacınız vardır.
- Yakınları olarak sizlerin maruz kaldığı, giderek artan baskıların nereden kaynaklandığını düşünmelisiniz.
- Ailenin diğer üyelerinin gereksinimlerine de dikkat etmelisiniz.
- Şizofreni hastalığı olan yakınınız için kendinizi sınırsızca feda etmenin etkili bir bakım ve mücadeleye zarar verdiğini unutmamalısınız.
- Şizofrenisi olan yakınınızla sabahtan akşama kadar vakit geçirmenin size de yakınınıza da faydası olmayacağının farkına varmalısınız. - Özellikle evden dışarı çıkmanızı kolaylaştıracak hobiler edinmeli, arkadaşlıklar kurmalısınız.
- Kendi sağlığınıza dikkat etmelisiniz.
- Beslenmenize dikkat etmelisiniz.
- Yeterince uyumalısınız.
- Mümkün olduğunca yürüyüş yapmalısınız.
- Her gün kendiniz için belirli bir süre ayırmalısınız.
- Bir kursa devam edebilirsiniz.
- Üzüntü ve sorunlarınızı yakınlarınızla paylaşabilirsiniz.
- İmkanlarınız uygunsa tatile çıkabilirsiniz.
- Kendinizi suçlamaktan ve eleştirmekten kaçmalısınız.
- Aile içinde iş bölümü yapmalısınız.
- Ailenizin diğer üyelerini ihmal etmemelisiniz.
- Her şeye karşın hayatın devam ettiğini unutmamalısınız.
- Hem kendinizin, hem yakınınızın özgürlüğünü sağlayacak bir bakış açısı geliştirmelisiniz.
- Bu mücadelede başarıya ulaşan hasta yakınlarını diğerlerinden ayıran şeyin değişebilme ve olaylara farklı bakabilme yeteneği olduğunu unutmamalısınız.
- Kendinize özen göstermelisiniz.

AİLENİN TUTUMU NASIL OLMALIDIR?

- Gerçek dışı beklentilerden kaçınmalısınız. Bu hem size hem de hastanıza zarar verir. - Hastayı kendi bakımı ve diğer becerileri için sorumluluk almaya yüreklendirmelisiniz. - Hastaya karşı aşırı koruyucu tutum onun kendine güvenini düşüreceğinden bundan kaçınmalısınız. - Söylediği şeyler mantık dışı da gelse sabırlı olmalı, duygusunu anlamaya çalışmalısınız. - Ailenin daha sakin, telaşsız davranabildiği durumlarda hasta kendini güvende hisseder. Hastalığın alevlenme dönemi yatıştıktan sonra hastayla sakin ve yavaş sesle konuşmalı fazla kontrol etmemelisiniz.

Daha fazla bilgi için;

http://www.e-psikiyatri.com/sizofreni-hastasi-yakinlarina-hayati-tavsiyeler-35002
 

aysen16

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2015
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
"Ah şu modern psikanalistler yok mu! Dünyanın parasını alıyorlar insandan! Benim zamanımda beş Mark’a Freud’un kendisi tedavi ederdi sizi. On Mark’a hem tedavi eder hem de pantolonunuzu ütülerdi. On beş Mark’a Freud kendisini tedavi etmenize izin verirdi… ki buna istediğiniz iki çeşit sebze de dâhil olurdu" WOODY ALLEN, kitabi buldum sanirim internette pdf. olarak, bu giris ilgimi cekti verdiginiz her bilgiyi ve tavsiyeyi dikkate aliyorum cok teskkur ederim.
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,056
Tepkime Puanı
91
Puanları
48
Teşekkürler Gazoz Ağacı,
Gücüm yettiğince bildiğimi paylaşırım bundan sonra da.
Aysen16 hoşgeldiniz aramıza,
Kitapta etkileyici hikayeler var,
Ben bitiremedim ama fırsat bulursam tekrar elime alacağım.
İyi Akşamlar :)
 

aysen16

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2015
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Sevgili Gazoz Agaci tam olarak icimden gecenlerin bi ozeti gibi geldi yazdiklariniz , anlasilmak duygusu insana inanilmaz bir haz veriyor.
Beni anlatmis gibisiniz ve bende sizin gibi düsünüyorum ,annem bu hastaliktan önce babamin cocuklugundan beri muzdarip oldugu epilepsi hastaligi ile savasiyordu , babamin yasadigi epilepsi tipi sadece krizlerle sinirli kalmayip bazen piskolojik cöküntülerede neden oluyor ve hepimizi etkliyordu , annemi belkide bu asamaya, babami iyilestirmeye calisirken kendinen verdigi ödün, hayatini hice sayip cocuklari ve esi icin yasamayi secmesi getirdi... Biz kücüktük ve anneme destek olacak bilincli insanlar yoktu cevresinde , gözümün önünde böyle bir örnek varken benim buna duyarsiz kalmak gibi bir sansim olmamaliydi.

Ailemden uzak farkli bir yerdeyim uzaktan yapabileceklerim ne yazikki cok az bunlarla en yakindan igilenen erkek kardesim , o da kendini cogu zaman cikmazda hissediyor ister istemez isine , evdeki ruh haline, özel hayatina yansiyor,en kücük kardesim gecen sene tip doktorlugunu kazandi uzun ve zahmetli bir yolu var her ne kadar onu bu konulardan uzak tutmaya calissakta oda cok üzgün, bu hastalikla mücadele eden hastalarin ve ailelerinin cok güvenilir ellerde huzur icinde olmasi gerek diye düsünüyorum ancak Türkiyede ne yazikki bunu beklemek hayal gibi , devletimiz bu konularda yetersiz halk ise gercekten cok bilincsiz.Hatta örnek vermek gerekirse : Annemle alisverise ciktigimiz bir gün kadinlar sohbet ederken annemde sohbete katildi nasil geldiyse konu annemin telefonuna geldigini sandigi mesajlara geldi ve kadinlar anneme cok farkli muamele ettiler bunu gorunce cok üzüldum, annem biraz rahatsiz aslinda sandigi gibi biri tarafindan mesaj gelmiyor ona o oyle saniyor dedim ve kadinin verdigi tepki; kulagima egilip bunlar cok tehlikeli, sizofren suyuna ilac atip hastahaneye götürün yatirin demek oldu ve kacar gibi gitti… buna üzülsem mi kizsam mi bilemedim cevremiz bu kadar duyarsizken hasta olan sahisin özguven ile sosyal hayata karismasi cekinmeden birilerine anlatip anlasilmayi beklemesi cok zor… kisacasi uzun zahmetli bir yolda düse kalka saglam kalmayi basarmak marifet, rabbim o gücü verir umarim sizin gibi dostlara ile bunlari konusabilmek bile insanin yukunu birazda olsa hafifletiyor. Cok tesekkur ederim . Iyki varsiniz sevgiler.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam aysen16,

Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama yazdıklarınızdan yola çıkarak yaşça ne kadar küçük olursanız olun sevgi dolu kocaman bir yüreğe sahip olduğunuzu anlayabiliyorum. Annenizin başına gelen bu hastalık aslında bu ülkede erkeğin her türlü şiddetine maruz kalan kadınların muzdarip olduğu bir son gibi ama henüz film bitmedi belki siz bu filmin sonunu değiştirebilirsiniz ki bana kalırsa mutlaka güzel bir sonla bitmeli...

Şizofren kelimesini ilk duyduğumda çok küçüktüm ve neler olup bittiğini bile anlayamayacak kadar küçük bir kızçocuğu..öylesine masum, öylesine çaresiz ve bir o kadar da annesiz. Bana annelik yapması için bırakıldığım komşumuzun sahip olduğu bu hastalıkla ilgili öyle çok şey yaşadım ki şu an hala içimdeki anılar sızlatıyor tüm benliğimi. O yüzden yazmakta güçlük çekiyorum hani hem yazmak isteyip de hem de yazmaktan utanmak gibi. Biliyorum geriye dönüş imkansız ne zaman ne de mekan uygun değil ama hayatta yaşanan öyle anlar vardır ki sizin tüm yaşamınızı derinden etkiler ve bende hayatımı bu hastalıkla mücadele eden kim varsa ona yardımcı olmaya adamışken sizin bir yandan çok yorgun olduğum bir zamana denk gelmiş olsada, yardım çığlığınızı anımsatan yazılarınızı görmezden gelebilmek benim için gerçekten imkansız, bir o kadar da zorlayıcı...

Dedim ya çok küçüktüm ve büyüdüğümde psikoloji okuyup doktor olmak isterdim hep. Psikiyatrist ile Psikologun farkını bile bilmezdim ama hayattaki tek hedefim psikoloji okuyabilmekti. Zaman hayallere yer vermeyecek şekilde akıp gidiyor ve ne yazık ki ben daha üniversite tercihimi yapamadan rahmetli babam benim yerime çoktan sahip olmam meslek konusunda kararını vermişti bile...Sonuç psikoloji okumaya doyamayan bir bankacı oldum ama bu durum içimdeki isteği hala yokedemedi. Neyse benim hayalkırıklıklarımı bir kenara bırakacak olursak annenizin size en çok ihtiyacı olan bu dönemde elinizden geleni ondan esirgemeyin. İnanın bunu yaptığınıza asla pişman olmayacaksınız. Hastalığa dair ne varsa okuyun ve aslında sizde destek almaya çalışın olur mu? Ben her hasta yakınının az da olsa psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu düşünürüm daha güçlü ve daha yararlı olabilmek adına..

Nasıl yaparsanız yapın ama ne olursa olsun umutlarınızı ASLA kaybetmeyin. Bir gün gelecek bu dünyada şizofreni denilen hastalık yeryüzünden kalkacak ama o güne gelene kadar annenize elinizden geldiğinin ziyadesiyle yardım etmek zorundasınız! Bu bir evladın annesine duyduğu sorumluluk duygusunun çok daha ötesine gidebilmeli ve siz bunu başarabilirsiniz!!!Henüz yolun başındayken ve bu kadar mücadeleci bir kişiliğiniz varken sakın pes etmeyin.


Allah yar ve yardımcınız olsun dileğimle...
 

aysen16

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2015
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bazen anlatmak istediklerinizi insanlarin ne kadar samimi ve iyi niyetle dinleyecegi endisesi cümlelerinizin yüreginizin bir kösesinde, dilinizin ucunda dügümlenmesine sebeb oluyor ve sadece yuzeysel bir kac kelime ile disa vurmayi tercih ediyorsunuz kendinizi, buda rahatlatmiyor sizi … Bunun beni yordugunu hissediyorm birilerine guvenmek akil almak dertlesmek istiyorsunuz ve ne yazikki sizninle ayni sorunu yasamayan insanlar o kadarda duyarli olmayabiliyorlar… sizinle konusurken bu endiselerimden kurtulmus hissediyorum cünkü yardimci olabilmeyi gercekten istediginizi beni anlayabildiginizi görüyorum her ne kadar bir psikiyatr olamasanizda insan piskolojisinden anlayan iyi bir bankacisiniz :) yasanmisliklariniz sizi daha olgun ve duyarli yapmis süphesiz, o nedenle sizinle karsilastigim icin sansli hissediyorum kendimi.
Hayati severek kopmadan yasamaya ve sevdiklerimi öyle yasatmaya calisiyorum derdi büyük ama yüzünden tebessüm hic eksik olmayan biriyim yasim 30 ancak hayati 18 yasindaymis gibi seviyor 50 yasindaymis gibi anliyorum.
Zaman herseyin ilaci lehimize islemesi dilegi ile sevgi ile kalin .
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,056
Tepkime Puanı
91
Puanları
48
Merhaba aysen16,
Sondan gitmem gerekirse:
Zamana hükmü geçen birini tanımadım. Beklerken uzun, mutlu/sevinç’liyken kısa geçiyor zaman. Ama (bence) burada, bu forumda yazan çoğu’nun lehine geçiyor zaman. Kim bilir belki işler zamanla daha kolaylaşır tüm arkadaşlarımız için.
Zamanla ilgili bir şiir de paylaşayım madem :)

Saat Kaç?

Necip Fazıl Kısakürek

Bir yürek, bir yürek, kutuda, tık tık...
Korkarım, saat kaç diye bakamam.
Son vapur kalkarken atlayamadık,
Kapılar kapandı, vâdeler tamam.

Ne oldu, ne bitti, anlayamadık:
Zamandaymış meğer zorlanmaz mantık,
O, her yaratığı yiyen yaratık,
Bense öz beynini dişleyen yamyam.

1968

Bir hocamın bir sözü var iki kelime: UMMA Kİ KÜSMEYESİN.
Toplumdan bir şey beklemiyorum zaten. Sorana söylerim Şizofrenim diye. Veya yeri gelir, zaman olur yeni tanıdığım birine de söylerim hastalığımı. Tabii bu ilk yıllarda böyle değildi. Kendimi ispatladığımı düşündükçe sesim daha gür çıkıyor. İnşallah Sizler de -valideniz için- benzer konuma gelirsiniz.


Ceylan Hanım’a da bu başlıkta bilgisini vereyim.
Kim bilir belki zaman bulup sergiyi gezer bizlerle de paylaşır duygularını :)
En İyi Akşamlar..

Türkiye’de ilk ve tek olan, şizofreni konusunda toplumsal farkındalık yaratmayı hedefleyen ‘Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni’ Sergisi’ bir kez daha ziyaretçilerle buluşuyor.
Sergiyi Mart ayı boyunca Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde ziyaret edebilirsiniz.

12799014_1244194088942037_6500874828537382484_n.png
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam aysen16,


'' Bazen anlatmak istediklerinizi insanların ne kadar samimi ve iyi niyetle dinleyeceği endişesi cümlelerinizin yüreğinizin bir köşesinde, dilinizin ucunda düğümlenmesine sebep oluyor ve sadece yüzeysel bir kaç kelime ile dışa vurmayı tercih ediyorsunuz kendinizi, bu da rahatlatmıyor sizi …''

Beni bana anlatan, bugüne kadar duyduğum (okuduğum) en anlamlı cümleydi inanın bundan daha fazla nasıl anlayabilirdi ki insan bu kadar uzaktan ve bu kadar yakınındaymış gibi..

Beni oldukça şaşırttığınız ve bir o kadar da mutlu ettiğiniz övgü dolu satırlarınız için çok teşekkür ederim. Okuduklarınızdan yola çıkarak sevgi dolu bir yüreğe sahip olduğunuzu öyle çok hissedebiliyorum ki dilerim hayat size hep 18 yaşın coşkusunu, 50 yaşın olgunluğuyla yüzünüzden eksik olmayan gülüşlerle, sevdiklerinizle birlikte güzelliklerle kucaklar. Bazen uzakta ki biri yanıbaşındakinden bile daha yakın olabiliyor insana. İşte bu sitede sık sık karşılaştığım duygu akışlarından birini daha yaşıyorum aslında çok şey yazmak istiyorum ve aynı zamanda daha fazla bir şey yazmamak gibi...siz durumu benden iyi biliyorsunuz :)

Annenizle ilgili tüm olumlu gelişmeler ve mutlu haberlerinizde buluşmak dileğimle...
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selamlar Hakan,

Bugün sergiyi gezdim ve o kadar etkilendim ki şu an izlenimlerimi paylaşmaya hazır değilim. Belki daha sonra en ince ayrıntısına kadar yazabilirim ama şu an değil :(

Tarih Öncesinden Günümüze Şizofren Serüveni
temalı bu sergiye katılmak gerçekten çok büyük bir şanstı benim için. Herkesin ( özellikle şizofreni kelimesinin anlamını dahi bilmeyen ve bu hastalıkla yakından uzaktan hiç bir bilgisi olmayanların!) en yakın zamanda (31 Mart 2016 son günü ) bir fırsat bulup mutlaka gidip görmesi dileğimle...

http://www.sizofreniseruveni.com/


Sergide neler var?

Bu sergide ilk çağlardan günümüze ruhsal hastalıkların tanısı ve tedavisinde kullanılan yöntemlerin tarihsel gelişimi, batı ve doğu toplumlarının farklı dönemlerde konuya yaklaşımı, bu serüvenin ana oyuncularından olan bilim insanları ve hekimlerin öyküleri ilginç görsel ve canlandırmalarla yer alıyor.

Görmezden Gelmeyelim – Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni sergisi ziyaretçilerine sadece izleyici olacakları değil, zaman zaman farklı duyularıyla deneyimleyebilecekleri bir serüven vadediyor.

Döner yatak yaklaşık iki yüzyıl önceki tedavi denemelerinden birini baş döndüren bir şekilde deneyimlemenizi sağlıyor.

Empati kabini ile sizi şizofreni hastalarının beyninin içine davet ediyor.


01-31 Mart 2016

Mustafa Kemal Merkezi (MKM) Çağdaş Sanat Galerisi


Uğur Mumcu Cad. No:8 Akatlar, Beşiktaş, 34335 İstanbul
Tel: 0 212 351 24 56

Ziyaret Saatleri

Hafta içi: 10:30 - 19:00
Pazartesi hariç
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
10291865_1228424117185701_338989717564902962_n.png
 
Tekerlekli Sandalye
Üst