Skolyoz ve Yogo

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Şimdi sizlerle paylaşacağım konuyu büyük bir merakla okudum. Skolyoz ve Yogo ne alaka dedim kendi kendime ve okudukca acaba doğrumu gerçekten işe yarıyormu diye sorguladım. Bunca yazılanlar yalan olamazdı mutlaka bir gerçeklik payı vardır diyerek sizlerle paylaşmak istedim. Belki bu konu hakkında bilgi sahibi olanlar vardır belkidede bir çoğunuz benim gibi ilk defa duyuyorsunuzdur. Bakın skolyoz hastalığında yogo nasıl işe yaramış ve hastanın gün geçtikce düzelmesini nasıl sağlamış.


nocanvas_yoga-ile-skolyoz-tedavisi-ndu.jpg



Skolyoz, omurganın rayından çıkarak eğrilmesidir.Omurga S şeklini alarak esneklik ve gücünü kaybediyor.Ve omurganın, Yaşam Enerjisini tüm vücuda ve zihne dağıtan ana merkez olduğunu düşünürseniz, bu hayati organın eğrilmesinin hayatiyetimizi doğrudan etkilediğini anlarsınız.

4.5 yıl önce , skolyozlu bir müşterim oldu ve Skolyoz ile gerçek anlamda ilk defa o zaman tanışıp üzerinde çalışmaya başladım. Yoga’yı 17 yıldır kendime ve 13 yıldır ise başkaları ile de paylaşarak uyguluyorum. Dolayısı ile bu muazzam sistem yıllardır hayatımın merkezi denebilecek kadar önemli bir konuma sahip. 13 yıldır grup ve 10 yıldır da özel seanslar vererek,birbirinden farklı insan fizyolojilerini yakından tanıma ve tecrübe etme olanağım oldu. Ancak skolyoz yepyeni bir alan ve konu olarak Yoga’ya da benim açımdan yeni bir boyut kattı. Bu kişi, bir arkadaşının tavsiyesi ile bana geldi.Arkadaşı daha ileri derece skolyozu yalnızca Yoga ile tamamen iyileştirmiş.Ve dolayısıyla arkadaşına daha şiddetle tavsiye etmiş.

Bu olay benim için bir dönüm noktası olup hayatta herşeyin bir sebebinin ve oluş zamanın olduğuna dair çok güzel bir örnektir.

Skolyozu tedavi etmek için kişiye özel teknikler kullanmak gerek.Bunun üzerine Yoga ile skolyoz tedavisi kursuna giderek, bu konuda detaylı bilgi aldım.Ve çalışmalara başladık.Ancak şunu da söylemeliyim ki sadece benim değil, müşterimin de ciddi niyeti ve gayreti tedaviye çok büyük etki ve katkı sağladı.

Buluşmamız ve başladığımız çalışma ikimizin de hayatında yepyeni bir sayfa açtı.Onun, Yoga ile tanışmasına, benim de, Yogayı belirli fiziksel bir hastalığı iyileştirmek için, tedavi amaçlı olarak kullanma yolumuaçtı ve derinleştirdi.

Birlikte yoğun bir çalışma sürecine girdik.Haftanın 4-6 günü, en az1.5 saat süren Yoga seanslarına başladık. Ve 7 ay, aralıksız bu şekilde devam ettik.

Bu süre boyunca, sadece çalıştık.
Toprağı sürdük. Tohumları ektik. Suyunu verdik. Güneşe tuttuk.
Ürün ile ilgilenmedik.Sadece yapmamız gerekeni yaptık ve çok çalıştık.
Ikimiz de gerçekten çok çalıştık.
Çünkü bu bir temel atma çalışması. Köklerin oluşturulması ve güçlendirilmesi idi.
Bu elbette çok kolay ve zahmetsiz olmuyor.Emek ve dikkat istiyor.

Bu vaka o güne kadar bütün öğrendiklerimi ve tecrübelerimi birleştirerek, Yoga ve şifa bilgimin bir özetini ve bütününü kullanmamı gerektirdi.

Bu tedavi süreci esasında, o ana kadartüm öğrendiklerimin bir hazmıydı.Bir şeyi bildiğimiz , onu uyguladığımız zaman ve oranda anlaşılır. Uygulama, bilginin kanıtıdır bence.Bilgi zihinde kalmayıp, hayata geçer ise tamamlanmış olur. Zihinde soyut olan bilgi, vücut bulur, hayata geçer.Ve yolculuğunun başka bir aşamasına geçer. Artık o kişi, kişiler veya olay aracılığı ile dışarıya yansır ve başkalarına ulaşmaya başlar.Aynen bugün burada olduğu gibi.3 yıl önce başlayan yolculuk bugün, deneyimlerimi sizlerle paylaşarak, devam etmekte.

Ve 7 ayın sonunda tekrar bir röntgen çektirdi.Ve %25 iyileşme görüldü.Doktoru son derece etkilendi.Çünkü, çok ileri düzey bir skolyozdu ve kesinlikle ameliyat olması isteniyordu.Omurgasına platinler takılacaktı.Bu da tabii onun hayatını ve esnekliğini, enerjisini, yani herşeyini doğrudan etkileyecekti.

4.5 yıldır, belli aralıklarla düzenli olarak Yoga yapmaya devam ediyoruz.Ve çok ilerleme kaydettik.Ağrıları yok oldu, nefesi açıldı, dikleşti, güçlendi, esnekliği ve kendine güveni arttı ve bunun dışında bizim hesaba katmamış olduğumuz birçok olumlu gelişmede oldu.

Yoga, 6000 yıllık geçmişe sahip olan kadim bir yaşam bilgisidir.Kişinin kendini tanımasına araç olur.Aynı zamanda bizi özümüze götürdüğü için de yolun kendisidir, yolculuktur.Kelime anlamı birleşme, bütünleşmedir.Yug kökünden türemişdir.

Fiziksel, zihinsel ve ruhsal tüm boyutlarda çalışarak farkındalığımızı geliştirir.
Yoga, kendisi canlı bir sistemdir.Yoga’nın kendi zekası vardır.Biz bir kez yapmaya başlarız gerisini o getirir.
Biz Yoga yapmaya niyet ederiz, o gerekeni gerektiği şekilde ve zamanda yapar bizim için yapar.
Esasında Yoga bizim içimizde ki, zaten her daim mevcut olan, şifa zekasını uyandırır canlandırır, üzerinde ki tozları siler, temizler. Okadar.
Yoga bir anlamda bir temizlik, arınma sistemidir de diyebiliriz.
Yoksa doğada ve doğamızda zaten hep iyileşmeye, huzura, mutluluğa ve dengeye doğru bir eğilim vardır.Ancak biz müdahale etmezsek.
Doğayı, doğamızı kendi akışına bırakır, ya da onun ihtiyaçlarına, sesine yönelik hareket edersek.

Bu müdahaleyi yapan zihnimizdir.Zihnimiz her daim patron olmak ister.Ve patronluğunu da kimseye vermek istemez.
Bu yüzden burada esas olan, zihnimizi görmemiz ve tanımamız. Zihnin yapısını anlamamız. Ve ona savaş açarak değil, kabullenerek, huyuna giderek eğitmeye başlamamız.

Yoga esasında budur.Zihni görmek, anlamak ve zihnin ötesine, ya da kökenine, yani öze inmek, özde ki kendimizle tekrar buluşmak.Ve zihnin dayatmalarına ragmen yolumuza devam etmeyi öğrenmek ve yapılması gerekeni ayırt edip yapmak.Sonra zaten denge kendiliğinden yerine oturuyor.Fiziksel olarak da.Kişi , yapması gereken şeylere kendiliğinden, içgüdüsel olarak yöneliyor. Her bakımdan.

Skolyoz da aslında özünde zihinsel bir hastalık. Zihin de ki çarpıklık tedavi edilmemiş olduğundan artık yüzeye kadar çıkmış ve ,"yüksek sesle bağırarak” kendini duyurmaya karar vermiş ve görünür olmuş.

Zihin ve beden içiçeler. Birbirlerini etkiliyorlar. Hem olumlu hem olumsuz anlamda.Aslında olumsuz gibi görünen anlamı da olumlu sayılır. Çünkü yaşanan rahatsızlık ve dengesizlikler, aslında yalnızca bizim dikkatimizi çevireceğimiz yön konusunda bize sadece bilgi vermekte.Dengeye kavuşması gereken yönümüzü gösterip ,evrimleşme yolumuzda birer aracı konumundadır "hastalıklar”.

Yoga ise insanı bir oya gibi işler.Kat kat her katmanı sırayla arındırır.Bunu herkes kendi sürecinde yaşar.Herkesin hikayesi ortaktır ama farklıdır.Dolayısıyla bir kişi Yogaya herhangi bir sebep ile başlar ve sonunda bir bütün olarak kendisini bulur karşısında.

Şunu da fark ediyorum ki hayatına Yogayı sokmak isteyen kişilerin hepsi hayatlarında bir dönüm noktasına gelmiş.Bunu bazısı farkında bazısı değil.Ama artık birisinden "Yogaya başlamak istiyorum” lafını duyduğum zaman, şöyle bir gülümsüyorum.Ve içimden, "Allah kolaylık versin ve yolunu açık etsin” diyorum. Ve yine içten gülümsüyorum.

Kendimizle yüzleşmek kolay bir süreç değil ama gerekli.Dengeye kavuşmak, öze dönmek, huzuru bulmak için gerekli.Kendimizi tanımadan hiçbirşeyi tanıyamıyoruz.

Bu yüzden zorlu ama çok "ödüllü” ve zevkli ve de kelimelere sığmayacak kadar değerli bir öğreti, tecrübe. Çünki Yaşamın kendisi!!!

Skolyozlu müşterim ise bugün birçok korku ve endişelerini yenmiş, hayata bambaşka bir çerçeveden bakarak daha mutlu bir kişi haline dönüştü.Ve artık Yoga yaparken, fiziğini eskisi gibi kafasına takmıyor.Fiziksel bedeni ile olan ilişkisi tamamen değişti.Daha inceliklere açılmaya başladı..

Çok şükür…..Allah hepimizin yolunu daima açsın ve yüreklerimizi sevgiyle doldursun inşallah…

Bu konuda çok beğendiğim bir yazıyı da paylaşmak istiyorum.Yoga ve Ayurveda birbirlerini tamamlayan iki Yaşam Bilgisidir.Ayurveda Doğa ile uyumlu yaşama sanatı, Yoga da bu sanatın fiziksel, zihinsel ve ruhsal boyutunda ki uygulamasıdır.

Ayurveda Hekimleri Konseyi Ayurvedave Yoga’nı her zaman problemin kökenine indiğini söyler."Ve tüm ilişkilerin kökeninde insan kalbi vardır” der."Ayurveda hekimi için kalp sadece bir pompa değildir. Ayrıca duyguların merkezidir.Sevmek, hissetmek ve verici olmak açısından büyük bir potansiyel ile donatılmıştır.Tek bir tohumun tüm ağacı barındırması gibi kendi içinde evrenin özünü içerir.Tabii ki bu nedenle eğer günlük yaşamın stress yüklü sancılarından bu hassas, duygusal kalbe sığınırsanız; bazen siner ve cesareti kırılır.Bu pragya aparadh ya da "akıl hatası” nın bir etkisidir; madde bilincinden etkilenmiş yorgun bir idrak bilincin bütünlüğü ile olan bağlantısını kaybeder. Bu içimizdeki güveni bıraktığımızda başlar.”

Konseyin söylediğine göre bu hatayı doğruya çevirmenin yolu kalbin genişlemesine izin vermektir.Onun sessiz sesini dinlemek ve bize söylediklerini takip etmektir.Bunu yapmaya başladığımızda pragya aparadh yavaş yavaş düzeltilir.Şüphe, umutsuzluk ve hayal kırıklığının tohumları büzüşür ve yok olur. İçimizde ve diger kişilerle olan ilişkilerimizde tekrar bir bütün oluruz."
Ayurveda Hekimler Konseyi

Yazan: Özlem ÖZÜLKER
 
Tekerlekli Sandalye
Üst