Ebru Bulgurcu Kimdir
1980 yılında İstanbul’da doğan Ebru Bulgurcu, ilk ve orta eğitimini 60.yıl ilköğretim okulu Lise eğitimini Paşabahçe Ferit İnal lisesinde yaptı. Yüksekten düşme sonucu T12 seviyesinde omurilik felçli olan Bulgurcu, 2009 Yılında Tekerlekli sandalye tenisi oynamaya başladı. Tekerlekli sandalye tenisi milli takım oyuncusu olan Ebru Bulgurcu, Ulusal ve uluslararası Tekerlekli sandalye tenisinde başarıları vardır. Bulgurcu tekerlekli sandalye tenisinin yanı sıra Golf, yüzme ve tüplü dalış Sporlarını da yapmıştır. Özel bir şirkette çalışan Bulgurcu halen İstanbul’da ikamet etmektedir.

Halil Yılmaz: Sonradan engelli olanların engelliliğe alışmada ruhsal travmalar yaşadığını biliyoruz. Sizde böyle bir durum oldu mu, olduysa bunu aşmak için neler yaptınız?
Ebru Bulgurcu: Hastaneden taburcu olduğumda tekerlekli sandalyem yoktu. 2 hafta boyunca sadece tek bir odada vakit geçirdim bu durumu nasıl değiştireceğimi düşünürken hastanede tanıştığım bir arkadaşım 12 engelli kişiden oluşan Sardunyalar tiyatro gurubundan bahsetti ve beni de aralarında görmek istediklerini belirtti. Grup üyelerinden Doğan Sum ilk tekerlekli sandalyemi hediye etti, gönüllü arkadaşlar ulaşımım konusunda destek verdiler. “12 Öfkeli adam” adlı tiyatro oyununu sergiledik. Kendim dışında engelli birçok kişi ile tanışmış oldum ve her birinden birçok şey öğrendim. Özellikle hiç bir şeyin bitmediği aksine her şeyin yeni başladığını öğrendiğimi söyleyebilirim.
Halil Yılmaz: Spora başlama nedeniniz nedir? Kaza geçirmeden önce spor yapmıyormuşsunuz ne oldu da engelli olduktan sonra spor yaptınız?
Ebru Bulgurcu: Spor özellikle de tenis hep yapmak istediğim bir spordu ancak çalışma hayatı, yoğunluk nedeniyle fırsat bulamamıştım. Kazadan sonra 2001 yılında Omurilik felçlileri Derneği genel merkezine yaptığım bir ziyaretle tekerlekli sandalyede tenis oynayabileceğimi öğrendim. O dönemde şu anki erişilebilirlik olmadığı için başlama şansım olmamıştı. Rehabilitasyon döneminde öğretilen en önemli şey bundan sonra kollarımın beni taşıyacağı ve bunun içinde çok güçlü olması gerektiğiydi. Spor sandalyeye daha hakim olmamı, daha bağımsız bir hayat sürmemi sağlayacaktı. Bunun bilincinde başladım.
Halil Yılmaz: Tekerlekli sandalye tenisi yoğun kas gücü gerektiren bir spor mu? Günde kaç saat spor yapıyorsunuz ve özel bir beslenme diyetiniz var mı?

Ebru Bulgurcu: Hızlı sandalye kullanmak ve etkili vuruş yapabilmek için kas gücü çok önemli. Geçtiğimiz sene spor yaralanması nedeniyle ameliyat oldum o nedenle tenis antrenmanlarına ara verdim ancak kas gücümü geri kazanmak için şu an her gün yaklaşık 4 saat egzersiz yapıyorum. Antrenman programım sağlığım tamamen düzeldiğinde haftada 6 saat tenis antrenmanı 4 saat fitness olarak planlanacak. Bununla birlikte beslenmeye de dikkat etmek gerekiyor. Kas gücümü korumak ve artırmak için protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Kas gücümü korumak ve artırmak için protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum.
Halil Yılmaz: Milli takım sporcususunuz. Daha önce “Dünya bilek güreşi şampiyonu Gökhan Seven’le yaptığımız” röportajda ona federasyon, belediye veya sponsorlardan yeterli desteği alıp almadığını sormuş, hiçbir destek alamadığını ve çalışmalarının neredeyse tamamını kendi imkânlarıyla yaptığı cevabını almıştık. Sizde durum nasıl? Siz yeterli desteği görüyor musunuz?

Ebru Bulgurcu: Federasyonumuzun bünyesinde çok fazla branş var ve o nedenle tüm sporculara yeterli desteği sağlayamayabiliyor. Tekerlekli sandalye Tenisi’ne ülkemizde gerçekleştikleri turnuvalar ile destek vermekteler. Milli takım antrenörlerimiz sporculara gönüllü olarak destek vermekteler.
Ben spor sandalyeme sponsor desteği ile sahip oldum. Ameliyatım için gerekli olan bedel sponsor desteği ile karşılandı. Halen tedavi gördüğüm Sportomed Sporcu Sağlık Merkezi fizik tedavi anlamında destek vermekte. Antrenmanlara ulaşım konusunda Omurilik Felçlileri Derneği Beykoz şubesinden destek görüyorum. 2012 yılından bu yana Sumru ilkel Sporcu Eğitim Vakfı (Sisev) desteği ile senede 5 turnuvaya katılıyorum. Coliseum Sportif Yaşam Kulübü kortlarında antrenman yapıyor fitness desteği görüyorum. Bizler sporcu olarak bu destekleri görürsek başarı elde edebiliriz.
Ülkemizi iyi yerlerde en iyi şekilde temsil etmek en büyük isteğimiz bunu ancak sponsorlarımızın gönüllü hocalarımızın desteği ile gerçekleştirebiliriz. Bu vesile ile bu güne kadar bana destek veren tüm Kurumlara, antrenörlerime ve gönüllü tüm dostlara teşekkür ederim.
Halil Yılmaz: Ulusal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla oldukça ön planda olan bir sporcusunuz ve bir çok ünlü ile tanıştınız. Size destek veren bir kaç isim hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ebru Bulgurcu: Sanatçı ve sporcu olan Hülya Avşar , "Engelliler haftası" yada "Engelliler günü" gözetmeksizin yıllardır engelli sporculara turnuvalarında "Engel tanımayanlar" kategorisi ile yer vermiştir. Milli Sporcu Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen ve Engelli Dünya serbest dalış rekortmeni Ufuk Koçak, Engelsiz deniz projesi ile engelli bireyleri derin deniz ile tanıştırıp hayatlarına dokunan isimler olmuşlardır. Onların bu davranışlarının bazı özel günlerde engellilerden bahsederek görevini tamamladığını düşünen kişi ve kurumlara örnek olması dilerim.

Halil Yılmaz: Ülkemizde (dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi) kadın olmanın zorlukları var. Siz gerek iş yaşamında gerekse spor yaşamınızda kadın olmanın zorluklarını yaşadınız mı?
Ebru Bulgurcu: Hayır. İş ve spor yaşamımda olumlu ya da olumsuz bir ayrım söz konusu olmadı.
Halil Yılmaz: Spor müsabakaları için yurt dışına çıkıyorsunuz. Engellilerin erişimiyle ilgili Türkiye ve yurt dışını karşılaştırdığınızda bir fark görüyor musunuz? Gerek mimari koşullar gerekse sokaktaki sıradan halkın engellilere bakışı nasıl?
Ebru Bulgurcu: Kesinlikle çok fark var! Kaldırım genişliği rampaların eğimi, ulaşım tekerlekli sandalyede birinin bağımsız tek başına yaşayabileceği şekilde düzenlenmiş. Özellikle Hırvatistan da otoparklarda engelliler için çok sayıda mevcut ve hiçbir araç bu alanları işgal etmiyor! İnsanlardan olumsuz herhangi bir davranış görmedim ya da insanlar yolumu çevirip “ hiç mi yürüyemiyorsun?” gibi sorular yöneltmiyorlar.
Bunun dışında yaşadığım tek sorun metro asansörünün önünde bir bebeği ile asansör sırası bekleyen anne ile “lütfen siz buyurun – Hayır lütfen siz buyurun” tartışması olmuştur. Ülkemizde yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmek için dakikalarca beklememiz gerekirken, yurtdışında Tramvay dahi sizin geçmeniz için bekliyor.
Halil Yılmaz: Sizinle daha önce başka platformlarda yapılan röportajlarda “2016 yılında yapılacak olan paralimpik olimpiyatlarını hedeflediğinizi söylemişsiniz. Paralimpik olimpiyatlarında hangi dereceyi hedefliyorsunuz?
Ebru Bulgurcu: Öncelikli hedefim Paralimpik ‘e katılmak ve dünyanın ilk 32 oyuncusu arasında yer almak, sonrasında tabii ki tur atlamak ve derece elde etmektir. Rakiplerimiz küçük yaşlardan bu yana tenis eğitimi alan ve bizim haftada 6 saat yaptığımız antrenmanı günde 6 saat yapma olanağına sahip, senede en az 16 turnuvaya katılan olan sporcular. Rakiplerimiz ile aramızdaki bu ciddi farklılıklara rağmen dünyanın ilk 32 tenisçisi arasına katılmaya hak kazanmanın büyük başarı olduğunu düşünüyorum.

Halil Yılmaz: Buradan engelli erkek ve engelli bayanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Ebru Bulgurcu: İçimizdeki potansiyeli keşfetmek için denemek zorundayız, tekrar ve tekrar denemeden “ben bunu yapamam” demek kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük olur. Denemekten korkmayın.
Engelli çocukların ailelerine mesajım;
Engelli bireyler için spor hayata daha sıkı tutunmayı sağlar, özgüvenlerinin artmasına ve gelecekte yaşamlarını yardım almadan sürdürmelerini destekler. Çocuğunuzun gelecekte bağımsız bir yaşam sürebilmesi daha sağlıklı ve güçlü bir bedene sahip olması için onu spor ile tanıştırın. Bu konuda Bedensel Engelliler Spor federasyonu, Spor kulüpleri ya da belediyelerden destek talep edebilir neler yapılabileceğini öğrenebilirsiniz.
Halil Yılmaz: Bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Ebru Bulgurcu: Kendimi ifade etme imkanı verdiğiniz için ben teşekkür ederim..
Ebru Bulgurcu'nun TV Haberleri, Maçları ve oynadığı maçlara ilişkin videolar:
TGRT HABER
Bedensel engelliler spor federasyonun düzenlediği İzmit tenis kulübünde gerçekleşen 1.klasman turnuvası yarı final maçı
Ebru Bulgurcu'nun "benim adım ebrulu" isimli belgeseli.
Not: videonun açılması için biraz bekleyiniz.
1980 yılında İstanbul’da doğan Ebru Bulgurcu, ilk ve orta eğitimini 60.yıl ilköğretim okulu Lise eğitimini Paşabahçe Ferit İnal lisesinde yaptı. Yüksekten düşme sonucu T12 seviyesinde omurilik felçli olan Bulgurcu, 2009 Yılında Tekerlekli sandalye tenisi oynamaya başladı. Tekerlekli sandalye tenisi milli takım oyuncusu olan Ebru Bulgurcu, Ulusal ve uluslararası Tekerlekli sandalye tenisinde başarıları vardır. Bulgurcu tekerlekli sandalye tenisinin yanı sıra Golf, yüzme ve tüplü dalış Sporlarını da yapmıştır. Özel bir şirkette çalışan Bulgurcu halen İstanbul’da ikamet etmektedir.

Halil Yılmaz: Sonradan engelli olanların engelliliğe alışmada ruhsal travmalar yaşadığını biliyoruz. Sizde böyle bir durum oldu mu, olduysa bunu aşmak için neler yaptınız?
Ebru Bulgurcu: Hastaneden taburcu olduğumda tekerlekli sandalyem yoktu. 2 hafta boyunca sadece tek bir odada vakit geçirdim bu durumu nasıl değiştireceğimi düşünürken hastanede tanıştığım bir arkadaşım 12 engelli kişiden oluşan Sardunyalar tiyatro gurubundan bahsetti ve beni de aralarında görmek istediklerini belirtti. Grup üyelerinden Doğan Sum ilk tekerlekli sandalyemi hediye etti, gönüllü arkadaşlar ulaşımım konusunda destek verdiler. “12 Öfkeli adam” adlı tiyatro oyununu sergiledik. Kendim dışında engelli birçok kişi ile tanışmış oldum ve her birinden birçok şey öğrendim. Özellikle hiç bir şeyin bitmediği aksine her şeyin yeni başladığını öğrendiğimi söyleyebilirim.
Halil Yılmaz: Spora başlama nedeniniz nedir? Kaza geçirmeden önce spor yapmıyormuşsunuz ne oldu da engelli olduktan sonra spor yaptınız?
Ebru Bulgurcu: Spor özellikle de tenis hep yapmak istediğim bir spordu ancak çalışma hayatı, yoğunluk nedeniyle fırsat bulamamıştım. Kazadan sonra 2001 yılında Omurilik felçlileri Derneği genel merkezine yaptığım bir ziyaretle tekerlekli sandalyede tenis oynayabileceğimi öğrendim. O dönemde şu anki erişilebilirlik olmadığı için başlama şansım olmamıştı. Rehabilitasyon döneminde öğretilen en önemli şey bundan sonra kollarımın beni taşıyacağı ve bunun içinde çok güçlü olması gerektiğiydi. Spor sandalyeye daha hakim olmamı, daha bağımsız bir hayat sürmemi sağlayacaktı. Bunun bilincinde başladım.
Halil Yılmaz: Tekerlekli sandalye tenisi yoğun kas gücü gerektiren bir spor mu? Günde kaç saat spor yapıyorsunuz ve özel bir beslenme diyetiniz var mı?

Ebru Bulgurcu: Hızlı sandalye kullanmak ve etkili vuruş yapabilmek için kas gücü çok önemli. Geçtiğimiz sene spor yaralanması nedeniyle ameliyat oldum o nedenle tenis antrenmanlarına ara verdim ancak kas gücümü geri kazanmak için şu an her gün yaklaşık 4 saat egzersiz yapıyorum. Antrenman programım sağlığım tamamen düzeldiğinde haftada 6 saat tenis antrenmanı 4 saat fitness olarak planlanacak. Bununla birlikte beslenmeye de dikkat etmek gerekiyor. Kas gücümü korumak ve artırmak için protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Kas gücümü korumak ve artırmak için protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum.
Halil Yılmaz: Milli takım sporcususunuz. Daha önce “Dünya bilek güreşi şampiyonu Gökhan Seven’le yaptığımız” röportajda ona federasyon, belediye veya sponsorlardan yeterli desteği alıp almadığını sormuş, hiçbir destek alamadığını ve çalışmalarının neredeyse tamamını kendi imkânlarıyla yaptığı cevabını almıştık. Sizde durum nasıl? Siz yeterli desteği görüyor musunuz?

Ebru Bulgurcu: Federasyonumuzun bünyesinde çok fazla branş var ve o nedenle tüm sporculara yeterli desteği sağlayamayabiliyor. Tekerlekli sandalye Tenisi’ne ülkemizde gerçekleştikleri turnuvalar ile destek vermekteler. Milli takım antrenörlerimiz sporculara gönüllü olarak destek vermekteler.
Ben spor sandalyeme sponsor desteği ile sahip oldum. Ameliyatım için gerekli olan bedel sponsor desteği ile karşılandı. Halen tedavi gördüğüm Sportomed Sporcu Sağlık Merkezi fizik tedavi anlamında destek vermekte. Antrenmanlara ulaşım konusunda Omurilik Felçlileri Derneği Beykoz şubesinden destek görüyorum. 2012 yılından bu yana Sumru ilkel Sporcu Eğitim Vakfı (Sisev) desteği ile senede 5 turnuvaya katılıyorum. Coliseum Sportif Yaşam Kulübü kortlarında antrenman yapıyor fitness desteği görüyorum. Bizler sporcu olarak bu destekleri görürsek başarı elde edebiliriz.
Ülkemizi iyi yerlerde en iyi şekilde temsil etmek en büyük isteğimiz bunu ancak sponsorlarımızın gönüllü hocalarımızın desteği ile gerçekleştirebiliriz. Bu vesile ile bu güne kadar bana destek veren tüm Kurumlara, antrenörlerime ve gönüllü tüm dostlara teşekkür ederim.
Halil Yılmaz: Ulusal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla oldukça ön planda olan bir sporcusunuz ve bir çok ünlü ile tanıştınız. Size destek veren bir kaç isim hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ebru Bulgurcu: Sanatçı ve sporcu olan Hülya Avşar , "Engelliler haftası" yada "Engelliler günü" gözetmeksizin yıllardır engelli sporculara turnuvalarında "Engel tanımayanlar" kategorisi ile yer vermiştir. Milli Sporcu Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen ve Engelli Dünya serbest dalış rekortmeni Ufuk Koçak, Engelsiz deniz projesi ile engelli bireyleri derin deniz ile tanıştırıp hayatlarına dokunan isimler olmuşlardır. Onların bu davranışlarının bazı özel günlerde engellilerden bahsederek görevini tamamladığını düşünen kişi ve kurumlara örnek olması dilerim.

Halil Yılmaz: Ülkemizde (dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi) kadın olmanın zorlukları var. Siz gerek iş yaşamında gerekse spor yaşamınızda kadın olmanın zorluklarını yaşadınız mı?
Ebru Bulgurcu: Hayır. İş ve spor yaşamımda olumlu ya da olumsuz bir ayrım söz konusu olmadı.
Halil Yılmaz: Spor müsabakaları için yurt dışına çıkıyorsunuz. Engellilerin erişimiyle ilgili Türkiye ve yurt dışını karşılaştırdığınızda bir fark görüyor musunuz? Gerek mimari koşullar gerekse sokaktaki sıradan halkın engellilere bakışı nasıl?
Ebru Bulgurcu: Kesinlikle çok fark var! Kaldırım genişliği rampaların eğimi, ulaşım tekerlekli sandalyede birinin bağımsız tek başına yaşayabileceği şekilde düzenlenmiş. Özellikle Hırvatistan da otoparklarda engelliler için çok sayıda mevcut ve hiçbir araç bu alanları işgal etmiyor! İnsanlardan olumsuz herhangi bir davranış görmedim ya da insanlar yolumu çevirip “ hiç mi yürüyemiyorsun?” gibi sorular yöneltmiyorlar.
Halil Yılmaz: Sizinle daha önce başka platformlarda yapılan röportajlarda “2016 yılında yapılacak olan paralimpik olimpiyatlarını hedeflediğinizi söylemişsiniz. Paralimpik olimpiyatlarında hangi dereceyi hedefliyorsunuz?
Ebru Bulgurcu: Öncelikli hedefim Paralimpik ‘e katılmak ve dünyanın ilk 32 oyuncusu arasında yer almak, sonrasında tabii ki tur atlamak ve derece elde etmektir. Rakiplerimiz küçük yaşlardan bu yana tenis eğitimi alan ve bizim haftada 6 saat yaptığımız antrenmanı günde 6 saat yapma olanağına sahip, senede en az 16 turnuvaya katılan olan sporcular. Rakiplerimiz ile aramızdaki bu ciddi farklılıklara rağmen dünyanın ilk 32 tenisçisi arasına katılmaya hak kazanmanın büyük başarı olduğunu düşünüyorum.

Halil Yılmaz: Buradan engelli erkek ve engelli bayanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Ebru Bulgurcu: İçimizdeki potansiyeli keşfetmek için denemek zorundayız, tekrar ve tekrar denemeden “ben bunu yapamam” demek kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük olur. Denemekten korkmayın.
Engelli çocukların ailelerine mesajım;
Engelli bireyler için spor hayata daha sıkı tutunmayı sağlar, özgüvenlerinin artmasına ve gelecekte yaşamlarını yardım almadan sürdürmelerini destekler. Çocuğunuzun gelecekte bağımsız bir yaşam sürebilmesi daha sağlıklı ve güçlü bir bedene sahip olması için onu spor ile tanıştırın. Bu konuda Bedensel Engelliler Spor federasyonu, Spor kulüpleri ya da belediyelerden destek talep edebilir neler yapılabileceğini öğrenebilirsiniz.
Halil Yılmaz: Bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Ebru Bulgurcu: Kendimi ifade etme imkanı verdiğiniz için ben teşekkür ederim..
Ebru Bulgurcu'nun TV Haberleri, Maçları ve oynadığı maçlara ilişkin videolar:
TGRT HABER
Bedensel engelliler spor federasyonun düzenlediği İzmit tenis kulübünde gerçekleşen 1.klasman turnuvası yarı final maçı
Ebru Bulgurcu'nun "benim adım ebrulu" isimli belgeseli.
Not: videonun açılması için biraz bekleyiniz.