Teriniz Ne Zaman Kötü Kokar

Teriniz ne zaman kötü kokar?


Spor yaparken ortaya çıkan ter kötü kokmaz. Peki, teriniz ne zaman kötü kokar?



Sıcaktan veya hareketten ortaya çıkan ter kokmaz. Bu ter vücudun serinleme sisteminin ürünüdür. Şeffaf sıvı solüsyonları, tuzlar ve organik maddeler içerir ve serinlik hissi verir. Ancak teriniz ciltteki yağ hücreleriyle bir araya gelirse ve bakterilerin üremesi için uygun ortamı oluşturursa koku kaçınılmaz olacaktır.

Gerildiğiniz anlarda görülen terleme ise oldukça kötü kokar. "Soğuk terler dökmek" deyimindeki ter apokrin ter bezlerinden salgılanır. Bu ter bezleri vücudun tüylü bölümlerinde bulunur. Bu bölümlerde bakterilerin üremesini hızlandıran bir salgı söz konusudur. Gerildiğinizde görülen ter bakterilerin etkisiyle kötü kokar.

hımmm...
bazı insanlar o kadar kötü kokuyoki ... inanılmaz bişi. mide benim mide hassas en ufak şeyler bile bulandırma etkisi yapıyor...
Aslında bir çok sebebi vardır eminim. Bazen ben gidip açık açık soruyorum yanımdakilere koku hissediyormusunuz bende diye. Çünkü bazen insan anlamıyor kendisi. Mesela bizim bir komşumuz var. kadın o kadar iyi ki anlatamam. Ama kadına yaklaşamıyorum . skıtılacak diye söyleyemiyorumda. çok zor bir durum.
Allah bazı insanlara öyle bir vucut kokusu vermişki inanılmaz . bu koku konusunda acayip hassasım maalesef. aslında bir sürü ürün çıktı piyasaya onlardan kullansalar ne güzel olut. bazen alıp hediye etmeyi düşünüyorum sonra yanlış algılarlar diye vazgeçiyorum.

inanın çok titixlik ve temizlik ve burun hassaslığı çok kötü bişi. heryerde başıma bela oluyor. yemeklerde bile . yemek yediğimde anında yağın ve etin kokkusunu aldığımda direk bırakıyorum. o kadar zor bişi ki. misafirliğe yada dışarda yemek yediğimizde düşünün halimi. çok hassas olmak hiç iyi değil.. hiç istemezdim bu kadar kokuya hassaslık duymayı... tüm parfümleri kullanamıyorsunuz evde oda sipreyleri kullanamıyorsunuz... ne çekiyorum bir bilseniz : )

allahım gene dayanamadım yazdım yaaa .. kusura bakmayın arkadaşlar iğrençlikte biraz ön safhadayım sanırım : (

Ter testi ile erken teşhis !!!

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, "Ter testi yardımıyla 'kistik fibrozis' yani dış salgı bezlerinin bulunduğu akciğer, pankreas, bağırsak ve ter bezi hastalıklarının önceden tespiti sağlanıyor" dedi.

Öztürk, bir çok hastalığın önceden tespit edilebildiği "ter testinin" acısız ve ağrısız bir yöntem olduğunu belirtti. Ter testi yardımıyla "kistik fibrozis" yani dış salgı bezlerinin bulunduğu akciğer, pankreas, bağırsak ve ter bezi hastalıklarının önceden tespitinin sağlandığını anlatan Öztürk, şu bilgileri verdi:

TER TESTİ 20 YAŞINA KADAR YAPTIRILMALIDIR

"Bu salgılar ile akciğerlerin temiz ve sağlam kalması sağlanır; toz ve yabancı cisimler, mikroplar bu akıcı salgı ile atılabilirler. Kistik fibrozisli hastalarda ise bu salgıların kıvamı artmış olup, akıcı özelliğini kaybederler. Doğumdan itibaren birden çok organımızı etkileyerek bu organlarda fonksiyon bozuklukları olmaması için ter testi yaptırılmalıdır. Bu tür testlerde hastanın herhangi bir yerine iğne batırma gibi bir durum söz konusu değil. Hastanın sadece kol bölgesine bir tane elektrot bağlayarak ve oradaki terleme sağlanarak uygulanan bir testtir. Tere bir takım ölçümler yapıyoruz. Böylece kistik fibroz hastalığının tanısına yardımcı oluyoruz. Kistik fibroz hastalığı kalıtımla geçen, akciğerleri yani solunum sistemini de ilgilendiren bir rahatsızlıktır. Toplumdaki genel taşıyıcılık 200'de 1 ve 400'de 1 arasında değişir. Ter testinin 20 yaşına kadar yaptırılması uygundur."

"TER TESTİ KLİNİKTE ÇALIŞAN DOKTORLARA DA KATKI SAĞLIYOR"

TÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Sağlık Teknisyeni Recep Taşkıran da kistik fibrozis hastalığı tanısıyla gelen hastalara ter testi uyguladıklarını söyledi.

Test yapılan hastaların tamamının 0-20 yaş aralığında olduğunu ifade eden Taşkıran, "Ter testi genellikle yirmili yaşlara yakın kişilerde koldan yapılmakta. Hasta küçük ise test bacak arka ekleminden yapılmaktadır. Hastanemize Türkiye'nin birçok yerinden test yaptırmaya gelen hastalar vardır. Bağırsak, pankreas hastalıklarında da ter testi uygulanabilir. Doktorlar çocuklardaki öksürük ve astıma kimi zaman tanı koymakta zorlanıyor. Testimiz çok az bir terle yapılabiliyor" diye konuştu.

Aşırı terlemenin beş etkili tedavisi var

Aşırı terleme sorunundan radyofrekans, ozon terapi, botoks, klipsleme ve iyontoforez yöntemleri ile kurtulabilirsiniz. Ancak bu işlemlerin, deneyimli hekimler tarafından uygulanması gerekiyor.

Yaz aylarında, sıcak havanın da etkisiyle aşırı terleme sorununda artış görülüyor. Terlemenin ayak ve koltuk altında olduğu durumlarda; tabloya kötü kokular da eşlik edebiliyor. Bu kötü kokular kişinin iş, okul ve hatta aile yaşantısında rahatsızlık verici boyutlara ulaşabiliyor.

Terleme neden oluyor?

Vücudumuzda yer alan yaklaşık 5 milyon ter bezi; vücut ısısını ayarlamakla görevlidir. Terleme konusunda görevli bir diğer önemli alan ise, beynimizde yer alan hipotalamustur. Ter bezleri; sinir sistemimizin kontrolünde faaliyetlerini sürdürürken, burada oluşan anormallikler ve fazla çalışma durumları, terlemeyi artırıyor. Duygusal veya fizyolojik pek çok nedene bağlı olarak gelişebilen terleme; özellikle işi dolayısıyla tokalaşmak zorunda kalan kişilerin sorun yaşamalarına neden olabiliyor.

GECE TERLEMESİNE DİKAT

Terleme tedavisi nasıl yapılır?

Ayak terlemelerinde; belde yer alan ve ayaklarınzın sinirlerini kontrol eden bazı merkezlere, radyofrekans cihazıyla birtakım uyarılar veriyoruz. Aşırı terlemeye neden olan sinirleri tespit ettikten sonra onları devre dışı bırakıyoruz. Hastalar da bu problemlerinden kurtulmuş oluyor. Ancak bu uygulamanın; deneyimli hekimlerce yapılması gerekiyor. Türkiye'de genellikle ağrı kliniklerinde uygulanıyor. El terlemelerinde de radyofrekans yönteminden yararlanıyoruz. Ozon terapi ise metabolik dengesizlik durumlarında klinik düzelmelere katkı sağlıyor.

Terlemeye karşı botoks ne zaman tercih edilmeli?

Botoks; son zamanlarda oldukça sık başvurulan, güncel bir tedavi şeklidir. Geçici çözüm sunmasına rağmen, oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Özellikle de, ilkbahar ve yaz aylarında oluşan yoğun terleme sorununu ortadan kaldırıyor.
Gece terlemeleri için, nasıl bir tedavi yöntemi uygulanıyor?
Gece terlemesinde öncelikle bir hastalığın olup olmadığına bakılmalıdır. Örneğin; diyabet, kemik erimesi ve uyku apnesine bağlı sorunların giderilmesi, gece terlemelerini azaltıyor. Menopoz ve andropoz dönemlerinde de bu tip terlemelerde artış görüldüğünü söyleyebiliriz.

BAHARATLI GIDA TÜKETİMİ TETİKLER

Sıcaklık artışı nedeniyle sosyal hayatı kabusa çeviren aşırı terleme sorununu, bazı faktörler de tetikliyor. Baharatlı yiyeceklerin sık tüketilmesi, sürekli sıcak içecekler içmek, ısının çok yüksek olduğu alanlarda bulunma zorunluluğu, şişmanlık, yoğun strese maruz kalmak ve sigara içmek de terlemeyi artıran faktörler arasında yer alıyor.

BOTOKS SONRASI 200 GÜN RAHAT EDİYORLAR

Botoksun kokuları giderici özelliği var mı?

Botoks sonrasında aşırı terleme engelleneceğinden, ter kokusu da ortadan kalkacaktır. Ancak botoksun koku giderici özelliği yoktur.
Botoksla ilgili yapılan çalışmalarda nasıl bir sonuç karşımıza çıkıyor?

Yoğun koltuk altı terlemesi olan 322 hastada yapılan çalışmada; botoks enjeksiyonu uygulanan hastaların yüzde 81'inin terleme sorununda, yüzde 50'nin üzerinde azalma sağlandığı görülmüştür. Hastaların yüzde 50'si en az 200 gün rahat bir dönem geçirmiştir.

Botoks sonrası deodorant ve parfüm kullanımına devam edilebilir mi?

Botoks sonrası takviye ürünler kullanılmasını tavsiye etmiyoruz. Kozmetik ürünler, içerdikleri zararlı maddelerden dolayı; terleme problemi olmayan kişilerin ter bezi kanallarında tıkanıklık yaparak, yeniden terlemeye neden olabilir. Parfümün veya deodorantın direkt deriye uygulanması zararlıdır.

KLİPSLEME YÖNTEMİ NEDİR?

Terleme tedavisinde, klipsleme yöntemi gibi cerrahi uygulamalar da yapılabiliyor. Bu uygulamada sinirler, klipslerle sıkıştırılıyor. Yöntem, el ve ayak terlemesinde başarılı oluyor.

Bir diğer tedavi yöntemi olan iyontoforez; iyonlarla uygulanıyor. Ancak bu tedavilerin hiçbirinde, gerçek anlamda kalıcı bir sonuç yakalamamız söz konusu değil. Sosyal bir problem olan terlemede, Türkiye'de yeterli deneyime sahip merkez az.

İlaç tedavisini tercih etmiyoruz. Çünkü tam kontrolün sağlanabilmesi için yüksek dozlara çıkmak gerekiyor. Bu durumda ise ilacın yan etkileri görülüyor.