Toplum Mühendislerinin Biz Engellilere Yutturdukları

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,505
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50

İnsanlar hayatı “kavramlar ve semboller” üzerinden anlamlandırır.


40 Yıllık kendi yaşam serüvenimde hayatın anlamını sorgulayan ve hala cevabını bulamayan ben, kalkıp ta sizlere bir filozof edasıyla yaşamın anlamını anlatacak değilim. Zaten adım gibi eminim ki biz engelliler kadar bunun sorgulaması yapan başka bir kesim daha olmamıştır.

Duymaktan gına geldiğimiz “daha kötüsü de olabilirdi” diyerek ölümü gösterip sıtmaya razı etme niyetinde de değilim. Bu topraklarda yüzlerce yıldır toplum mühendisleri hep daha kötüsünü göstererek içinde bulunduğumuz durum ne kadar b… olursa olsun şükretmemiz, sorgusuz sualsiz “buna da şükür yahu” dememiz gerektiğini beynimizin bir yerlerine kazıyıp durdular. Benim meselem bize dayatılan bu öğretilerin aslında rasyonel akıldan ne kadar uzak olduğunu, alta yatan başka siyasi emellere hizmet ettiğini bir dost meclisinde yapılan sohbet edasıyla anlatmak.

Kırgın, Kızgın, Yorgunuz…

Dışarda, sokaklarda, şehrin kalbinde hızla akan bir yaşam ve o yaşamın hızına, yavaş, aksak, hasta bedenleriyle yetişemeyen yüzbinlerce engelliyi düşünüyorum. Onların hayallerini, umutlarını düşünüyorum. Akranları gibi, her insan gibi bir kadının ve ya erkeğin kollarında olma arzularını, sevişme isteklerini düşünüyorum. İstedikleri, istediklerimiz sıradan herkes gibi bir yaşam.

Bu sıradan herkes gibi olma isteğine verilen yanıt belli. “Sen herkes gibi olmazsın çünkü engellisin.!

Birileri bu sıradan isteğe verilen sıradan yanıta isyan ettiklerinde ise aynı sıradan yanıtı alırlar. “daha kötüsü de olabilirdi, sus ve haline şükret.!
Oysa bu isteklerin hiç biri yapılması, gerçekleştirilmesi imkansız şeyler ve dahası bizim yavaş, aksak, hasta bedenlerimizden kaynaklanan şeyler değil. Bu sitede daha önce yüzlerce binlerce kez yazıldığı gibi gerekli mimari düzenlemeler yapıldığında hepsi gerçekleşecek şeyler. Onların neler olduğu bilindiğinden papağan misali tekrarlamak istemiyor meselenin kalbine iniyorum.

Toplum Mühendislerin Şartlanmış Zihin Yönetimi

''Siz, yardım edilmiş yoksullar görmek istiyorsunuz; biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk..!''
(Victor Hugo)


Yöneticiler için, Kadınlar, engelliler, yoksullar, kısaca savunmasız ve toplumda bir kenara itilmiş gruplar, yönetilmesi ve oy devşirilmesi en kolay kesimdir. Bu yüzdende kendi varlık sebebi olan bu kesimin ortadan kalkmasını istemezler. Tamda bu noktada toplum mühendisleri devreye girer ve kitlesel algı yönetimini devreye sokarlar.

Nasıl?

Toplumun demografik yapısına göre değişen bu yöntemlerin en etkililerinden biri dini inançlar üzerinden zihin kontrolü yapmaktır.
Eşit bir yaşam isteğine kim karşı çıkabilir ki? Düz mantık la baktığımızda kimse karşı çıkamaz. Ama kazın ayağı öyle değil. Üst akıl hiçbir zaman düz mantıkla hareket etmez, her zaman dolambaçlı yollara giderek kendi yolunuzu kaybetmenizi sağlar.

Hedef şaşırtma:

Bunun suçlusu biz değil, kader.!

Bir insanın kaza yada doğuştan engelli olmasının izahı belki kader kavramıyla yapılabilir ama onun sokağa çıkamama nedeni kader değil bir torba çimentoyla yapılacak rampanın yokluğudur.

Algı yönetimi bu konuda o kadar başarılı olmuştur ki, dünya üzerindeki tüm dinler “eşit yaşamdan” söz ederken bu eşitliğin bozulmasına neden olan insanlar, topu dine atıp işin içinden kolayca çıkabiliyor.

Sevgili dostlarım, kader arkadaşlarım. Sizlerden bilimsel bir keşif yapmanızı beklemiyorum. Meselenin özü bu kadar basitken, bu basit ve kirli oyuna gelmemenizi istiyorum.
Hangi tanrıya inanırsanız inanın emin olun “eşit yaşam hakkınızı elinizden alan” inandığınız tanrı değildir..!
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,057
Tepkime Puanı
92
Puanları
48
Teşekkürler Halil,
Böyle etkili, vurucu yazıların (başka konularda da) devamına da ihtiyacımız Var.
Toplumdan neredeyse tamamen umudunu kestiğim bir dönemde, İnşallah uyanışımıza vesile olur bu tarz yazılar..
Selamlar..
 

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,021
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Siyaset bilimcileri yazıyı görmesinler. :)
İnsanları ALLAH ile kandırmak denen şeyin tamda kendisi. Ne yazık ki yıllardır yapılan ama kimseninde farkında olmadığı acınası halimiz. Yazı için teşekkürler üstadım.
 

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Belki şunun kritiği yapılabilir "ALLAH tüm insanları eşit yarattı mı" eşitlikten kastım tamamen sağlık meselesidir. Zenginliğin daha iyi bir yaşamın yaradılışla alakası olmadığını düşünüyorum. Aynı şekilde eşit yaşam hakkı daha açık ifadeyle biz engellilerin sokağa çıkamaması, çalışamaması vs vs vs bunların kaderle bir ilişiğinin olmadığını düşünüyorum. Ama ne yazıkki 100 engelliye sorsanız 99'u buna zalım kader, felek der çıkar işinden.

Ha tüm bunların sorumlusu algı yönetiminin başarısı mı yoksa biz engellilerin salaklığı mı onuda sorgulamak lazım.
 

mir33

Üye
Üye
Katılım
Ağu 17, 2014
Mesajlar
243
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Bu tüm toplum için geçerli. Bizden bilim adamı olmaz, kadınlar ikinci sınıftır, bizden adam olmaz...
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
706
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
ıı.jpg
onaltıyıldız.com alntıdır..

Müslümanlar bile rollerini, senaryonun bir parçası olarak şeytanîlerin amacına hizmet ederek oynarlar. Tabii ki yüzde doksan dokuzu bilmeyerek. Yüzde biri ise hain satılmışlardır. Asıl Mesele / ON ALTI YILDIZ
..

Melami savaşları ve Oktan Keleş Abimizin diğer ktaplarında bu konular detaylı anlatılır. Benim de sevdiğim konulardır. Kabalacı-Siyonist-Şeytani-Haçlı şer güçlerin oynadıkları oyunlar, kurdukları sistemler, medya-sinema-tv kullanılarak uyutulan-yönlendirilen beyinler. Köleleştirilmeye çalışılan insanlar ve tabii ki bunların karşısında yer alan Hilaliler-Allah dostları. Bunlar engellilere de çengel atmak isterler elbet, yıkıcı psikolojik harp teknikleriyle moral bozma, aşağılık psikolojisi oluşturma vs.

Uyumayanlar da var... selametle....
 

uygarçağdaş

Üye
Üye
Katılım
Kas 16, 2014
Mesajlar
75
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Defalarca okumam gerekti ..
Anlamadığımdan değil ,Bu gözlemlerini iyice kişiselleştirip çevrem de paylaşım yapmak için .. İyi ki yazmışsın . (y)
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Kırgın, Kızgın, Yorgunuz…

Dışarda, sokaklarda, şehrin kalbinde hızla akan bir yaşam ve o yaşamın hızına, yavaş, aksak, hasta bedenleriyle yetişemeyen yüzbinlerce engelliyi düşünüyorum. Onların hayallerini, umutlarını düşünüyorum. Akranları gibi, her insan gibi bir kadının ve ya erkeğin kollarında olma arzularını, sevişme isteklerini düşünüyorum. İstedikleri, istediklerimiz sıradan herkes gibi bir yaşam.

Bu sıradan herkes gibi olma isteğine verilen yanıt belli.
“Sen herkes gibi olmazsın çünkü engellisin.!”

...ve çoğu zaman amaç hedefe tam 12 den isabet eder. Ulaşılması amaçlanan ümitsizlik, engelli oluşunu yada doğuşunu çaresizce kabulleniş... engellinin kendisi tarafından çoktan rıza görmüştür bile. Toplum mühendislerinin amacına ulaştığını bilmek ve bunu farkedenlerin çoğaldığı bir toplumda bu tür yazılar bir uyanışa ışık tutacak nitelikte ancak beyinlere yerleşmiş tabuları yıkabilmek ? kolay değil hiç kolay değil...

Engelleri ortadan kaldırmazsanız size ihtiyaç duyan kesimi de yoketmemiş olursunuz! Tıpkı siyasilerin vaatlerine inanan, saf, masum, genç, tecrübesiz engellileri geleceğe dair pembe hayallerle süsleyerek yapılan seçim propogandalarında potansiyel oy olarak gören, avcı rolündeki vekillerin avına yaklaşmaları gibi...

Yazı çok güzel ve bir o kadar anlamlı. Yanıt yazmak değil yorum bile yapamayacak kadar güçsüz hissediyorum kendimi ama okumaya değer yazıların sadece yazıda kalmaması en büyük dileğim olacaktır her zaman ki gibi..

Önemli olan hepimiz için Devrimi istemek değil; Devrimi gerçekleştirmek olmalıdır...

Emeğine sağlık koca yüreklim! Sen, sesimiz olmaya devam etmelisin, sessizliğimiz son bulmalı yazılarında!
 
Tekerlekli Sandalye
Üst