- Katılım
- Ağu 18, 2010
- Mesajlar
- 7
- Tepkime Puanı
- 0
- Puanları
- 0
TRAFİK KAZALARINDA ZARAR GÖRENLERİN TEDAVİ GİDERLERİ
Ülkemizde her yıl binlerce maddi hasarlı kaza meydana gelmektedir. Bu kazalar sonucunda binlerce insanımız ölmekte, binlerce insanımız da yaralanmaktadır. Trafik kazazedelerine yapılan tedavi hizmetleri için milyonlarca lira ödenmektedir. Bu miktar 2009 yılı için yaklaşık 40 milyon Türk Lirasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 8.maddesi uyarınca; trafik kazazedelerinin devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde veya özel sağlık kuruluşlarında tedavi edilmesi ve tedavi giderlerinin yürürlükte bulunan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği ekindeki fiyat tarifeleri ile faturalandırılarak bedelinin tamamı sigorta şirketleri tarafından ödenmesi gerekmektedir. Mezkur kanunun 98. ve 99. maddesi uyarınca trafik kazazedelerinin tedavi masrafları için ödenecek tutarın, sigortanın vermiş olduğu teminat sınırları kapsamında olması ve ödenecek tutarın belirlenmesinde kusurluluk oranının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Trafik kazasında yaralananlar yukarıda belirtilen sağlık kuruluşlarından birine götürüldüğünde tedavisinin yapılarak, sağlık kuruluşunca verilen tedavi hizmetlerinin sağlık uygulama tebliğinde belirtilen fiyatlar üzerinden faturalandırılması gerekmektedir. Yasaya göre yapılan tedavi faturalarının hizmeti veren sağlık kuruluşu tarafından ilgili sigorta şirketinden talep edilmesi gerekmektedir. Buna göre, trafik kazaları sonrasında üçüncü şahısların zarar görmeleri durumunda kazadan doğan giderlerin kusur oranındaki kısmı sigorta şirketlerine fatura edilebilmekte ancak kazaya sebebiyet veren sürücünün tedavi giderleri sigorta şirketlerince karşılanamadığı gibi kişinin bağlı bulunduğu kurumca veya ilgili sosyal güvenlik kuruluşlarınca da karşılanmamaktadır. Bu durum kişilerin sosyal güvencesi olsa dahi, tedavi giderlerinin tamamının veya kusuru oranındaki kısmının kendilerinden talep edilmesi sorununu ortaya çıkarmakta ve dolayısıyla kişilerin mağduriyetine sebebiyet vermektedir.
Diğer taraftan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu' nun 01.06.2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinden sonra, trafik kazaları için düzenlenen tespit tutanaklarında kusur oranı belirtilmeyip asli ve diğer kusurlar belirtilmekte olduğundan kusur oranı tespiti için her kazadan sonra mahkeme kararı veya bilirkişi raporu zorunlu hale gelmiştir.
Bu durum, sağlık kurum ve kuruluşlarının acil olarak kendilerine getirilen, trafik kazası geçirmiş kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetleri neticesinde doğan tedavi giderlerinin kusur oranına göre yükümlü sigorta şirketine ve kazazedenin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşuna paylaştırılmak suretiyle aynı kişi adına iki ayrı fatura düzenlenmesine, fatura tahsilat sürecinin uzamasına veya faturaların hiç tahsil edilememesine ve dolayısıyla sağlık kurumlarının ciddi gelir kayıplarına uğramalarına yol açmaktadır.
Bu bağlamda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili madde hükümlerinin fiilen uygulanması sırasında karşılaşılan bu tür sorunların çözüme kavuşturulması ve kişi ve kurumların mağduriyetinin giderilebilmesi amacıyla Maliye Bakanlığı' nın (Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü) 21.10.2005 tarih ve 21621 sayılı uygun görüşlü yazılarına istinaden;
Üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının, acil olarak kendilerine getirilen trafik kazası geçirmiş kişilerin tedavi giderlerini, yürürlükte bulunan tedavi yardımına ilişkin Sağlık Uygulama Tebliğindeki fiyat tarifelerini uygulamak suretiyle, sosyal güvenlik kurumuna tahakkuk ettirilmek suretiyle tahsil etmeleri ve daha sonra ödemeyi yapan sosyal güvenlik kurumu tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde ilgisine göre Trafik Sigortası Garanti Fonu'na veya kusurlu kişilere rücu edilmesi gerekmektedir. Yeşil kart sahibi Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların söz konusu Tedavi giderleri 3816 sayılı Kanun kapsamında karşılanacaktır.
Yürürlükteki mevzuatta yer alan düzenlemelere rağmen, trafik kazalarından ötürü acil olarak sağlık kurum ve kuruluşlarında tıbbi müdahale, teşhis, tedavi ve ambulans hizmetleri verilen kazazedelerden ücret talep edilmesi uygulamasının sürdüğü örneklere rastlanmaktadır. Sağlık Bakanlığının 2006 / 37 sayılı konu ile ilgili genelgesinde “Sağlık kurumu/kuruluşu, kuruluş ve faaliyetiyle ilgili tabi oldukları mevzuat hükümlerine uymadığının tespit edilmesi halinde 10.000,00.- YTL (onbin), cezai şart uygulanır ve Kurumca tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle sağlık kurumu/kuruluşu yazılı olarak uyarılır.” Denilerek trafik kazalarından ötürü acil hallerde özel sağlık kuruluşları dahil üniversite ve devlet hastanelerine getirilen kişilerden ilave herhangi bir ücret istenemeyeceği, istendiğinin tespiti halinde 10.000 Türk Lirası cezasının olduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak trafik kazalarında sağlık kuruluşlarınca kazazedelere verilen tedavi hizmetleri bedelinin sosyal güvenlik kurumuna fatura edilmesi, sosyal güvenlik kurumunun da sigorta şirketlerine sigortanın taahhüt ettiği teminat tutarları ve sigortalıların kusurları nispetinde rucu etmesi, sigortalının kusurlu olması durumunda sigorta şirketince karşılanmayan tedavi giderlerinin de (sigortalılardan) kişilerden alınması gerekmektedir. İlave ücret genellikle özel sağlık kuruluşlarında talep edilmektedir. Ancak acil hallerde özel sağlık kuruluşlarının da, yukarıda zikredildiği üzere , sağlık uygulama tebliğinde belirtilen ücretler dışında trafik kazazedelerinden ek bir ücret talep etmesi mümkün değildir. Bu konuda tüm vatandaşlarımızın bilinçli olması ve hakkını sonuna kadar araması gerekmektedir.
Ülkemizde her yıl binlerce maddi hasarlı kaza meydana gelmektedir. Bu kazalar sonucunda binlerce insanımız ölmekte, binlerce insanımız da yaralanmaktadır. Trafik kazazedelerine yapılan tedavi hizmetleri için milyonlarca lira ödenmektedir. Bu miktar 2009 yılı için yaklaşık 40 milyon Türk Lirasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 8.maddesi uyarınca; trafik kazazedelerinin devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde veya özel sağlık kuruluşlarında tedavi edilmesi ve tedavi giderlerinin yürürlükte bulunan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği ekindeki fiyat tarifeleri ile faturalandırılarak bedelinin tamamı sigorta şirketleri tarafından ödenmesi gerekmektedir. Mezkur kanunun 98. ve 99. maddesi uyarınca trafik kazazedelerinin tedavi masrafları için ödenecek tutarın, sigortanın vermiş olduğu teminat sınırları kapsamında olması ve ödenecek tutarın belirlenmesinde kusurluluk oranının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Trafik kazasında yaralananlar yukarıda belirtilen sağlık kuruluşlarından birine götürüldüğünde tedavisinin yapılarak, sağlık kuruluşunca verilen tedavi hizmetlerinin sağlık uygulama tebliğinde belirtilen fiyatlar üzerinden faturalandırılması gerekmektedir. Yasaya göre yapılan tedavi faturalarının hizmeti veren sağlık kuruluşu tarafından ilgili sigorta şirketinden talep edilmesi gerekmektedir. Buna göre, trafik kazaları sonrasında üçüncü şahısların zarar görmeleri durumunda kazadan doğan giderlerin kusur oranındaki kısmı sigorta şirketlerine fatura edilebilmekte ancak kazaya sebebiyet veren sürücünün tedavi giderleri sigorta şirketlerince karşılanamadığı gibi kişinin bağlı bulunduğu kurumca veya ilgili sosyal güvenlik kuruluşlarınca da karşılanmamaktadır. Bu durum kişilerin sosyal güvencesi olsa dahi, tedavi giderlerinin tamamının veya kusuru oranındaki kısmının kendilerinden talep edilmesi sorununu ortaya çıkarmakta ve dolayısıyla kişilerin mağduriyetine sebebiyet vermektedir.
Diğer taraftan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu' nun 01.06.2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinden sonra, trafik kazaları için düzenlenen tespit tutanaklarında kusur oranı belirtilmeyip asli ve diğer kusurlar belirtilmekte olduğundan kusur oranı tespiti için her kazadan sonra mahkeme kararı veya bilirkişi raporu zorunlu hale gelmiştir.
Bu durum, sağlık kurum ve kuruluşlarının acil olarak kendilerine getirilen, trafik kazası geçirmiş kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetleri neticesinde doğan tedavi giderlerinin kusur oranına göre yükümlü sigorta şirketine ve kazazedenin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşuna paylaştırılmak suretiyle aynı kişi adına iki ayrı fatura düzenlenmesine, fatura tahsilat sürecinin uzamasına veya faturaların hiç tahsil edilememesine ve dolayısıyla sağlık kurumlarının ciddi gelir kayıplarına uğramalarına yol açmaktadır.
Bu bağlamda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili madde hükümlerinin fiilen uygulanması sırasında karşılaşılan bu tür sorunların çözüme kavuşturulması ve kişi ve kurumların mağduriyetinin giderilebilmesi amacıyla Maliye Bakanlığı' nın (Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü) 21.10.2005 tarih ve 21621 sayılı uygun görüşlü yazılarına istinaden;
Üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının, acil olarak kendilerine getirilen trafik kazası geçirmiş kişilerin tedavi giderlerini, yürürlükte bulunan tedavi yardımına ilişkin Sağlık Uygulama Tebliğindeki fiyat tarifelerini uygulamak suretiyle, sosyal güvenlik kurumuna tahakkuk ettirilmek suretiyle tahsil etmeleri ve daha sonra ödemeyi yapan sosyal güvenlik kurumu tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde ilgisine göre Trafik Sigortası Garanti Fonu'na veya kusurlu kişilere rücu edilmesi gerekmektedir. Yeşil kart sahibi Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların söz konusu Tedavi giderleri 3816 sayılı Kanun kapsamında karşılanacaktır.
Yürürlükteki mevzuatta yer alan düzenlemelere rağmen, trafik kazalarından ötürü acil olarak sağlık kurum ve kuruluşlarında tıbbi müdahale, teşhis, tedavi ve ambulans hizmetleri verilen kazazedelerden ücret talep edilmesi uygulamasının sürdüğü örneklere rastlanmaktadır. Sağlık Bakanlığının 2006 / 37 sayılı konu ile ilgili genelgesinde “Sağlık kurumu/kuruluşu, kuruluş ve faaliyetiyle ilgili tabi oldukları mevzuat hükümlerine uymadığının tespit edilmesi halinde 10.000,00.- YTL (onbin), cezai şart uygulanır ve Kurumca tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle sağlık kurumu/kuruluşu yazılı olarak uyarılır.” Denilerek trafik kazalarından ötürü acil hallerde özel sağlık kuruluşları dahil üniversite ve devlet hastanelerine getirilen kişilerden ilave herhangi bir ücret istenemeyeceği, istendiğinin tespiti halinde 10.000 Türk Lirası cezasının olduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak trafik kazalarında sağlık kuruluşlarınca kazazedelere verilen tedavi hizmetleri bedelinin sosyal güvenlik kurumuna fatura edilmesi, sosyal güvenlik kurumunun da sigorta şirketlerine sigortanın taahhüt ettiği teminat tutarları ve sigortalıların kusurları nispetinde rucu etmesi, sigortalının kusurlu olması durumunda sigorta şirketince karşılanmayan tedavi giderlerinin de (sigortalılardan) kişilerden alınması gerekmektedir. İlave ücret genellikle özel sağlık kuruluşlarında talep edilmektedir. Ancak acil hallerde özel sağlık kuruluşlarının da, yukarıda zikredildiği üzere , sağlık uygulama tebliğinde belirtilen ücretler dışında trafik kazazedelerinden ek bir ücret talep etmesi mümkün değildir. Bu konuda tüm vatandaşlarımızın bilinçli olması ve hakkını sonuna kadar araması gerekmektedir.
