- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Bilindiği gibi çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere belli kriterler doğrultusunda devlet desteğiyle tüp bebek tedavisi uygulamaları yapılmaktadır. Birçok kez bu uygulamalardan bahsedilmiş şartlar anlatılmıştır. Bu yazımız aracılığıyla birkez daha çocuk sahibi olmak isteyenleri bilgilendirmek istiyoruz.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 63 üncü maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin neler olduğu açıklanmış ve bu maddenin bir fıkrasında da evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalıların öngörülen tedavi yöntemiyle çocuk sahibi olabilecekleri ve bunun için gerekli şartları da düzenlemiştir. Aynı şekilde bu tedaviyi yaptıracak olan genel sağlık sigortalılarının hangi şartları taşıması gerektiği ve sınırlamalarının neler olduğu ayrıntılı olarak Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilmiştir.
Adı geçen Tebliğde yardımcı üreme yöntemi tedavisi, İnvitro fertilizasyon işlemleri (IVF) olarak yer almakta olup normal yöntemle çocuk sahibi olamayan eşlerin hangi şartlarda bu tedavi hakkından faydalanabilecekleri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre,
Evli olmakla birlikte eşlerden herhangi birinin soy bağı kurulmuş sağ çocuğunun olmaması gerekiyor. Eğer evlat edinilmiş çocukları var ise çocukları var olarak değerlendirilmiyor.
Genel sağlık sigortalısı kadın ise kendisine, erkek ise bakmakla yükümlü olduğu karısına, en fazla iki deneme için kurumca ödeme yapılabiliyor. İkiden fazla deneme yapılmış ise kişilerin kendisi tarafından bedelini ödenmesi gerekiyor. Bu şartların yanında ayrıca uygulanan IVF tedavilerine ilişkin giderlerin SGK tarafından karşılanabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekiyor.
- Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair sağlık kurulu raporu düzenlenmiş olması,
- 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olması,
- Uygulamanın yapıldığı merkezin Kurum ile sözleşmeli/protokollü olması,
- En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya halen genel sağlık sigortalısı olan kadının bu bentteki koşulları taşımaması halinde eşinin gerekli koşulları sağlaması,
- Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun Kurumla sözleşmeli/protokollü sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulları tarafından belgelenmiş olması gerekiyor.
IVF tedavisine başlanan kadının IVF uygulama tarihinde (embriyo transferinin yapıldığı tarih) 40 yaşından gün almış olması durumunda, IVF tedavisine ait bedeller Kurumca karşılanmaz. Ancak kadının 40 yaşından gün aldığı tarihten önce düzenlenmiş geçerli sağlık raporunun bulunması ve rapor tarihinden itibaren 30 gün içinde embriyo transferinin gerçekleştirilmiş olması durumunda, IVF tedavisine ilişkin sağlık hizmetleri sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor.
Daha önce SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığının Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleşmeden önceki dönemde bu yöntem denenmiş ve ilgili Kurumlar tarafından daha önce tüp bebek tedavileri için ödeme yapılmış ise bu denemeler, işlem adetlerinin hesaplanmalarında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından dikkate alınmakta.
Ayrıca, IVF bedellerinin ödenebilmesi için IVF uygulanacak kadında gebeliğin sürdürülmesine engel olabilecek sistemik hastalığın bulunmadığının IVF tedavisi için gerekli sağlık kurulu raporunda belirtilmesi gerekiyor.
IVF endikasyonları :
Erkek faktörü: Üro-androlojik tedaviye rağmen, en az 15 gün aralarla yapılan üç ayrı spermiyogramın hepsinde total progresif motil sperm sayısının 5 milyondan az olduğu oligoastenospermi olguları ile azoospermi olguları. Ancak; normal yoldan ejekülat- sperm elde edilemeyen bir hastalığın olduğunun ilgili uzman hekim raporu ile belgelenmesi halinde spermiyogram sonucu aranmamaktadır.
Kadın faktörü:
- Tubal faktör: Primer silier diskinezi-Kartegener Sendromu varlığı, laparoskopi ile onaylanmış bilateral tam tubal tıkanıklık saptanan olgular, ağır pelvik yapışıklık belirlenen veya tubal cerrahi (laparoskopi veya açık cerrahi ile) sonrasında gebe kalamayan olgular.
- Endometriyozis: Hafif ve orta derece endometriozis, ileri evre (evre 3-4) endometriozis.
- Hormonal -ovulatuar bozukluklar: DSÖ Grup I-II hastalarda anovulasyonda standart tedaviye yanıtsız olgular.
- Açıklanamayan infertilite: Hem erkek, hem de kadının tetkiklerinin normal olmasına ve gonadotropinlerle en az iki deneme OI+IUI uygulanmasına rağmen evlilik tarihinden itibaren 3 yıl veya daha uzun süreli gebe kalamama hali.
- Diğer endikasyonlar: Kötü ovaryan yanıtlı veya düşük ovaryan rezervli olgular.
Bu tedavi için gerekli sağlık kurulu raporunun temini ve şartları
IVF tedavisi için gerekli sağlık kurulu raporu; bünyesinde kadın hastalıkları ve doğum kliniği ile üroloji kliniği (bünyesinde üroloji kliniği bulunmayan ancak üroloji uzman hekiminin konsültan olarak görev yaptığı, eğitim verilen kadın-doğum hastaneleri dâhil) bulunan üçüncü basamak sağlık kurumlarında iki kadın hastalıkları ve doğum uzman hekimi ve bir üroloji uzman hekiminin katılımı ile oluşturulan sağlık kurulları tarafından düzenlenmesi gerekiyor.
Sağlık kurulu raporunda; hasta yaşı, kimlik bilgileri, tanı, endikasyon, uygulanacak tedavinin belirtilmiş olması, ayrıca kullanılacak ilaçların günlük ve maksimum dozları da SUT’un ilgili maddesinde yer alan hükümler göz önünde bulundurularak sağlık kurulu raporunda belirtilmiş olması gerekiyor. Ayrıca sağlık kurulu raporunda bazı bilgilerin de bulunması gerekiyor.
Sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarihten itibaren 6 ay geçerli olup bu süre içinde IVF uygulamasının yapılmaması halinde yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmesi, eğer ikinci IVF tedavisi uygulanacak ise yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerekiyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu bu tedavinin sağlanmasına yönelik özel tedavi merkezleri ile sözleşmeler yapmış ve hastaların bu merkezlerde söz konusu tedaviyi yaptırabilmelerine imkan sağlamıştır. Her tedavide olduğu gibi bu tedavide de bazı riskler de (kanama, enfeksiyon, çoğul gebelik gibi) mevcuttur. Ancak çocuk sahibi olabilmek için riskin fazla bir etkisi de olmayacaktır.
Devletin en az üç çocuk projesinin yine devlet uygulamalarıyla da desteklemesi gerekiyor. En azından yoksul ailelerden tüp bebek tedavisi olmak isteyenlerin masraflarının devlet tarafından karşılanmasına yönelik Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışma yaparak ihtiyaç sahiplerinin bu tedavilerini üstlenmesi gerekiyor.
Hani bir söz vardır. “Evlat kokusu, cennet kokusu” diye. Dileriz ki Allah herkese bu duyguyu yaşatır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 63 üncü maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin neler olduğu açıklanmış ve bu maddenin bir fıkrasında da evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalıların öngörülen tedavi yöntemiyle çocuk sahibi olabilecekleri ve bunun için gerekli şartları da düzenlemiştir. Aynı şekilde bu tedaviyi yaptıracak olan genel sağlık sigortalılarının hangi şartları taşıması gerektiği ve sınırlamalarının neler olduğu ayrıntılı olarak Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilmiştir.
Adı geçen Tebliğde yardımcı üreme yöntemi tedavisi, İnvitro fertilizasyon işlemleri (IVF) olarak yer almakta olup normal yöntemle çocuk sahibi olamayan eşlerin hangi şartlarda bu tedavi hakkından faydalanabilecekleri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre,
Evli olmakla birlikte eşlerden herhangi birinin soy bağı kurulmuş sağ çocuğunun olmaması gerekiyor. Eğer evlat edinilmiş çocukları var ise çocukları var olarak değerlendirilmiyor.
Genel sağlık sigortalısı kadın ise kendisine, erkek ise bakmakla yükümlü olduğu karısına, en fazla iki deneme için kurumca ödeme yapılabiliyor. İkiden fazla deneme yapılmış ise kişilerin kendisi tarafından bedelini ödenmesi gerekiyor. Bu şartların yanında ayrıca uygulanan IVF tedavilerine ilişkin giderlerin SGK tarafından karşılanabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekiyor.
- Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair sağlık kurulu raporu düzenlenmiş olması,
- 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olması,
- Uygulamanın yapıldığı merkezin Kurum ile sözleşmeli/protokollü olması,
- En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya halen genel sağlık sigortalısı olan kadının bu bentteki koşulları taşımaması halinde eşinin gerekli koşulları sağlaması,
- Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun Kurumla sözleşmeli/protokollü sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulları tarafından belgelenmiş olması gerekiyor.
IVF tedavisine başlanan kadının IVF uygulama tarihinde (embriyo transferinin yapıldığı tarih) 40 yaşından gün almış olması durumunda, IVF tedavisine ait bedeller Kurumca karşılanmaz. Ancak kadının 40 yaşından gün aldığı tarihten önce düzenlenmiş geçerli sağlık raporunun bulunması ve rapor tarihinden itibaren 30 gün içinde embriyo transferinin gerçekleştirilmiş olması durumunda, IVF tedavisine ilişkin sağlık hizmetleri sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor.
Daha önce SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığının Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleşmeden önceki dönemde bu yöntem denenmiş ve ilgili Kurumlar tarafından daha önce tüp bebek tedavileri için ödeme yapılmış ise bu denemeler, işlem adetlerinin hesaplanmalarında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından dikkate alınmakta.
Ayrıca, IVF bedellerinin ödenebilmesi için IVF uygulanacak kadında gebeliğin sürdürülmesine engel olabilecek sistemik hastalığın bulunmadığının IVF tedavisi için gerekli sağlık kurulu raporunda belirtilmesi gerekiyor.
IVF endikasyonları :
Erkek faktörü: Üro-androlojik tedaviye rağmen, en az 15 gün aralarla yapılan üç ayrı spermiyogramın hepsinde total progresif motil sperm sayısının 5 milyondan az olduğu oligoastenospermi olguları ile azoospermi olguları. Ancak; normal yoldan ejekülat- sperm elde edilemeyen bir hastalığın olduğunun ilgili uzman hekim raporu ile belgelenmesi halinde spermiyogram sonucu aranmamaktadır.
Kadın faktörü:
- Tubal faktör: Primer silier diskinezi-Kartegener Sendromu varlığı, laparoskopi ile onaylanmış bilateral tam tubal tıkanıklık saptanan olgular, ağır pelvik yapışıklık belirlenen veya tubal cerrahi (laparoskopi veya açık cerrahi ile) sonrasında gebe kalamayan olgular.
- Endometriyozis: Hafif ve orta derece endometriozis, ileri evre (evre 3-4) endometriozis.
- Hormonal -ovulatuar bozukluklar: DSÖ Grup I-II hastalarda anovulasyonda standart tedaviye yanıtsız olgular.
- Açıklanamayan infertilite: Hem erkek, hem de kadının tetkiklerinin normal olmasına ve gonadotropinlerle en az iki deneme OI+IUI uygulanmasına rağmen evlilik tarihinden itibaren 3 yıl veya daha uzun süreli gebe kalamama hali.
- Diğer endikasyonlar: Kötü ovaryan yanıtlı veya düşük ovaryan rezervli olgular.
Bu tedavi için gerekli sağlık kurulu raporunun temini ve şartları
IVF tedavisi için gerekli sağlık kurulu raporu; bünyesinde kadın hastalıkları ve doğum kliniği ile üroloji kliniği (bünyesinde üroloji kliniği bulunmayan ancak üroloji uzman hekiminin konsültan olarak görev yaptığı, eğitim verilen kadın-doğum hastaneleri dâhil) bulunan üçüncü basamak sağlık kurumlarında iki kadın hastalıkları ve doğum uzman hekimi ve bir üroloji uzman hekiminin katılımı ile oluşturulan sağlık kurulları tarafından düzenlenmesi gerekiyor.
Sağlık kurulu raporunda; hasta yaşı, kimlik bilgileri, tanı, endikasyon, uygulanacak tedavinin belirtilmiş olması, ayrıca kullanılacak ilaçların günlük ve maksimum dozları da SUT’un ilgili maddesinde yer alan hükümler göz önünde bulundurularak sağlık kurulu raporunda belirtilmiş olması gerekiyor. Ayrıca sağlık kurulu raporunda bazı bilgilerin de bulunması gerekiyor.
Sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarihten itibaren 6 ay geçerli olup bu süre içinde IVF uygulamasının yapılmaması halinde yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmesi, eğer ikinci IVF tedavisi uygulanacak ise yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerekiyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu bu tedavinin sağlanmasına yönelik özel tedavi merkezleri ile sözleşmeler yapmış ve hastaların bu merkezlerde söz konusu tedaviyi yaptırabilmelerine imkan sağlamıştır. Her tedavide olduğu gibi bu tedavide de bazı riskler de (kanama, enfeksiyon, çoğul gebelik gibi) mevcuttur. Ancak çocuk sahibi olabilmek için riskin fazla bir etkisi de olmayacaktır.
Devletin en az üç çocuk projesinin yine devlet uygulamalarıyla da desteklemesi gerekiyor. En azından yoksul ailelerden tüp bebek tedavisi olmak isteyenlerin masraflarının devlet tarafından karşılanmasına yönelik Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışma yaparak ihtiyaç sahiplerinin bu tedavilerini üstlenmesi gerekiyor.
Hani bir söz vardır. “Evlat kokusu, cennet kokusu” diye. Dileriz ki Allah herkese bu duyguyu yaşatır.