Türk toplumunun kadına bakış açısı

Kadın dünyanın her yerinde kadındır ve bunun tüm zorluklarını yaşarken bu ülkede kadın olmak nasıl bir olgudur?
Türk toplumunun kadına bakış açısı üzerine şimdi ne söylesem az ama hep aynı şeyler aslında toplumun yıkılamayan tabuları, önyargıları vs vs bu kadar erkek egemen bir toplumda şimdi kadınlar ne kadar da özgürlük , eşitlik diye haykırıp dursalar da sözkonusu esareti geçmişte biraz da kendileri yaratmadılar mı?

Sitemizde kayıtlı üyelerin bile % 60 ından fazlasını bay üyeler oluşturuyor peki geriye kalan % 40 bayan üyenin varlığı bile hissedilmiyor hiç farkettiniz mi sadece editörlerden birisinin bayan olmasının güzelliği forumdaki yazılarda öne çıkıyor o da dediğim gibi editör olmasından kaynaklı yoksa normal üyelerin özellikle bayan üyelerin bile sesi çıkmıyor heryerde suskun kadınlarımız hatta engelliler.gen.tr de bile

Her kadın aynı zamanda gelecek nesilleri yetiştirir, yönlendirir, geleceğe şekil verir aslında. Erkek çocuğuna sahip yada erkek kardeşi olan kadınların bu topluma kazandıracağı değerlerin yaşatılması konusunda her şeyden önce kadına değer veren bir toplum yaratılması yönünde elindeki fırsatlar ne kadar da kaçınılmazdır oysa kadınlarımızın çoğu bunun farkında bile değil ki kendi hakkından öylesine mahrum bırakılmış, öylesine kimliği bastırılmış, baba- ağabey-eş baskısıyla sindirilmiş, susturulmuş, söndürülmüş korkak, aciz, güçsüz hale getirilmeye çalışan kadınlarımız ve onların yansımalarını yaşayan nesiller.

Gelecek kuşaklar böyle olmayacak herşeyden önce insanın bile sesinin susturulmaya çalışıldığı şu dönemde insan olduğunu unutturmaya çalışanların yaptığı tüm insanlık dışı yasaklamalar ve engellemeler döneminde genç nesilin hak arayışlarına karşı gösterdikleri cesaret ve onları durdurma çabaları sonuç vermeyecektir. Ben bu umudumu kaybettiğimde eminim kolumu kanadımı kaybetmişcesine biterim o yüzden geleceğe dair içimde yeşeren umutlarımı ve gençlerin insanca yaşama haklarını ellerinden zorla, insafsızca, adaletsizce, kanunsuzca, şiddetle almak isteyenlerin sınırsız, onursuz, fütursuz, bilinçsizce yaptıkları ne kadar eylem, yasak, ceza ve yaptırımlara karşı demokratik yollardan verdikleri tüm mücadeleleri gönülden destekliyorum.

Gezi parkı çocuklarını anlamayan o çocukların kendi geleceği olduğunu gözü görmeyen bir zihniyetin karşısında onlara karşı ( cehalete, bilgisizliğe, yolsuzluğa,yoksulluğa, sindirmeye, baskıya boyun eğmeyen) cesurca direnen tüm gezi parkı annelerini, bu ülkenin çalışan, üreten, okuyan, okutan, besleyen, bakan tüm emekçi kadınlarını yürekten kutluyorum ama sadece bugün için değil bu ülkede kadın olarak yaşamaya çalıştıkları ve yaşamdan kopmadıkları her gün adına kutluyorum.

Kadınların suskunluğu, kendi sorunlarını gündeme taşımamaları, sadece bizim sitemize özgü bir durum değil. Genel anlamda bir sessizlik var. Tabi bu sebepleri çok derin analiz edilebilir. Meseleye kadınların penceresinden bakınca onlarında bu suskunlukta haklı gerekcelerinin olduğunu görüyoruz. Mesele çok derin. Konuya ilişkin haber sitemizin köşe yazarlarından sevgili Satı İlen'in konuya ilişkin yazmış olduğu enfes bir makale var. Onada bi göz atmanızı öneririm.. ÖZGÜRCE HALAT AT YAŞANMAMIŞLIKLARA | Haber - Engelliler.Gen.Tr Haber Ayrıntılarda Gizlidir

Selam abicim,

Valla yazı öyle güzeldi ki nutkum tutuldu yazamıyorum tek kelimeyle enfes, harika, defalarca okunası ellerine , emeğine o güzel yüreğine sağlık sevgili yazarımızın. İşte bu yazılara bile ne kadar hasret kalmışım inan okumaya doyamadım. Kadını kadınca anlatan, insanca yorumlayan mükemmel bir çığlık şimdi bir de kendime dönüp bakıyorumda bugüne özel hazırladığım yazıyı siteye taşıyamıyorum bir türlü... öylesine yıkılmaz tabularımla karşı karşıya kalışım ve aklımla kalbimin arasındaki çaresizliğin beni engelleyişi yada geçmişin tüm esareti beni rahat bırakmıyor...yaşanmamışlıklar mı kuşatıyor benliğimi ? ben halatlarımı atamıyorum yine özgürlüğü bu kadar çok isterken hem de

Türkiye'de kadın olmak zor ama bu kadar zor olmasının bir nedeni de kadınların bizzat kendileri değil mi?

Yapılan araştırma sonuçlarıyla olaya duygusal olarak yaklaşmamaya çalışsam da

Türkiye genelinde yapılan bir araştırma, Türkiye’deki kadın profilini çiziyor. Sonuçlara göre, kadınların toplum içindeki varlığı, eğitimle doğru orantılı artıyor.

Gezici Araştırma Şirketi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı araştırmayla Türkiye’deki kadın profilini çıkardı. Yedi coğrafi bölgeyi kapsayan çalışma; 36 ilde yaşayan, 18 yaş ve üstü 5.860 kadınla yüzyüze görüşülerek gerçekleştirildü. Ev, iş, evlilik, ilişki ve ekonomik bağımsızlıkla ilgili sorular soruldu.

KADININ YERİ EVİ MİDİR?

“Kadın ev işlerinden sorumlu mudur?’’ sorusuna her iki bekar kadından biri “Evet” derken, her dört evli ve boşanmıştan biri “Hayır” dedi. Eğitim seviyesi ve çalışan kadın sayısı arttıkça “Hayır”lar arttı.

“Kadınlar ev dışında istediği işte çalışabilmeli midir?’’ sorusuna ise okuma yazma bilmeyen ve ilkokul mezunu kadınların yüzde 75’i “Hayır” dedi.

EĞİTİM SEVİYESİ ÖNEMLİ

‘Kız çocuklarının okutulmaması’ olgusu bu araştırmada da çarpıcı verilerle ortaya çıktı. Eğitim seviyesinde yükselme olmasına rağmen yüzde 100 okur-yazarlık seviyesine ulaşılamadığı görüldü.

Araştırmada, eğitim seviyesi arttıkça kadınlardaki çağdaş dünya görüşünün arttığı da gözlemlendi.
“Kız çocukları lise ve üniversitede okutulmalı mıdır?’’ sorusuna kadınların yüzde 77.6’sı “Evet” dedi.
“Hayır” diyenlerin oranı 22.4 iken eğitim ve gelir seviyesi azaldıkça “Hayır”lar arttı. Burada dikkat çeken çarpıcı durumsa okuma-yazma bilmeyen 18-27 yaş arasındaki kadınlardan da “Hayır” diyenlerin olması...

ERKEĞE TESLİMİYET

“Kadın, erkeğe karşı teslimiyetçi olmalı mı?’’ sorusuna kadınların yüzde 42.6’sı “Evet” dedi. Kadınların eğitim ve gelir seviyesi azaldıkça “Evet” oranı arttı.

Okuma-yazma bilmeyenlerin yüzde 85’i “Evet” derken, ilkokul ve ortaokul mezunlarının da yüzde 86’sı “Evet” cevabını verdi. Eğitim arttıkça “Hayır” cevapları hızla arttı; üniversite mezunlarının yüzde 85’i “Hayır” dedi.

SÖZLÜ ŞİDDETE ONAY

Araştırmanın diğer çarpıcı sonucusuysa, ‘sözlü şiddeti’ kadınların hemen hemen yarısının normal karşılaması. Fiziksel şiddet görmediği halde, bununla tehdit edilen kadınların oranı yüzde 30. Bu durumu normal kabul eden kadınların evliliklerini; çeşitli nedenlerle devam ettirdikleri de görülüyor.

**********************************

Kadın kendi hakkına arayamıyorsa bunu kabul edebiliyorum yani sözkonusu olan geçerli bir çok sebebi olabilir ama kendisine yöneltilen bir araştırma sorusuna bile yanıt verirken hiç düşünmeden ve kabullenilmiş çaresizlik içinde kaderine mahkumca yanıt veriyorsa işte ben burada kadınların da ( bazılarının) yaşamından memnun, kaderine razı, haklarını arayamayacak kadar tembel, üşengeç ve hep birilerinin koruması altında yaşamlarını devam ettirmeyi çoktan kabullenmiş olduklarını düşünüyorum.

Bir kere kadınlar ne reelde nede sanalda suskun falan değiller hatta nede burada. İsterseniz sitede en çok kim yazı yazmış diye 1.2.3.... sıralamasını yapalım kadınlar ön sıraları kapmazsa size haklı derim. En çok konuşanların kadın olmasına rağmen kadınların suskunluğundan dem vurmak ironi olsa gerek.

Kadına pozitif ayrımcılık diye diye biz erkekleri eziyorlar. Allah için gerek yasalarda gerekse toplum arasındaki saygıda kadına verilen değerin kaçı erkeğe veriliyor?

Bu kadınların oyununa gelmeyin. Bunlar mağdur falan değiller kesinlikle bir mağdur varsa o da erkeklerdir.

Kimse erkek var diye küfürsüz konuşmaz ama kadın var diye herkes edepli takılır. Kadın kamuda istediğini giyebiliyorken erkek takım elbise giymek zorunda. Erkek eline baston almadıkça kimse yer vermez ama kadın orta yaşlıysa ( bazı salaklar genç bayanlara bile yerini veriyor ) hemen yer veriyorlar.

Bazı hanzolar var eşine durduk yerde zulüm eder... dikkat ederseniz o hanzo erkek çocuklarına da babasına da aynı zulmu yapar. Burda mesele kadın değildir o adamın dawar olmasıdır.

Kadın doğası gereği güçsüzdür... Bir erkek arkasında olması gerekir. Erkek de doğası gereği namusuna şerefine düşkündür. Sahiplendiği bir kadının kendisi kadar dışarda özgür olmasına müsade etmemesi bence gayet doğaldır.

Mesut kardeşim bak bu yazdıklarına cevap vermicem sanma ama şu an siteden çıkmak zorundayım. Sadece geçici olarak erteliyorum ama asla unuttum sanma olur mu? özellikle kadın konu olunca asla pes etmem ama inan çıkmalıyım.

Çok yakında bu konuya devam etmek dileğimle hoşçakal sevimli kardeşim benim. istersen bu arada yazdıklarını geri alabilirsin yada tamamen silebilirsin yani hala bir şansın daha var benden söylemesi

Valla abla biraz da şaka amaçlı kızdırayım dedim ama mutluluğuna ( başka konuda yazdığın ) gölge düşürme ihtimaline karşı yazdığıma pişman oldum. Moralini bozmuyorsam yaz bence merak ettim yazacaklarını