- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 13
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Ana Türkçe'nin Güneybatı(oğuz) öbeğinde özellikle Anadolu da XIII.yüzyılda ortaya çıkan T ürkiye Türkcesi bugün Türkiye Cumhuriyetinin resmi dilidir.
Eski Anadolu dilleriyle köken bakımından hiç bir ilgisi bağı yoktur. Türkiye Türkler Kurtuluş Savaş'ı ndan sonra, ulusal kimliklerini geliştirme sürecinde iki önemli kültür devrimi mi gerçekleştirdiler.
Harf devrimi(19289 Dil devrimi ( 1932) özünde siyasal tercih o9lan bu devrimler hem Türkiye Türkçe'nin önüne yeni gelişme boyutları açmış hem de Batı uygarlığı çevresine girerken karşılaşılabilecek dilsel sorunlar için gerekli düzenleme ve önlemleri gündeme getirmiştir.
Türkiye Türkçesi'nde çeşitli yöresel ağızların varlığına rağmen XX. yüzyıl başlarında İstanbul ağzı üzerine temellendirilen standart konuşma ve yazı dili, toplumsal iletişime büyük kolaylık getirmiştir. Bunda eğitim-öğretim kurumlarıyla kitle iletişimj araçlarında bu standart dilin kullanılmasının ve bir de Latin kökenli yeni Türk alfabesinin fonetik( sesbilgisel) ve kolay öğrenilebilir olmasının payı büyüktür.
Yöresel ağızlar, standart dilin egemenliği , iç göçler, kentleşme olgusu vb.. yüzünden etkisini yitirmeye başlamıştır. Türkiye Türkçesi son yıllarda bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine de özellikle batıdünyasına açılmada örneklik edebilecek deney birikimine sahiptir.
Bugün Türk dil ve lehçeleri arasında bilim ve kültür dili olarak en gelişmiş kabul edilen Türkiye Türkçesinin karşı karşıya olduğu sorunların başında yabancı dillerden özellikle İngilizce dir. Bugün hayatımızın her alanında bilmemiz beklenen dillerin başında gelmektedir. İş yaşantısına atılımlarımızda soruların başında gelmektedir. Sorun olarak görülme sebebi türkçemizden daha çok itibar görür hale getirilmesidir.
Eski Anadolu dilleriyle köken bakımından hiç bir ilgisi bağı yoktur. Türkiye Türkler Kurtuluş Savaş'ı ndan sonra, ulusal kimliklerini geliştirme sürecinde iki önemli kültür devrimi mi gerçekleştirdiler.
Harf devrimi(19289 Dil devrimi ( 1932) özünde siyasal tercih o9lan bu devrimler hem Türkiye Türkçe'nin önüne yeni gelişme boyutları açmış hem de Batı uygarlığı çevresine girerken karşılaşılabilecek dilsel sorunlar için gerekli düzenleme ve önlemleri gündeme getirmiştir.
Türkiye Türkçesi'nde çeşitli yöresel ağızların varlığına rağmen XX. yüzyıl başlarında İstanbul ağzı üzerine temellendirilen standart konuşma ve yazı dili, toplumsal iletişime büyük kolaylık getirmiştir. Bunda eğitim-öğretim kurumlarıyla kitle iletişimj araçlarında bu standart dilin kullanılmasının ve bir de Latin kökenli yeni Türk alfabesinin fonetik( sesbilgisel) ve kolay öğrenilebilir olmasının payı büyüktür.
Yöresel ağızlar, standart dilin egemenliği , iç göçler, kentleşme olgusu vb.. yüzünden etkisini yitirmeye başlamıştır. Türkiye Türkçesi son yıllarda bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine de özellikle batıdünyasına açılmada örneklik edebilecek deney birikimine sahiptir.
Bugün Türk dil ve lehçeleri arasında bilim ve kültür dili olarak en gelişmiş kabul edilen Türkiye Türkçesinin karşı karşıya olduğu sorunların başında yabancı dillerden özellikle İngilizce dir. Bugün hayatımızın her alanında bilmemiz beklenen dillerin başında gelmektedir. İş yaşantısına atılımlarımızda soruların başında gelmektedir. Sorun olarak görülme sebebi türkçemizden daha çok itibar görür hale getirilmesidir.
