Türk Dili Tarihi

Türk Dili Tarihi- Kıpçak Türkçesi

Kıpçakça veya Eski Kıpçakça, Orta Türkçe dönemine ait Deşt-i Kıpçak sahası ile Mısır ve Suriye'de 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar kullanılmış Türk dillerinin Kıpçak grubundan ölü dil. Eski Kıpçakça günümüzde Yeni Kıpçakça adıyla da anılan Kıpçak grubundan Türk dillerinin oluşumuna kaynaklık eden dillerden biridir. Günümüzde geriye dönük dil sınıflandırmalarında Eski Kıpçakça, Kıpçak grubunun Kıpçak-Kuman alt grubunda ele alınır.

Bugüne gelebilmiş eserler sınırlı sayıda olup en çok incelenen eser Bozkır Kıpçakçasına (Kumancaya) ait Codex Cumanicus adlı eserdir. Eski Kıpçak Türkçesine ait eserlerin büyük bir çoğunluğu Memlûkler döneminde kaleme alınmıştır.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Tatarca

Tatarca veya Kazan Tatarcası, çağdaş Türk yazı dillerindedir. Türk dillerinin Kıpçak Grubuna bağlı bir dildir. Aynı aileden bir lehçe olan Kırım Tatarcasıdan ayırmak için “Kazan Tatarcası” olarak da adlandırılır. Çoğunluğu Rusya Federasyonu içindeki Tataristan'da yaşayan Tatarlar tarafından konuşulur. Tataristan Cumhuriyeti'nin Rusça ile birlikte iki resmî dilinden biridir.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Başkurtça

Çağdaş Türk yazı dillerinden biri olarak Kıpçak grubu içinde yer alır. Çoğunluğu Başkurdistan'da yaşayan Başkurtların konuştuğu bu dil Kazan Tatarcasına oldukça yakındır.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Kazakça

Kıpçak öbeğine ait, Kazakistan'da konuşulan çağdaş Türk yazı dillerinden biridir. Kırgız Türkçesine yakındır. Dünyada yaklaşık 16 milyon kişi tarafından, Kazakistan'da da 10 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Moğolistan'ın batı bölgesindeki Bayan Ölke (diğer adı Bayan Ölgey) eyaletinde yaşayan Kazak Türkleri Kazakistan'ın kullandığı alfabeyi kullanarak Kazak Türkçesi yazmaktadırlar. Bayan Ölgey'de oturanların çoğu %88.7 oranla Kazak Türkleridir. Bu bakımdan eyalet nüfusunun %98'i kadarını Türk halkları oluşturmaktadır. İldeki önemli bir nüfus Kazak Türkçesi konuşmaktadır.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Kırgızca

Türk yazı dillerinin Kıpçak grubuna ait bir koludur. Kazakça ile yakın özellikler gösteren Kırgızca yaklaşık 5 milyon kişi tarafından konuşulmakta olup, Kırgızistan'ın birinci resmî dilidir. Sözcük başı Ortak Türkçe asıllı kelimelerdeki y'ler Kırgızca clidir; yol: жол (col), yıldız: жылдыз (cıldız) vb. Eklerde de değişme olur, yuvarlak ünlüler kendinden sonraki ünlüleri etkiler: bölmö: бөлмэ (bölme), köpölöklördön: кэлэбэклэрдэн (kelebeklerden), bazı b ile başlayan kelimeler m olabilir: boyun: боюн (moyun), bun (sıkıntı): муң (muñ; ñ nazal n, ŋ ve ng sesi verir).

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Karakalpakça

Diğerlerine göre daha az konuşura sahip çağdaş Türk yazı dillerinden biridir. Kıpçak grubuna ait bu lehçe. Bazı araştırmacılar tarafından Kazakçanın bir ağzı olarak görülür. Çünkü Kazakçaya oldukça benzemektedir. Alfabe, Kazak Kiriline çok benzemektedir. Özbekistan'ın kuzeyinde Karakalpaklar tarafından konuşulur. Karakalpakça'yı bir Kazak ağzı olarak gören Türkologlar Karakalpakça'ya “Güney Kazakçası” da derler.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Nogayca

Türk lehçelerinin Kıpçak öbeğine bağlı, Nogaylar tarafından konuşulan lehçe. Ağırlıklı olarak Rusya Federasyonu'nun güney kesiminde konuşulur. Günümüzde Kiril alfabesiyle yazılmaktadır.

Nogaycanın diyalektlerinden Kara Nogayca Dağıstan’da, Ak Nogayca Kuban Irmağı boylarında, o yöredeki Karaçay-Çerkesya ve Mineralnye Vody bölgesinde, asıl Nogayca ise Stavropol Kray’da konuşulur. Ak Nogay ve Asıl Nogay diyalektleri birbirine çok yakındır, Ak Nogayca ise daha çok farklılık gösterir.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Kumukça

Çağdaş Türk yazı dillerinin Kıpçak öbeğine ait bir lehçedir. Ancak Batı Türk dillerinden de özellikler taşımaktadır ve çok kez Güney Türk dillerine de kategorize edilir. Kumukça Dağıstan'daki resmî dillerden biridir. Günümüze kadar Kumukçanın birçok ağzına rastlamak mümkündür: Kuzeyde Kasav Yurt, ortada Buynak ve güneyde Kaytak lehçesine rastlanılır. Ancak Kumukçanın lehçeleri hakkında tüm dil bilimcileri aynı görüşde değildir; Kasav Yurt lehçesi Kumukça ile Nogayca arasındaki bağlantıyı oluşturur ve bu yüzden aslında Nogaycanın lehçesi de olabilir.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Karaçay-Balkarca

Kuzey Kafkasya'da yaşayan Karaçaylar ve Balkarların konuştukları lehçenin ortak adıdır. Karaçayca ve Balkarca birbirine çok yakın lehçeler olduğu için ortak bir adla da adlandırılmaktadır.

Karaçayca ve Balkarca, Türk lehçelerinin Kıpçak öbeğine bağlıdır. Karaçayca, çoğunluğu Karaçay-Çerkesya'da yaşayan Karaçayların lehçesidir. Balkarca konuşan Balkarların çoğunluğu ise, Kabardey-Balkarya'da yaşar.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Kırım Tatarcası

Türk yazı dillerinin Kıpçak koluna ait bir koldur. Ancak bazı Oğuz grubuna ait özelliklere de sahiptir. Romanya'nın Dobruca yöresinde konuşulan şekline Romanya Tatarcası adı verilir.

Ana unsurlarını Kıpçakçadan almış, ama başka Türk lehçeleriyle de etkileşimde bulunmuştur. Osmanlı Devleti ile olan sıkı ilişkileri olan Kırım Hanlarının ve ileri gelenlerinin genellikle İstanbul'da eğitim almaları Oğuz lehçelerinin etkilerini getirmiştir. Gaspıralı'nın çalışmaları ile bu etkiler iyice yerleşmiştir. Rus idaresine girilmesi ile de Rusça'dan etkilenmiştir. Ayrıca sürgün zamanından dolayı Özbekçeden alınmış etkileri de görülmüştür.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Romanya Tatarcası

Romanya'da Dobruca bölgesinde yaşayan Romanya Tatarları tarafından konuşulan Kıpçak ve Oğuz grubundan Kırım Tatarcasının bir lehçesidir. 3 ana varyantı bulunur:

# Dobruca Nogaycası, Köstence'nin yakın ve uzak kuzeyinde Tulça'da konuşulur ve Kıpçakça öğeleri korumakta en muhafazakâr olanıdır.
# Dobruca Tatarcası, genellikle Köstence'nin güneyinde ve merkezinde konuşulur ve Oğuzcadan önemli ölçüde etkilenmiştir.
# Dobruca Tatçası, Hacioğlu, Pazarcık şehirleri civarında konuşulur ve Oğuzcaya en yakın olanıdır.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Karayca

Türk lehçelerinin Kıpçak öbeğine ait bir lehçedir. Kırım Tatarcasına yakındır. Musevi inancına mensup bir Türk grubu tarafından konuşulması sebebiyle de ayrı öneme sahiptir. Konuşucusunun az olan Karayca, yok olma tehlikesi altında yer alan Türk yazı dillerinden biridir. 20'nci yüzyılda hala Litvanya`da Trakai ve Panevėžys bölgelerinde, Ukrayna`nın Luck ve Halicz bölgelerinde ve Kırım`da bu dili konuşanlar vardır. Türkiye ve İsrail'de hala bu lehçeyi konuşanlara rastlamak mümkündür.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Kırımçakça

Kırım'da Kırımçaklar tarafından konuşulan bir Türk dilidir. Türk dilleri arasında Kıpçak grubundandır. Genellikle Kırım Tatarcasının bir lehçesi (diyalekt, ağız) olarak kabul görür. Uzun zaman Müslümanlarla beraber yaşadıkları için Kırımçakçada Arapça ve Farsça kelimeler çoktur. Şu anda konuşan sayısı 785 civarındadır. Konuşanların çoğunluğu Yahudi olduğundan bu dile İbranice ve Aramice'den kelimeler girmiştir. Yahudilerin yanı sıra bu dili konuşanlar arasında Müslümanlar da vardır.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Urumca

Urumlar tarafından konuşulan Türk dillerinin Oğuz dilleri grubundan dil. Urumca Türkiye Türkçesine çok benzeyen bir dildir. Bir Yunan dili olan Rumeyce ile karıştırmamak gerekir. Urum Türkçesi, diğer Kıpçak Türk yazı dilleriyle ve Türkiye Türkçesiyle ortak pek çok atasözü ve deyime sahiptir.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Memlûk Kıpçakçası

Memlûk Kıpçakçası ya da Mısır Kıpçakçası, aşağı yukarı XIII. yüzyılın ortalarından XV. yüzyılın sonuna kadar Mısır ve Suriye'de Memlûk Sultanlığı’nda kullanılmış Eski Kıpçakçaya giren ölü bir Türk dilidir. Eski Kıpçak Türkçesine ait eserlerin büyük bir çoğunluğu Memlûkler döneminde kaleme alınmıştır. Bu sahadaki eserlerin dili XV. yüzyılın sonlarına doğru yerini bütünüyle Oğuz Türkçesine bırakmıştır.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Ermeni Kıpçakçası

Ermeni Kıpçakçası ya da Ermeni harfli Kıpçak Türkçesi, Eski Kıpçakçaya giren tarihî dönemlerden biridir. Hristiyanlığın Gregoryen mezhebine mensup Ermenilerin Orta Türkçe dönemine ait 16-17. yüzyıllarda batı Ukrayna'da Ermeni alfabesini kullanarak Kıpçak Türk dilinde meydana getirdikleri vakayinameler (kronikler), dinî ve hukuki belgelerle bilinir. Ermeni Kıpçakçası Türk dili tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu edebî dilin 1559-1664 yıllarından kalma eserleri daha eski 12. yüzyılın Codex Cumanicus dilinin devamı niteliğindedir. Ses bilgisi ve gramer özellikleri bakımından Karaimce, Kumanca, Urumca ve Kırım Tatarcasıyla büyük bir benzerlik göstermektedir.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Ana Oğuz Türkçesi

Türk dilinin Milat sonrası dönemlerinden günümüze gelen en büyük kollarından biridir. Göktürkçe döneminde, Ötüken’de kullanılan yazı dilinin yanında, onunla beraber henüz yazı dili formu kazanmayan bir hâlde olduğu kabul edilir. Divânu Lügati't-Türk’te Oğuzcaya dair belirtilen görüşler, bu kolun (en azından) Divandan birkaç yüzyıl önceki hâline dair fikirler verir. 10. yüzyıldan sonra Maveraünnehir, İran ve Anadolu sahalarında yaygınlaşmış, yüzyıl boyunca yazı dili olma yönünde aşama kaydetmiştir. Eski Anadolu Türkçesi dönemi, bu sürecin yeni hâli olmuştur.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Eski Anadolu Türkçesi

Eski Anadolu Türkçesi, Türk dilinin Oğuz koluna dayanan ve Hazar Denizi’nin batısında, Anadolu coğrafyasında 11. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar kullanılan bir tarihî yazı dilidir. Anadolu’nun Türkleşmesi ile XIII-XV. yüzyıllar arasında bu bölgelerde Oğuzca temeline dayalı olarak kurulup gelişen yazı dilidir. Eski Anadolu Türkçesinin meydana gelişinde, Anadolu’daki birtakım ağız özelliklerinin zaman zaman metinlere girmiş olması, standart bir Eski Anadolu Türkçesinden bahsedilmesini güçleştirmektedir. Bu güçlük, gramer yazmada kendini iyice gösterir. Dönem içinde, Anadolu’da ve çevresinde yazılan eserlerde farklı kelime ve ek tercihleri, ilgili eserlerin yazar ve müstensihlerinin farklı coğrafyalara ait olmasıyla alakalıdır.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Osmanlı Türkçesi

13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yayıldığı bütün sahalarda kullanılmış olan Osmanlı Türkçesi, Türk dili tarihi içinde geniş sahada ağızlarıyla beraber konuşulmuştur. Alfabe olarak Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır.

XVII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun dünyada birçok alandaki üstünlüğü ve yaygınlığına bağlı olarak Osmanlı Türkçesi de İmparatorluk sınırlarını aşan bir yaygınlığa sahip olmuştur. İncil’in dili olan Latince başta Fransa olmak üzere Avrupa’da XVII. yüzyıl ortalarına kadar eğitim dili olarak varlığını korudu. Fransa’da anadilde eğitim ancak XVII. yüzyıl sonunda yapılabilmiştir ve yine söz konusu ülkede, Almanca ve İngilizce gibi yabancı dillerin öğrenim ve öğretimi ancak XIX. yüzyılda yaygın olarak gerçekleşebilmiştir. O nedenle Fransa’nın 1670’lerde Türkçenin yabancı dil olarak öğrenim ve öğretimine duyduğu ilgi, yabancı dil eğitimi tarihçileri açısından da dikkate alınması gereken bir durumdur. Fransa için XVII. ve XVIII. yüzyıllar, yoğun olarak Osmanlı medeniyeti ve kültürüne ilgi duyduğu yüzyıllar olarak tarihe geçmiştir. Bu eğilimin kaçınılmaz sonucu ise Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış el yazmalarının Fransızcaya çevrilmesidir.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Türk Dili Tarihi- Türkiye Türkçesi

Türkiye Türkçesi, batıda Balkanlar’dan Anadolu’nun doğu sınırlarına kadar yazı dili ve ağızlarıyla konuşulan çağdaş Türk yazı dilidir. Türk yazı dilleri içinde Oğuz sahası yazı dillerinden Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Başta Türkiye olmak üzere, eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulan Türkçe, dünyada en fazla konuşulan 15. dildir.

Türkiye Türkçesi, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Cumhuriyeti, Irak, Makedonya, Kosova, Romanya ülkelerinde çeşitli düzeylerde resmî kimliğe sahip bir dildir. Resmiyete sahip olduğu coğrafya, Türkiye Türkçesinin yayılım alanı içindedir; batıda Balkanlar’dan (orta ve kuzey) doğuda Orta Doğu’ya kadar bir alanı kapsar.


Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Geri
Üst