Ümit Yaşar Oğuzcan

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sen Misin?

11.jpg

Sen Misin?

Bitmeyen bir ağrıdır zonklar şakaklarımda
Gece gündüz aklımda birisi var sen misin?
Kah bir damla yaş olan solgun yanaklarımda,
Kah dağlardan içime esen rüzgar sen misin?

Sevmiştim bir zamanlar, bilmiyorum o kimdi?
Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum şimdi.
Yaşadığımız hangi yıldı, hangi mevsimdi?
Bana kalan şu hazin hatıralar sen misin?

Sevenler, sevilenler unutulur demiştin,
Bu masal burada bitti, git, ne olur demiştin,
Gönlün ergeç sevecek bir yar bulur demiştin,
Hala bende tek olan Tanrı kadar sen misin?
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sen Orada Ben Burada

14.jpg

Sen Orada Ben Burada

Ben orada öldüm en çok orada bilmezsin
Orada zaman buruşmuş bir eski resimdi
Orada sen yoktun, gözlerin belli belirsiz
Koptum oradan, bir kırık heykelim şimdi

Bir kolum derin denizlerde tek başına
Ayaklarım çöllerde kum tepelerinde gömülü
Alıp götürür saçlarımı bir soğuk rüzgar
Ben orada öldüm, en çok orada bir başka türlü

Hiç bende değilsin, burada yoksun ki
Orada var mısın, ya da ben yok muyum?
Tek değiliz seninle, bütün olmadık hiç
Şimdi nerdeyiz nasılız bilmiyorum

Orada akşamlar daha çok serin
Ben bu kadar değilim, bu kadar yıkık
Sarhoşum, kederliyim, yoksulum, sensizim
Orası sisler içinde orası karanlık.

Bensiz olduğun yerde değil mi en güzelsin
Bensiz olduğun yerde şöyle şarkılarını aşkını
Bir mermeri al, yont, şekil ver ona benden
Bir günah işlercesine sessiz ve dalgın

En iyisi sen burada kal, hep burada
Ellerinle kal, dudaklarınla, gözlerinle
Tut ki bütün renkler senin mavi kırmızı
Burada her şey sen nasıl istersen öyle

Bir büyük ayna duvarlar çok büyük
Orayı düşünme hiç burada soyun
Utandır duvarları pencereleri, kapıları
İki yalnızız şimdi anlıyor musun?

Var sandığın sen sen değilsin bir başkası
Benim anlasana benim o yok dediğin
Sabahları bir serin havayım içine dolan
Benim akşamları pencerende beklediğin

Hiç bir şey bilmiyorum, sen anlıyorsun
Senin bilmediklerini anladığım gibi
Güzel, parmaklarının değdiği bir şey
Sensizlikler içinde seninle olmak iyi

Orada bulutlar yağıyor paramparça
Orada ağlayan dağlardır göğe en yakın
Orada sen yoksun, orada bir şey yok
Orada kan ve ölüm, orada yangın
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sen Üzerinde Nice Şafakların Söktüğü

15.jpg

Sen Üzerinde Nice Şafakların Söktüğü

Sen üzerinde nice şafakların söktüğü
Sevgi denizlerime akan büyük nehir
Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü
Sen yıllardır yazıp bitiremediğim şiir

Durmadan bir gül açar ellerinde pembe
Sen nefes alışı en bakır güzelliğin
Gözlerin midir parıldayan gökyüzünde
Bir güneş doğarcasına geceleyin

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen varsan dallarda kuşlar memnun
Tüm çiçeklerin rengi değişik, kokusu başka
Öylesine gerçek ki var olduğun
Çarpar güzelliğin kıyılarıma dalga dalga

Tutsam ellerini içim ürperir hazdan
Başım döner gözlerin gözlerime değse
Kalan tek hatıradır gülüşün bir yazdan
Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en guzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuştüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Senden Benden Önce

12.jpg

Senden Benden Önce

Düşünüyorum da; bir bakıma senden öncesi yok gibi bir şey
Çünkü senden önceki yıllar, sana hazırladı beni
Senden önce tanıdığım kişiler, seni bulduğum zaman değerini daha iyi
anlayabilmem için birer sebepten başka bir şey değillerdi
Sensiz anılarım seninle geçen bir günün anısı yanında o kadar kuru ve cılız ki!
Uzun yıllar amansız bir ölüşün içinde çalkalanıp durdum
Bir trendim; küçücük istasyonlardan geçtim, sonunda sana varmak için
Bir gemiydim; irili ufaklı limanlara uğradım, bir gün senin limanına gelmek için
Bir yoldum; nice insanlar çiğnedi beni Şimdi ayaklarının temasındaki hazzı daha iyi anlıyorum.
Bir kitaptım; beni okudular, fakat anlayan çıkmadı
Yıllarca seni bekledi sayfalarım, okuyasın diye
Yokluğunda bir kadehtim ben,
Türlü içkilerle doldurup ağızlarına boşalttılar beni
Yere çarptılar kırılmadım, duvara vurdular parçalanmadım
Bir gün içime senin güzelliğinin dolacağını bildiğim için
Dudaklarının değdiği her yerde bir ölümsüzlük ateşinin yanacağına inandığım için
Gör, bir kadehin nasıl sarhoş olduğunu.
Şimdi sarhoşum ben
Kurşun askerler, bebekler, oyuncaklar vardı senden önce
Durup durup aldanmalar vardı, aldığını geri vermeyen aynalar vardı
Hep karanlığa açılan pencereler, ardında iğrenç yaratıkların yaşadığı büyük
kapılar vardı
Şehirler gördüm; sokaklarında bir toz bulutuydu yaşamak
Çarşılarında fazilet kiloyla satılır, namus metreyle alınırdı
Evlerinde yanyana yaşardı insanlarla hayvanlar
Sabahları yalan girerdi pencerelerinden ışık yerine
Akşamlar pis bir koku gibi gelir, geceler bir hışım gibi çökerdi o şehirlerin üstüne
Her evde bir çocuk ağlardı ve her gün bir çocuk ölürdü sıtmadan.
Gündüzleri erkekler kahvelerinde okey oynar, kadınlar bakraçla su taşırdı
Gece olunca yataklar utanırdı yataklığından, duvarların yüzü kızarırdı
Eller ve ayaklar bütün gece kirli bulaşıklar gibi yıkanmayı beklerdi
Şehirler gördüm ben..
Sefaletin utanç olmadığı şehirler gördüm
Bencilliklerin birer apartman gibi yükseldiği ve şereflerin çamurlara
düştüğü şehirler gördüm
yaptığını anlamıyordu
Balolarda, şölenlerde kötü bir oyundu yaşamak.
Kadınlar elmaslarıyla ölçüyorlardı güzelliklerini
Erkekler banka cüzdanlarıyla değerliydiler
Ne şehirler gördüm ben..
Tiyatrolarında, sinemalarında aldanışlarımız, utançlarımız oynanırdı
Meyhanelerinde kirli ve renkli sulardı içilen.
Mavileşmiş bir köhne zamandı.
Çeşitli tuzaklarla doluydu her sokağı.
Büyük arenalara benzeyen sokaklarında kan ve zulüm kokardı.
Bir semtinde parfüm kokularıydı havaya karışan.
Bir semti amonyak kokardı.
Ve nice insanlar gördüm ben.
Alışkın elleri kötülük etmeden duramazdı.
Yalan söylemeden edemezdi dudakları.
Gurur kötü dikilmiş bir elbiseydi üzerlerinde.
Boş kovalar gibi ses verirlerdi dokunulduğu zaman.
Nice insanlar gördüm ben.
Bir yoksula en küçük bir iyiliği yapmaktan çekinen,
fakat bir gecenin cömert bir saatinde onbinleri,
yüz binleri vahşi bir zevkle kaybeden insanlar gördüm.
Din adamları aldatılacak bir kadın, ırzına geçilecek bir çocuk arıyordu mabetlerinde.
Zenginliklerine daha sömürülecek insanlar gerekti.
Ben yüzü jiletle kesilmiş kötü adamlar gördüm ve ben her sabah yüzünü traş ettiği jilet kadar para etmeyen daha kötü adamlar gördüm.
En adi kıskançlıklar gördüm, kavgalar, zulümler, iskenceler, en ucuzundan kirli çamaşırlar, paçavralar, çamurlar, irinler, çirkefler gördüm.
Seni tanıyıncaya kadar dinlediğim çatlak sesli bir plaktı, berbat bir filmdi seyrettiğim.
Seni görünceye kadar kötülükten yana ne varsa tanıdım, çirkinlikten yana ne varsa gördüm.
Tut ki bir kum çölündeydim, kızgın bir güneşin altında susuzluktan çatladı dudaklarım.
Şimdi senin dupduru kaynağına eğilip su içerken varlığının paha biçilmez değerini daha iyi anlıyorum.
Yokluğunu bu kadar derinden tatmasaydım, varlığının eşsiz anlamına varamazdım.
Tut ki yıllarca süren bir geceydi senden öncesi.
Güneşsiz aysız, yıldızsız bir gökyüzüydü.
Kupkuru bir eski deniz kalıntısıydı.
Çekilmiş bir nehir yatağıydı.
Senden önce bir gün seni bulmak ümidiydi beni yaşatan.
Tohumun yeşermek işin yağmuru, çiçeğin açmak için güneşi beklediği gibi bekledim seni.
Nasıl bir nehir denize kavuşmak için uzak mesafelerden çağlaya çağlaya gelirse; işte ben de öyle geldim senin denizlerine.
Senden öncesi uzun, uğultulu bir arayıştı, kudurmus bir çalkantıydı.
Yokluğun öyle bir uçurumdu ki; yeryüzündeki bütün uçurumları uç uca eklesek, yokluğunun yanında bir nokta gibi kalırdı.
Bütün girdaplar bir araya gelse; varlığının derinliğine yaklaşamaz şimdi.
Senden önceki yıllardan sana kendimi getiriyorum.
Yokluğunu tatmış, her yerde seni bir rüzgarcasına aramış ve vahşi, büyük bir nehircesine sana koşmuş bir ben var şimdi karşında.
Arındım bütün kötülüklerden sana geldim.
Seni yarınlara götüreceğim, gel;
yaşanmamış zamanlara, erişilmemiş hazlara götüreceğim seni.
İnan ki ne senden öncesi vardı, ne de
benden öncesi.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Senden Öncesi Yoktu

13.jpg

Senden Öncesi Yoktu

Bütün bu sürekli arayışlar neden bilir misin
Neden bu durup durup isyan etmeler Allah'a
Bu aldanmalar, yıkılmalar, bu sonsuz çalkanış
Hep sana yaklaşmak için, biraz daha biraz daha
Seni bulmak yılgın, yıkık gecelerden sonra
Sana çıkmak merdivenlerden nefes nefes
Belki ben yalnız senin güzelliğinde çirkinim
Hiç solmasa güzelliğin, böyle hiç bitmese
Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum
Yok olmak var, kahrolmak var, kül olmak var
Öyle bakma gözlerime bakma artık ölüyorum
Yaşamanın ta kendisi oysa bu ölmek değil
Gözlerim gözlerinden başkasını unuttu
Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Seni Arıyorum

16.jpg

Seni Arıyorum

Şimdi bir an dönerek gerilere, hani
Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan
Ellerimi bırakıp sevecen ellerini
Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan
Seni arıyorum

Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle
Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor
Şimdi başbaşayım bir kıyıda kendimle
Ve bende var ettiğin o ben can veriyor
Seni arıyorum

Gülerdin bir zamanlar güneş batmazdı
Baştanbaşa bir gül bahçesiydi ortalık
Renkler ya mavi, ya penbe, ya beyazdı
Oysa şimdi ne yana baksam karanlık
Seni arıyorum

Varsın ama yoksun. yanımdasın, değilsin
Gözlerim boşuna deliyor geceleri
Tek seni bir kez daha görebilmek için
Daldırıp ellerimi benden içeri
Seni arıyorum

Ellerim içimde bir kan gölüne batıyor
Bağırıyorum kimseler duymuyor sesimi
Dişlerim hırsla dudaklarımı kanatıyor
Ve senden uzakta verirken son nefesimi
Seni arıyorum

Bu son aldanışım, son yıkılışım olacak
Gelsen de boş artık gelmesen de, ben yokum
Yine de son bir ümit kırıntısıyla, bak
O herşeyi yitirdiğim anda bulduğum
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Seni Görmek Ne Güzel

1.jpg

Seni Görmek Ne Güzel

Seni görünce ellerim titrer,
Ayağım yere basamaz,
Kalbim göğsüme sığmaz,
Neden, nereden başlayacağım bilemem...
Unuttum seni görünce.
Konuşmayı bile..
Hala inanmıyormusun
Sevdiğime
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Seninle Ölmek İstiyorum

2.jpg

Seninle Ölmek İstiyorum

Dağ başında bir avcı kulübesi
Yerler diz boyu kar ocakta ateş
Dışarda rüzgar
Hadi gel önce sevişmeliyiz uzun uzun
Yerdeki ayı postunun uzerine uzanmalıyız
Bütün vücudunu santimetre karelere ayırıp
Birer birer öpmeliyim
Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana
Böylece ölmeliyiz aradan yıllar geçip
Bizi buldukları zaman
Etlerimiz çürümüş olsa da
Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden hadi gel
Nefes almak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum…
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sensiz Olmak

3.jpg

Sensiz Olmak

Nerde o denizim benim, lekesiz gökyüzüm?
Hani o içtikçe susuzluğumu arttıran çeşme?
Kim götürdü bakışlarımı, ne oldu gözlerime?
Hani benim ellerim, ayaklarım, saçlarım, yüzüm?

Bu ben değilim besbelli, bu bir başkası!
Gözlerim yabancı bakıyor gözlerime aynadan
O kim? Böyle durup durup beni aldatan?
Besbelli bir oyuna gelmişim açıkçası

Birini sevmişim besbelli, beni koyup gitmiş,
Ondan şimdi aradığım hep o, hep ben!
O ikisi kırmış beni, yıkmış, incitmiş

Şimdi bilmediğim bir şarkı her yerde söylenen;
Sevinçten, mutluluktan, sevgiden uzak.
Ne acı! Senin olmak, sende olmak, sensiz olmak!
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sensizliğe Sone

4.jpg

Sensizliğe Sone

Sensizliğin ölüme benzediği o yerde
Bir el uzanır çeker beni yaşamaktan
O kalır dolu, hüzün dolu gecelerde
Birer kan çanağı gözlerim ağlamaktan

Gitgide yayılır damarlarıma yokluğun
Bir hançer bilenir kalbimde soğuk, sivri
Durup durup vurur başıma sarhoşluğun
Üst üste içilen dopdolu kadehler gibi

Artık ne yapsam boş, uykular gitti gelmez
Vıcık vıcık bir gecedir ellerimde kalan
Güneş doğmayı, karanlık bitmeyi bilmez

Saplanır kalbime bir türlü geçmez zaman
İçerim senden uzak günlerin getirdiği
Yavaş yavaş öldüren bu zehir sensizliği.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Serenad

5.jpg

Serenad

Senden başka kimse bilmesin istiyorum
Gözlerimin nasıl aşka çağırdığını
Bakışlarımın nasıl gel diye haykırdığını
Gözlerimden, belli oluyor seni sevdiğim

Ellerimin aradığı ellerindir geceler boyu
Mümkün değil, bu sevgiyi bıçaklayamam ki
Ne yapsam, dolmuşum artık, saklıyamam ki
Ellerimden belli oluyor seni sevdiğim

Nasıl bekliyorum özlemle, görüyor musun?
El ayak çekilsin, sonsuz bir gece gel
Tarama saçlarını, öylece gel
Dudaklarımdan belli oluyor seni sevdiğim

Başka yangınlara benzemez bu yangın, sönmez
Bir şey var her yerimi tutuşturan yakan
Bu sensizlikte sebil çeşmeler misali akan
Gözyaşlarımdan belli oluyor seni sevdiğim

Sevgilerin en ölmezini sana sakladım, gel
Şimdi denizler en mavi, ormanlar en yeşil
Seninle olayım da dünya umurumda değil
Dinle; kalbimin vuruşundan belli oluyor seni sevdiğim
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Serenad - II

5.jpg

Serenad - II

Ellerimle seni düşünüyorum
Ellerine karşı
Ellerin halden anlamaz
Ellerin zalim
Ellerin güzel
Ellerin beyaz
Benim ellerim kaba
Benim ellerim çirkin
Benim ellerim
Seni düşünmeden yaşayamaz
Uzat ellerini
Tut ellerimden
Ellerim mağrurdur ağlayamaz
Gözlerimle seni düşünüyorum
Gözlerine karşı
Gözlerin denizler gibi
Gözlerin gökyüzüne benzer
Gözlerin yıldız yıldız
Gözlerin masmavi
Benim gözlerim yorgun
Benim gözlerim perişan
Beni gözlerim seni düşünüyor
Bakma gözlerime
Yeter artık
Başım dönüyor
Dudaklarımla seni düşünüyorum
Dudaklarına karşı
Dudaklarına merhametsiz
Ellerin gibi beyaz değil
Gözlerin gibi mavi değil
Kıpkırmızı dudakların
Benim dudaklarım anlaşılmamış
Benim dudaklarım kahrolmuş zamanla
Tutma ellerimden
Bakma gözlerime
Dudaklarımı anla
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Serseri Kurşun

6.jpg

Serseri Kurşun

Nedir bu çektiklerimiz
Alın yazısı
Kim yazmış bu yazıyı
Tanrı
Tanrı nerde
Gökte
Çektim tabancamı
Üç el ateş ettim gökyüzüne
Bir yıldız vurulup düştü
Kanlar içinde...
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Ses Duvarı

7.jpg

Ses Duvarı

Hep o tren sesleri, vapur düdükleri
Başımın içinde hep o çıngırak
Bir adam yürür geceleri alnımda
Kocaman elleriyle davul çalarak

Dört nala bir atın sağrısındayım ben
Yüzümde nal izleri korkunç ve derin
Cankurtaranlar geçiyor uzaktan
Keskin çığlığı içimde sirenlerin

Ya bu sesler ne? Hiç durmayan, çelik
Bir bıçakla demirlerin pasını kazıyan kim
Hangi kampana çalıyor böyle düzensiz
Gök gürültüsü mü nedir işittiklerim

Bir kamyon yokuş çıkıyor, dinleyin
Ses duvarını aştı bir jet ansızın
Ve bir ekspres homurtularla giriyor gara
Bütün sesleri beynimde zonkluyor dünyamızın

Durdurun ne olursunuz bu araçları
Pervaneler dönmesin, motorlar sussun
İndirin uçakları gökyüzünden, sıkıldım
Bütün ses duvarlarınız sizin olsun

Alın gidin artık gürültülerinizi
Savaşlarınızı başka bir yerde yapın
Biraz olsun dinlensin yorgun başımız
Ey gürültücü insanları sessiz dünyanın
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sessizce Ölmek

8.jpg

Sessizce Ölmek

Doğarken mi başladı benim son yolculuğum
Ondan mi öyle geçti o garip çocukluğum
Masallarla düşlerle beni hep aldattılar
Yaşadığım; en büyük yalandı biliyorum
Boşluğu kucaklardım uzatsam ellerimi
Düşsem diye beklerdi pusuda bir uçurum
Kol gezerdi çevremde acılar ölüm gibi
Ben ondan böyle kaldım, ondan karardı ruhum
Yağmur mu yağmazdı ne, tarlalar mi çoraktı
Neden hiç yeşermedi serptiğim onca tohum
Şimdi ölen bir şey var içimde azar azar
Ha söndü ha sönecek yıllar önce yanan mum
Susmayın biliyorum, ben bir yalan dünyada
Gürültülü yaşadım, sessizce ölüyorum
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sevdalar Böyle Başlar

9.jpg

Sevdalar Böyle Başlar

Önce dünyama sesin girdi özlemli, kısık
Bir mutluluk muştusu gibi ta uzaklardan
Çok sonrası öptüğüm o gül dudaklarından
Önce sesindi çağıran beni gür ve aydınlık
Önce küçük ellerin kondu avuçlarıma
Yolunu şaşırmış bir kuş gibi, ürkek
Alıştım her şeyine, her yerine giderek
Saplandın iğnelerce parmak uçlarıma
Önce bir akşamdı gelen seninle dopdolu
İnanılmaz, doyulmaz, anlatılmaz, kanılmaz
Bir akşamdı sevgiden, apaydınlık, bembeyaz
Bir akşamdı, alev alev istekli, duygulu
Her şey gerçekti, öylesine güzel, yalansız
Ağladım sensiz geçen ve geçecek günlere
Sende ölümsüzlüğün çağrısını duydum önce
Sonra tutuşup, yandım ben, sevdalandım apansız.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Seven Bir Kadın İçin Sone

16.jpg

Seven Bir Kadın İçin Sone

Siz ne zaman sevdiyseniz çaresizlik vardı
Bir karanlıktı basan içinizi aşkla beraber
Sevince her yeriniz bir humma ateşiyle yanardı
Sonra gözlerinizde yaş, alnınızda ter

Onu severdiniz bilirim ama gidemezdiniz ki
Sizin gibi niceleri sevip gidemediler
İşte ümitsiz aşkınızın şahidi
Dişlediğiniz yastıklar, kırdığınız kadehler

Ve sizi o keder güzelleştirdi o keder
O isyan etmeler Tanrı'ya, o içinizdeki kırıklık
O sabahlara dek ağladığınız geceler

Bütün kadınlığınızla aşkın üstündesiniz artık
O içinizdeki fırtınalar da gelir geçer
Siz de bir gün dersiniz - sevmek yalanmış meğer.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sevenin Ömrü Bitmez

10.jpg

Sevenin Ömrü Bitmez

Akşamın yaklaştığı saatlerde
Kahrolursun, görme ağladığımı
Başlayan düşü şafakla birlikte
Dağıtır ansızın her gün batımı

Senden uzaklarda her akşam vakti
Umutların bir bir çözülüşüdür
Binlerce hançerin altında sanki
Bir adamın apansız ölüşüdür

Böyle yükselirken sonsuzluklara
Gömerim sanki her gece kendimi
Ellerimle kazdığım bir mezara

Derken doğan güneş diriltir beni
Uyanırım ölmezliğinde senin
Ve anlarım, ömrü bitmez sevenin
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sevgi Çıkmazı

14.jpg

Sevgi Çıkmazı

O artık benim için bir ölüdür demişsin
Seni bunca sevene acı bir sitem mi bu
Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin
Hiç unutmam dediğin günleri unuttun mu
Bir ev hatırlıyorum sonra küçük bir oda
Ve hazdan yeryüzünde kaybolmuş iki kişi
Ellerini sürdüğün her şey güzel olmada
İnan her gün yeniden yaşıyorum geçmişi
Değil sevistiğimiz o eşsiz birkaç ayı
Bir elmas parçasını ustaca işler gibi
Bir bir düşünüyorum geçen her dakikayı
Dilerim yeniden doğ gel de güneşler gibi
Mahzun dudaklarımda aşkın ateşini yak
Sevenler için değil yaşarken ölü olmak
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Sevgimin Yüceliğini Bilesin İstiyorum

11.jpg

Sevgimin Yüceliğini Bilesin İstiyorum

Her gün başka oyunlar oynanıyor yeryüzünde
Yıllardır afişte kalan bizim oyunumuz
Sen bütün güzelliğinle her gece sahnedesin
Dekor durmadan değişiyor
Ama hep aynı müzik
Grieg'in o ünlü konçertosu
Denizin açılıp açılıp vurması kıyılara
Suyun damlaması mermere ağır ağır
Rüzgarların esmesi dağ başında
Kuyuya düşen bir taşın yankısı
Ya da
Bir mum alevinin o tiz sesi
Hep kulaklarımda
Seni görebildiğim kadar duyuyorum
Haydi, oyna, haydi konuş
Bu oyunun tek seyircisi benim
Avuçlarım kanayıncaya kadar seni alkışlıyorum

Her parmağına bir övgü yazsam yetmez
Güzelliğini anlatmaya ömrüm kafi değil
Sen aynaya bakınca bir başkasını görürsün
Belki biraz sana benzeyen
Belki yer yer seni hatırlatan birisini görürsün
Sana bakarak bir başka kadın boyanır
Bir başka kadın tarar saçlarını karşında
Sen güldükçe güler
Ağlar sen ağladıkça, aldatır seni
Oysa ki benim bütün aynalarımda sen varsın
Güzelliğini yalnız ben görebilirim dünyada
Yalnız ben bilirim gözlerinin rengini
Yalnız ben
Ve seni yaratan Tanrıya inat
Her sabah seni ben yaratırım yeniden

Benden yapamayacağım bir şey iste
Yapamayacağım sandığın bir şey
Hani masallarda Kaf Dağı’nın ardında bir dev vardır
Dilersen onun gözlerini çıkarıp getireyim sana
Hani aşılmaz dağlar, denizler vardır
Sen istersen aşılır
Gücüm oynatır dünyayı yerinden
İste
Kutuplardan sana kar getireyim
Dilersen Gobi Çölü'nden bir avuç kum
Düşün düşün de söyle bana
Sevgimin yüceliğini bilesin istiyorum
 
Tekerlekli Sandalye
Üst