Ümit Yaşar Oğuzcan

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir Gün Kaldı Bize Yaşanacak

umit-yasar-oguzcan-05.jpg

Bir Gün Kaldı Bize Yaşanacak

Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
Bugünden güzel değil bulacağın yarında
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

Bir bugün kaldı bize birlikte yaşanacak
Bir bugün öyle güzel ve dopdolu özlemli
Dalından yeni kopmuş tomurcuk güller gibi
Bir bugün her şeyiyle taptaze ve sımsıcak
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir Gün Kapına Gelsem

umityasar.jpg

Bir Gün Kapına Gelsem

Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bune bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir Gün

umit-yasar-oguzcan_130503153534.jpg

Bir Gün

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki SENİ SEVİYORUM
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir Günü Yaşamak

umit-yasar-oguzcan-02.jpg

Bir Günü Yaşamak

Dün kopan bir yapraktı, düşen kuru bir daldı
Bu günden güzel değil bulacağın yarında
Aç ellerini bak! Yanan avuçlarında
Dün gitmiş, yarın yok, bize bir bu gün kaldı

Bir bu gün kaldı bize birlikte yaşanacak
Bir bu gün öyle güzel ve dopdolu, özlemli
Dudağından düşmeyen bir yeni şarkı gibi
Bir bu gün, her şeyiyle taptaze ve sımsıcak

Seninle yudum yudum içtiğimiz geceler
Kaçamak dakikalar, o ağırlığınca altın
Dünde, yarında değil, bugünde saltanatın

Her şey bu günde inan yaşanılmaya değer
Mutluluğu, sevgisi, güzelliğiyle bütün
Bir bu gün kaldı bize, yaşanacak bir bu gün
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir İki Üç

s-1a2dd4de1705799277fa14e46694bb377ce235dc.jpg

Bir İki Üç

Yalnızdım canım sıkılıyordu
Önceleri seni iş olsun diye sevmiştim
Bir iki üç
Ayak parmakların hoşuma gidiyordu
Kalçandaki sarı ayva tüylerini
Diz kapaklarını beğeniyordum

Boynun uzundu öylesine beyazdı
İncecikti ayak bileklerin
Dudaklarından öptükçe başım dönüyordu
Kederli şarkılar geliyordu aklıma
Bir iki üç
Sevişiyorduk

Geceler aydınlıktı güzeldi
Bir türlü uyku tutmuyordu gözlerimizi
Çoban ateşleri yanıyordu tepelerde
Sarı ışıklar kırmızı ışıklar
Bir iki üç
Sokak fenerleri şahidimizdi

Bir ara güneş doğuyordu üstümüze
Sokaklar mağaralar nehirler ışıyordu
Çocuklar gibi uykuda gülüyordum
Dünyada yeni bir gün başlıyordu
Cuma cumartesi pazar
Bir iki üç
Derken yıllar geçiyordu

Önceleri seni iş olsun diye sevmiştim
Böylesine aşık olacağımı bilmiyordum
Aydınlığın hoşuma gidiyordu
Karanlık yerlerini beğeniyordum
Gökte bir milyon yıldız
İki milyon yıldız
Bir iki üç
Yanıp yanıp sönüyordu
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir Pınarsın İçilen Ama Hiç Kanılmayan

umit-yasar-oguzcan-sozleri-570x250.jpg

Bir Pınarsın İçilen Ama Hiç Kanılmayan

Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bir Yerde Ölüm Güzel Oluyor

umit-yasar-oguzcan-01.jpg

Bir Yerde Ölüm Güzel Oluyor

İnsan bir kere ölüyor ne fena
Bu düzeni değiştirmeli
Bir kere yaşamalı; çok çok ölmeli
En büyük kederler bizim için
Bizim için karşılıksız sevgiler
Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için
Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın
Saygı değer annelerimiz incinmesin
Her yerim ayrı ayrı ölmeli
Yoksa ölüm yok bana dünyada
Bir kurşun beynime girsin
Bir bıçak kalbime saplansın
Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi
Sonra gelsin bir manga asker
Sert bir komut; bir yaylım ateş
Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi.
Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi
Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi
Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne
Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi
Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim
O aşağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni
Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum
Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın
Halbuki şimdi benden kaçman da zor
Anlıyorum beni sevmen de zor
Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Biraz Gelir Misiniz

1.jpg

Biraz Gelir Misiniz?

Bir gün çağrıyı duyar, insan ölür çaresiz
Ölür kuşlar, ağaçlar, ölür sahil ve deniz

Silinir bütün renkler, dağılır koku, ışık
Yeni bir alem başlar karanlıklarda sessiz

Kemik çürür, kaybolur parıltısı gözlerin
Kımıldamaz orada ayağımız elimiz

Öyleyse neden bunca düşmanlıklar, savaşlar
Er geç çağrıyı duyup gidecek değil miyiz?

Er geç kulağımızın dibinde çınlayacak
Ölümün soğuk sesi 'Biraz gelir misiniz?
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Birinci Mektup

2.jpg

Birinci Mektup

Geceydi...
Bütün insanların çırılçıplak olduğu bir zamandı.
Onları düşünüyordum; gümüş tepsilerdeki kristal kadehlerden
Zamanı yudumlayan insanları düşünüyordum.
İrili ufaklı aynaların karşısında
Enseleri bembeyaz kadınlar boyanıyordu.
Uzun uzun parmakları vardı kadınların.
Öpülmeye alışmış dolgun dudakları vardı.
Kocaman kocamandı kalçaları.
O kadınları düşünüyordum.

Bir kurt bir geyiği kovalıyordu yüreğimde.
Geyik soluk soluğaydı, yorgundu, bitkindi.
Karların üzerinde akıp giden bir yıldız gibiydi.
Koşuyordu.
Koşmak kurtuluş değildi belki,
Ama bir ümitti.
Koşmalıydı.

Oysa birer namlu ağzıydı kurdun gözleri.
Avına güvenle, şehvetle yaklaşıyordu.
Yeni bilenmiş, sedef saplı bıçaklara benziyordu dişleri.
Bütün dileği et ve kandı.
İstese geyiğe hemen yetişebilirdi
Ama uzasın istiyordu bu şehvetli koşu
Bu bütün damarlarına yayılan sarhoşluk
Bitmesin istiyordu.

Ben seni düşünüyordum.
Çünkü geceydi.
Sevişme zamanıydı insanların.
Yalnızdım.
Beni kuşatan duvarlar birer beyaz çarşaftı bu saatte.
Kapılar tüylü, yumuşak battaniyelere benziyordu.

Ben seni düşünüyordum.
Kim bilir ne güzeldin soyunduğun zaman?
Nasıl kadındın?
Nasıl öpüşürdün kim bilir?
Nasıl kadın kadın kokardı her yerin?
Tutup avuçlarıma sığdırıyordum seni,
Gözlerime, dudaklarıma sığdırıyordum.

Sensiz kahrolmak vardı.
Seninle yaşamak vardı dolu dizgin.
Seninle her gece birbirimizi yenilemek vardı odalarda.
Odalara sığmamak vardı.
Bir sel gibi taşmak vardı gecelerden.

Elimi uzatsam tutabilirdim seni,
Öyle yakındın.
Zamana kokun sinmişti.
Belki de uzaktan günlerce koşsam
Yetişemezdim sana.
Zamana kokun sinmişti.

Tuttum resmini indirdim duvardan.
Duvar ağlamaya başladı.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bitişik

3.jpg

Bitişik

-1-

Biz şimdi seninle bitişiğiz sözüm ona
Bir vahşi hayvan sesleniyor içimizden
Gözlerini avucumda buluyorum aradığımda
Sonra dudakların, küçük, öptükçe güzelleşen

Bir mahzun oluşun var kadınca, kadınlarca
Bir çağırışın var ellerimi, sevişmeye uzun
Ah anlatamam, utanırım, yıllarca, yüzyıllarca
Ansızın gitsen bile içimde kalır yokluğun

-2-

İpek çoraplarında gözlerim biraz daha tutkun
Bir şeydir o şeyler, bir şeydir görüyorum
Kaçmaya alışkın ayakların öyle yorgun
Bak sen, tutup önce dizlerinden öpüyorum

Sana sen diyeceğim, sizlerden usandım
Ellerin ellerin diyeceğim sıcacık
Eskiden bir sevgilim vardı, onu hatırladım
Her öpüşmemizde biraz daha ölürdük

-3-

Sözü mü olur yanında güzelliğin, taptazeliğin
Baş döndüren bir çiçektir tenin pembesi, ak
Kollarında, elbet bir şarkıyım söylediğin
Elleri kelepçeli mahkum, ayakları prangalı, tutsak

Seninle birçok evlerde, birçok odalarda
Çoğalıp küplerce, karelerce birçok olmuşuz
Biz hep o yerlerde, oralarda, oralarda
Soyunup tüm korkulardan sevişmeye durmuşuz
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bitmeyen Sarhoşluk

4.jpg

Bitmeyen Sarhoşluk

Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
Umutsuzluğum sarhoşluğum senin eserin
Senin yüzünden bu delicesine içmeler

Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

Odur bu boy boy şişeler bu renk renk kadehler
Yoksa bu çirkin yalnızlık bu keder o değil
Bütün içkilerden sert yokluğundur anladım
Yokluğundur yakan kanımı ispirto değil.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Biz Kardeş Değiliz

5.jpg

Biz Kardeş Değiliz

Tanrının bıraktığı yerden biz başlayalım
Üç milyar insanın yarısını sen öldür yarısını ben
Üç kişi kalsak yetişir yeryüzünde
Yaklaş bana
Seninle kardeş değiliz

Hüzünle karışık sevinçlerinden kurtul artık
Arzuların o belli belirsiz sıcaklığını sev
Biliyorsun
Önce Tanrı insanı yarattı
Sonra insan sevgiyi
Ne yapsak boş
Ne kadar çabalasak faydasız
Geriye dönemeyiz
Olanlar oldun iş işten geçti
Çamurumuza sevgi karışmış bi kere

Kim bu şarkıları söyleyen
Karcığar faslından düm tek üzere
Aklım bir yere erişti durdu
Susun
Şimdi üçgenlerle oynuyorum
Kaldırın bu daireleri
Bir model kız geldi soyundu karşımda
Saçlarından üç fırça yaptım
Üç tüp boyam vardı
Veronez yeşili zümrüt yeşili krom yeşili
Hepsini kattım birbirine
Senin yeşilini buldum
Senin yeşilinde orkestralar Debussy'den çalıyordu
Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı

Bu deli eden uğultu nerden geliyor
Kim kırdı bu aynaları
Toplayın yüzümüzü görelim
Çirkin değiliz artık
Bir kapı açıldı önümüzde ölümsüzlüğe
Güzeliz
Sabahlar bizimle dolu
Işık diyordun al işte
Kör kuyular kadar ışıdı yeryüzü
Renk diyordun al işte bak
Çarşılar dolusu kırmızı
Süt beyazından geceler
Sarı güneşler ortasında turuncu bir gün
Yitirilmiş saadetlerin bahçesinde mor çiçekler

Kardeş değiliz diyorum inanmıyorsun
Yalan bunca faziletler yalan
Bizi bu ciğeri beş para etmez insanlar mahvediyor
Aldırma diyorum sana
Dünya ikimiz için yaratıldı
Üç milyar insan iş olsun diye geldi yeryüzüne

Verdiğin her kederin yüreğimde yeri var
Hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır
Hangi aynaya baktıysam seni gördüm
Gel desen gelemem
Git desen gidemem
Öl desen kanım akmaz
Anladım artık seni sevmek yüce bir şey
Anladım seni sevmek Tanrı'ya yaklaşmak gibi

İnsanlar içinde bir sana inandım
Bir seni sevdim kendimden başka
Uykularımın bölündüğü saatlerde
Sendin düşündüğüm soluk soluk
Sivri bıçaklar gibiydin karanlığımda
Gözümü yumsam seni görüyordum
Oynak türkülere benziyen yürüyüşünle
Sen çıkıyordun karşıma
Karanlığımda
İki yıldızdı ellerin görülmedik
Karanlığımda
Bir orman yangınıydı dudakların

İstesen hayat verirdim bu karanlıklara
İstesen gökyüzünü bir mendil gibi yırtardım
Denizlerden göllerden nehirlerden
Sana görmediğin renkler yaratırdım
Zamanın ötesinde
Yeni bir dünya kurardım sana
İnsansız Tanrısız kedersiz
Severdin
Dağ rüzgarlarının serinliğince
Yaşardın
Bu sefil dünyamızdan uzak

Bir yanıp bir sönen ışıklar gibiyim
Yumruk kadar yüreğimde sen varsın
Kutsal kederler içinde seninleyim artık
Sarı badanalı evlerde başbaşayız
Bütün duvarlara gölgen vurmuş
Kokun sinmiş bütün perdelere
Kapılarda parmakların beyaz beyaz
Sokaklarda ayaklarının izi
Ben bu sokaklarda ölsem
Kaldırımlar çekmez ağırlığımı
Söylesem aşkımı asırlar boyunca
Bu iki yüzlü insanlar anlamaz beni

Desem ki yeryüzüne beş peygamber geldi
Beşincisi sensin
Desem ki iki kişi kaldık dünyada
İkincisi sensin
Desem ki birisi var yeri göğü var eden
O da sen olurdun
Sana tapmak için
Kilden bir heykel yapardım güzelliğince
Bilsem ki sen Tanrı'dan iyisin
Bilsem ki Tanrı senden güzel değil

Senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu
Nasıl duruyor boşluğunda arzuların anlamıyorum
Nasıl nasıl bakıyor bana
Böyle merhametten uzak
Git diyorsun
Nereye gideyim
Ümitlerim ne olacak
Bunca şiirleri kim söyleyecek sana
Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini

Gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara
Sevmesem seni bir daha
Paramparça etsem yüreğimi cam gibi
Sonra yaksam
Savursam küllerini karlı dağlardan açık denizlerden
Yine seni severdim toz toz
Yine sana tapardım küllerin ağırlığınca

Bu oksijen gazı olmasa da olurdu
Ama Beeşoven gelmeseydi dünyaya
Seni bu kadar sevemezdim
İkimizin ortasında o duruyor
Sağımızda birinci keman
Solumuzda ikinci keman
Karşımızda üçüncü keman
Sonra orglar flütler kontrbaslar
Sustur şu orkestrayı Beeşoven
Şimdi dokuzuncu senfoninin sırası mı

Bunca yalnızlıklar bunca yoksulluklar benim işim değil
Bu çirkinliği ben yaratmadım
Ne de bu kahpe güzellikleri
Bende sevmediğin ne varsa senden türedi
Şu karanlık bakışlar
Şu ellerin pisliği
Şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler
Besbelli senin eserin
Ne buldumsa sende buldum kötülükten yana
Ne öğrendimse senden öğrendim
Seni sevdikten sonra başladım yaşamağa

Seni Tanrı yarattıysa beni kim yarattı
Bu azabı kim verdi bana
Çıngıraklı yılanların zehrini içtim
Balinaların kusmuklarını
Kükürt kokulu imkansızlıklar içindeyim
Oysa güzeldim tarihin ilk çağlarında
Görsen şaşardın
Öyle aydınlıktım
Öyle iyiydim
Kobalt mavileriylr doluydu yüreğim
Kurşun beyazlarıyla
Severdin beni
Midye kabuklarının yeşilliğince

Sonunda dediğim çıktı işte
Samanyolundan bir yıldız düştü dünyaya
Sinekler gibi eziliverdi insanlar
Her şey bir anda olup bitti
Yapayalnız kaldık
Ne radyo-aktivite ne mantar şeklinde bulutlar
Ne yaşamak sevinci ne ölüm korkusu
Sonunda üç kişi kaldık dünyada
Sen
Ben
Bir de Jiro'nun Lesko'su

Yine bana bakarken yüzün kızarıyor
Toplum kurallarından kurtulamadın daha
Bütün çayırlar bomboş
Görmüyor musun
Al başını dağlara çık
Avaz avaz şarkı söyle sokaklarda
Bir kibrit çak
Bütün evler yansın
Yüzbin yılın öcünü al bu şerefsiz dünyadan
Sonra kaldır kendini denize at
Biraz serinle
Sevebildiğim kadar insanım ben
On gram arsenik yeter canıma
Beni düşünme

Uzan Mistral rüzgarlarının üzerine
Nünbüs bulutlar geliyor kaç
Uykumuz bölündü çırılçıplağız
Kum fırtınaları başladı
Çin seddinin ötesinde
Gölgemizi bir Asya şehrinde unuttuk
Taklamakan çöllerinde kaldı rüyalarımız
Haydi git
Yok olduk iki olduğumuz yerde
Haydi git
Bir kalırsak yine var olacağız
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bu Şehir

6.jpg

Bu Şehir

Bir sabah evden çıktım
Sokaklar ışıl ışıldı.
Dört yanım günlük güneşlik
Tertemiz bir hava ciğerlerimde
Nereye baksam mutluluk, umut, sevgi
Nereye gitsem bir uçarılık yüreğimde
Alışmadığım iyimser duygular
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu nasıl şehirdir böyle
Bütün sokaklar Utrillo'nun ellerinden çıkmış
Bütün evlerde Dufy'nin renkleri
Beyaz beyaz güvercinler damların üzerinde
Hava ılık mı serin mi belli değil
Kadife gibi
Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsın...
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bu Şehrin Hamamları

7.jpg

Bu Şehrin Hamamları

Yıkandın
Kurulandın
Giyindin
Geçtin aynanın karşısına
Güzelsin elbet
Bir de hamamı düşün
Kurnaları
Muslukları
Mermer taşları
Her yerini ayrı ayrı öpen suları
Bir de onları düşün
Kimler yıkandı bu şehrin hamamlarında
Kimler soyunup dökünmedi
Nice güzeller gördü bu mermer taşlar
Bu dilsiz kubbeler
Senin gibisini görmedi
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bu Şehrin Meyhaneleri

8.jpg

Bu Şehrin Meyhaneleri

Her akşam başka meyhanedeyim artık
Ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidiyorum.
Dört yanımda tanımadığım insanlar
Damarlarımda dayanılmaz yokluğun
Bi kadeh daha
Bi kadeh daha
Seni düşünerek sabahı sabah ediyorum
Oysa yalnız değilim, biliyorum
Herkeste aynı dert, aynı keder
Herkes bu şehirde seni unutmak için içer
Ben unutamıyorum...
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bu Şehrin Mezarları

9.jpg

Bu Şehrin Mezarları

Bu şehrin mezarlarında selviler ağlar
Bir hışırtı içinde uyur zaman
Yeşil bir sessizlik sarar toprağı
Sonra bir ney sesi gelir uzaktan
El ayak kesilir
Bu şehrin mezarlarında her gece
Ayrılık şarkıları söylenir

Bu şehrin mezarlarında bir ay doğar
Işır sana uzanmış elleri ölülerin
Ölüler çaresiz
Ölüler dilsiz
Ölüler senin yokluğunla kederli
Onlar ölmüş, sen kalmışsın
Besbelli

Bu şehrin mezarları
Bu şehrin mezarları dört duvar
Sokulmuş ölüler birbirine
Seni anlatırlar
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Bu Şehrin Sokakları

10.jpg

Bu Şehrin Sokakları

Hangi sokaktan geçsem
Pırıl pırıldır parke taşları
Ayağın değsin yeter
Açılır kapısı cümle güzelliklerin
Kaldırımlar taş mıdır, çimen midir, bilinmez
Bu şehirde sokaklar seni düşünür
Bu sokaklarda evler seninle dolu
Bu evlerde huzur bir şarkıdır söylediğin
Sen yürürken bir kilim dokunur kilometreler boyunca
Düşer kaldırımlara nakış nakış güzelliğin
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Büyük Yalnızlık

11.jpg

Büyük Yalnızlık

Önce çaresizlik çaldı kapıları
Sonra yoksulluk
Bütün aşina çehreler silindi aynalardan
Bir anda boşaldı dünya
Yapayalnız kaldık

Tez tükendi umut ekmeği
Bitiverdi suların hayali
Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
Sen ey büyük yalnızlık
Bir sen terketmedin bizi
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Cahit Külebi

11.jpg

Cahit Külebi

Seni Sivas yollarında tanıdık
Kağnılar gidiyordu katar katar
Üzerinde sersefil uzanmış
Ağız dil vermeyen hastalar

Sonra kamyonlar aldı kağnıların yerini
Kavun taşırlardı ve sen onu düşünürdün
Niksar'da bir eviniz vardı, bilirdik
O zamanlar bir serçe kadar hürdün

Bize kah İstanbul'u kah Tokat'ı anlatırdın
Aydınlık ve güzeldi şiirlerin Türkiye gibi
Yine anlat doğduğun yerleri, anlat biraz
İçinde şarkılar bitmesin Külebi
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Çaresiz

12.jpg

Çaresiz

Seni görmediğim günler bir çakır diken büyüyor göz bebeklerimde
Bir çocuk ağlaması başlıyor, kulaklarımda uzun uzun
Ellerim bir yerlere yapışıyor, kurtaramıyorum
Ya ayaklarım, o benim zavallı ayaklarım
Öyle şaşkın, öyle kararsız, öyle çaresiz ki
Seni görmediğim günler
Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst