F
Fırtına
Guest
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ekonomik büyümeyle beraber istihdamda artışların gelmesine rağmen istihdam yaratmaya yönelik ciddi sorunlar olduğunu belirterek, ''İstihdam dostu bir büyümeye sahip değiliz. Her yıl yüzde 5,5-6 civarında son 8 yıldır büyümüş olmamıza rağmen, maalesef istihdam yaratma kapasitemiz sınırlı kaldı. Çünkü, çalışma hayatımız çok katı'' dedi.
Bakan Dinçer, Gaziantep Sanayi Odası'nda düzenlenen Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi açılış toplantısında yaptığı konuşmada, günümüzde ulusal ve uluslararası alanda ilişki kurma kapasitesi yüksek olan kentlerin yaşanabilir ve sürdürülebilir kentler olduğunu, bu açıdan Gaziantep'i uzaktan imrenerek takip ettiğini söyledi. Dinçer, kentin 2023 yılı ihracat hedefinin 30 milyar dolar olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin işsizlik olduğunu belirten Dinçer, şunları söyledi;
''Biz her ay işsizlik istatistikleri yayınlıyoruz. Ama işsizlik meselesi bir istatistiki mesele değil bir sosyal meseledir. İstatistiklerde işsizliğin artması veya azalması, bize içinde bulunduğumuz durumu gösterir ama çoğu kere bunun sosyal yapı içerisinde nasıl bir etki yaptığını anlatmaya yetmiyor. Bir şehre gittiğinizde önünüze çıkan insanların sizden iş istediklerini gördüğünüzde yüreğinizin nasıl dağlandığını anlayabiliyorsunuz. Öyleyse bir kente etki yapabilecek tüm insanlarla bu sorunu hissetmek ve çözmeye çalışmak lazım.''
-''İSTİHDAM DOSTU BİR BÜYÜMEYE SAHİP DEĞİLİZ''-
Tüm dünyanın işsizlik sorununu yaşamaya başladığını, 2008 yılından ve daha öncesinden itibaren bu sorunu çözdüğü düşünülen ülkelerin çoğunun 2009 kriziyle birlikte ciddi sorunla karşılaştıklarını belirten Dinçer, şunları kaydetti;
''2009 yılında 50 milyon insan işsiz kaldı. Bunun 2010 yılında birazcık azalacağı varsayılıyordu, ama fark edildi ki azalmıyor. Özellikle gelişmiş ülkelerin pek çoğunda işsizlik artmaya devam etti. Çok şükür ülkemizde 2009 yılının son çeyreğinden itibaren bu alanda çok ciddi mesafe katettik, aşağı yukarı 2009 yılında krize rağmen 1 milyon 300 bine yakın insanımıza istihdam sağlamayı başardık. Ekonomik büyümeyle beraber istihdamdaki artışlar da beraberinde geldi.
Ancak, hem ekonomik büyüme şartlarımız ayrıntılı şekilde analiz edildiğinde hem de çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde aslında istihdam yaratmaya yönelik çok ciddi sorunlarımızın olduğunu da ifade etmek mümkün. Mesela istihdam dostu bir büyümeye sahip değiliz. Her yıl yüzde 5,5-6 civarında son 8 yıldır büyümüş olmamıza rağmen, maalesef istihdam yaratma kapasitemiz sınırlı kaldı. Çünkü, çalışma hayatımız çok katı. Çalışma hayatımızda şimdiye kadarki bütün ilişki sistemi geleneksel tarza ve modele dayalıydı. Bunu son birkaç yıldır yoğun şekilde ve hızla değiştirmeye çalışıyoruz.''
-''YENİ FELSEFEMİZ İNSAN ODAKLI ÇALIŞMA HAYATI''-
Yeni felsefelerini, ''insan odaklı bir istihdam, bir çalışma hayatı'' yaratmak olarak açıklayan Dinçer, daha önce ise iş odaklı istihdam ve çalışma hayatı üzerine yoğunlaşıldığını, o yüzden pek çok insanın kamu işine girmeyi tercih ettiğini anlattı.
Çalışma Bakanlığı olarak, meslek liseleri ve meslek yüksek okullarının yanında insanlara hayat boyu meslek öğrenebilecekleri fırsat kapısı açmaya çalıştıklarını belirten Dinçer, bu açıdan UMEM Projesi'nin çok büyük anlam taşıdığını vurguladı.
UMEM Projesi ile piyasa ihtiyaçlarına uygun eğitim verileceğine işaret eden Dinçer, Haziran 2009'dan itibaren Türkiye'de meslek standartlarını da tanımlamaya başladıklarını, yıl sonuna kadar 220 civarında standardı tanımlayacaklarını ifade etti.
Bütün meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının müfredatının bu standarda göre uyarlanması için prensip kararı aldıklarını söyleyen Dinçer, ''UMEM Projesi'nin ikinci önemli anlamı ise katılımın sağlanmasıdır. Biz şimdiye kadar devlet olarak bizim yaptığımız işin sorumluluğunu size aktarıyoruz. Direksiyona ticaret ve sanayi odası başkanlarını, işverenleri oturtuyoruz. Ama biz size her türlü kolaylaştırıcı tedbiri alacağız. Bu proje piyasa aktörlerinin hizmet tasarımına katılımını göstermesi açısından büyük önem arz ediyor. Bu proje eğer başarılı olursa inanın Türkiye'de kamu yönetimi zihniyetinde biz devrim yapacağız'' diye konuştu.
Projenin çalışma hayatında verimliliği artıracağını ifade eden Dinçer, Gaziantepli işverenlerin İstanbul'dan sonra en fazla staj imkanı vermek için talepte bulunduğunu ve yaklaşık 2770 staj talebi olduğunu vurgulayerak Gaziantepli iş adamlarına teşekkür etti.
Projenin açılış toplantısına, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Fatma Şahin, Özlem Müftüoğlu, Mehmet Erdoğan, Halil Mazıcıoğlu, Mehmet Sarı, Ak Parti İl Başkanı Ahmet Uzer ile GSO Meclis Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, GSO Başkanı Nejat Koçer ile iş adamları katıldı.
Anadolu Ajansı
Bakan Dinçer, Gaziantep Sanayi Odası'nda düzenlenen Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi açılış toplantısında yaptığı konuşmada, günümüzde ulusal ve uluslararası alanda ilişki kurma kapasitesi yüksek olan kentlerin yaşanabilir ve sürdürülebilir kentler olduğunu, bu açıdan Gaziantep'i uzaktan imrenerek takip ettiğini söyledi. Dinçer, kentin 2023 yılı ihracat hedefinin 30 milyar dolar olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin işsizlik olduğunu belirten Dinçer, şunları söyledi;
''Biz her ay işsizlik istatistikleri yayınlıyoruz. Ama işsizlik meselesi bir istatistiki mesele değil bir sosyal meseledir. İstatistiklerde işsizliğin artması veya azalması, bize içinde bulunduğumuz durumu gösterir ama çoğu kere bunun sosyal yapı içerisinde nasıl bir etki yaptığını anlatmaya yetmiyor. Bir şehre gittiğinizde önünüze çıkan insanların sizden iş istediklerini gördüğünüzde yüreğinizin nasıl dağlandığını anlayabiliyorsunuz. Öyleyse bir kente etki yapabilecek tüm insanlarla bu sorunu hissetmek ve çözmeye çalışmak lazım.''
-''İSTİHDAM DOSTU BİR BÜYÜMEYE SAHİP DEĞİLİZ''-
Tüm dünyanın işsizlik sorununu yaşamaya başladığını, 2008 yılından ve daha öncesinden itibaren bu sorunu çözdüğü düşünülen ülkelerin çoğunun 2009 kriziyle birlikte ciddi sorunla karşılaştıklarını belirten Dinçer, şunları kaydetti;
''2009 yılında 50 milyon insan işsiz kaldı. Bunun 2010 yılında birazcık azalacağı varsayılıyordu, ama fark edildi ki azalmıyor. Özellikle gelişmiş ülkelerin pek çoğunda işsizlik artmaya devam etti. Çok şükür ülkemizde 2009 yılının son çeyreğinden itibaren bu alanda çok ciddi mesafe katettik, aşağı yukarı 2009 yılında krize rağmen 1 milyon 300 bine yakın insanımıza istihdam sağlamayı başardık. Ekonomik büyümeyle beraber istihdamdaki artışlar da beraberinde geldi.
Ancak, hem ekonomik büyüme şartlarımız ayrıntılı şekilde analiz edildiğinde hem de çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde aslında istihdam yaratmaya yönelik çok ciddi sorunlarımızın olduğunu da ifade etmek mümkün. Mesela istihdam dostu bir büyümeye sahip değiliz. Her yıl yüzde 5,5-6 civarında son 8 yıldır büyümüş olmamıza rağmen, maalesef istihdam yaratma kapasitemiz sınırlı kaldı. Çünkü, çalışma hayatımız çok katı. Çalışma hayatımızda şimdiye kadarki bütün ilişki sistemi geleneksel tarza ve modele dayalıydı. Bunu son birkaç yıldır yoğun şekilde ve hızla değiştirmeye çalışıyoruz.''
-''YENİ FELSEFEMİZ İNSAN ODAKLI ÇALIŞMA HAYATI''-
Yeni felsefelerini, ''insan odaklı bir istihdam, bir çalışma hayatı'' yaratmak olarak açıklayan Dinçer, daha önce ise iş odaklı istihdam ve çalışma hayatı üzerine yoğunlaşıldığını, o yüzden pek çok insanın kamu işine girmeyi tercih ettiğini anlattı.
Çalışma Bakanlığı olarak, meslek liseleri ve meslek yüksek okullarının yanında insanlara hayat boyu meslek öğrenebilecekleri fırsat kapısı açmaya çalıştıklarını belirten Dinçer, bu açıdan UMEM Projesi'nin çok büyük anlam taşıdığını vurguladı.
UMEM Projesi ile piyasa ihtiyaçlarına uygun eğitim verileceğine işaret eden Dinçer, Haziran 2009'dan itibaren Türkiye'de meslek standartlarını da tanımlamaya başladıklarını, yıl sonuna kadar 220 civarında standardı tanımlayacaklarını ifade etti.
Bütün meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının müfredatının bu standarda göre uyarlanması için prensip kararı aldıklarını söyleyen Dinçer, ''UMEM Projesi'nin ikinci önemli anlamı ise katılımın sağlanmasıdır. Biz şimdiye kadar devlet olarak bizim yaptığımız işin sorumluluğunu size aktarıyoruz. Direksiyona ticaret ve sanayi odası başkanlarını, işverenleri oturtuyoruz. Ama biz size her türlü kolaylaştırıcı tedbiri alacağız. Bu proje piyasa aktörlerinin hizmet tasarımına katılımını göstermesi açısından büyük önem arz ediyor. Bu proje eğer başarılı olursa inanın Türkiye'de kamu yönetimi zihniyetinde biz devrim yapacağız'' diye konuştu.
Projenin çalışma hayatında verimliliği artıracağını ifade eden Dinçer, Gaziantepli işverenlerin İstanbul'dan sonra en fazla staj imkanı vermek için talepte bulunduğunu ve yaklaşık 2770 staj talebi olduğunu vurgulayerak Gaziantepli iş adamlarına teşekkür etti.
Projenin açılış toplantısına, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Fatma Şahin, Özlem Müftüoğlu, Mehmet Erdoğan, Halil Mazıcıoğlu, Mehmet Sarı, Ak Parti İl Başkanı Ahmet Uzer ile GSO Meclis Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, GSO Başkanı Nejat Koçer ile iş adamları katıldı.
Anadolu Ajansı
