Yaşama Hakkı: Öykü

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Büyük bir binanın önünde duruyordu. Bu büyük yapıyı görebilmek için başını her zamankinden daha yukarı kaldırmak zorunda kalmıştı. Dışı simsiyah camlarla kaplıydı ve güneş ışığında parlayan siyah bir elmas misali görkemliydi.
Binanın ne kadar muhteşem olduğunu düşünürken kulağında bir ses çınladı. “Bunu yapmak istediğine emin misin?” Emin miydi? Kim bu konuda tam anlamıyla emin olabilirdi ki? Ama Doruk emindi. Bu konuyu uzun süre düşünmüştü ve artık başka çaresinin kalmadığını biliyordu. “Hadi, gidip neler yapabileceğimize bir bakalım.”
Emrah istemeye istemeye, sırf en yakın arkadaşını kırmamak için önündeki tekerlekli sandalyeyi ağır ağır itmeye başladı. İşleri böyle ağırdan alırsa arkadaşının vazgeçeceğini düşünüyordu. En azından öyle olmasını istiyordu.

Asansöre bindiler. 16 katlı binanın 13. katına çıkana kadar sessizliği bozan tek şey asansör hoparlörlerinden yayılan Mozart’ın 8. Senfonisi’ydi. Kapı açıldı, Emrah tekerlekli sandalyeyi kabinden dışarı çıkarıp ne yöne gideceklerine bakmaya başladı. “Soldan” dedi Doruk. Yön bulma duygularının muhteşem olmasının yanısıra bir çift kartal gözüne sahipti sanki.

Bürodan içeri girdiklerinde sekreter Emrah’a oturması için masanın hemen önündeki koltuklardan birini işaret etti. Sekreter, ofis telefonundan dâhili numarayı tuşlayarak müvekkillerin geldiğini haber verdi. Birkaç dakika beklemeleri gerekiyordu. Avukat hanım son derece yoğun olmalı, diye düşündü Doruk. Davasıyla yeterince ilgilenemeyeceğinden endişe eder gibi bir hali vardı.

Avukatın odasına girdiklerinde Doruk şaşırmıştı. Avukat hanım beklediğinden daha gençti. Üstelik bir meslek hastalığı olduğunu düşündüğü somurtkanlık bu genç bayanı yakalamamış gibiydi. Emrah özenle Doruk’un sandalyesini masanın karşısına yerleştirdi. Kendi de ikisini rahatlıkla görebileceği bir yere geçti. Genç ve güzel kadın isminin Ceren olduğunu söylediğinde “Gerçekten de ceylan gibi…” diye düşündü Doruk. Kadının tüm güzelliğine rağmen daha tecrübeli yani daha yaşlı bir avukatla çalışmayı tercih ederdi. Doğru kelimeleri seçmeye özen göstererek “Memnun oldum Ceren Hanım ama tanıdıklarım sizi tavsiye ettiklerinde daha olgun biriyle tanışmayı bekliyordum.” dedi.
DEVAMI
 
Tekerlekli Sandalye
Üst