Yaşar Kemal'in Bitkileri
1. Giriş Yaşar Kemal adını çağdaş edebiyatımıza sunan, artık onun adıyla simgelenen “İnce Memed” romanının yazılışının üzerinden yarım yüzyıl geçti. Yaşar Kemal o günden bu güne 30-35 roman yazdı. Bunların birçoğu “nehir roman”dı. Dağın Öte Yüzü, Akçasazın Ağaları, Kimsecik, İnce Memed dörtlüsünü tamamlayan romanlar olmuştu.
Yaşar Kemal'in Bitkileri
Prof. Dr. Metin Sarıbaş
Yaşar Kemal Her yeni romanıyla yeni bir ses yakalayabilmiş, insanlığın doğadaki debelenişinin serüvenini anlatmıştır. Yeni “nehir romanı”nın öncesindeki “Kimsecik” üçlemesinde daha çok farklı kıyılara ulaştırmıştır okuyucularını. Bu kez de, o “anakara”dan kopmadan, yüzünü denize, mübadelede boşaltılmış bir adaya dönüyor. Ötekilerin macerasıyla, suyun beri yakasındakilerin yaşadıklarını buluşturuyor. Sonuçta ortaya bir Anadolu haritası çıkıyor.
İnsanın insanla, insanın doğayla çatışması/savaşımı sizing ana izleklerinden. Güçü, kırım-kıyım yıllarını, doğanın yıkımını hep anlattınız… “Mecbur” ve “tutunamayan” insanın bu serüvendeki dramı size hep ilgilendirdi. Anlatı “anakaranızı” kurarken, romanda varmak istediğiniz yer neresiydi. Sorusunu yanıtlarken Yaşar Kemal şöyle diyordu. “İnsanın insanla ve doğayla çatışması her zaman, bana gore durmadan sürece. Doğa tükenene kadar. Doğa kırımı böyle sürerse once doğanın sonu, sonar da insan soyunun, öteki yaratıkların sonu gelecektir. Birçok kuş türünün tükendiğini biliyoruz, birçok hayvan türünün yok olduunu da görüyoruz. Bunun sebeplerini de biliyoruz. Ve bunları bildiğimiz halde doğa kırımlarını sürdürüyoruz. İnsanoğlu tez günde bunun bilincine yedisinden yetmişine kadar vramazsa, doğa kırımını sürdürürse kısa sürede kendi soyu da bitecek” diyor ve ayrıca ekliyor “Savaş yapan insanın kötü maceralarından daha kötüdür doğanın macerası. Bu çağ doğanın gözünün yaşına bakmıyor, veryansın ediyor kırıma. Çukurova’dan on yedi bataklık kurutuldu, yüzlerce kuş türünün yaşamı sona erdi. Artık insanlar o kuşları yaşayamayacaklar, göremeyecekler. Bir de tarım ilaçları bitirdi canlı doğayı. Dünyamız gün geçtikçe boşalıyor. Dünyamız gittikçe fukaralaşıyor. Bunu göremeyenler, trajediyi sanat olarak yaratmayanlar ve ne yaparlarsa yapsınlar kimse onların yüzüne bakmaz. Bir gün bakarlar, iki gün bakarlar, sonar? Kendimden memnun muyum, daha çok çalışmalı, daha çok yazmalı, insan insan dolaşıp insanlara, doğa yok olunca bizim de soyumuzun kuruyacağını anlatmalıyım (Andaç, 2002).
Yaşar Kemal’in yazdıkları hiç kimseninkine benzetilemez, ne sevdiği yazarlardan etkilenerek kurulmuştur onun romanı, ne de dünya edebiyatına akan suların yarattığı deltaya bakarak. Hiç kimseye benzemeyen, hiç kimsenin etkisi altında bulunmadan, yaşadığı hayatın kültüründen yaratılmış bir mucizedir Yaşar Kemal’in romanı. Yaşar Kemal “Yaratıcı Deha”nın izlerini bulduğumuz yazarlardandır. Yazıda/romanda kurup taşıdığı dünya, yaratıcı gerçeklik duygusu, oluşturduğu “anakara”nın tarihsel/doğasal/düşsel betimi-anlatımı “yaratıcı deha”nın ürünüdür.
Okurken onu, bizi gezindirir, göstermekte yetmez; Çehov’un deyimiyle; her bir şeye “ellerinizle dokunuyorsunuz” gibi hissediyorsunuz. Bir yerde değil, dünyanın her yerinde karşılığı olabilecek olan bir “gerçeklik duygusu”dur onun taşıdığı, onun gösterip anlattığı. Kurduğu anlatı “anakarası”nın gerçekliğinde çok öldürüm olayı vardır. O görkemli doğanın içinde, börtü böceğin, dağın taşın, suyun, çiçeğin dilini kurarken; bunlara da bakar, görür ve insanlığın tarihine kayıt düşer (Andaç, 2009).
Yaşar Kemal her şeyden önce Çukurova’nın öykücüsü, Çukurova’nın gözlemcisidir. Gerçekten romanlarının her birinde her türden bir sürü kahraman, yaşantılarının özgül renkleriyle dilimize çakılırlar. Bunun için de yazar, bir kahramanın portresini çizerken genellikle bir giriş yapar ve onun geçmişini de kalın fırça darbeleriyle gözlerimizin önüne serer. Yazar bu gibi betimlemeleri, çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği ve çok çeşitli işlerle çalıştığı zengin Çukurova tecrübesine dayandırır. Yaşar Kemal’in eserleri buram buram Çukurova sevgisi, Çukurova özlemi ve Çukurova acısı kokar. Ölmez Otu’nda şu unutulmaz satırları okuruz. “Çukurova bir sönmez aklıktır. Göğe yükselmiş, ulu devler gibi ayağa kalkmış, yürümüş, binbir renkli ulu devlercesine uçan, akan toz direkleridir. Çukurova sarı sıcaktır. Toz dumandır. Otsuz, ağaçsız, yan yana ördolmuş bir belalı topraktır. Sıtmadır, hastalıktır, sızlayıcı kemik, akan terdir (Timur, 2009).
Yıllar öncesinde Yaşar Kemal’i önce İnce Memed, Sarı Sıcak, Dağın Öte Yüzü (Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu) üçlemesiyle, Bütün Çukurova’nın, Toroslar’ın Anavarza toprağının sınırsız doğa sevgisinin yarattığı sonu gelmeyen eşsiz betimlemeler de eklenir. Fethi Naci Yaşar Kemal’in doğa betimlemeleri için o unutulmaz sözlerini dile getirir: Yaşar Kemal, doğanın içine birer anten gibi germiştir beş duyusunu: Renkler, sesler, kokular... Hiçbir romanda Kale Kapısı’ndaki kadar bitki ve çiçek çok yoktur ve kokular yoktur. Egzoz kokusu değil, kömür kokusu değil, lağım kokusu değil, kısaca kent korusu değil. Doğanın kokusu (Gündoğan, 2009).
Bir yazarın anlatı evrenini, onun imgelemi, dili kullanma gücü, yaşama bakışı belirler. Yaşar Kemal’deyse bu, iki ana odakta yoğunlaşmıştır: Doğa ve insan... Bir konuşmasında Yaşar Kemal şöyle betimliyor: “Ben iki şeye inanırım. İki şeyin sonsuz gücüne, sonsuz yaratıcılığına, sonsuz değişimine: Halk ve doğa”.
Yaşar Kemal’in anlatısal yaratılarına bu açıdan baktığımızda, onların gerçekliğin bitek topraklarında kurgulanıp o topraklarda üretildiğini görürüz; doğa gerçeğiyle insan gerçeğinin birbirine örtüştürülüp bu yazınsal bir gerçeği dönüştürüldüğünde. Kestirmeden söylendiğinde, onun yaratım evreninde doğa, insanlaştırılmış, insan da doğanın bir parçası kılınmıştır. Öyle ki dağ, taş, kayalar, kaynaklar, koyaklar, yokuşlar-inişler, börtü-böcek, kurt-kuş, anlatılanların tapısından içeri onların içsel öğelerinden biriymiş gibi girer; anlatı kişilerinin duygu dünyasını yansıtmaya dönük işlev üstlenir.
Ancak doğa bu işlevini yerine getirirken kimi durumlarda dost, kimi durumlarda düşman yüzüyle çıkar karşımıza. Sözgelimi “Dağın öte yüzü üçlemesinde, özellikle de ilk cildi olan “Orta Direk”te doğa, insanlara acı çektirmekte haz duyan, acımasız kötü yaratılışlı bir kişiyi anıştırır. Kimileyin doğa, bir dost gülümseyişiyle bağrına basar bizi; içimize sımsıcak soluğunu üfler. Öyle ki beş duyumuzu uyaran bir “anlatı ormanı”nda buluruz kendimizi. Sesler, devinimler, renkler, kokular içindeyizdir.
Renkler gibi, metinlerde geçen konu koku adlarının üzerinde de durulabilir. Yaşar Kemal’in doğayı sarmalayan anlatı evreni, renkler kadar kokular yönünden de ilginçtir. Örneğin “Yosun kokusu”, “Çürümüş ot kokusu”, “Tuz kokusu”, “Yağmur kokusu”, “Islak toprak kokusu”, “Bozkır kokusu”... Üstünde çiçek olsun-olmasın, eğil bozkır toprağını kokla, mis gibi kokar. Bir avuç toprak al, koynuna koy, günlerce acı, keskin baş döndürücü bozkır çiçekleriyle kokarsı, iyicene, çıkmamamacasına toprağa sinmiştir.
Doğa ve halk, Yaşar Kemal’in yazın dünyasını kuran, boyutlandıran iki önemli öğedir. Öykülerine, romanlarına seçtiği adlarda bile iki öğenin kaynaşıp birbirini tümlediklerini görüyoruz: Sarı sıcak, Yer Demir Gök Bakır, Yağmurcuk Kuşu, Ölmez Otu, Karıncanın Su İçtiği, Ortadirek...
Doğada hiçbir şey tıpatıp birbirine benzemez. Mevsimler gibi doğadaki görünümler de değişir. Halkın ve doğanın dilini yazınsallığın suyuyla yıkayıp ardından Yaşar Kemal’’in yapıt ve yaratılarındaki anlatım örüntüsü de değişkendir; birbirine benzemez; dokularında değişik anlatım biçimleri iç içe gider. “Çok arı, böcek, kurbağa, yılan, kaplumbağa, bukalemun gördüm, bu hayvanların her biri doğayı kendine özgü bir biçimde yaşıyordu. Bu açıdan insanlar hayvanlardan farklı değil... Görünüşte aynı büyüklükte ayrı renkte her böceğin, her yaprağın, her çiçeğin, her kelebeğin bir kişiliği vardı. Her çiçeğin, her yaratığın bir özelliği vardı. Bu buluşu yazarlık mesleğimde hep korumak istedim der Yaşar Kemal.
Yaşar Kemal doğanın, insan yüreğinin sözcüsüdür. İnsanın uğradığı haksızlıklara, aşağılanıp hor görülmesine nasıl yazınsanllığın sınırları dışına çıkmadan karşı duruyorsa, doğayı tüketen, güzellikleri yok eden güçlere de aynı tutumla karşı çıkar. Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü’de doğadan çalının yitip giden güzelliklerin ardından koparılmış öfkeli çığlık değimlidir (Özdemir, 2009).
2. Yaşar Kemal’in Romanlarındaki Bitkiler
Bir Yaşar Kemal hayranı olarak bütün romanları okunduğunda zengin bir bitki dünyasıyla karşılaşmaktayız. Yaşar Kemal’in bitkileri o kadar çok ki. Bir bitki bilimci gözüyle 24 romanını taradık Yaşar Kemal’in.
2.1. Ağacın Çürüğü (2005)
s. 186, Devedikeni (Carduus hamulosus); s. 187, Nar çiçeği (Punica granatum); Kadife çiçeği (Tagetes erecta); Limon çiçeği (Citrus limonia); Üçgül pembesi (Trifolium sp.); Menekşe (Viola sp.); Gül (Rosa sp.); Yarpuz çiçeği (Mentha pulegium); Muhabbet çiçeği (Reseda lutea); Karaçalı (Paliurus spina-christii); s. 275, Dut (Morus sp.); s. 289, Çam (Pinus sp.). Bu romanda Ceyhut Atuf Kansu’nun bir şiiri de yer almakta:
“Yaşar Kemal yaylaların sözlüğü / Ki sen doğadansın çiçekçedir ana dilin” demekte ve şiirini sürdürmektedir.
Kalkıp bir gün Binboğa’nın dağlarından/Türkçeyi bir çam ağacı gibi taşıyan
Başkalarının yaz ateşine, sevinin nar gölgesine/Ya bir kekik kaya değil midir?
Ardından tüter Dadaloğlu’nun barutu/Karışır sendeki özlemlerim yarpuz kokusuna (s. 289)
s. 187. Anadolu’da çiçekler konuşur. Bir oyaya, bir kilime, bir yazmaya, bir halıya, çoraba, mendile çiçek konmuşsa o çiçek konuşur. Muhabbeti simgeler, acıyı, savaşı, derdi, belayı, sevinci, kavuşma gününü, mutluluğu, yalancılığı, doğruluğu, barışı simgeler Anadolu’da çiçekler. Her çiçeğin adından çok anlamı vardır. Sözü, türküsü vardır. Anadolu’nun muhabbet tarihi çiçeklerin anlamıyla yazılsa tıpına uyar.
Renklerin adı çiçek adıdır. Nar çiçeği, Kadife çiçeği, Üçgül pembesi, Erguvan çiçeği gibi. Savaşların adı da çiçeklerdendir. En azgın çiçek Pabuç inciri çiçeğidir (Opuntia sp.) o savaşı simgeler, kilimlere öyle geçer. Mavi çiçek gönderilirse umuttur, bağlılıktır. Sarı çiçek gönderilirse umutsuzluk, kırgınlıktır; türkülere öyle geçer. Yeşil dal murattır. Gül özlemdir, güzelliktir, türkülere öyle geçerler.
s. 151’de doğanın tahribi, katledilmesi üzerinedir: “Çağımızda doğanın yok edilmesi temel sorundur. Havanın, suyun kirlenmesi, doğanın dengesinin bozulması insanlığın günümüzdeki sorunlarının başlıcasıdır. Toprak aşınması çağlardan beri vardır. Toprağın dengesi çağımıza değin bozularak gelmiştir. Eski yerleşme yerleri, en büyük yıkıma uğramış yerlerdir. Günümüzde Çin’in en büyük sorunu toprak sorunudur. Nehir kıyılarının dışında Çin ülkesinde aşınmaya uğramamış çok az toprak parçası vardır. Çin sosyalist düzenden bu yana ölmüş toprakları yeniden yaratmak için insanüstü bir gayret sarf etmektedir. Bir ülkenin gelişmesinde temel olan, öz olan topraktır. Bir ülkede toprak ölmüşse o ülke kolay kolay kalkınamaz. Sovyetler Birliği ve Amerika’nın en büyük çabalarından biri ölmüş toprakları yeniden diriltmek yeniden kazanmak. İnsanları kurtarmak toprakları kurtarmakla orantılıdır. Daha çok Orta Doğu ülkeleri toprak ölümü belasına uğramış ülkelerdir. Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, az gelişmiş bir ülkede doğa değerlerinin sömürülmesi bir arada gitmektedir.
2.2. Kuşlar da Gitti (2004)
s. 10 Çitlembik (Celtis sp.); Kavak (Populus sp.); Topağaç/Topakasya (Robinia pseudoacacia); Badem (Amygdalus sp.); Devedikeni (Carduus hamulosus); Domates (Licopersicum esculentum); Maydanoz (Petroselinum crispum); Soğan (Allium cepa).
2.3. Höyükteki Nar Ağacı
s. 25. Dut (Morus sp.); s. 44 satır 1, Yarpuz (Mentha pulegium); s. 46, Hatmi (Hibiscus sp.); Gül (Rosa sp.); Fesleğen (Ocimum basılıcum); Kadife çiçeği (Tagetes erecta); s. 52, Nar (Punica granatum); Sakız ağacı (Pistacia sp.) Kavak (Populus sp.) s. 61, Çam (Pinus sp.); 24, Sığır kuyruğu (Verbascum sp.); s. 24, Pıtırak (Xantium spinasum); Kabak (Cucurbita pepo); s. 71, Böğrütlen (Rubus sp.); Hayıt (Vitex agnus castus); s. 89, Devedikeni (Carduus hamulosus); s. 90, Portakal (Citrus auranthium).
2.4. İnce Memed (I)
s. 10, Çınar (Platanus sp.); s. 11, Çam (Pinus sp.); Gürgen (Carpinus sp.); s. 65, Nar (Punica granatum); s. 156, Mantıvar (Ölmez çiçek: Helychrisium sp.); Peryavşan (Acı yavşan, Pelin otu: Artemisia absinthium); Çoban çirası (Phlomis sieheana); Yarpuz (Mentha pulegium); s. 221, Salkın söğüt (Salix babilonyca); s. 333, Mersin (Myrtus communis); Hayıt (Vitex agnus castus); Ağın (Nerium oleander); s. 334, Mazı (Thuja sp.); s. 382, Meşe (Quercus sp.); s. 402, Sarı çiğdem (Crocus sp.); Menekşe (Viola sp.).
2.5. İnce Memed (II)
s. 10, Mersin çalısı (Myrtus communis); s. 32, Nergis (Narcissus sp.); Püren (Süpürge otu: Erica arborea); s. 66, Su püreni (Hypericum sp.); s. 114, Yaban lalesi (Tulipa sp.); s. 133, Sığır kuyruğu (Verbascum sp.); Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); s. 142, Peryavşan (Acı yavşan: Teucrium polium); Kekik (Mentha piperita); Kedi taşağı (Allium akaka).
2.6. İnce Memed (III)
s. 14, Çınar (Platanus sp.); s. 73, Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 77, Kızılcık (Cornus sp.); Tarhun dikeni (Artemisia dranunculus), Keven (Geven: Astragalus sp.); s. 138, Dut (Morus sp.); s. 141, Akasya (Robinia pseudoacacia); s. 147, Ağın ağacı (Nerium oleander); s. 155, Murt ağacı (Myrtus communis); Kasımpatı (Chrysanthemum indicum); s. 164, Karaçalı (Paliurus spina-christii); satır 35 Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 207, Çiğdem çiçeği (Crocus sp.); s. 208, Meşe (Quercus); s. 210, Kavak (Populus); s. 214; Sakız ağacı (Pistacia lentiscus); s. 215, Mine çiçeği (Verbena officinalis); s. 464, Keven (Geven: Astragalus sp.); s. 468, Çınar (Platanus sp.); s. 486, Nergis (Narcissus sp.); s. 491, Nar (Punica granatum); s. 541, Ilgın çiçeği (Tamarix sp.); s. 561, Çitlembik (Celtis sp.); s. 572, Ceviz (Juglans).
2.7. Teneke (2010)
s. 10, 7. Satır, Okaliptus (Eucalyptus sp.); s. 18, Ilgın (Tamarix sp.); s. 14, Saz otu (Schoenoplectus lacustris); s. 22, Kavak (Populus sp.); s. 22, İncir (Ficus sp.); s. 29, Mercimek (Lens culinaris); s. 44, Dut (Morus sp.); s. 64, Çilpirti, Çilpirtir (Platanus sp.); s. 108, Kasımpatı (Chrysanthemum indicum); Ayçiçeği (Halianthemum sp.)
2.8. Ölmez Otu (2009)
s. 10, Top dut (Morus sp.); Ağun ağacı (Nerium oleander); s. 12, Hiltan (Dişotu: Amni visnaga); s. 13, Çınar (Platanus sp.); s. 17, Karaardıç (Juniperus sp.); s. 18, Ilgın (Tamarix); s. 1, Kiraz (Prunus avium); s. 53, Sedir (Cedrus libani); Çam (Pinus sp.); s. 59, Böğürtlen (Rubus sp.); s. 151, Pıtırak (Xantium spinosum); s. 190, Eşek hıyarı (Echballium elaterium); Çakırdikeni (Abdesbozan otu: Sarcopterium spinosum); s. 231, Ceviz (Juglans sp.); s. 265, Devedikeni (Carduus hamulosus); s. 266, Salkım söğüt (Salix babilonyca); Yarpuz (Mentha pulegium).
2.9. Allahın Askerleri (2010)
s. 59, Böğürtlen (Rubus sp.); Taflan (Karayemiş: Prunus laurocerasus); s. 61, Kavak (Populus sp.); s. 173, Okaliptus (Eucalyptus).
2.10. İnce Memed IV (2010)
s. 11, Çam (Pinus sp.); Menekşe (Viola sp.); s. 17, Kavak (Populus sp.); s. 24, Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); Su püreni (Hypericum sp.); s. 25, Mor devedikeni (Carduus hamulosus); s. 35, Zincar (Silcan: Smilax); s. 55, Nar (Punica granatum); s. 60, Ilgın çalısı (Tamarix sp.); s. 76, Çınar (Platanus sp.); s. 99, Mor menekşe (Viola sp.); s. 105, Kır lalesi (Tulipa sp.); s. 107, Portakal (Citrus auranthium); Turunç (Citrus aurantinum); s. 159, Kaktüs (Cactus sp.); s. 160, Böğürtlen (Rubus sp.); s. 351, Sedir (Cedrus sp.); s. 368, Çınar (Platanus sp.); s. 342, Kavak (Populus sp.); s. 442, Alıç (Crataegus sp.); s. 478, Kızılcak (Cornus mas); s. 531, Salep çiçekleri (Ophrys attica); s. 604, Servi (Cupressus sp.); Söğüt (Salix sp.); s. 605, Mersin (Myrtus communis); s. 615, Çiğdem (Crocus sp.).
2.11. Orta Direk (2009)
s. 9, Döngel (Mespilus germanicak); s. 38, Kavak (Populus sp.); s. 39, Ceviz (Juglans); s. 43, Dut (Morus sp.); s. 40, Çınar (Platanus sp.); s. 45, Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); s. 80, Kenger (Gudelia turnefortii); s. 141, Meşe (Quercus sp.); s. 154, Köknar (Abies sp.); s. 169, Güz çirişi (Çiriş otu: Asphodelus aestivus); s. 317, Su püreni (Hypericum sp.); s. 330, Sakız ağacı (Pistacia lentiscus); Hiltan (Dişotu: Amni visnaga); s. 222, Alıç (Crataegus sp.); Akçakesme (Phylleria latifolia).
2.12. Binboğalar efsanesi (2010)
s. 30, Ölmez çiçek (Helychrisium sp.); s. 54, Püren (Hypercium sp.); s. 57, Çam (Pinus sp.); s. 60, Kedi taşağı (Echbalium sp.); s. 63, Çakırdikeni (Abdezbozan otu: Sarcopterium spinosum); s. 63, Karaçalı (Paliurus spina-christii); s. 64, Sığır kuyrukları (Verbascum sp.); Çilpirti, Çilpirtir (Platanus sp.); s. 83, Murt (Myrtus communis); s. 87, Ağın ağacı, Ağan ağacı (Zakkum: Nerium oleander); s. 102, Mor menekşe (Viola sp.); Yarpuz (Mentha pulegium); s. 133, Kadife çiçeği (Tagetes sp.); s. 136, Söğüt (Salix sp.); s. 140, Hiltan (Dişotu: Amni visnaga); s. 222, Akçakesme (Phylleria latifolia); Kocayemiş (arbutus unedo).
2.13. Sarı Defterdekiler (2007)
s. 17, Lale (Tulipa sp.); Sümbül (Hyacinthus orientalis); s. 24, Püren, Piren (Erica manipuliflora); s. 21, Çakırdikeni (Abdezbozan otu: Sarcopterium spinosum); s. 22, Ardıç (Juniperus sp.); s. 32, Ceviz (Juglans); s. 40, Şeftali (Persica vulgaris); s. 80, Nergis (Narcissus sp.); s. 85, Lale (Tulipa sp.); s. 97, Süsen (İris germanicak); s. 109, Meşe (Quercus); s. 131, Çınar (Platanus); Kiraz (Prunus sp.); Nar (Punica granatum); s. 145, Dut (Morus sp.); s. 149, Karanfil (Dianthus sp.); s. 221, Zeytin (Olea europea); s. 337, Akkavak (Populus alba).
2.14. Sarı Sıcak (2010)
s. 9, Kırmızı biber (Capsicum annum); s. 21, Böğürtler (Rubus sp.); s. 21, Bodur karacan (Bodur otu: Cionura erecta); s. 51, Dut (Morus sp.); s. 89, Ceviz (Juglans sps); s. 115, Nergis (Narcissus sp.); Çam (Pinus sp.); s. 149, Çeti (Propis farcta); s. 153, Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 161, Isırgan (Urtica dioica); s. 213, Şebboy (Cherianthus cheiri); s. 231, Gül (Rosa sp.).
2.15. Yusufçuk Yusuf, Akçasazın Ağaları
s. 11, Karaçalı (Paliurus spina-christii); s. 16, Portakal (Citrus auranthium); s. 23, Çınar (Platanus sp.); s. 28, Fesleğen (Ocimum basilicum); s. 33, İncir (Ficus sp.); s. 37, Nergis (Narcissus sp.); s. 48, Isırgan (Urtica dioica); s. 50, Böğürtlen (Rubus sp.); s. 50, Domates (Licopersicum esculentum); s. 50, Dut (Morus sp.); Karacan (Cionura erecta); Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 91, Servi (Cupressus sp.); s. 120, Sığırkuyruğu (Verbascum sp.); s. 310, Salkım söğüt (Salix babilonyca); s. 319, Akasya (Acacia sp.); s. 321, Mersin ağacı (Myrtus communis); Çiriş (Asphodelus aestivus); s. 365, Peryavşan (Acı yavşa, Pelin otu: Artemisia absinthium); Kekik (Mentha piperita); s. 377, Sakız sardunyası (Pelargonium paltatum); s. 397, Ilgın (Tamarix sp.); Ağın (Zakkum: Nerium oleander); Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 401, Pıtırak (Xantium spinosum); s. 402, Kavak (Populus); s. 408, Fesleğen (Ocimum basılıcum); Kadife çiçeği (Tagetes sp.); Zeytin (Olea europea); Ayva (Cydonia oblonga); s. 409, Hurma ağacı (Phoenix dactylifera); s. 443, Gül (Rosa sp.); Asma (Viti sp); s. 541, Yoğurt çiçeği (Manisa lalesi: Tulipa orphanoidea); s. 552, Hanımeli (Lonicera japonica); s. 648, Turp (Raphanus raphanastrum); Maydonoz (Petrocelinum crispum).
2. 16 Yer Demir Gök Bakır (2009)
s. 7, Meşe (Quercus); s. 13, Yoğurt çiçeği (Manisa lalesi: Tulipa orphanoidea); Pampal (Yabani lale: Anemon coronaria); Ağın ağacı (Zakkum: Nerium oleander); Su püreni (Hypericum sp.); s. 23, Sedir (Cedrus); Döngel (Mespilus germanica); Kenger (Gundelia turnefortii); Kavak (Populus sp.); s. 27, Kiraz (Prunus avium); s. 39, Çınar (Platanus sp.); Ceviz (Juglans sp.); s. 290, Badem (Amygdalus sp.); s. 332, Söğüt (Salix sp.); s. 349, Abanoz ağacı (Diospyros ebenus); s. 375, Madımak (Poligonum cognatum).
2.17. Kanın Sesi Kimsecik (2009)
s. 12, Sütleğen (Euphorbia sp.); s. 13, Ceviz (Juglans sp.); s. 15, dut (Mori sp.); s. 17, Kavak (Populus sp.); s. 29, Karaçalı (Paliurus spina-christii); Yaban lalesi (Tulipa sp.); s. 33, Bögürtlen (Rubus sp.); Ilgın (Tamarix sp.); s. 61, Deve dikeni (Carduus hamlulosus); s. 65, Meşe (quercus sp.); s. 64, Hatmi (Alcea pallida); s. 102, Yarpuz (Nane; Mentha pulegium); s. 76, Soğan (Allium cepa); Maydonoz (Petroselinum crispus); Tere (Lepidium sativum); Biber (Capsicum annum); s. 102, Nergis (Narcissus incomparabilis); Çiğdem (Crocus sp.); s. 103, Mersin (Myrtus communis); Çam (Pinus sp.); Portakal (Citrus auranthium); s. 104, Limon (Citrus limonia); s. 109, Zeytin (Olea europea); s. 119, Çınar (Platanus sp.); Söğüt (Salix sp.); Ağın ağacı (Nerium oleander); s. 123, Domates (Licopersicum esculentum); Patlıcan (Solanum melongena); Hıyar (Cucumis sativus); s. 131, Kamış (Phragmites australis); s. 154, Çeti (Propis farcta); Karamuk (Agrostemma githago); s. 183, Pampal (Yabani lale: Anemon coronaria); Çiriş (Eremurus sp.); s. 195, Delice (Olea europea var. oleaster); s. 196, Hayıt (Vitex alnus-castus); s. 226, Uruşkun (Işgın: Rheum ribes); s. 235, Funda (Calluna vulgaris); s. 243, Sümbül (Hyacinthus orientalis); s. 245, Alıç (Crataegus sp.); s. 327, Elma (Malus sylvestris); Kaya kekiği (Satureja thymbra); s. 362, Susam çiçeği (Süsen: İris sp.); s. 401, Margrit (Beyaz papatya: Anthemis chia); s. 523, Akçakesme (Phylleria latifolia); s. 575, Adaçayı (Salvia sp.).
2.18. Tanyeri Horozları, Bir Ada Hikayesi (2010)
s. 9, Ilgın (Tamarix sp.); s. 11, Zeytin (Olea europea); Çınar (Platanus sp.); s. 63, Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 69, Kamış (Phragmites australis); s. 72, Üzüm (Vitis sylvestris); s. 75, Menekşe (Vİola sp.); s. 79, Karpuz (Citrullus vulgaris); s. 81, Ihlamur (Tilia sp.); Akdiken (Crataegus monogyna); s. 84, Armut (Pirus communis); s. 86 Hıyar (Cucumis sativus); s. 88, Sedir (Cedrus sp.); s. 109, Nar (Punica granatum); s. 114, Göknar (Abies sp.); s. 120, Kavak (Populus sp.); s. 128, Mersin (Myrtus communis); s. 132, İncir (Ficus sp.); s. 140, Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); s. 155, Kiraz (Prunus sp.); s. 171, Kestane (Cestanea sativa); s. 193, Kardelen (Galanthus elvesii); Safran (Crocus sativus); Kamış (Phragmites australis); s. 218, Semizotu (Portulaca oleracea); s. 225, Şeftali (Persica vulgaris); s. 225, Pamuk (Stachys orientalis); s. 350, Bamya (Hibiscus esculentus); s. 393, Eğrelti otu (Dryopteris filix-mas), s. 410, Meşe (Quercus sp.); s. 417, Yabangülü (Rosa canina); s. 438, Elma (Malus sylvestris).
2.19. Baldaki Tuz (2005)
s. 316, Kavak (Populus sp.); s. 321, Ahlat (Pirus piraster); s. 336, Menekşe (Viola sp.); s. 350, Hayıt (Vitex agnus-castus); s. 369, Sardunya (Pelargonium zonale); Lavanta (Lavandula angustifolia); s. 430, Kekik (Timus bornmuelleri); Itır (Pelargonium graveolens).
2.20. Üç Anadolu Efsanesi (Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik) 2010
s. 45, Çakırdikeni (Abdesbozan otu: Sarcopterium spinosum); Funda (Calluna vulgaris); Menekşe (Viola sp.); s. 74, Nane (Mentha pulegium); s. 102, Sümbül (Hyacinthus sp.); s. 104, Çam (Pinus sp.); s. 108, Çoban çirası (Rhamnus pallasii); s. 142, Kiraz (Prunus sp.); s. 158, Dut (Morus sp.); Morsümbül (Dağsümbülü: Bellevalia tauri).
2.21. Demirciler Çarşısı Cinayeti (Akçasazın Ağaları) (2010)
s. 11, Dut (Moris sp.); s. 17, Nar (Punica granatum); s. 18, Çınar (Platanus sp.); s. 21, Pamuk (Stachys orientalis); s. 27, Böğürtlen (Rubus sp.); Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); Pıtırak (Xantium spinosum); Karpuz (Citrullus vulgaris); s. 33, Yemişen (Crataegus sp.); s. 36, İncir (Ficus sp.); s. 42, Buğday (Triticum sativum): Kenger (Gundelia turnefortii); s. 62, Murt (Myrtus communis); s. 70. Pabuç inciri (Kaktüs: Cactus sp.); Şeftali (Persica vulgaris); s. 80, Fesleğen (Ocimum basilicum); s. 81 (Paliurus spina-christii); s. 83; Nergis (Narcissus sp.); s. 96, Susam (Sesamum indicum); s. 97, Isırgan (Urtica dioica); s. 101, Zincar (Silcan: Similax sp); s. 121, Kamış (Phragmites australis); s. 125, Söğüt (Salix sp.); s. 131, Karacan (Cionura erecta); s. 162, Çavdar (Secale sereale); s. 206, Elma (Malus sp.); Salep çiçeği (Orchis anatolica); Yaban gülü (Rosa canina); s. 214, Portakal (Citrus auranthium); s. 267, Kadife çiçeği (Tagetes sp.); s. 290, Hanımeli (Lonicera sp.); Karpuz (Citrullus vulgaris); s. 303, Karamuk (Agrostemma githago); s. 305, Dağ lalesi (Anemon blanda); Çiriş (Asphodelus ramulosusu); s. 320, Ceviz (Juglans sp.); s. 321, Kiraz (Prunus sp.); İtburnu (Yabani gül: rosa canina); Çam (Pinus sp.); s. 323, Saz otu (Schoenoplectus lacustris); s. 326, Karaçalı (Paliurus spina-christii); s. 356, Kavak (Populus sp.); s. 368, Susam (Sesamum indicum); Nohut (Cicer arietinum); s. 375, Hünnap (Ziziphus jujuba); s. 409, Sütleğen (Euphorbia sp.); s. 410, Nilüfer (Nympheae sp.); s. 427, Patates (Solanum tubesosum); s. 436, Zeytin (Olea europea); s. 445, Yonca (Trifolium sp.); Sümbül (Hyacinthus sp.); s. 447, Gelincik (Papaver dubium); s. 448, Sakız ağacı (Pistacia sp.); Hiltan (Dişotu: Amni visnaga); s. 462, Dağ nanesi (Cyclotrichium niveum); Mantıvar (Ölmez çiçek: Helichrysium); s. 503, Karamuk (Buğday çiçeği: Agrostema githago); s. 519, Kenger (Gundelia turnefortii); s. 533, Çiriş çiçeği (Asphodelus aestivus); s. 540, Okaliptus (Eucalyptus).
2.22. Bu Diyar Baştanbaşa (1971)
s. 12, Dut (Morus sp.); Karpuz (Citrullus vulgaris); s. 15, Gül (Rosa sp.); s. 17, marul (Lactuca sativa); s. 22, Pamuk (Gossypium herbaceum); s. 47, Kavak (Populus sp.); s. 97, Akasyı (Acacia sp.); s. 182, Abanoz ağacı (Diospyros ebenus); s. 188, Püren, Piren (Erica manipuliflora); s. 255, Dut (Morus); s. 322, Deve dikeni (Carduus hamulosus); s. 337, Ardıç (Juniperus sp.); s. 343, Çam (Pinus sp.); s. 349, Servi (Cupressus sp.); s. 351, Kekik (Thymus bornmuelleri); Nane (Mentha piperita); Göknar (Abies sp.); Yaban gülü (Rosa canina); Peryavşan (Acı yavşan, Pelin otu: Artemisia absinthium); Yarpuz (Mentha pulegium); Salep çiçeği (Orchis anatolica); Mantıvar (Ölmez çiçek: Helichrysium sp.); Arı kekiği (Nepeta caesare); s. 410, Sedir (Cedrus libani); s. 416, Pırnal meşesi (Quercus ilex); s. 446, Deve dikeni (Carduus hamulosus); s. 458, Zeytin (Olea europea); s. 464, Antep fıstığı (Pistacia vera); s. 491, Nar (Punica granatum); s. 485, İtburnu (Rosa canina); s. 505, Okaliptus (Eucalyptus); s. 523, Söğüt (Salix sp.); s. 574, Hurma (Phoenix dactlyfera); s. 576, Elma (Malus sp.); Kaysı (Prunus armeniaca); s. 594, Mandalina (Citrus nobilis).
2.23. Deniz Küstü (1983)
s. 23, Zeytin (Olea europea); s. 31, Erguvan (Cercis siliquastrum); s. 44, Kestane (Cestanea sativa); s. 67, Portakal (Citrus auranthium); Mandalina (Citrus nobilis); Yeşil biber (Capsicum annum); s. 71, Çınar (Platanus orientalis); s. 74, Karpuz (Citrullus vulgaris); Mısır (Zea mays); s. 126, Soğan (Allium cepa); Pırasa (Allium ampheloprasum); Kavun (Cucumis melo); s. 134, Ihlamur (Tilia sp.); Adaçayı (Salvia sp.); Sumak (Rhus coriaria); s. 142, Sakız sardunyası (Pelargonium sp.); s. 151, Nergis (Narcissus sp.); s. 161, Ortanca (Hydrangea hortensia); s. 185, İncir (Ficus sp.); s. 206, Katran ağacı (Cedrus libani); s. 245, Gürgen (Carpinus sp.) s. 319, Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); Alıç (Crataegus).
2.24. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (1998) (Bir Ada Hikayesi I)
s. 7, Şeftali (Persica vulgaris); s. 9, İncir (Ficus sp.); s. 15, Ceviz (Juglans sp.); s. 58, Kestane (Castanea sativa); s. 59, Çınar (Platanus sp.); s. 79, Nar (Punica granatum); s. 80, Kiraz (Prunus avium); s. 95, Kamış (Phragmites sp.); s. 99, Nergis (Narcissus sp.); s. 107, Yabani yonca (Trifolium ambigum); s. 147, Ağın ağacı (Zakkum: Nerium oleander); s. 152, Püren-Piren (Erica manipulifera); s. 153, Ilgın (Tamarix sp.); Böğürtlen (Rubus sp.); s. 163, Kavak (Populus sp.); s. 169, Yarpuz (Nane: Mentha pulegium); s. 175, Servi (Cupressus sp.); s. 247, Gül ağacı (Liriodendron tulipifera); s. 299, Badem (Amygdalus sp.).
3. Sonuç
Türkiye’nin romancıları arasında doğayı, doğadaki canlıları, doğadaki doğal sesleri, ormanları çayırları, kayalıkları, doğa olaylarını, iklimleri, toprağı, erozyonu en iyi anlatan yazarların başında Yaşar Kemal gelmektedir. Bu Diyar Baştanbaşa adlı eserinde olduğu gibi romancılığı, orman yangılarını ondan iyi anlatan yoktur. Romanlarında bilimsel yöntemlerle ele alınan ormancılık sorunları, bir ormancı titizliiyle anlatılmıştır. Erişebildiğimiz yayınlarında 372 adet bitkiye ulaşabildik ve onları bu çalışmamızda Latinceleriyle birlikte sunmaya çalıştık. Bu çalışmamızda yerel bitki adlarının Latincelerini saptarken müteveffa Turhan Baytop’un (1994) yayınından ve kısmen tarafımdan hazırlanan Bitki Adları Sözlüğü’nden (2009) yararlanılmıştır.
Yararlanılan Kaynaklar
Andaç, F., 2009, Yaşar Kemal’de Bulduğum, Notos Edebiyat dergisi, Ekim-Kasım Sayısı, s. 26-29, İstanbul.
Andaç, F., 2002, Yaşar Kemal’in Sözlerinde LYaşamak, Adam Sanat Dergisi, S. 197, Yaşar Kemal Özel sayısı, s. 6-23, İstanbul.
Baytop, T., 1994, Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Türk Dil Kurumu yayını, no. 578, s. 508 Ankara.
Gündoğan, D., 2009, Agamben, Kutsal İnsah ve Çıplak Hayat Bağlamında Yaşar Kemal’i Yeniden Okumak, Notos Edebiyat Dergisi, S. 18, s. 34-37, İstanbul.
Kemal, Y., 1971, Bu Diyar Baştan Başa, Cem Yayınları, s. 639, İstanbul.
Kemal, Y., 1981, Teneke (Oyun), Tekin Yayınevi, s. 156, İstanbul.
Kemal, Y., 1983, Deniz Küstü, Toros Yayınları, s. 449, İstanbul.
Kemal, Y., 1998, Frat Suyu Kan Akıyor Baksana (Bir Ada Hikayesi I), s. 306, Adam Yayınları, İstanbul.
Kemal, Y., 2004, Kanın Sesi, Kimsecik 3, YKY, s. 615, İstanbul.
Kemal, Y., 2005, Ağacı Çürüğü, YKY, s. 289, İstanbul.
Kemal, Y., 2006, Yusufçuk, Yusuf, Akçasazın Ağaları, YKY, s. 648, İstanbul.
Kemal, Y., 2009, Höyükteki Nar Ağacı, Cumhuriyet Gazetesi (tefrika), İstanbul.
Kemal, Y., 2009, Orta Direk, Dağın Öte Yüzü, YKY, s. 352, İstanbul.
Kemal, Y., 2009, Yer Demir Gök Bakır, Dağın Öte Yüzü, YKY, s. 375, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Ölmez Otu, Dağın Öte Yüzü, YKY, s. 351, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Demirciler Çarşısı Cinayeti (Akçasazın Ağaları), YKY, s. 572, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Üç Anadolu Efsanesi, Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik, YKY, s. 225, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Baldaki Tuz, YKY, s. 422, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Tanyeri Horozları, Bir Ada Hikayesi 3, YKY, s. 441, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Sarı Sıcak, YKY, s. 233, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, Binboğalar Efsanesi, YKY, s. 281, İstanbul.
Kemal, Y., İnce Memed IV, YKY, 10. baskı, s. 639, İstanbul.
Kemal, Y., Allahın Askerleri, YKY, s. 223, Ankara.
Kemal, Y., 2010, İnce Memed III, YKY, s. 572, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, İnce Memed III, YKY, s. 222, İstanbul.
Kemal, Y., 2010, İnce Memed I, YKY, s. 402, İstanbul.
Sarıbaş, M., 2009, Bitki Adları Sözlüğü, Cinius Yayınları, s. 261, İstanbul.
Timur, T., Osmanlı Romanı’nda Tarih, Toplum, Kimlik, Adam Sanat Dergisi, S. 197, Yaşar Kemal Özel sayısı, s. 6-23, İstanbul.
Özgünaydın, L., 2009, Yaşar Kemal’in Sarı Kuşu, Notos Edebiyat Dergisi, S. 18, s. 33, İstanbul.
Özdemir, E., 2009, Yaşar Kemal’de Doğa ve İnsan, Notos Edemiyat Dergisi, S. 18, s. 16-18, İstanbul.
Orman ve Av Dergisi, Yıl: 2013 Mart - Nisan, Sayı: 2
Kaynak: yasarkemal.net